Maçtan sonra disko yok

Dün Bild gazetesinde çıkan habere göre Bayern Münich’in yeni teknik direktörü Van Gaal, oyuncularının sezon boyunca diskoya gitmelerini yasaklamış. Daha önce çalıştığı Barcelona’da da aynı yasağı uygulayan Hollandalı teknik adam, oyuncularının kulübe yakışır şekilde davranmalarını istediğini söylemiş.

Maç sonrası kutlamalarında soyunma odasında bile bira içen Almanlar için oldukça üzücü olan bu habere ilk tepki de bizim Hamit Altıntop‘tan gelmiş;

“İşle özel hayat birbirinden farklıdır. Zaten hocanın bizlere böyle bir açıklaması da olmadı.”

Güzel transferler #2

Bundan 2 hafta önce Avrupa’da yapılan büyük ve popüler transferlerin yanısıra her gün basınımıza çok yansımayan akılcı ve mantıklı transferler yapıldığından bahsetmiş, ilgimi çeken bazı isimleri yazmıştım. O günden beri akılcı transferlere yenileri eklendi;

Ramires (Cruzeiro) –> Benfica Belluschi (Olympiakos) –> Porto Matias Fernandez (Villarreal) –> Sporting Lisbon Arango (Mallorca) –> Mönchengladbach Eliseo (Malaga) –> Lazio Ismael Bangoura (Dinamo Kiev) –> Rennes Sunny (Valencia) –> Betis Simunic (Hertha Berlin) –> Hoffenheim Marko Marin (Mönchengladbach) –> Werder Bremen Zokora (Tottenham) –> Sevilla Sebastian Leto (Liverpool) –> Panathinaikos Paolucci (Juventus) –> Siena Batalla (Velez Sarsfield) –> Bursaspor Olof Mellberg (Juventus) –> Olympiakos

Bu arada Benfica Ramires’in işini Konfederasyon kupası öncesi bitirmişti. Bir önceki yazıda ben de atlamışım. Cruzeiro şimdi kafasını duvarlara vuruyordur heralde keşke Konfederasyon kupasından sonra satsaydık diye…

Alfio Basile geri dönmüş

Coco lakaplı 66 yaşındaki Alfio Basile Boca Juniors’a geri dönmüş. 1975 yılında başladığı teknik adamlık kariyerinde tam 16 takım çalıştıran tecrübeli hoca daha önce 2005-2006 sezonunda Boca’yı çalıştırmış ardından da Arjantin Milli takımının başına geçmişti.

Çarşamba günü yapılan imza töreninde konuşan Basile, “Boca’yı çok özledim ve geri döndüğüm için çok mutluyum” demiş.

2005-2006 sezonunda Boca’nın başındayken 2 kez Recopa Sudamericana, 2 kez(açılış-kapanış) Primera Division Argentina ve 1 kez de Copa Americana’yı kazanarak efsane haline gelmişti Basile.

Efsane ex menajer geri döndü diyebiliriz ancak ex’ten next olur mu, onu bilemiyorum işte…

Alın artık biriniz şu Veloso’yu

Son 2 senedir her transfer döneminde Sporting Lisbonlu Miguel Veloso’nun Premier League’e transfer olacağı yazılır çizilir. En son Ocak ayında adı Manchester United ve Bolton’la anılan Portekizli’nin transferi yine son dakika yalan olmuştu.

Yaz tranfer döneminin açılmasının ardından Veloso’nun adını bakalım ne zaman duyacağız diye beklemeye başlamıştım. Dün beklediğim dedikodular İngiliz basınından gelmeye başladı ve Manchester City, Arsenal, Bolton ve Aston Villa’nın Veloso için 12 milyon poundu gözden çıkardığı yazıldı.

İlk bakışta 12 milyon pound biraz fazla gibi gelse de sahanın bir çok mevkisine görev yapabilen, Şampiyonlar ligi tecrübesi olan ve yaşı daha 23 olan Veloso’ya bu paranın verilebileceğini düşünüyorum. Özellikle Barry’nin gidişinden sonra Aston Villa’nın böyle bir adama çok ihtiyacı var ama iş fiyat arttırmaya gelirse Manchester City yine çirkinleşebilir.

