Gösterişli, iri, kara bir balon

Vatan gazetesi yazarlarından Kadir Çetinçalı bugünkü köşesinde Rijkaard’ı hedef alan bir yazı yazmış. Eleştiri doğru yapıldığı zaman yararlıdır. Katılıyorum. Herkes bir konu hakkında eleştirel fikrini söyleyebilir. Buna da tamam. Ancak işin içine kişisellik katıp ırkçılık gibi çirkin konulara bulaşırsanız adama “hop(!)” derler.

Chao Grey Kadir Çetinçalı’nın ırkçılık içeren bu yazısı hakkında aklımdan ne geçiyorsa bloguna dökmüş. Zaten onun sayesinde bu yazıdan haberim oldu. Eline sağlık Chao.

Lütfen okuyun okutun! Böyle geri kafalılara karşı bilinçlenelim…

2200 euroya paket program

Önümüzdeki hafta oynanacak El Clasico öncesi Real Madrid 5 nisanda biletlerin satışa çıkacağını açıkladı. Normal satışa çıkacak biletler dışında bir de paket programları olacakmış.

Bu paket programa Barcelona maçından sonra Bernabeu’da oynanacak Valencia, Osasuna ve Bilbao maçları da dahil. Bu maçları VIP locada yemeli, içmeli ve özel hostesle izlemenin bedeli ise 2200 euro.

Performans arttırıcı ağız koruması

Haberi dün Marca‘da okudum ama bana pek inandırıcı gelmedi. Ronaldo’nun bu sezon maçlarda ağzına taktığı ve genelde boksörlerin dişlerini korumak için kullandığı ağız dalgası çenesini sabit tutarak dengesi, gücünü ve genel performansını arttırıyormuş. İşin enteresanı golfün 1 numarası Tiger Woods da bu korumalığı kullanıyormuş. Basketbolcularda filan görüştüm ama golfçüde enteresan.

Ben yine de inanmadım. Sadece çirkinliğine çirkinlik katmış gitmiş magandaya. Aynen devam.

Bu arada 100 euroya satılıyormuş bu ağız koruma dalgası. İnananlara, performans arttırmak isteyenlere duyurulur.

Bayern’den son dakika ödeşmesi

Bu kura çekildiğinden beri herkes 1999’daki maçı hatırlamadan edemiyordu. Bu akşam Fußball Arena’dan çıkan sonuç bile bana seni hatırlatıyor!

Hemen maçın başında daha ne olduğunu anlamadan Rooney golü yazdı. Ferguson için cillop maç olacak; disiplin, disiplin, disiplin Manchester maçı kitleyecek diye geçirdim içimden.. Neredeyse bütün ilk yarı kilitledi de ama ilk yarının sonlarına doğru Bayern resmen disiplin öyle olmaz böyle olur, Alman takımıyız biz dercesine baskıyı koymaya başladı. Bu baskı Robben’i ve Schweinsteiger’i aramadı değil ama. Hep gelip gelip Van der Sar’a takıldılar.

Ama disiplin dedik ya, maçın son çeyreğinde işler değişti. Fare kaptan Gary Neville tecrübesinde bir adamdan hiç beklenmeyecek bir voleybol müdahelesi önce sarı kart, sonra da Rooney’nin topuğundan kontrpiye bir Ribery serbest vuruşu 1-1’i getirdi.

1-1 Manchester yolcusu Bayern’e hiç ama hiç yetmez, Van Bommel denyosuna da ne ayar oluyorum be, Giggs’i almak için geç kaldın hocaa ama yine yırttın galiba, aha Van Gaal Olic’i sağa atıp Klose’yi aldı forveti üçledi falan diye düşünürken; Olic sağdan kopup, Evra’dan topu çalıp Van der Sar’ı ters köşeye yatırdığında dakika 1999’daki gibi 92’yi gösteriyordu.

Manchester ne yapar ne eder evinde bu işi çözer ama son dakikalarda ciddi gibi görünen Rooney’nin bilek sakatlığını Capello ile Ferguson biraraya gelip ağıt yaksalar çözemezler…

Iniesta, Fabregas ve Robben

Salı ve Çarşamba günü oynanacak Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçları öncesi bu 3 ismin de ortak sıkıntısı sakatlık.

Mallorca deplasmanında sağ arka baldırında yırtık oluşan İniesta hem Londra’da hem de rövanşında Camp Nou’da Arsenal’e karşı oynayamayacak. Hedef Bernabeu’daki Real Madrid maçına yetiştirmek.

Birmingham deplasmanında son dakikada gol yiyerek 1-1 berabere kalan Arsenal’de kaptan Fabregas’ın da sakatlanması canları çok sıktı. Sağ dizinden sakatlanan Fabregas’ın ilk maçta oynaması şüpheli. Camp Nou’a ise yetişir.

Bayern’in bu sezonki en formda ismi Robben ise Stuttgart’a 2-1 yenildikleri maçta baldırından sakatlanarak oyundan çıktı. Robben’in sık sık sakatlanmasına alışığız ama Manchester United maçı öncesi büyük şanssızlık. Doktorlar maça yetiştirebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Türk futbolcusunun da kara gün dostu Hans-Wilhelm Müller Wohlfahrt yetiştirir ya!

