Bu arada La Liga’nın başlangıç ve bitiş tarihleri belli oldu. İlk santra 29 Ağustos’ta. Bitiş düdüğü ise 22 Mayıs’ta.
link: http://www.dailymotion.com/video/xdrxh3_the-armada_sport
Bu arada La Liga’nın başlangıç ve bitiş tarihleri belli oldu. İlk santra 29 Ağustos’ta. Bitiş düdüğü ise 22 Mayıs’ta.
link: http://www.dailymotion.com/video/xdrxh3_the-armada_sport
“Gol attı, asist yaptı, fiyatı arttı” diyenlerin ahı tuttu heralde. Umarım sakatlığı ciddi değildir.
Bazılarına göre Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük transferi dün İstanbul’da imza atarken Milli takımı Güney Afrika’daydı. İroniye gel…
Elano imzayı geçen sene attı açıkcası top mop da oynamadı ama yine de Dünya Kupasında hem de Brezilya ile… Yanlış anlaşılmasın iddiamız yok gelmiş geçmiş en iyi diye ama en azından değeri bilinsin!
Temeli 1948’de atılan ve 16 Haziran 1950’de Rio de Janeiro All-Stars – São Paulo All-Stars maçı ile açılışı yapılan Rio de Janerio’daki efsane Maracana stadı 60. yılını özel ışıklandırmasıyla kutluyor. Bu arada açılış maçında ilk golü atan efsane Didi‘ye de ayrı selam.
Arjantin Dünya Kupasını kazanırsa Maradona’nın soyunacağını ve Obelisk‘in etrafında çırılçıplak koşacağını biliyoruz. Turnuva başlamadan 10 gün önce yapmıştı bu açıklamayı ve oldukça konuşulmuştu.
Pepsi ise bu açıklamaya enteresan yaklaşmış ve kendine pay çıkarıp bir kampanya yapmaya karar vermiş. Eğer Arjantin Milli takımı Dünya Kupasını kazanırsa 1 hafta boyunca Arjantin’deki bütün Pepsi şişeleri üzerinde etiket ve logo olmadan satılacak. Yani Maradona gibi şişeler de soyunacak.
Adamların sloganı da şimdiden hazır; “If the coach goes naked, we will, too. Pepsi promises.” (Eğer hoca soyunursa biz de soyunuruz. Pepsi söz veriyor.)
Sabah İspanya zamanı dedik onlardan önce sahaya çıkan Şili bize futbolu hatırlattı. Hızlı ve hücumu düşünen Matias Fernandez’li, Alexis Sanchez’li ve Isla’lı Şili, Honduras’ı 1-0 ile geçti. Skor yine düşük olsa da bugün en azından futbol vardı sahada. Atılan gol organizasyon bakımından belki de turnuvanın şimdiye kadarki en iyi golüydü.
Aslına bakarsanız Şili’nin bu performansı pek de sürpriz değil. Güney Amerika eleme grubunda Brezilya’nın 1 puan arkasında 2. olarak Güney Afrika’ya geldiler. Grubun diğer favorisi Arjantin’e 5 puan fark attılar.
Maçın bir diğer keyif veren kısmı ise Şili’li taraftarların zaman zaman Vuvuzela vızıltısını bastırmalarıydı. Dünya Kupası havasına biraz olsun girdim. Şimdi sıra İspanya’da. Yanlız bu Şili grupta İspanya’ya sıkıntı verir gruptan çıkınca da turnuvanın sürprizi olur.
Brezilya maçı öncesi Nike ile birlikte AIDS ile mücadeleye destek verecek tahminimce.
link: http://www.dailymotion.com/video/xdp2xx_drogba-s-call-to-arms-on-june-20th_sport
Brezilya Milli Takımıyla Güney Afrika’da bulunan Felipe Melo, yeni doğan oğluna Lineker ismini verdiğini açıklamış. Efsane İngiliz forvetin ismini çok beğendiğini söyleyen Melo ayrıca bununla da gurur duyuyormuş. Bir Brezilya’lının çocuğuna bir İngiliz efsanesinin ismini koyması başta bir garip geldi ama sonradan hatırladım ki daha da garibini duymuştum!