En çok kazanan 21 yaş altı

Futbolun ekonomik yüzünü sayfalarına taşımasıyla tanınan “Futebol Finance” dergisi, en çok kazanan 21 yaş altı oyuncuların kimler olduğunu kaleme almış. Listede 21 yaşında olan futbolcularında yer aldığını belirteyim;

1- Kun Agüero (Atletico Madrid-5 milyon euro) 2- Karim Benzema (Lyon-4.8 milyon euro) 3- Theo Walcott (Arsenal-3 milyon euro) 4- Pato (Milan-3 milyon euro) 5- Anderson (Manchester United-1.9 milyon euro) 6- Higuain (Real Madrid-1.8 milyon euro) 7- Balotelli (İnter-1.3 milyon euro) 8- Bojan Krkic (Barcelona-1 milyon euro) 9- Marcelo (Real Madrid-1 milyon euro) 10- Bendtner (Arsenal-1 milyon euro)

Bu arada yazıda Pato’nun maaşına zam istediği ve Chelsea’nin Agüero’ya senelik 8 milyon euro vermeye hazır olduğu da belirtilmiş.

Arsene Wenger neyin peşinde?

Genç futbolcu tutkunu Arsene Wenger, transfer sezonu açıldığından beri Arsenal’e sadece bir takviyede bulundu. Geçen sezon stoper bölgesinde sıkıntı yaşayan Arsenal, Ajax’tan 9 milyon pounda 23 yaşındaki Thomas Vermaelen‘i transfer etti. Geçtimiz sezon Hollanda ligini 3. bitiren Ajax’ta 31 maçta forma giyen Vermaelen 4 de gol attı. Hem stoper hem de sol bek oynayabilen Vermaelen, öyle çok da aman aman bir transfer değil bence.

Şimdilerde konuşulanlar ise Arsenal’in Adebayor için Milan’dan gelen 23 milyon poundluk teklifi kabul ettiği ve Arsene Wenger’in vatandaşı Benzema‘yı Kuzey Londra’ya getirmenin peşinde olduğu. Adı Real Madrid ve Manchester United’la da anılan Benzema için 30 milyon poundluk bir teklif hazırlandığı da konuşulanlar arasında.

21 yaşındaki Benzema’nın daha önceki açıklamalarında en azından bir sezon daha Lyon’da kalmak istediğini söylediğini ve Arsenal’in son yıllardaki kupasız halini düşünürsek genç Fransız’ın Londra’ya gelmesi oldukça zor ancak Wenger bir şekilde toprağım ayağına Benzema’yı kandırırsa orasını bilemem.

Bence olacak iş değil ama Wenger’in Benzema’yı kandırdığını ve önümüzdeki sezon Arsenal’in forvet hattında Van Persie, Arshavin, Benzema üçlüsünün olduğunu hayal etmek bile heyecan verici.

Konfederasyon finali öncesi

Amerika İspanya’nın 35 maçlık yenilmemezlik serisine sürpriz şekilde son verdi ancak finalde işleri oldukça zor. Her ne kadar büyük otorite, kolektif uyum hastası Ömer Üründül Brezilya’yı beğenmiyor olsa da Brezilya’nın vuvuzela sesleriyle samba yapacağı büyük ihtimal.

İngiliz bahis tahmin sitesi chickendinner bu final öncesi 5 maddeyle iki takım hakkında tüyolar vermiş;

1- Brezilya Amerika’yla oynadığı son 15 maçın 14’ünü kazandı. Amerika’nın kazandığı tek maç 1998 yılındaki Gold Cup finali.

2- Amerika bundan önce Konfederasyon kupasında 3 kez karşılaştığı Brezilya’ya hiç gol atamadı. (1999, 2003, 2009)

3- Amerika, Güney Amerika takımlarıyla oynadığı son 6 maçta hiç galip gelemedi. Bu maçların 5’ini kaybederken 1’inde berabere kaldı.

4- Brezilya’nın bugüne kadar oynadığı toplam 3 Konfederasyon kupası finalinde toplam 18 gol atıldı.

