Bu isme dikkat

Romelo Lukaku henüz 17 yaşında. Anderlecht’de forma giyiyor ve Belçika Milli takımının yeni silahı. Cuma günü Almanya karşısında ilk defa Milli oldu.

Geçen sezon henüz 16 yaşındayken Anderlecht formasıyla gol kralı olarak dikkatleri üzerine çekti. Oyun stili ve fiziksel yapısı olarak Drogba’yı andırıyor. Sezon başında Mourinho’nun Real Madrid kadrosuna katmak istediği isimlerden biriydi ancak ailesi transfer için henüz erken olduğunu düşünerek en az 1 sezon daha Belçika’da kalmasını istedi. Mourinho da karara saygı duyduğunu belirterek bu transferi fazla zorlamadı.

Yarın Milli takımımız karşısında Belçika’nın en önemli silahlarından biri olacak. 17 yaşında olmasına rağmen gücüyle Servet ve Ömer Erdoğan’ı çok zorlayacak. Hem onlar bu isme dikkat etsin hem de daha önce izlemeyenler varsa Lukaku’ya özellikle dikkat etsin. Uzun seneler çok üst düzey yerlerde bu çocuğu görecekler.

19 Eylül’de yeni protesto

Glazer ailesinden rahatsız olan Manchester United taraftarları 19 Eylül’de Old Trafford’da oynanacak olan Liverpool maçında yeni bir protestoya hazırlanıyorlar.

Geçen sezonu sarı-yeşil atkılarla geçiren United taraftarı, bu sezonu da eski Manchester United formalarıyla geçirecek ve bunun için ilk adımı Liverpool maçında atacaklar. 2005 yılında Glazer ailesi yönetime gelmeden takımın giydiği formaları giyerek yeni forma satışının önüne geçmek istiyorlar.

Yönetimi protesto edeceğim derken kulübü daha da zor duruma sokacak bir karar. Ne kadar etkili olur bilemiyorum. Sezon başı kombine almayın protesto edelim duyuruları da yapılmıştı ancak yönetim tarafından 54.000 olarak hedeflenen kombine satışı 51.000’e kadar ulaşmıştı.

Bir garip Önder Turacı meselesi

Transfer döneminin son günlerinde Fenerbahçe’den Kayserispor’a transfer olan Önder Turacı’yla ilgili enteresan bir durum söz konusu. Bilmeyenler için kısaca özetleyelim;

Transfer sonrası imzalar atıldıktan sonra Fenerbahçe’nin Kayseri’den ricası olmuş; Önder’i bize karşı oynatmayın diye. Etik delisi Kayserispor da Fenerbahçe bu transferde bize çok kolaylık sağladı diyerek jest yapmış ve tamam oynatmayız demiş.

Genelde bu tip anlaşmalar kiralık giden futbolcularda oluyor (onu da anlamıyorum ya neyse) ancak bonservisiyle sattığın futbolcudan sana ne? Madem Önder’den bu kadar çekiniyorsun o zaman neden sattın? Hayır işin komik kısmı sokağa çıkıp 10 tane Fener’liye sorsam; abi Önder bize karşı oynasın daha rahat kazanırız der.

Bir de maç başına anlaşan Önder’in suçu ne? Adam profesyonel o maçtan hakedeceğiyle belki ödemeleri yapacak edecek.

Önümüzdeki haftaya kadar kararda bir değişiklik olacak mı merakla bekliyorum. Kayseri etiktir ama ya en doğrusu neyse onu yapar. Gerekirse ayağına kadar getirip ders verir.

Euro 2012’ye doğru…

Euro 2012 elemeleri dün akşamki maçlarla start aldı. Öncelikle maçların cumartesi-çarşamba oynanmasındansa cuma-salı oynanması isabetli bir karar olmuş. Salı günü oynanan maçların ardından kulüplerine dönecek olan futbolcular daha fazla dinlenme şansı bulacak.

