Eleştirmek için eleştirmek

Galatasaray yönetimini özellikle başkan Adnan Polat’ı kim neresinden tutsa eleştiriyor. Haklı olan yönleri de var elbet. Yeri geliyor biz de eleştirimizi yapıyoruz. Bu sefer onlardan bahsetmeyeceğim. Takıldığım konu şu stad açılışındaki davetiye olayı ve çocuklar dahil biletsiz kimsenin stada alınmayacak olması.

Aslında neye takılıyorsun diyenler de olabilir ama uygulamaya değil uygulamayı eleştirip altında başka şeyler arıyanlara takıldım. Neymiş neden sadece davetiyeli ve kombineli giriş olacakmış? Kombinelinin hakkı. Parasını vermiş yatırımını yapmış girecek elbet. Onu geçtim. Davetiye konusuna gelince ise; sizin Türkiye gerçeğinden haberiniz yok mu? Bu açılış için kimler kimleri aramıştır bana davetiye diye tahmin edebiliyor musunuz? Hangi birine hayır diyeceksiniz? Türkiye’nin bugüne kadarki en önemli spor komplekslerinden biri açılacak, cumhurbaşkanı ve başbakan gelecek. Yanlarında yüzlerce şakşakcı, bu stadın yapımında emeği geçmiş onlarca şirket ve onları çalışanları, kulübün hürmet ettiği davet etmek zorunda olduğu isimler, kulübün yüzlerce sporcusu ve aileleri. Daha sayayım mı? Gider çünkü.

Neymiş 53.000 kişilik stada 40.000 kişi alınacakmış. Adnan Polat açılış gününde ıslıklanmamak için biletli seyirci almıyormuş. Ulan adam stad açılışından daha önemli olan Sami Yen’ne veda gününde ıslıklandı oturup bunu mu düşünecek? Islıklayacak olan neredeyse Sami Yen kapasitesinde 18.000 kombineli var çok istiyorsanız. Onlar taraftar değil mi? Stadın ve çevresinin tam anlamıyla hazır olmadığını bilmeyen yok. 40.000 kişiyle sınırlamanın, kalabalığı bir nebze olsa da kontrol altında tutmanın yolu da bu. İlk gün testi hiç de mantıksız değil.

Çocuk dahi olsa biletsiz kimsenin içeri alınmayacak olmasına tepki gösterenleri ise hiç anlamıyorum. Çünkü bu işin bokunu çıkarıyoruz. Sami Yen’de kaç kere yaşadım. Önümdeki adamın çocuğu artık ergen olmuş hala turnikeye 2 kişi sığmaya çalışıyor görevliyi zor durumda bırakıyor milleti kurukta bekletiyor. Herkes omzunda 4-5 yaşında şeker çocuklarla gelmiyor arkadaş. Duygusallık da bir yere kadar.

Hea illa mı şu stadla ilgili birşeyi eleştireceksiniz? Buyrun eleştirin. Binlerce dolara aylar öncesinde sattığınız kombine kartlar neden hala hazır değil? Neden basımı tamamlanamadı? Matbaa ile pazarlıklar mı tıkandı?

Bir tarih değişiyor

38 yıldır Adidas’ın sponsor olduğu Fransa Milli takımını artık Nike’ın ürettiği formalarla izleyeceğiz. Formalar henüz piyasada yok ilk tanıtım 17 Ocak’ta. Gerçi anlaşma bundan 2 sene önce 22 Şubat 2008 tarihinde Ocak 2011’den itibaren geçerli olacak şekilde imzalanmıştı. 7 senelik (2011-2018) sözleşmenin bedeli 320 milyon euro.

Adidas’ın 3 çizgili ünlü mavileri artık Nike’ın. Büyük darbe. Tanıtıma kısa bir süre kala Nike reklamlarında elbette Cantona ve iddialı bir slogan;

“Sizi tekrar rahatsız etmek üzere!”

De Gea

Casillas bıraktığı gün İspanya’nın en iyi kalecisi derim. Net.

Bu arada kupa finalinde de gümbür gümbür El Clasico geliyor. Gelsin o kulvarda da gerekli muameleyi yapalım. Real içerde Atletico’yu 3-1 ile geçti. Goller Ramos, Ronaldo ve Mesut’tan. Atletico’nun tek golü Forlan’dan.

Vicente Calderon’da bu skordan turu vermezler. Yanlız Jose hakem makem ağlamasın artık ne olur. O ağladıkça evlatları geriliyor. Sergio Ramos Agüero’ya dalıyor, Ronaldo Ujfalusi’den Messi’nin intikamını alıyor, Xabi ceza sahasına koşu yapanı paketliyor.

Sakin biraz beyler. Takiptesiniz biliyoruz gerginlik var. Zor ama alışmanız lazım artık bazı şeylere uzaktan bakmaya. Bu arada hadi iyi haber. Valdano açıklamış; “6 ay için forvet bakıyoruz”. Hadi gözünüzaydın transfer mutluluğu yolda.

Yeni Malatyaspor 2 – Eski Fenerbahçe 1

image credit: tamchee blog

Fener bildiğiniz gibi. Devrim var.