5- Brezilya 1999 yılında oynadığı Konfederasyon kupası finalinde Gold Cup şampiyonu Meksika’ya yenilmişti. Yarın finalde karşılaşacakları Amerika da son Gold Cup şampiyonu.

Ulan Amerika!

Şu anlamsız boru sesli Konfederasyon kupasından tek beklentim Brezilya-İspanya finaliydi. Futbol’dan ne anlar dediğim Amerika mucizevi şekilde geldiği yarı finalde İspanya’nın 35 maçlık yenilmemezlik serisini bozdu ve 2-0’la adını finale yazdırdı.

Bu mağlubiyet İspanya’nın muhteşem bir takım olduğu gerçeğini değiştirmeyecek ama yine de İniesta ve David Silva‘yı çok aradıklarını söyleyebilirim. Yerlerine oynayan Xabi Alonso ve Riera, deyim yerindeyse makinanın dişlilerini biraz olsun aksattılar.

Amerika’da ise Onyewu, Bradley ve Altidore en beğendiğim isimlerdi. İlk golde Altidore ne güzel döndü öyle. Özellikle Fener’le adı anılan Onyewu’yu çok beğendim. Tartışmasız maçın adamıydı. Maçı izlerken 70’den sonra düşer dediğim Amerika takımı 90 dakika boyunca büyük savaştı ve galibiyeti sonuna kadar haketti.

Bu akşamki yarı finalde Brezilya’nın da bir sürprize izin vereceğini hiç zannetmiyorum. Pazar akşamı Amerika-Brezilya finalinde boru sesleriyle samba izleriz.

Omotoyossi

Dün akşam Turkcell Süper ligde kim kimi transfer etmiş diye aranırken Sivasspor teknik direktörü Bülent Uygun‘un açıklamalarına denk geldim. Kendisi Beninli Razak Omotoyossi’yi transfer ettiklerini söylemiş.

23 yaşındaki Omotoyossi’nin ismini 2007-2008 sezonunda Helsingborg formasıyla Galatasaray’a gol atınca duymuştum. Beninli forvet oldukça hızlı ancak biraz dağınık. Geçen sezon Helsinborg’dan Al Nasr takımına transfer olan Omotoyossi, son birkaç aydır da boştaymış. Benim görüşüm, Balili‘yi Antalya’ya yollayan Sivas’ta iş yapacaktır ve özellikle deplasman maçlarında çok etkili olacaktır.

Yanlız bu transferle ilgili ilginç bir nokta var. Her ne kadar Bülent Uygun, Omotoyossi’yi aldık dese de oyuncuyu araştırmak için girdiğim bütün yabancı sitelerde Beninli futbolcunun Metz’e transfer olduğu yazıyor. Koskoca Turkcell Süper lig Şampiyonu Sivasspor‘un teknik direktörüne inanmayı tercih ediyor ve Omotoyossi’ye Sivasspor’da başarılar diliyoruz.

Bu arada Omotoyossi’yle ilgili bilgi ararken zamanında “Helsingborgs Dagblad” gazetesine verdiği bir ropörtajı okudum. 23 yaşına kadar 5 senede 6 takım değişteren Beninli’nin söylediği bir laf çok bomba;

“Biz futbolcuların hayat kadınlarından farkı yok. Parayı kim verirse ona gideriz.”

Deftere 1 milyon dolar daha yaz başkan

Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun 19 Haziran 2009 tarihli toplantısında alınan karar neticesinde, Beşiktaş Kulübü ile yapılan sözleşme gereği Yusuf Şimşek transferine karşılık Aydın Karabulut’un Bursaspor’a transferinin gerçekleşmemesi üzerine sözleşmeden doğan cezai şart nedeniyle Beşiktaş Kulübünün aleyhine açılan dava karara bağlandı.

Buna göre Beşiktaş Kulübünün, Bursaspor kulübüne 1 milyon dolar ve bu miktara 25.02.2009 tarihinden itibaren uygulanacak faiz tutarının ödenmesine karar verildi.

Beşiktaş taraftarı sezon sonu yaşananlar nedeniyle şampiyonluğu unuttu unutacak neredeyse…