Dünkü Tottenham – Wigan maçından sonra aklıma takılmıştı Premier League’deki en farklı galibiyetler neler acaba diye;
Manchester United 9 – 0 Ipswich / Mart 1995 Tottenham 9 – 1 Wigan / Kasım 2009 Newcastle 8 – 0 Sheffield Wednesday / Eylül 1999 Nottingham Forest 1 – 8 Manchester United 8 / Şubat 1999 Arsenal 7 – 0 Everton / Mayıs 2005 Blackburn 7 – 0 Nottingham Forest / Kasım 1995 Manchester United 7 – 0 Barnsley / Ekim 1997 Arsenal 7 – 0 Middlesbrough / Ocak 2006
Tottenham’dan 9 yiyen Wigan’lı futbolcular deplasmana gelen taraftarların bilet paralarını kendilerine geri ödeyeceklerini açıklamışlar. Futbolcular adına kulübün resmi internet sitesinden bir açıklama yapan Melchiot; “utanıyoruz ve söylenecek söz yok, taraftarımızı büyük hayal kırıklığına uğrattık, bu almamız gereken bir karardı” demiş.
“İrlanda maçından sonra kendimi çok yanlız hissettim. Futbolu bırakmayı bile düşündüm…”
Thierry Henry
24 Kasım Salı
19.30 Rubin Kazan – Dinamo Kiev (EURO FUTBOL) 21.45 Barcelona – Inter (STAR TV) 21.45 Arsenal – Standard Liege (EURO FUTBOL) 21.45 Fiorentina – Lyon (FUTBOL SMART)
25 Kasım Çarşamba
19.30 CSKA Moscow – Wolfsburg (STAR TV) 21.45 Bordeaux – Juventus (FUTBOL SMART) 21.45 Manchester United – Beşiktaş (STAR TV) 21.45 Porto – Chelsea (EURO FUTBOL) 22.00 Fulham – Blackburn (SPORMAX)
Bugün pazartesi 2 good 2 bad günü. Thanx to Haxx.
link:http://www.dailymotion.com/video/xb8s8d_2-good-2-bad-week-12_sport
Madrid basınından korunmak için!
Eto’o’nun saat tutkusundan, yüzlerce saati olduğundan ve Milli takım arkadaşlarına saat hediye ettiğinden daha önce bahsetmiştim. Kamerunlu forvetin koleksiyonundan 3 parçanın fotoğrafını da yeni buldum.
Budur! Tartışmıyorum bile…
“Real Madrid gelse havasını alır. Dün Beşiktaş karşısında Fenerbahçe’yi görmediniz mi? Tek bir pozisyonu yok. Bir Alex kilitlendi, takım bitti. Emre ile Kazım cezalı olacak ve seyircisiz oynanacak. Artık ne olur bilemiyorum.” – Yılmaz Vural
“Uzun zamandır asist yapamıyordum. Sol ayağımla yaptıklarım olmadı, sağ ayağımla salladım, gol oldu.” – İbrahim Üzülmez
“O kulübeye ben otursam bu takım Kasımpaşa’yı mağlup ederdi. Bu mağlubiyeti kabullenemiyorum.” – Sadri Şener
İlk yarı adam akıllı pozisyon yok, rakibin bireysel hatasından atılan 1 gol. İkinci yarı ise tamamen uykuda bir Galatasaray. Yenilen golden sonra kabus görmüş gibi uyanmaca ama iş işten çoktan geçmece… ve 90 dakika skoru 1-1.
Manisaspor sis yüzünden İstanbul’a uçakla gelememiş gece yarısı 4’te otobüsle gelmiş ama sanki roller tam tersi. Galatasaray’lı oyuncuların yürüyecek hali yok. Manisa ise bastıkça basıyor yenerse sanki lider olacak. Milli takım arasında dinlenmiş, liderlik için gümbür gümbür saldıran bir Galatasaray bekliyordum ama büyük hayal kırıklığı yaşadım. Takımda domuz gribi olan bir tek Arda değildi heralde. Bütün takım hafta içi çalışmamış sanki.
Bir de bütün maç kendi kendime söylenip durdum; Keita cezalı ya da sakat değilse içerde dışarda bu takımın banko oyuncusudur arkadaş. Maçı son dakikaya kadar bırakmayan, asıldıkça asılan Manisa’ya da ayrıca bir alkış.
