150

Bojan Krkic doğum tarihi 28 Ağustos 1990. Baba Sırp anne İspanyol. 9 yaşında Barcelona altyapısına girmiş. Bugün 20 yaşında. Çok da ekstra bir isim değil aslında. Gelişimi durdu gibi geliyor bana. Neyse ama konu o değil. Dün çoğu maçta olduğu gibi Malaga maçında da sonradan oyuna girdi ve Barcelona A takım formasını 150. kez giymiş oldu. Attığı gol sayısı 38. Tekrar ediyorum yaş 20.

Bu arada bu Bojan’nın babası da Barcelona oyuncu izleme komitesinde görevli. Genç yetenekleri izliyor. Son olarak Grenoble-Sedan maçında görülmüş. Grenoble’da forma giyen 18 yaşındaki Türk asıllı Fransız Atila Turan‘ı izlemiş. Mevkii sol bek, sol açık. Atila, Fransa U16,17,18,19 bütün Milli takımlarda oynamış. Aloooo yetkililer(!)

Olmuş…

14 senelik bu çile bitti artık bu sene. Arena’da ilk santra ve ilk 3’lü. Akustik mükemmel ancak ilk maçın heyecanıyla normal olarak tezahüratlarda organize olamama. Ufo görmüş masum köylü misali ben de dahil boş boş stadı inceleyen Galatasaray taraftarı ve bunun sonucunda maç içinde uzun süren sessizlikler.

Aşılacak bunlar her geçen gün. Rakip takımlar için buradan puan çıkarmak çok zor olacak. Hakeme ciddi baskı kurulabilecek. Ajax maçı gazozuna olduğu için bunları TV başından anlamak pek mümkün olmamıştır diye düşünüyorum. Haftaya Sivas maçı asıl sınav. Onun ardından bunları konuşmak daha doğru olur.

Ulaşımda da hiç bir problem yok. Özellikle metro ile gidiş çok rahattı. Dönüş yine metro ile biraz beklemeli ama sıkıntısız.

Takım mı? Şimdilik mekan da oynatmıyo’…

Start of a new era

Bundan 14 sene önce tarih 17 Eylül 1997 Ali Sami Yen kapalı tribününde Galatasaray-B.Dortmund maçının başlamasını bekliyorum. Henüz yaş 14. Elimde köfte ekmek. Ender çalışan skorboard’da çeşitli videolar dönüyor biz de boş boş onları izliyoruz. Bir anda “The new Ali Sami Yen Stadium” diye bir ses ve yeni yapılacak olan Ali Sami Yen projesinin tanıtımı karşımıza çıkıyor. Vay be diyoruz, ultra modern, 365 gün yaşayacak bir kompleks diyoruz. Dedik ya daha küçüğüz inanıyoruz tabii…

İşte yeni stad süreci benim için böyle başladı. Bekledik bir gün olacak diye. Yeri geldi boş boş Olimpiyat’a bile gittik. Sonra geri döndük yok olmayacak bu iş dedik. Ancak öyle ya da böyle işin sonuna gelindi.

Bugün tarih 15 Ocak 2011 nice tarihlerin yazıldığı Ali Sami Yen artık tarih oldu. Yeni bir sayfa açılıyor. Yeni stad için bir isim karmaşası var. Yok Türk Telekom Arena yok Aslantepe yok Ali Sami Yen spor kompleksi. İsim farketmez Galatasaray taraftarı neredeyse Ali Sami Yen orasıdır. Yeri geldi Westfalen Sami Yen oldu, yeri geldi Parken Sami Yen oldu, yeri geldi Monaco Stade Louis Sami Yen oldu…

Artık bizim için Sami Yen burası ve an itibariyle yeni tarihler yazmak için Ali Sami Yen’e doğru yola çıkıyoruz…

FIFA’ya göre 2011 yılında dikkat edilmesi gereken isimler

Luc Castaignos – Forvet, 18 yaşında, Feyenoord

Oyun stiliyle Thierry Henry’i andıran Hollanda’lı özellikle Inter’in takibinde. Hollanda U17 milli takımında 17 maçta 13 gol atarak rekor kıran Castaignos’a takım arkadaşları Henry diyorlarmış. Sadece yetenekleriyle değil tipi de andırdığı için… Bu sezon Feyenoord formasıyla 21 maçta 6 golü bulunuyor.

David de Gea – Kaleci, 20 yaşında, Atletico Madrid

Daha geçen gün bahsettim. Casillas futbolu bıraktığı gün İspanya’nın 1 numarasıdır bana göre. Atletico’da kalır mı? Zor. Sezon sonunda ciddi bir bonservis bedeliyle kaleci sıkıntısı yaşayan büyüklerden birine gidebilir. Mesela Manchester United.

