Messi’den bir rekor daha

Dün akşam FC Copenhagen ağlarını 2 kere havalandıran Messi, Barcelona’nın Avrupa’daki en golcü futbolcusu olan 31 gollü Rivaldo’yu yakaladı.

Rivaldo’nun Şampiyonlar Liginde 25, UEFA Kupasında 5 ve UEFA Süper Kupa’da 1 golü bulunuyordu. Messi hayatında hiç UEFA Kupasında oynamadı. Attığı 29 gol Şampiyonlar Liginde 2 gol ise Dünya Kulüpler Şampiyonasında.

Messi’nin yaş henüz 23 kim bilir bu rekor ve kırdığı diğer rekorlar nereye kadar gidecek. Bir daha kırılması güç rekorlara ulaşacak…

Barcelona’nın Avrupa’daki diğer 3 golcü ismi ise şöyle;

Luis Enrique – 27 Evaristo – 26 Kluivert – 26

Milli Takım arası biter ayak heyecan yaptı

Sevmiyorum bu Milli takım aralarını ama yaşanan olaylar, çıkan skorlar ve açılan pankartlarla dün gecenin çok hareketli geçtiğini kabul ediyorum.

Sırplar İtalya’da olay çıkardı maç yarım kaldı. Bizim grupta Belçika-Avusturya halı saha maçı yaptı 4-4 bitti. Villa’nın 44. golünü atarak Raul’un rekorunu egale ettiği maçta İspanya İskoçya’yı Hampden Park‘ta 3-2 yendi. Yanlız bazı yerlerde 45. golü olduğu ve  rekoru kırdığı yazıyor. Benim de kafa karıştı. Öyle ya da böyle adamların golcüsü var bizim yok konuşuyoruz işte. Neyse devam edelim; Yunanlı taraftarlar İsrail maçında yukarıda görmüş olduğunuz pankartı açtı. Bu arada maçın skoru 2-1 Yunanistan. İsviçre’nin Galler’i 4-1 yendiği maçta Gökhan İnler 1 gol attı bir de üstüne Frei oyundan çıkınca kaptanlık pazubandını taktı.

Bizim yaşadığımız heyecanı(!) zaten biliyorsunuz. Qardaş tokadı yedik. Emre de maç sonrası yaptığı açıklamada 2012 sonrası Milli takımı bırakacağını ama bazı kişilere görüşmesi gerektiğini söylemiş. Ben de 2014 Brezilya sonrası buraları bırakıyorum ama öncesinde görüşmem gereken kişiler var. Kısmet.

Bitirmeden bizim gibi dün akşam asabiyet yapan İngilizleri de unutmayalım. Wembley’de Karadağ ile golsüz berabere kaldılar. 90 dakika sıfır heyecan. Capello’nun işi zor. Bu hafta çok yüklenirler. Gelsin boğazda Hiddink’le rakı balığa otursun beraber kafayı dağıtsınlar. Gerçi Hiddink İstanbul’da olur mu o geldiğinde?

2010 altın ayak Totti

Sadece 29 yaşın üstünde ve kişilikleri ile örnek olan başarılı futbolcuların aday gösterildiği Altın Ayak ödülünün bu seneki sahibi Totti oldu.

Totti dışında Giancarlo Antognoni, Carlos Dunga, Hugo Sanchez ve Franz Beckenbauer de başarılı kariyerleri sebebiyle altın ayak ödülüne layık görüldüler.

Totti’yi severiz de geçen sezon Balotelli’ye attığı kasti tekme hala hafızamda. Her ne kadar daha sonra özür dilemiş de olsa kişilikleri ile örnek olan futbolculara verilen bir ödül için tezat bir durum olmuş.

Maç varmış

Ben bu Almanya-Türkiye maçının havasına giremedim arkadaş. Yok Mesut gol atarsa sevinecek miymiş? Hangi Milli marşı okuyacakmış? Arda nerede sakatlanmış? Galatasaray mı saklamış Milli Takım mı zorlamış? Emre Galatasaray’ın altyapı tesislerine fatura çıkarmış. Rijkaard’la Hiddink arasında problem mi varmış?

