Bayern Münich’in %9’u artık Audi’nin

Milan, Bayern ve Real Madrid gibi Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin sponsoru olan Alman araba üreticisi Audi, Bayern Münich hisselerinin %9’unu 90 milyon euroya satın aldı. Audi bu 90 milyon euroyu Aralık 2009, Mart 2010 ve Temmuz 2011’de olmak üzere 3 parçada ödeyecek. Adidas’da zamanında 75 milyon euroya Bayern hisselerinin %10’nunu satın almıştı.

Bu arada Bayern Münich geçen hafta bir sponsorluk anlaşmasına daha imza attı. Deutsche Telekom ile yıllığı 25 milyon euroya anlaştılar. Deloitte‘nin 2007-2008 sezonununda açıkladığı rakamlara göre Bayern Münich; Real Madrid, Mancester United ve Barcelona’dan sonra sponsorlardan en çok gelir elde eden 4. takımdı.

Sahada işler pek iyi gitmiyor ancak yeni gelir ortaklıklarıyla finansal zirvedeki yerlerini sağlamlaştırdıkları kesin.

Rahatsız kendinden geçmiş yine

“Serie A’daki 20 teknik adamın 18’i İtalyan, biri de yarı İtalyan yarı Brezilyalı(Leonardo). Yılın teknik adamı oylamasını kazanamayacağım kesin. Hatta sonunda ölmüş bile olabilirim. Kendi kendime oy vermek zorunda kalabilirim çünkü tek arkadaşım Zenga da Palermo’dan kovuldu.”

Jose Mourinho

Size de iyi bayramlar beyler!

Sezon başından beri sabretmek lazım diyoruz ama her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Rijkaard ve Neeskens gibi 2 önemli futbol adamını eleştirmek ve sorgulamak bize düşmez diyoruz ama Galatasaray takımını sahaya santraforsuz çıkarmak nasıl bir anlayıştır ben çözebilmiş değilim. Baros sakat çok arıyoruz tamam ama o yoksa iyi de olsa kötü de olsa Nonda banko oynayacak başka alternatif yok! Bursaspor’un neredeyse 1.90’lık iki tane stoperi var onların arasında santrafor Arda oynamaya çalışıyor. Olacak gibi değil…

3’lü orta sahada Barış ve Topal bütün maç hiç birşey yapmıyor, yenik duruma düşüyorsun ama biri 70’e diğeri ise 82’ye kadar hala oyundalar. Topu alıp bireysel yetenekleriyle bir şeyler yapabilecek, patlama gücü en yüksek oyuncumuz Keita, takım 1-0 gerideyken oyundan alınıyor. 82’de hangi akla hizmetse bugüne kadar hayrını uzaktan yakından görmediğimiz Aydın oyuna giriyor. Çıldırmaya birebir!

Milli takım defans hattı denen Galatasaray’ın geri 4’lüsü zaten evlere şenlik. Balta’nın serbest düşüşü dibe vurmuş durumda. Oyuna hiç konsantre değil. Bu sezon herkesin çok iyi dediği ama benim hiç bir zaman katılmadığım ve katılmayacağım Sabri’yi de gördük. Devamlı yerini kaybediyor, saçma sapan top kayıpları yapıyor. Zan ise rezillik. Ne rakibi bozmak için hamle yapıyor ne de başka bir şey. Refakatçı gibi dolanıyor sahada. Servet savunmada ayakta kalmaya çalışan tek isim ama onun da topu alıp ileri çıkma sevdasından illallah geldi artık.

Bayramın ilk günü ağzımızın tadı kaçtı. Mücadele etsek, pozisyona girsek, biraz olsun maçı istek içim yanmayacak, bu kadar sinirlenmeyeceğim ama kurbanlık koyun gibi bakalım Bursa ne zaman golü bulacak, bulduktan sonra kaçlık yapacak diye beklemek koyuyor adama.

Hafta İçi Tv’de Futbol

24 Kasım Salı

19.30 Rubin Kazan – Dinamo Kiev (EURO FUTBOL) 21.45 Barcelona – Inter (STAR TV) 21.45 Arsenal – Standard Liege (EURO FUTBOL) 21.45 Fiorentina – Lyon (FUTBOL SMART)

25 Kasım Çarşamba

19.30 CSKA Moscow – Wolfsburg (STAR TV) 21.45 Bordeaux – Juventus (FUTBOL SMART) 21.45 Manchester United – Beşiktaş (STAR TV) 21.45 Porto – Chelsea (EURO FUTBOL) 22.00 Fulham – Blackburn (SPORMAX)

Özlü sözler

“Real Madrid gelse havasını alır. Dün Beşiktaş karşısında Fenerbahçe’yi görmediniz mi? Tek bir pozisyonu yok. Bir Alex kilitlendi, takım bitti. Emre ile Kazım cezalı olacak ve seyircisiz oynanacak. Artık ne olur bilemiyorum.” – Yılmaz Vural

“Uzun zamandır asist yapamıyordum. Sol ayağımla yaptıklarım olmadı, sağ ayağımla salladım, gol oldu.” – İbrahim Üzülmez

“O kulübeye ben otursam bu takım Kasımpaşa’yı mağlup ederdi. Bu mağlubiyeti kabullenemiyorum.” – Sadri Şener

Gol geliyorum demedi mi?

İlk yarı adam akıllı pozisyon yok, rakibin bireysel hatasından atılan 1 gol. İkinci yarı ise tamamen uykuda bir Galatasaray. Yenilen golden sonra kabus görmüş gibi uyanmaca ama iş işten çoktan geçmece… ve 90 dakika skoru 1-1.

Manisaspor sis yüzünden İstanbul’a uçakla gelememiş gece yarısı 4’te otobüsle gelmiş ama sanki roller tam tersi. Galatasaray’lı oyuncuların yürüyecek hali yok. Manisa ise bastıkça basıyor yenerse sanki lider olacak. Milli takım arasında dinlenmiş, liderlik için gümbür gümbür saldıran bir Galatasaray bekliyordum ama büyük hayal kırıklığı yaşadım. Takımda domuz gribi olan bir tek Arda değildi heralde. Bütün takım hafta içi çalışmamış sanki.

Bir de bütün maç kendi kendime söylenip durdum; Keita cezalı ya da sakat değilse içerde dışarda bu takımın banko oyuncusudur arkadaş. Maçı son dakikaya kadar bırakmayan, asıldıkça asılan Manisa’ya da ayrıca bir alkış.