Trabzonspor’un orta saha oyuncusu Sezer Badur Sivasspor’da oynarken, Maldini’ye ve Kuran-ı Kerim’e olan hayranlığından dolayı oğluna Karim Maldini ismini koymuştu. Al sana garip!
10 gün önce Japonya ile oynanan hazırlık maçında kolu kırılan ve apar topar ameliyat edilen Drogba bugün Portekiz karşısında sahada!
Dün ilk kez takımla birlikte çalışan Drogba, kolu için özel yapılan bir bandajla sahaya çıkacak. Drogba demek Fildişi Sahili’nin %50’si demek. Gruptan çıkacaklarsa Portekiz’i saf dışı bırakacaklarsa Drogba’sız olmazdı. O da bunun farkında olsa gerek takım arkadaşlarını yanlız bırakmıyor.
Normal bir insan evladının kolu kırıldıktan 10 gün sonra halı sahada bile futbol oynayabilmesi mümkün değil. Drogba’nın insan olmadığına dair şüphelerim zaten vardı artık kanıtlanmış oldu.
2004′ün Ekim ayında Chelsea’de futbol oynarken yapılan doping testi sırasında kanında kokain bulunan Mutu İngiliz ekip tarafından kovulmuştu. Bu olayın ardından Juventus Mutu’yu bedavaya renklerine bağlamış ve 1.5 sene sonra 10 milyon euroya Fiorentina’ya kakalamıştı.
Mutu’nun doping testinin sonucu nedeniyle Chelsea ile olan sözleşmesini ihlal etmesi üzerine, FIFA Uyuşmazlık Kurulu yıldız futbolcuyu 17.173.990 Euro para cezasına çarptırmıştı. Mutu 2008 Mayıs ayında bu karara itiraz için CAS’a başvurmuştu; fakat CAS da bu kararı aynen onadı. Mutu son bir umut İsviçre Federal mahkemelerine başvurarak cezanın kaldırılmasını istemişti. Ancak oradan da istediği cevabı alamadı ve dün cezası onandı. Chelsea’ye 17.173.990 Euro ödemek zorunda.
Mutu bu yaştan sonra futbol oynayarak bu parayı kazanamaz. Banka hesabında da bu kadar para yoktur. Kısacası Mutu bitti. Zaten zayıflama hapı kullandığı için de Ekim ayına kadar cezalı. Bu saatten sonra kim sahip çıkar bilmem…
Dengesizliğini sevdiğimin memleketi. Antep’ten Tabata’yı alıyorsun 8 milyon euro, Inter’den Quaresma’yı alıyorsun 7.3 milyon euro.
Tabii Tabata’ya verilen bonservis için Beşiktaş yönetiminin mantıksız işlerinden biri de diyebilirsiniz ama bizim ligimizde futbolcular için yaratılan anlamsız suni bir değer var. Geçen sezonki Topuz transferi, Tabata transferi ve Sercan için istenen paralar bunun en güzel örnekleri. Bu futbolcuların hepsi yetenekli olabilir ama bu paraları hak edecek kadar değil. Sanki Premier League, La liga’da oynayan über yetenekler…
Kendilerine verilen rakamlardan bahsetmiyorum. Kulüplerin istedikleri bonservis rakamları takıldığım nokta. Tabii bu rakamları gözü kapalı veren İstanbul takımlarında da suç var.
Zamanında Serkan Aykut, Bülent Akın’larla başladı Topuz, Tabata ile devam etti, şimdi sıra Sercan ve Volkan’larda… Ona 5 ver buna 8 ver nasılsa veriyorlar bu sefer 10 iste başkan.