Gördüğünüz üzere çok daha önemli tartışma konuları var. İyice uzaklaştık maçtan. Mesut’un maçta atacağı gol sonrası ne yapacağını tartışmaktansa o golü nasıl attırmayız? Arda oynamayacaksa topu kaleye kimle taşıyabiliriz? Bunları tartışan ön plana taşıyan pek az…

Almanya’daki eksikler ve oynayacakları futboldan çok bizim Milli takıma bakmak istiyorum ben. Almanya’yı en son Güney Afrika’da yakından takip ettik. O takımdan bir tek Schweinsteiger eksik. Yerine ya Traesch ya da Kroos oynayacak. Onun dışında genç, dinamik ve her daim golün peşinde olan bir takıma sahipler.

Biz de ise Arda’nın olmayışı hücum organizasyonları açısından çok kritik. Yerine kim oynar? Oynarsa ne yapar bilemiyorum. Sol bekte sakatlıktan yeni çıkan Balta’nın yerine İsmail Köybaşı oynarsa zor anlar yaşayabilir. Podolski hızıyla Ömer ve Servet’e fark atabilir. Kafamdaki orta saha Hamit-Emre-Aurelio-Nuri. Pas yapabilen mücadele gücü yüksek isimler. Forvette ise lütfen Nihat çilesi çekmeyelim. Son zamanlarda dayanılacak gibi değil. Topu ez babam ez… Tuncay’ın kesin oynayacağı düşünürsek Mevlüt gibi güçlü ve sürpriz bir ismi değerlendirelim. PSG’de bu kadar gol atıyor banko oynuyor olmak kolay değil.

İspanya maçlarındaki vatan millet sakarya hatasına düşüp bu maçı alacağız başka yolu yok futbolu oynarsak yine kaybederiz. Sabırlı ve taktiksel disiplini bozmadan mücadelemizi verelim. Orta sahalarında mücadele etmelerine rağmen savunma yapamayan Muller ve Mesut’tan yararlanalım. Berlin’den alınacak 1 puan bile çok kıymetli. Bu grupta 2.’lik için kapışacağımız gerçeğini unutmayalım.

Bu arada bitirmeden bu akşamki Mesut hakkındaki fikrim; bu kadar baskıyı kaldırabileceğini zannetmiyorum. Bizim Milliler de üzerine gidip fiziksel açıdan ezmeye çalışacaklardır. Tabii Mesut Mesut deyip soldan gelen Podolski ortalarıyla Klose’yi unutmayalım! Adam Milli formayı giydi mi atıyo’. O atamazsa sekeni Müller tamamlıyo’.

İhtiyar delikanlı sezon sonu bırakıyor

Önümüzdeki ay 40. yaşını kutlayacak olan Manchester United kalecisi Edwin Van der Sar sezon sonunda futbolu bırakıyor.

Açıklama sürpriz şekilde kulübün kaleci antrenörü Eric Steele‘den Manchester United TV’ye geldi. Van der Sar’ın artık kararını verdiğini ve United kariyerindeki tek eksik madalyayı tamamlayıp futbolu bırakmak istediğini açıkladı.

United formasıyla Şampiyonlar Ligi, Premier League ve Carling Cup şampiyonlukları gören Van der Sar’ın tek eksiği İngiltere’nin en önemli, dünyanın en eski futbol organizasyonu FA Cup. Umarım muhteşem kariyerine bu kupayı da ekler ve bırakır. Gerçi şu formuyla bıraksın demek de gelmiyor insanın içinden.

Alex Ferguson ise yeni kaleci arayışına çoktan başlamıştır. Basına yansıyan Atletico Madrid’in kalecisi De Gea var. Her geçen gün daha da iyi oluyor. Senelerce kaleyi sağlama alacak bir isim olur.

