İrlanda Dünya Kupasındaki 33. takım olmak istiyor

Henry’nin eliyle gelen gol İrlanda’yı Güney Afrika’nın dışında bıraktı. Olay sonrası maçın tekrarı için FIFA’ya başvuran İrlandalılar red cevabı almışlardı. Ama davadan vazgeçmemişler, şimdi de FIFA’ya mektup yazarak Dünya Kupasına 33. takım olarak katılmak istediklerini bildirmişler. Blatter de bu konuyu değerlendireceklerini ve bir açıklama yapacaklarını söylemiş.

Sonuç değişmeyecek tabii ki, olacak iş değil. Elemeler boyunca hakem hatasından millet ne haksız goller yedi. Tamam buradaki hata çok büyük, sportmenlik dışı ancak yine de bir hakem hatası…

Bayern Münich’in %9’u artık Audi’nin

Milan, Bayern ve Real Madrid gibi Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin sponsoru olan Alman araba üreticisi Audi, Bayern Münich hisselerinin %9’unu 90 milyon euroya satın aldı. Audi bu 90 milyon euroyu Aralık 2009, Mart 2010 ve Temmuz 2011’de olmak üzere 3 parçada ödeyecek. Adidas’da zamanında 75 milyon euroya Bayern hisselerinin %10’nunu satın almıştı.

Bu arada Bayern Münich geçen hafta bir sponsorluk anlaşmasına daha imza attı. Deutsche Telekom ile yıllığı 25 milyon euroya anlaştılar. Deloitte‘nin 2007-2008 sezonununda açıkladığı rakamlara göre Bayern Münich; Real Madrid, Mancester United ve Barcelona’dan sonra sponsorlardan en çok gelir elde eden 4. takımdı.

Sahada işler pek iyi gitmiyor ancak yeni gelir ortaklıklarıyla finansal zirvedeki yerlerini sağlamlaştırdıkları kesin.

Rahatsız kendinden geçmiş yine

“Serie A’daki 20 teknik adamın 18’i İtalyan, biri de yarı İtalyan yarı Brezilyalı(Leonardo). Yılın teknik adamı oylamasını kazanamayacağım kesin. Hatta sonunda ölmüş bile olabilirim. Kendi kendime oy vermek zorunda kalabilirim çünkü tek arkadaşım Zenga da Palermo’dan kovuldu.”

Jose Mourinho

El Clasico’da sürpriz yok; Barca 1 – Madrid 0

Bu Guardiola gerçekten efendi adam. Demiş ki tüm dünya bu maçı izleyecek tam kadro çıkarsak izleyenlere ayıp olur, Madrid’i ilk yarıda dağıtırız o yüzden İbra yedek beklesin. Eee Madrid de ilk yarıda bundan yararlanmadı değil. İbra yerine ortada oynayan Henry çizgilere kaçınca pas trafiği son noktaya ulaşamadı. Madrid de aksayan Barcelona karşısında saman alevi gibi ara ara geldi. Hatta dünyanın en iyisi dedikleri maganda öyle bir gol kaçırdı ki saç baş yoldurttu.

İkinci yarı ise bu kadar avans yeter; İbra bir girsin de gereken yapılsın dendi. Nitekim İbra oyuna girdikten dakikalar sonra golü zımbaladı. Asisti yapan Alves‘in de ilk yarıda bizim kuaförzede Sabri’den farkı yok diye çok günahını almıştık. Kapak yaptı bize. Golün ardından Busquets‘in gördüğü anlamsız ikinci sarıyla gelen kırmızı kart oyunda pek de bir şey değiştirmedi. 10 kişilik Barca ve pas pas pas pas pas 11 kişilik Real’in etkili olmasına izin vermedi. Hatta son dakikalarda Lass‘ın kırmızı görmesinin nedeni Madrid’in pas ambalesi olmasıdır. Adama illallah geldi Xavi, İniesta ve Messi’den…

Madrid’de en çok şu Kaka‘ya üzülüyorum. Çok seviyorum kendisini ama yanlış takımda oynuyor. Maganda’yı 65’de oyundan alan Pellegrini’nin de Madrid basınından çekeceği var.

Benim için maçın yıldızı resimden de görüldüğü üzere Kaptan Puyol’dur. Çok önemli noktalarda çok önemli müdahaleleri oldu. Madrid beklediğimden iyiydi haklarını yemeyelim ama hala tek bir gerçek var; Barcelona’yı yenmeden kimseye mama yok!