Servet’in Galatasaray kariyeri bitmiştir

”Takım halinde iyi mücadele ettiğimizi söyleyemem ama pozisyon da vermedik.”

Servet Çetin

“Sahada farklı şekillerde mücadele edebilirsiniz. Yüreğinizle oynayıp, çok çalışıp, çok koşabilirsiniz. İkincisi ise biraz beyninizi kullanıp, kalitenizi gösterebilirsiniz. Sakinliğini korumanız, oyunu açmanız gerekir.”

Frank Rijkaard

Marsilya filan hikaye sezon sonu Gökdeniz-Tekke-Kabze üçlüsüyle Rusya’da vodka tonik.

El Derbi Madrileno

Bugün Madrid’de de derbi günü. Real Madrid Santiago Bernabeu‘da Atletico Madrid’i ağırlıyor. Barcelona’nın dün bu sezonun zor deplasmanlarından biri olan Mallorca’dan 3 puanla çıkması ve maç fazlasıyla da olsa liderliği almış olması Real’i derbi öncesi biraz germiştir. Atletico ise daha rahat. Bu sezon ligde orta sıralarda takılıyorlar. Avrupa’ya gitme umutlarını da Copa Del Rey’e bağladılar. Finalde rakipleri Sevilla.

Madrid derbisinin tarihine kısaca bakacak olursak; Real ile Atletico arasında oynanan 168 maçın 78’ini Real kazanırken Atletico 59 kez sahadan galip ayrılmış. 31 maç ise berabere sonuçlanmış. Atletico’nun Real’e karşı son galibiyeti 1999-2000 sezonunda 3-1’lik skorla Bernabeu’da. O günden beri de galibiyet yüzü görememişler.

Tekrar bugünkü maça gelecek olursak; iki tarafında hücum hattı muhteşem. Bol gollü ve zevkli bir derbi olacağı kesin. Real’in sezon başında parayı basıp transfer ettiği Kaka ve Benzema sakat. Atletico’da önemli bir eksik yok. Şahsen Galatasaray – Fenerbahçe derbisi sonrası Ali Sami Yen’den koşa koşa eve gelip televizyonun karşına geçeceğim. Galatasaray galibiyeti üzerine bir de Atletico 10 yıl önceki gibi Bernabeu’yu sessizliğe gömerse tadından yenmez.

Muhtemel 11’ler;

Real Madrid – Casillas, Arbeloa, Sergio Ramos, Albiol, Marcelo, Xabi Alonso, Gago, Van der Vaart, Granero, Ronaldo, Higuain

Atletico Madrid – De Gea, Ujfalusi, Perea, Juanito, Antonio Lopez, Tiago, Assunçao, Reyes, Simao, Agüero, Forlan

Ranieri vs. Mourinho

Günün maçı saat 19.00’da Serie A’dan. 2009 Kasım ayından beri maç kaybetmeyen Roma lider Inter’i Olimpiyat stadında konuk ediyor. Kasım ayında 14 olan puan farkı bugünkü maç öncesi 4. Roma yenerse puan farkını 1’e indirecek ve şampiyonluk yarışını yeniden alevlendirecek.

Geçen hafta Bologna deplasmanından 2-0 galip çıkan Ranieri’nin Roma’sı oldukça formda. Dizindeki sakatlık geçen kaptan Totti de bu maç için tamamen hazır. Takımda eksik yok. Özellikle Riise, Burdisso ve De Rossi bu sezon çok formda. Bu maçta da kilit isimler olabilirler. Olimpiyat stadınındaki Roma taraftarının etkisi de tabii ki Roma’nın lehine.

Mourinho’nun Inter’i ise geçen hafta evinde Livorno’yu 3-0 ile geçti. Eto’o eski günleri hatırlatan bir performansla 2 tane çaktı. Geçen hafta sakatlığı sebebiyle oynamayan Sneijder bu maça hazır ki Inter için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Inter’in çarşamba günü CSKA Moskova ile Şampiyonlar Ligi maçının olması bu maç öncesi konsantrasyonu az da olsa etkiliyordur.

Ranieri ve Mourinho’nun birbirleri çok sevmedikleri bir gerçek. Gerçi Mourinho kimi seviyor ki? Zamanında Chelsea’den paketlenen Ranieri’nin yerine Mourinho gelmiş ve arkasından çok atıp tutmuştu. Ranieri de sessiz kalmamış, o da aynı sertlikte cevaplar vermişti.

Roma’nın ve Ranieri’nin bu maçta Inter ve Mourinho’dan daha istekli olacağını düşünüyorum. Taraftarı da arkalarına alıp ilk dakikadan itibaren gol için saldıracaklardır. Golü erken bulurlarsa maçı alırlar ama Mourinho da oyunu kilitlemeyi başarırsa ki bunu çok iyi yapıyor maç beraberliğe bağlanır. Inter’e de bu beraberlik yarar liderlik puan farkı değişmeden devam eder.