Emmanuel Culio Galatasaray’da. Kimdir?

Yine Hagi’nin isteği doğrultusunda bir transfer. Anderlecht’ten Biglia olmayınca 4 senedir Cluj’da oynayan bir başka Arjantin’li 27 yaşındaki Culio’ya imza attırıldı.

Şahsen daha önce hiç 9o dakika izlemedim kendisini. Taaa 2 sene önce Roma ile oynadıkları bir Şampiyonlar Ligi grup maçının özetine denk gelip 2 golünü görmüştüm o kadar. Goller iyidi hatırladığım kadarıyla da onun üzerine yorum yapmam. Zaten Culio da oralarda kalmış bunca zamandır. Pek duymadık kendisini.

2 milyon euro bonservis ödenen Culio solakmış. Ortanın ortasında ve sol çizgide oynarmış. Buyursun oynasın. Eldeki Mustafa Sarp, Barış, Ayhan 3’lüsünden kötü olamaz deyip Arjantin’li en azından 2 pas yapar sınıf atlarız temennisiyle bitiriyorum.

Hayırlısı olsun. Resmi siteden “kimdir?” sorusuna verilen cevap ise şu şekilde;

Juan Emmanuel Culio, 30 Ağustos 1983’te Arjantin’de doğdu. 2002 yılında Arjantin’in Flandria takımında profesyonel kariyerine başladı.

Burada iki sezonda 44 maça çıkıp 19 gol atan genç oyuncu, 2004’te Almagro’ya transfer oldu ve bu takımda oynadığı bir sezonun ardından kariyerinin ilk büyük basamağını tırmadarak Independiente’ye transfer oldu. Ancak burada istediği oranda şans bulamayınca, Racing Club’a transfer oldu. Culio, genç yaşının da etkisiyle bu kulüpte de istediklerini gerçekleştiremedi. 2007 yılında şansını bir başka ülkede deneme yoluna giden Arjantinli, Şili’nin Deportes La Serena takımına gitti ve sergilediği başarılı performansla Avrupa’nın yükselen kulüplerinden CFR Cluj’ün dikkatini çekti. Aynı yıl Romanya’ya transferi gerçekleşen Culio, 2007 yılından bu yana Cluj formasıyla mücadele ediyor.

Cluj’daki ilk sezonunda ligdeki 34 maçın 32’sinde toplam 2571 dakika (%84) forma giyen Culio, bu maçlarda bir gol atarken, bir kırmızı ve altı da sartı kart gördü. Cluj orta sahasının her bölgesinde forma giyen Arjantinli, devamlılığı ve taktiksel esnekliğiyle beğeni topladı.

2008-09 sezonunda Romanya Ligi’nde 29 maça çıkan Culio, sezon boyunca tam üç kez teknik direktör değiştiren takımında yine yeri değişmeyen isimlerin başında geliyordu. Bu maçlarda bir gol atan oyuncu, Şampiyonlar Ligi’nde ise takımının tek galibiyetini aldığı Roma maçında attığı iki golle zaferin mimarı oldu.

2009-10 sezonuna geçildiğinde de istikrarından bir şey kaybetmeyen Culio, tamamı ilk 11’de olmak üzere 28 maçta görev yaptı. Aralık ayına kadar orta alanın çeşitli bölgelerinde görev verilen çalışkan oyuncu, daha sonra sol kanada yerleşti ve bu bölgede forma giymeye başladı. Sezonu bir kez daha tek golle tamamlayan Culio, sekiz de sarı kart gördü.

İçinde bulunduğumuz sezonun ilk 12 haftasında fırma giyen Culio, ligin sonraki haftalarında takımından uzak kaldı. Arjantinli orta saha, Şampiyonlar Ligi’nde ise gol ve asistleriyle takımının skor yükünü çeken en önemli isimlerden biri oldu. Grubun ilk maçında Basel önünde alınan 2-1’lik galibiyete iki asistle katkıda bulunan Culio, Roma mağlubiyetinde atılan tek golde de yine verdiği pasla pay sahibiydi. Üçüncü maçta Bayern’e 3-2 mağlup olan Cluj’ün gollerinden birini atan 27 yaşındaki oyuncu, 1-1 berabere biten son maçta Roma filelerine 88. dakikada atılan golde servisi yapan isimdi. Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon Cluj’ün attığı 6 golün 5’inde rol oynayan Culio, mücadeleci, agresif ve zeki futboluyla ön plana çıkıyor.