Bu arada Atletico demişken; Agüero‘nun sözleşmesini 2015 yılına kadar uzattılar. Agüero bonuslar hariç senelik 6 milyon euro alacak.

Delikanlı!

4 Ekim Pazartesi Bülent Uygun;

“Elde edilen sonuçlardan memnun olmayan bir kesim vardı. İki haftadır bir karar verme aşamasındaydım. Bucaspor’a başarılar diliyorum. Şimdi biraz kendimi dinleyip ne yapacağıma, hangi takımla çalışacağıma karar vereceğim”

6 Ekim Çarşamba Eskişehirspor’dan yapılan resmi açıklama;

“Eskişehirspor’umuzun yeni teknik direktörü Bülent Uygun oldu. Başkan yardımcımız Mesut Hoşcan, Yöneticilerimiz Mulla Şahbaz, Mustafa Kozanlıoğlu, Ahmet Yalçın ve Aytekin Aykın’ında bulunduğu tesislerimizde düzenlenen imza töreniyle 3 yıllık anlaşma imzalandı.”

Yeni yönetimin önünü açmak üzere istifa ettiğimi söyler dinleneceğim der 2 gün sonra başka kulübe imza atarım o kadar!

Sezon başında Buca öncesi bir de Antep yolculuğu yaptığını da unutmadık.

Uygun olur mu Bülent?

Vizyon mizyon diyerek geldiği Bucaspor’dan 7. hafta sonunda karşılıklı sevgi ve saygı ile yeni başkanın önünü açmak için istifa ettiğini açıklayan Büleny Uygun’un yarın Eskişehirspor’a imza atacağı iddia ediliyor.

Sivasspor’dayken kazandığı antipatikliği bir üst seviye taşıyacak mı yarın göreceğiz. Umarım Es Es gibi nefis bir taraftarı olan takım Bülent Uygun’un la ilahi illallah futboluyla sezonu geçirmez.

Akıllar Kadıköy’de?

Beşiktaş dün gece 90’da üstün Alman teknolojisi Fabian Enrst’in golüyle CSKA Sofia’dan 3 puanı kaptı ancak derbi öncesi pek de iyi sinyaller vermedi.

Aslına bakarsanız böyle olması biraz normal. Hafta sonu oynanacak olan derbi vardı akıllarda. İlk yarı tamamen boşa geçti, ikinci devre ise biraz kıpırdanan ama yaratamayan bir Beşiktaş vardı sahada. Guti biraz saklandı. Hilbert hala alışma sürecinde. Tabata iyi niyetli ama bir yere kadar. Deli İbo hakkaten deli. Bu yaştan sonra hergün üzerine koymak kolay iş değil. Nobre çalışkan ama ceza sahası içinde olması gerektiği zaman yok ya da geç geliyor.

İşleri yoluna sokmak için son 20 dakikada oyuna dahil olan Quaresma ise sakatlıktan çıkmasına rağmen yine büyük keyifti ama belli ki o da Fener maçını düşünerek fazla asılmadı.

Gol 90’da bir duran top organizasyonundan geldi. İyi oynamadan da kazanmak ve en son dakikaya kadar bunu kovalamak çok önemli. CSKA da hakketen baya zayıf takımmış. Beşiktaş’ın savunmada bıraktığı boşluklar ve yaptığı hatalar hiç de az değildi. Bir gün birileri çıkar ve bunları affetmez.

Aklı Fener’de olan Beşiktaş’ın Kadıköy’de işinin hiç de kolay olmadığını söyleyelim. Krizde ve kazanmaya çok ihtiyacı olan bir Fenerbahçe ile kendi taraftarı önünde karşılaşacaklar. Sezon başladığından beri oynadıkları hücum futboluyla başlarlarsa ve bu savunma hatalarına devam ederlerse bir anda beklenmedik bir skorla karşılaşabilirler.

Fener çok iştahlı olacak. Hem sahada hem de tribünde…