Alan Dzagoev – Ofansif orta saha, 20 yaşında, CSKA Moscow

Guus Hiddink’in yeri çok ayrı Dzagoev’de. 2008 yılında Rusya’nın başındayken Dzagoev’e şans vererek Rusya tarihinin en genç milli oyuncusu olmasını sağladı. Özellikle öldürücü pasları ve hep dikine oynamasıyla dikkat çekiyor. Bu sezon Rusya liginin en iyi genç oyuncusu seçildi. Avrupa’da peşinde olan çok.

Youssef El-Arabi – Forvet, 23 yaşında, Caen

Caen’nin bu sezon ligden düşmeme mücadelesindeki en önemli ismi. Fransa doğumlu Fas’lı forvet Afrika Uluslar kupasında da dikkatleri çekmişti. Bugün ikinci yarısı başlayacak olan Fransa Ligue 1’de 16 maçta 10 golle gol kralı.

Shinji Kagawa – Ofansif orta saha, 21 yaşında, Borussia Dortmund

Bundesliga izleyip de Dortmund fırtınasını bilen herkes Kagawa’yı biliyordur zaten. Sezon başında sadece 350.000 euro bonservis bedeliyle Dortmund’a geldi. Şimdi para versen alamazsın. Müthiş hızlı, hareketli ve bir orta saha için fazla golcü! Şu an Japonya Milli takımıyla Asya Kupasında. Dortmund eksikliğini hisseder.

Jordan Henderson – Orta saha, 20 yaşında, Sunderland

Sunderland hocası Steve Bruce’a göre son dönemlerin en iyi genç İngilizi. Soğukkanlı, atletik ve güçlü. Capello da takipte. Kasımı ayında Milli takım kadrosuna çağırdı. Sezon sonu ise Sir Alex Ferguson’nun bir teklifi olabileceği konuşuluyor.

Mats Hummels – Defans, 22 yaşında, Borussia Dortmund

Dortmund’un bu seneki başarısında göze çarpan genç isimlerden biri daha. 2 sezon önce Bayern Munich’den geldi. Şimdi Bayern kafasını yerlere vuruyordur. Zeki, soğukkanlı ve çok güçlü. Adam adamalarda oldukça başarılı. Müthiş bir kariyer onu bekliyor. Milli takımın da değişmezi olur.

Koo Ja-Cheol – Ofansif orta saha, 21 yaşında, Jeju United

Geçen senenin başında Premier League ekiplerinden Blackburn’e transferi söz konusuydu ama olmadı kulübünde kaldı. Şu an Asya Kupasında Güney Kore formasıyla Ki Sung-Yueng ile iyi işler yapıyor. Oyun kurucu olarak görev yapan Koo, bu sene patlayabilir.

Erik Lamela – Ofansif orta saha, 18 yaşında, River Plate

Bundan tam 6 yıl önce 12 yaşındayken Barcelona tarafından denendi ancak daha erken olduğu düşünülerek Bounes Aires’te kaldı. İnce pasları, genç yaşına rağmen vizyonu ve oyunu okuması ön plana çıkarılıyor. Yeni sezonda izlemek lazım.

Lucas Piazon – Ofansif orta saha, 18 yaşında, Sao Paulo

Müthiş yetenekli ve yaratıcı bir isim. Brezilya’nın en önemli yıldızlarından biri olacağı söyleniyor ve Kaka’ya benzetiliyor. Şu anda 20 yaşaltı Güney Amerika şampiyonasında esiyor. Bu sene düzenlenecek olan 20 yaşaltı Dünya şampiyonasında herkesin onu takip edeceği konuşuluyor.

Romelu Lukaku – Forvet, 17 yaşında, Anderlecht

Drogba’nın varisi Lukaku. Hem oyun yapısı hem de fiziksel özellikleriyle çok benziyorlar. Belçika liginde şimdiden üst düzey performans sergiliyor. Belçika Milli takımının da değişmezi. Sezon başında Madrid’e transferi gündemdeydi Mourinho çok istemişti ancak ailesi daha erken dedi göndermedi. Bu sezon sonu parayı basan alır.

Andrea Ranocchia – Defans, 22 yaşında, Inter Milan

Daha geçen hafta 12.5 milyon euro bonservis bedeliyle Genoa’dan Inter’e transfer oldu. Inter’e gider gitmez de formayı kaptı. Uzun seneler Inter ve Milli takıma hizmet edebilecek bir isim. Nesta ve Cannavaro’yu andıracak bir isim. Bu arada boy 1.92.

