Bundesliga‘nın ilk yarısını zirvede kapayan Hoffenheim en son maçını Ocak ayında kazandı. Ligin hala en golcü 3. futbolcusu İbisevic, Aralık sonunda çapraz bağları kopardı ve Hoffenheim bitti. Dün akşam Rhein Neckar Arena‘da Hertha Berlin’e de yenildiler.
Şu an ligde 8. durumdalar eğer Leverkusen bu hafta kazanırsa haftayı 9. kapayacaklar. Taraftar da maçlara ilk yarıdaki kadar ilgi göstermiyor. Düşüşün böylesi…
Siz seneye Lugano ile yan yana oynasanıza diyeceğim ama o bile masumhane kalacak senin yanında. İnsan değilsin Pepe!
Bu arada her ne kadar Barcalı olsam da Real‘in El Clasico’ya kadar puan kaybetmesini istemiyorum. Bernabeu‘da şampiyonluk hayallerini yıkmak pek keyifli olacak. Higuain‘e de helal, kendini ne geliştirdi belli değil. Kardeşinin de elinden tutsaymış keşke biraz…
8 eksik ile liderin sahasından 0-0 çıkıp finalist olabiliyorsan, bunun lamı cımı yoktur. Kulübün karışmasını isteyen bilimum rakipler, yönetimde gözü olanlar vs. kenarda Burak Yılmaz’ın yanında biraz daha oturacaklar.
Volkan Babacan harika oynadı, çok iyi toplar çıkardı. Önder – Yasin ikilisi çok başarılıydı. İki senedir Edu’yu gönderip yabancı hakkını boşaltıp oraya Önder’i monte edesim var zaten. Ali Bilgin’i ben anlamıyorum, anlayan varsa bana anlatsın. Roberto Carlos kaçak güreşiyor bu aralar. Bugün de aynıydı.
Guiza bu maç biraz kıpırdansa da yine bildiğin Guiza. Atamıyor da atamıyor. Gol atma kabızlığında Wederson da ona kankalık etti bu akşam. Petkoviç’in hakkını da yeri gelmişken vereyim. Deivid nerede? Adriano ile beraber Brezilya’da tatil mi yapıyor; buradaki dublörü mü? Emreciksin Neşe tavernada zaten, onu biliyoruz. Deniz yorgun gözüktü ama gayretliydi çok. Bu sene onu CL listesine koymayanları utandırmaya devam ediyor.
Yine bir önemli maç, yine istediğini alan bir Fener vardı neticede sahada. Bir de şu alelade maçlardaki gevşekliği çözebilsek. Beşiktaş finale çıkarsa 25 senelik hasreti bitiririz, Ankaraspor çıkarsa muamma.
Yan hakemler için ise benden dev hizmet: Ofsayt nedir?
Bülent Uygun’un kılık kıyafet afra tafra buklesinin bir kez daha hastası oldum.
Avrupa liglerinin şu andaki en golcü futbolcusu 31 maçta 26 golle Samuel Eto’o. Barcelona gibi çoğu maçını 3-4 farklı kazanan bir takımın forveti olursan bu başarı kaçınılmaz. Zaten La Liga’nın en golcü dördüncü futbolcusu da yine Barcelona’dan 20 golle Lionel Messi. İkinci sırada 23 golle David Villa ve üçüncü sırada 21 golle Forlan var.
Bundesliga’da ise bu sezonun flaş takımı Wolfsburg’un Brezilyalı forveti Grafite 22 golle ilk sırada. Aralık ayında sakatlanan ve o günden beri oynayamayan Hoffenheimli İbisevic, Leverkusenli Helmes ve Stuttgartlı Alman milli Mario Gomez ise 18 golle onun takipçileri. İbisevic sakatlanmasa uzar giderdi heralde bu sezon.
Serie A’da İnterli İbrahimovic ve Bolognalı Marco Di Vaio 20 golle en çok gol atan isimler. Di Vaio küme düşmeme mücadelesi veren Bologna’nın tek ümidi.
Premier League’de ise eski Fenerli ve hamburgersever Anelka ve Ferguson’un şımarık evladı Ronaldo 15 golle ilk sırayı paylaşıyorlar. Bu ikiliyi 13 golle Gerrard takip ediyor. Anelka’nın sağ çizgiye yakın, Gerrard ve Ronaldo’nun da ortasaha oyuncuları olduğunu düşünürsek İngitere’deki gerçek forvetlerin bu sezon çok da forma olmadığını söyleyebiliriz.
Fransa’da ise lig 5.’si Toulouse’un forveti Andre-Pierre Gignac 19 golle ilk sırada. Bu sezon iyi bir çıkış yakalayan ve Fransa milli takımına da seçilen PSGli Guillaume Hoarau 17 golle ikinci sırada.