Devrim boyunca Şampiyonlar Ligi ve Europa Cup’dan elenebilir, büyük maç kazanamayabilir, heykeli dikilecek yıldızlarınızla uğraşabilir ve bu akşam olduğu gibi Pendik faciasını hatırlatabiliriz.

Devre arası transfer yapmayabilir, kadromuzun yeterli olduğunu düşünebiliriz. TV’lere çıkıp canlı yayında futbolculara ayar da verebiliriz.

Alıcınızın ayarıyla oynamayınız. Görevimizin başındayız.

Devrim var.

9

Bugün Madrid’de derbi var ama gündemde daha çok yer işgal eden bir başka konu var. O da 2 gün önce Chicago’da ameliyat olan ve 4 ay sahalardan uzak kalacak olan Higuain’nin yerine Real Madrid’in kimi alacağı.

Öncelikle Higuain’in 4 ay sonra sahalara dönecek olmasına rağmen %100 performasına 1 sene sonra kavuşabileceğinin açıklandığını belirtelim. Jose’nin sıkıntısı büyük. Daha önce ocak ayındaki tek transferimiz sakatlıktan dönen Kaka olacak demişti ancak dün yaptığı basın toplantısında herkesin ileri uçta 4-5 alternatifi var benim elimde ise sadece Benzema var diyerek başkan Perez’e işaret fişeğini çaktı.

Benzema da tek başına Real’i taşıyamaz. Bu çok net. Bir tutukluğu var ve taraftara saç baş yoldurtuyor bu sezon. Bu gelişmelerin ardından bir “9” numara transferi olması çok muhtemel. Real Madrid yarı resmi yayın organı Marca da hemen adayları belirlemiş; Adebayor, Klose, Lisandro Lopez ve Mario Gomez.

Bir kere Lisandro hariç bu isimler hiç biri Real Madrid’e uymaz bana göre. Ağır kalırlar. Lyon’da sezon ortası Lisandro’yu Real’e satıp Gomis’e kalmaz. Adebayor kiralık olabilir. Dzeko’nun da City’e gitmesiyle ayrılması çok muhtemel. Klose’nin ise sezon sonu Bayern’de sözleşmesi bitiyor. Sembolik bir bonservis bedeliyle Madrid’e gidebilir. Mario Gomes’i Van Gaal’ın bırakacağını sanmıyorum. Gerçi bıraksa da güzel olur. Overrated diye tabir edilen arkadaşların en önde gidenlerinden bana göre.

Adebayor kiralık ya da cüzzi bonservis bedeliyle Klose Madrid’e yakın isimler. Higuain’in yerini elbet kapatamazlar ama kısa süreli yama olurlar. Hiç yoktan sırf Benzema’ya kalmaktan iyidir.

Ole Gunnar Solskjaer&Manchester United işbirliği

2008 yılında çalıştırmaya başladığı Manchester United rezerv takımını geçen ayın 16′sında 5-1′lik Newcastle galibiyetiyle bırakan Ole Gunnar Solskjaer artık ülkesi Norveç’te ve Molde takımının başında. Molde’ye de hiç yabancı değil United formasıyla efsane olmadan önce Molde takımında oynuyordu.

Başlıkta bahsettiğim iş birliği ise şöyle; United rezerv takımının ümit vaad eden gençlerinden Magnus Eikrem, Solskjaer’in isteğiyle Molde’ye transfer oldu. Bir nevi eski öğrencisini yanında götürdü. Ancak Eikrem’in sözleşmesinde yer alan bir maddeye göre United istediği zaman belli bir bedel ödeyerek bu genci geri alabilir. Sir Alex’den eski öğrencisine bir kıyak yani. Ben oynatmıyorum senin elinde pişsin yanarsa ben geri alırım modeli.

Bu arada hazır söz Solskjaer’den açılmışken Sir Alex Ferguson’nun yeni Solskjaer’i Meksika’lı Hernandez olabilir mi dersiniz? Oyun tarzı değil belki ama yaptıklarıyla ve yapabilecekleriyle?

Duruş

Ne gol attı ama değil mi? Rövaşata ile oyunu çevirdi. Kendisine inanıldı mı Ibrahimovic mübarek. Forvet transferine gerek yok. Mesajı verdi Servet reis. 2 maç önce satıyordu diye ıslıklanıyordu dün kral oldu. Helal olsun ıslıktan alkışa dönenlere. Attığı gole çılgınlar gibi sevinenlere, “Serveeeettt!” diye boğazını yırtanlara…

Bir daha kimseyi yuhalayıp ıslıklamayın 2 gün sonra dönüyorsunuz. Bir duruşunuz olsun bari.

Kazım’ı aldı diye yönetime demediğini bırakmayanlar dün onu da alkışladı ki bence destek olunmalıdır doğru.

Peki ya onun transferine onay verip de tüm tepkileri göze alan o başkan? Veda gecesinde bile Galatasaray adabına yakışmayacak şekilde ıslıkladığınız o başkan? Hataları yok mu elbet var ama ıslıklamayın arkadaş. 2 gün sonra yeni stadda takım iyi gider, yıldız transferi olur, alkışlamak zorunda kalıp büyük başkan el salla dersiniz. Duruşunuz bozulur.