Xherdan Shaqiri – Kanat/Ofansif orta saha, 19 yaşında, Basel

Ottmar Hitzfeld’in sürpriz şekilde Güney Afrika Dünya Kupasına götürdüğü İsviçre’li bu şansı çok iyi değerlendirdi. Üst düzey turnuvada üst düzey bir performansla akıllarda kaldı. Oldukça hırslı ve nefis sol ayağı var. Hatırlatmak gerekirse; Dünya Kupası sonrası Euro 2012 elemelerinde ceza yayının biraz gerisinden solla İngiltere’ye attığı muhteşem gol?

Eleştirmek için eleştirmek

Galatasaray yönetimini özellikle başkan Adnan Polat’ı kim neresinden tutsa eleştiriyor. Haklı olan yönleri de var elbet. Yeri geliyor biz de eleştirimizi yapıyoruz. Bu sefer onlardan bahsetmeyeceğim. Takıldığım konu şu stad açılışındaki davetiye olayı ve çocuklar dahil biletsiz kimsenin stada alınmayacak olması.

Aslında neye takılıyorsun diyenler de olabilir ama uygulamaya değil uygulamayı eleştirip altında başka şeyler arıyanlara takıldım. Neymiş neden sadece davetiyeli ve kombineli giriş olacakmış? Kombinelinin hakkı. Parasını vermiş yatırımını yapmış girecek elbet. Onu geçtim. Davetiye konusuna gelince ise; sizin Türkiye gerçeğinden haberiniz yok mu? Bu açılış için kimler kimleri aramıştır bana davetiye diye tahmin edebiliyor musunuz? Hangi birine hayır diyeceksiniz? Türkiye’nin bugüne kadarki en önemli spor komplekslerinden biri açılacak, cumhurbaşkanı ve başbakan gelecek. Yanlarında yüzlerce şakşakcı, bu stadın yapımında emeği geçmiş onlarca şirket ve onları çalışanları, kulübün hürmet ettiği davet etmek zorunda olduğu isimler, kulübün yüzlerce sporcusu ve aileleri. Daha sayayım mı? Gider çünkü.

Neymiş 53.000 kişilik stada 40.000 kişi alınacakmış. Adnan Polat açılış gününde ıslıklanmamak için biletli seyirci almıyormuş. Ulan adam stad açılışından daha önemli olan Sami Yen’ne veda gününde ıslıklandı oturup bunu mu düşünecek? Islıklayacak olan neredeyse Sami Yen kapasitesinde 18.000 kombineli var çok istiyorsanız. Onlar taraftar değil mi? Stadın ve çevresinin tam anlamıyla hazır olmadığını bilmeyen yok. 40.000 kişiyle sınırlamanın, kalabalığı bir nebze olsa da kontrol altında tutmanın yolu da bu. İlk gün testi hiç de mantıksız değil.

Çocuk dahi olsa biletsiz kimsenin içeri alınmayacak olmasına tepki gösterenleri ise hiç anlamıyorum. Çünkü bu işin bokunu çıkarıyoruz. Sami Yen’de kaç kere yaşadım. Önümdeki adamın çocuğu artık ergen olmuş hala turnikeye 2 kişi sığmaya çalışıyor görevliyi zor durumda bırakıyor milleti kurukta bekletiyor. Herkes omzunda 4-5 yaşında şeker çocuklarla gelmiyor arkadaş. Duygusallık da bir yere kadar.

Hea illa mı şu stadla ilgili birşeyi eleştireceksiniz? Buyrun eleştirin. Binlerce dolara aylar öncesinde sattığınız kombine kartlar neden hala hazır değil? Neden basımı tamamlanamadı? Matbaa ile pazarlıklar mı tıkandı?

Duruş

Ne gol attı ama değil mi? Rövaşata ile oyunu çevirdi. Kendisine inanıldı mı Ibrahimovic mübarek. Forvet transferine gerek yok. Mesajı verdi Servet reis. 2 maç önce satıyordu diye ıslıklanıyordu dün kral oldu. Helal olsun ıslıktan alkışa dönenlere. Attığı gole çılgınlar gibi sevinenlere, “Serveeeettt!” diye boğazını yırtanlara…

Bir daha kimseyi yuhalayıp ıslıklamayın 2 gün sonra dönüyorsunuz. Bir duruşunuz olsun bari.

Kazım’ı aldı diye yönetime demediğini bırakmayanlar dün onu da alkışladı ki bence destek olunmalıdır doğru.

Peki ya onun transferine onay verip de tüm tepkileri göze alan o başkan? Veda gecesinde bile Galatasaray adabına yakışmayacak şekilde ıslıkladığınız o başkan? Hataları yok mu elbet var ama ıslıklamayın arkadaş. 2 gün sonra yeni stadda takım iyi gider, yıldız transferi olur, alkışlamak zorunda kalıp büyük başkan el salla dersiniz. Duruşunuz bozulur.