Milli takımımıza gelirsek Kazakistan maçı sonrası ciddi bir değerlendirme yapmak doğru değil gibi. Rakibimiz olmayacak seviyedeler. Duran toplar tek tehlikeli yönleriydi ama zaman zaman o bile sıkıntı verdi. Üst üste gelen 2 gol bizi çok rahatlattı ve maçı erken bitirdik. Özellikle Arda’nın milli takım performansı yine bir farklıydı. Emre iyiydi. İlk kez milli olan genç(!) Ömer Erdoğan hiç sırıtmadı. Tuncay’ın sırtı dönük tek forvet gibi oynaması pek olmadı. Olamaz da zaten olayı o değil. Bir de maçı izlerken söylenip durduğum Aurelio vardı. Performansıyla alakalı değil ama hala ona şans verilmesi beni rahatsız ediyor. Aday kadroya çağrılmayan Topal, Necip ve kulübede oturan Nuri’yi görmek isterdim.

Salı günü rakip Saraçoğlu’nda Belçika. Çok daha ciddi bir sınav olacaktır. Dün akşam Almanya’ya tek golle mağlup oldular. Takım savunmasını iyi yapan bir ekip. Sabırlı olmamız ve disiplinden kopmamamız gerek. Dakikalar ilerledikçe arkada vereceğimiz açıklar bizi üzebilir.

2012 yolunda diğer gruplardan da biraz bahsedelim. İtalya Estonia deplasmanında Cassano faktörüyle gülmüş. 1-0’dan 1-2’ye çevirmişler maçı. Fransa yine hüsran olmaya devam ediyor. Blanc yönetimindeki ilk resmi maçlarında kendi sahalarında Belarus’a 0-1 yenildiler. Anelka gülmeye devam ediyordur heralde. Hollanda San Marino’yu 5’lemiş ama burada önemli olan Van Nİstelrooy’un 2 sene aradan sonra golle dönmesi. Huntelaar’dan da hat trick var. Bir diğer hat trick hero da Defoe. İngiltere’nin Bulgaristan’ı 4-0 geçmesinde payı büyük. Son şampiyon İspanya ise bildiğimiz gibi. Liechtenstein deplasmanında Torres, Villa, Torres, Silva yapmışlar; 4-0.

Ve top Hamit’in ayağına oturur

Türk Milli takımı tarihinin en güzel gollerinden biri desek yeridir. Aklıma gelen başka Oktay’ın golü var; 7 kişiyi filan çalımlayıp yazmıştı. Hakan Şükür’e Avrupa’nın kapılarını açan bir gol vardı. Hatam varsa düzeltin İsviçre’de 30 metreden öyle bir vurmuştu.

Tabii Recep Çetin‘in orta sahadan bilerek ve isteyerek attığı golün yeri ayrı. Onun İsviçre’ye olduğundan da eminim.

link: http://www.dailymotion.com/video/xeokrj_kazakhstan-0-2-turkey-gol-hamit-alt_sport

Terimcilere gelsin

“Ben geçen Nisan ayında Rijkaard’a 2 senelik sözleşme uzatmayı teklif ettim. Bana cevabı şu oldu; ‘Ben önce şu aldığım parayı hak etmem lazım, bunu kazanmam lazım ki, sizle bu sözleşmeyi uzatmayı konuşabileyim’. Bu da demek oluyor ki, her şartta ne olursa olsun bu sezon sonuna kadar Rijkaard bizle beraber. Eğer kabul ederse de Nisan ya da Mayıs’ta ona ben yeni sözleşme teklif edeceğim, sözleşmesini uzatacağım.”

Adnan Polat

Fiziksel Carlos

Roberto Carlos’un 1997 yılında Fransa’ya attığı ünlü frikik golü bilim insanlarını uğraştırmış. New Journal of Physics adlı dergide yayınlanan makaleye göre olayın formülünü bulmuşlar; işin içinde uzaylı da yok, mucize de değil.