Galatasaray ve transfer

Anderlecht ile Biglia konusunda anlaşma sağlanamadı. Son anda bir fiyat arttırma olduğu söyleniyor. Onun yerine Hagi’nin istediği Emmanuel Culio bugün Antalya kampına katılabilir. Pek tanımam etmem solakmış, ortanın ortası ve sol çizgide oynarmış.

Mutu serbest ve Galatasaray’ın ilgisi doğru. Yönetim ve Hagi bugün bu konuyu görüşecekler. Tanımayan yok. Yetenekli ve vukuatlı bir arkadaşımız.

İlkay ve Mehmet Ekici transferleri çok zor. Sezon sonu tekrar denenecek ama zannetmiyorum. Bayern ve Manchester United takipte. Taner Yalçın transferi ise hala gündemde.

Hollanda’dan AZ’nin Arjantin’li kalesi Romero da gündemde. Romero ismini duyar duymaz almayın o kovayı dedim içimden.

Formica ve Necati transferleri ise şimdilik zor gibi. Necati transferinde Antalya’ya takas verilecek futbolcu konusunda henüz anlaşılamadı. Formica ise pahalı ve daha önceki Güney Amerika’lılardan ağzımızın yanmış olması kafaları karıştırıyor. Beşiktaş’ın uğraştığı Sezer Öztürk‘ün de adı geçiyor ama Galatasaray yerli futbolculara istenilen o yüksek bonservisleri ödemez.

Avram&Roy&Gerard&Carlo

Aston Villa:0 Sunderland:1 (Premier League 18.)

Gerard Houllier; “Aleyhimde yapılan tezahüratları duydum ve canım acıdı. Sinirlenmekte haklılar ama bu durumdan daha güçlü çıkacağız. Şimdilik işimiz zor.”

Newcastle:5 West Ham:0 (Premier League 20.)

Avram Grant; “Bu durumdan takımı çıkaracak kişi benim ve rahatım. Bu maçtan önceki serimize bakın. Dipteydik ve biraz toparladık.”

Blackburn:3 Liverpool:1 (Premier League 12.)

Roy Hodgson; “Geleceğim hakkında konuşmaya hazır değilim. Şu anda sonuç ve performans yüzünden yeterince moralim bozuk. Bana kovulmamla ilgili soru sormayın. Cevaplamayacağım.”

Wolverhampton:1 Chelsea:0 (Premier League 5.)

Carlo Ancelotti; “Kovulursam benim için sürpriz olur. Karar benim değil ve daha yapılacak çok işimiz var. Kulüpteki herkesle ilişkim çok iyi.”

Giderse bir tek Roy gider. Bu sezon Liverpool kırmızı olmaktan çıktı. Eskiden de bir öyle bir böyle zamanlar olurdu ama en azından ruh vardı, inanç vardı, mücadele vardı. Artık o da yok. Ligin 12. sırasında olmak yakışmıyor. Birileri bedeli ödemeli. Uymadı, tutmadı işte…

150

Pep bu akşam 150. defa Barcelona’nın başında sahaya çıkıyor. Rakip San Mames’te Athletic Bilbao. Kolay olmayacak ama olacak.

Bir Wisla maçıyla başlayan Barcelona A takım hocalığında bugüne kadar 149 maçta 109 galibiyet, 27 beraberlik ve 13 mağlubiyeti bulunuyor. Kazanılan 8 kupa var. Finallerde hiç kaybetmemesine ve Real Madrid’e karşı 5’te 5 yapmasına da ayrı bir parantez. 5 maç sonucu; Barca:16 Real:2

Yürüyedur. Sırada Mourinho’nun evinde yenilmez serisini bozmak var. Bu arada hazır Mourinho demişken son Getafe maçında yine hakeme sardırmış;

Kazım üzerine

Resmi açıklamanın da gelmesiyle artık biraz fikir belirtebiliriz.

Öncelikle resmi açıklama gelmeden bu transferi yazmamın sebebi kaynağımın çok sağlam olmasıydı. Zaten biliyorsunuz bu tip işlere çok fazla girmiyorum yoksa yanlış anlaşılabiliyor. Daha önce Elano, Keita, Cana ve Misi hakkında da resmi açıklama olmadan bildiklerimi yazmıştım. Elimden geldiğince bildiklerimi paylaşıyorum işte.