Anelka beslenmesine hiç dikkat etmiyormuş. Paso hamburger, patates kızartması takılıyormuş. Bununla ilgili olarak da; “iyi bir örnek değilim biliyorum ama ben kendimi böyle rahat hissediyorum” diyormuş. Chelsea‘nin beslenme uzmanları ise Anelka’ya bu konuda devamlı uyarılarda bulunuyorlarmış. Bol bol sebze yemesini ve sabah kahvaltılarını atlamaması söylüyorlarmış.
Kulüpteki bütün futbolcular beslenme programlarına uyarken bu konu da tek “problemli” Anelka’ymış. Sever Anelka problemli olmayı. Fener’de Daum sağ açık oynatıyor diye söylemediğini bırakmamıştı, geçen hafta gördük Liverpool maçında Hiddink sağ açıkta oynatınca nasıl döktürdüğünü.
Messi‘nin de beslenme konusuyla ilgili bir haber duymuştum zamanında. Guardiola, pizza’yı çok seven Messi’ye bol bol balık ve salata yedirmeye çalışıyormuş.
Önce bir reklam çıktı “Hagi De Souza” dedi. Şimdi de sağda solda “Hagi mi? Alex mi?” anketleri görüyorum. Ben bu konuda polemiğe dahi girmem.
Madem karşılaştırma yapmaya bu kadar meraklısınız, bari doğru adamla karşılaştırın 10‘u…
Arda Turan 3, Sabri ve Emre 2, Lugano 5, Semih 3 ve Volkan 3 maç. Ali Sami Yen’e 1 maç kapatma, 1 maç seyircisiz oynama. Adnan Polat’a 45 gün hak mahrumiyeti.
Bence cezalar az bile. Daha da tahkim’e gider, kırpılır gelir.
Sonra aynı film devam.
Galatasaray’ın eski oyuncusu ve futbol yorumcusu Hakan Ünsal Lincoln hakkında saçma bir iddia ortaya atmış…
Sarı-Kırmızılı kulüpte Lincoln ile ilgili ilginç bir belgeye ulaştığını, ancak bunu kendisine iletenle, belgenin niteliği hakkında bir açıklama yapamayacağını söyleyen Hakan Ünsal, ”Galatasaray Yönetimi, Lincoln istemezse onu sezon sonu falan hiç bir yere gönderemez. Takımla ilişiğini kesemez. Bunun neden olduğunu bana sormayın. Çünkü söylemem. Ama durum bu. Lincoln sözleşmesi bitene kadar parasını takır takır alır. İsterse 3 ay oynamaz. Hem ona verildiği söylenen cezalar da hikaye” ifadesini kullanmış.
Biliyoruz Bülent Korkmaz‘la, Hasan Şaş‘la, Ümit Karan‘la ve Sabri‘yle kankasın, kulübün içinden bir sürü kaynağın var ama böyle bir iddia ortaya atıp sonunu getirmemek ayıptır. Madem bir şey yapacaksın, bari tam yap. Heaa sırf ilgi çekmek ve ortalığı karıştırmak için yapıyorsan, o daha da ayıp…
Ayrıca nasıl bir belgedir ki bu, bir futbolcunun başka bir kulübe transferini imkansız hale getiriyor? Hiç inanmadım Hakan sana!
“…Going to bed that night, lying there praying and keeping your fingers crossed that it didn’t get any worse to what we had already heard… Time has gone by, but the scars will never ever be healed and the fans will never ever forget.‘’
Hillsborough faciasında 10 yaşındaki kuzenini kaybeden kaptanın bugün söyledikleri…
Manchester bu akşam Porto’da daha önce hiçbir İngiliz takımının alamadığı galibiyeti arayacak. Old Trafford‘daki ilk maçta iyi oynayan taraf Porto, şanslı olan taraf ise Manchester’dı ve maç 2-2 sona ermişti.
Ev sahibi Porto’nun sahaya ilk maçtaki 11’le çıkması bekleniyor. Yani Hulk, Lopez ve Rodriguez 3’lüsü Manchester defansına yine sıkıntılı dakikalar yaşatacak. Formsuz bir dönem geçiren Kırmızı Şeytanlarda ise, ilk maçta oynamayan ve eksiklikleri hissedilen Berbatov ve Ferdinand bu maçta sahada olacak. Sunderland karşısında dinlendirilen Ronaldo da ilk 11’deki yerini alacak.
Maç öncesi rahat bir görüntü veren Sir Alex Ferguson’un, bu maçta çok stresli dakikalar geçireceğini düşünüyorum. Hatta bu sefer Macheda da kurtaramayacak kendisini. Ne demişler; çekirge 1 sıçrar, 2 sıçrar, 3.’de…