Kurşunların izlediği yol üzerine araştırmalar yaparken akıllarına gelen bu frikik, Dr. Christophe Clanet’e göre tekrarlanabilir. Ancak topa yeterince sert vurulması ve kaleye uzak olunması şart. Topun izlediği yolu salyangoz kabuğu yörüngesi olarak adlandırıyor ve topun hareket ettiği mesafe uzadıkça falsonun arttığını belirtiyor. Roberto Carlos topa taaaaaa 35 metreden mancınıkla vurduğu için de topun falsosu coşmuş, olan Barthez’e olmuş.

Ben konu hakkında daha çok okumak istiyorum, fizik benim hayatım diyorsanız, New Journal of Physics dergisindeki makaleye şuradan, konu hakkında daha önce yapılan futbol topunun aerodinamisi ile ilgili başka bir araştırmaya ise şuradan ulaşabilirsiniz.

Bir Marca klasiği

Real Madrid yarı resmi yayın organlarından Marca, ortalığı karıştırmayı sever. Bugünkü manşetten girdikleri haber de yine çok bomba.

İsviçre’nin Nyon kentinde düzenlenen elit teknik adamlar forumunda Guardiola’nın Mourinho’nun elini sıkma konusunda tereddüt ettiğini ve yavaş davrandığını söylüyorlar. Hatta Michel Platini’yi de buna tanık olarak gösteriyorlar.

Böyle bir şey olabilmesi mümkün mü? Ben zannetmiyorum. İki taraf saha içinde ne kadar rakip olsalar da bir çok zaman farklı ortamlarda bir araya gelip yüz yüze bakıyorlar. Guardiola’nın da nasıl bir adam olduğunu az çok biliyoruz.

Marca gazı vermiş sezon başı heyecanı arttırmaya çalışıyor. Tabii heyecan şart Mourinho Real’i oturtacak da Barcelona’ya yetişecek… Yatacak yerin yok Marca!

Edit: Katalanlar da cevabı tek fotoyla vermiş:) Guardiola hakkaten baya tereddüt etmiş!

Katakulli

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim onun üzerinden devam edelim. Atletico Madrid kulübünden Arda Turan’a teklif filan yok. Transferin bitmesine 24 saat kala kulübe ulaşan teklif tamamen bir düzmece. Zaten dün önce Milliyet Gazetesi bu iddiayı ortaya attı ardından da Adnan Polat Ntvspor’da böyle bir duyum aldıklarını ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Bir kulübün başkanı da çıkıp milyonların izlediği canlı yayında böyle birşey olabileceğini dile getiriyorsa bilin ki orada mide bulandırıcı bir durum var demektir.

Benim konuyla ilgili ulaşabildiğim bilgi ise Arda Turan’ın ısrarla gitmek istediği hatta bu konuda defalarca Adnan Sezgin’den yardım istediği. Ancak Arda’ya yaz transfer dönemi boyunca ciddi bir teklif bile gelmedi. Arda Turan da bu konudan menajerini sorumlu tuttu ve kendisine onunla çalışmak konusunda artık emin olmadığını söyledi. Bunun üzerine de hepinizin bildiği gibi; Türk menajer İspanyol menajerden ricada bulundu ve aslı astarı olmayan bir teklif Galatasaray kulübüne ulaştı.

Menajer dediğin futbolcu üzerinden para kazanan ama bunu futbolcuyu ve onun kariyerini düşünerek yapması gereken adam. Bu işi profesyonelce ve tamamen futbolcu çıkarlı yapanlara lafımız yok ama böyle kendi çıkarları için düzmece işlere giren koskoca kulüpleri karşı karşıya getirip futbolcunun kafasını karıştıranların üzerine gidilmeli, hesap sorulmalı ve rezil edilmeli.

Umarım Adnan Polat dün canlı yayında da dediği gibi yakın dostu olan Atletico Madrid başkanından bu konunun teyitini alır ve gereken yaptırımların uygulanması sağlar. Arda da bu iddialara adını karıştıran bir menajerle çalışıp çalışmamak konusunda artık emin olur.