Neyse Kazım’a dönecek olursak bu transferi pek içime sindiremiyorum. Çok yetenekli adam ama adam değil. Umursamaz, vurdum duymaz, canım istedi mi oynarım kafasında. Ee biz sezon başında Keita’yı bu yüzden yollamadık mı? Misimovic disiplinsiz diye kadro dışı değil mi? Ama bakın burada Hagi’nin parmağı var çünkü yönetim bu isme de sıcak değildi. Hagi “ben onu adam ederim” dedi ve ısrar etti. Orayı da anlamıyorum ya… Madem adam edebileceksin buyur Misimovic’i adam et. Elindeki isimlerin en kalitelilerinden. Kazım’a taraftarın tepkisi de kesin olacaktır. Stadda ayağına ilk top geldiğinde nasıl homurdanmalar olacak merak ediyorum. Bakın tekrar söylüyorum müthiş yetenekli oynadı mı ben keyif alıyorum Kazım’dan ama oynamak istedi mi oynuyor ve fazla sallamıyor. Bu huyundan vazgeçerse ki bu onun için bir şans; çoğunluğu utandırır. Umarım yanılan da utanan da biz oluruz ama pek ümitli değilim.

Yönetime özellikle başkana bu transfer sebebiyle çok tepki var ama tekrar söylüyorum Hagi çok istedi! Hea diyeceksiniz başkan gerekirse el koyacak ama o zaman da profesyonellerin işine karışıyor, hocanın isteklerini yapmıyor olacak. İki ucu boklu değnek anlayacağınız…

Transferle ilgili diğer gelişmelere gelecek olursak; Necati transferi de bitmek üzere. Futbolcuyla herhangi bir sorun yok Antalyaspor’la son 1-2 detay konuşuluyor. Formica transferinde hem kulüple hem de futbolcuyla anlaşıldı ancak Almanya’da devam eden Mehmet Ekici, İlkay Gündoğan ve Taner Yalçın görüşmeleri nedeniyle bekletiliyor. Biglia konusunda ise kesin birşey yok. Görüşmeler devam ediyor.

TT Arena’da ilk sarı lacivert

Bence harika bir fotoğraf. Bugün başkanlar Türk Telekom Arena’yı gezerken iki işçi Galatasaray ve Fenerbahçe atkılarını yan yana açmışlar. Ancak güvenlik görevlilerinden biri olaya müdahale etmiş. Fener atkısını çekerek almış. Kraldan çok kralcılar her yerde.

Ezeli rekabet eyvallah ama ebedi dostluk da budur.

Ritim

Pazar akşamı Barcelona son dakikaları sıkıntılı geçirmiş Levante’yi 2-1 yenmişti, dün de Real Madrid Getafe deplasmanında son dakikalarda soğuk terler döktü. Maç 1-3 giderken Arbeloa’ya bir kırmızı kart ardından gelen Getafe golü ve 2-3. Gerçi bu dakikaya kadar fark çok daha fazla olabilirdi ancak Real fırsatları kolay harcadı.

Noel arasının yaramadığı ritmin bozulduğu belliydi. Aynen Barcelona’ya da olduğu gibi. Gerçi Messi’nin olmayışı da orada bir başka etkendi. İkili yoluna devam ediyor puan farkı 2. Sezon sonuna kadar da böyle devam.

Hafta içi kupa mesaisi var. Özellikle Barcelona’nın işi biraz sıkıntılı. 0-0’ın rövanşında Athletic Bilbao deplasmanına gidiliyor. Real Madrid ise 8-0’ın rövanşında Levante deplasmanında. Gazozuna bile olmayan bir maç.

Real maçının ardından yazmışken Kaka’ya değinmemek olmaz. Çok seviyoruz bu çocuğu. 240 gün sonra sahalara döndü. 75’de Benzema’nın yerine oyuna girdi. Yapacak daha çok şeyi var. Umarız da sakatlık belasına yakalanmadan başarır. Dikine şöyle bir uzasın da izleyelim.

Bu arada hafta içi antremanda Pepe’yi de madara etmiş. Beter etsin:)