Stada girerken Muzo B’ye demiştim ki; “Abi o kadar geldik finale bol gollü beraberlik olsun penaltılara gitsin sabaha kadar çıkmayalım bu staddan…”
Muzo’nun cevap ise; “Yok artık Ali Sami…” olmuştu.
Sonuç; Milan:3 Liverpool:3. Kupa penaltılarla Liverpool’un 🙂 Ne geceydi be!
link: http://www.dailymotion.com/video/xdfuy1_milan-liverpool-last-penalty_sport
Bu hafta sonuna kadar Real Madrid’e imzayı atıyor ama eski günlerdeki Barca sevdasını da unutturmayalım;) Seneler önce Sir Bobby Robson‘ın tercümanıyken Bernabeu’da Betis’i yenip Kral Kupasını aldıkları maçın ardından Barcelona taraftarına böyle seslenmiş Jose…
Bu arada finalin ardından Materazzi-Mourinho vedalaşmasında gözyaşı akmış onu da atlamayalım. İki rahatsız meğer severmiş birbirini…
link 1: http://www.dailymotion.com/video/xdfjxv_mourinho-hoy-mayna-y-siempre-con-el_sport
link 2: http://www.dailymotion.com/video/xdfv97_il-pianto-di-mourinho_sport
Mars için geri dönmüş;)
link: http://www.dailymotion.com/video/xdfrhm_join-the-mars-fan-wall_sport
The Guardian fotoğraf galerisinin bu haftaki kurbanı uzun aradan sonra İngiltere Milli takımına çağrılan Jamie Carragher. Capello ile beraber oldukları her kare yıkılıyo’.
Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Milli takımımız Nike tarafından tasarlanan yeni iç saha formasıyla ilk maçına yarın çıkıyor. TSI 20.30’da rakip Kuzey İrlanda.
Yeni formamızın hem tasarımıyla hem de gelişmiş teknolojiyle üretilmesinden dolayı bir takım farklı özellikleri var.
Geri dönüşümü yapılmış plastik şişelerden elde edilen kumaşlardan üretilen formalar futbolcuları daha kuru, daha serin ve daha rahat tutacak şekilde tasarlandı. Bu tasarım sayesinde futbolcuların vücut sıcaklığı yeşil sahadayken istenilen düzeyde tutuluyor olacak ve böylece onlar da en üstün performanslarını sergileyebilecekler.
Performansı sürdürülebilirlikle birleştiren Nike aynı zamanda Çevreye Duyarlı Tasarım felsefesine uygun olarak çevreye verilen zararları azaltma konusundaki kararlılığını da göstermiş oluyor. Considered Design felsefesinin temelinde toksik maddeleri ve atıkları azaltmak, çevreye dost malzemelerin kullanımını arttırmak ve daha sürdürülebilir ürünler yaratmak için Nike’ın getirdiği yenilikleri kullanmak bulunuyor.
Daha önceki Nike forma kumaşlarına göre %13 daha hafif olan geliştirilmiş Nike Dri-Fit kumaş, teri buharlaştığı yer olan formanın dışında tutarak futbolcuların daha kuru kalmasını sağlıyor. Formanın her iki yanında uzanan ve şortlarda bel kısmının altında bulunan yeni havalandırma bölgeleri ise kumaştan içeri giren havayı ciddi derecede arttırarak futbolcuların daha serin hissetmesine olanak sağlıyor.
Şortlarda ise bel kısmının altında, omurganın alt kısmının yakınında ek bir havalandırma bölgesi bulunuyor.
Formanın yeni çift dokumalı yapısı ona daha ince bir görüntü kazandırırken, öte yandan %10 daha esnek bir yapı veriyor. Ayrıca vücudun doğal hatlarını vurgulayan yeni dinamik kavrayışı maksimum hava dolaşımı ve hareket sunuyor.
Nike, sponsor olduğu tüm milli takımların formalarında bu üstün teknolojiyi kullandı. Brezilya, Portekiz ve Hollanda gibi Nike’ın değişmez listesindeki ünlü milli takımlar ilk kez tamamen geri dönüşümle elde edilmiş formalar giyecekler.
Maradona’nın Güney Afrika’da Arjantin’i ağırlayacak olan otelden özel istekleri;
– Her öğün 10 çeşit farklı yemek ve 14 farklı çeşit salata.
– Her öğün 3 farklı soslu makarna ve 3 çeşit puding.
– En az 3 günde 1 barbekü.
– Tüm gün dondurma.
Ve en bombası;
– Her tuvalette kapağı ısıtmalı, sıcak hava üflemeli ve talet musluğu otomatik klozetler…
Bu arada diğer ülkelerin istekleri ise daha mütevazi. Mesela Brezilyalı’lar tüm gün sıcak kahve ve kurabiye istemişler. Slovaklar 2 adet pin pon masası ve 1 adet elektronik dart istemişler. Kuzey Koreli’lerin tek isteği var; her gün yemeklerde pirinç olsun. İtalyanlar ise makarnalarını bile kendileri getiriyorlarmış.
Maganda dün Portekiz formasıyla çıktığı hazırlık karşılaşmasında Maradona’ya özenmiş ama becerememiş. Daha çaktırmadan yapması lazım…
Fransa’nın Dünya Kupası öncesi Alp dağlarında kamp yaptığından daha önce bahsetmiştik. Çok şükür karlı dağlardan inmişler topla buluşmuşlar.
Dünkü antremanda ise Domenech sağ kanatta Ribery’nin arkasında Paul Capietto isimli tecrübeli Fransız taraftarı denemiş. Özellikle top tekniği ve bindirmeleri çok etkiliymiş. Dünya Kupasında bonservis bedelini ikiye katlayacağı söyleniyor. Bekliyoruz takipteyiz;)
Olay Brezilya 2 liginde mücadele eden iki takım Guaratingueta ve Vila Nova’nın maçında meydana geliyor. Diego Dedone isimli futbolcu topu çizgiden çıkarıyor ama sonrasında başına gelen büyük talihsizlik…
link: http://www.dailymotion.com/video/xdf8by_jugador-de-futbol-decapitado-por-sa_sport
Biraz transfer dedikodusu yapalım… Yasaklı madde kullandığı için Ekim ayına kadar ceza alan Mutu’nun Fiorentina defteri kesin olarak kapanmış. Açıklamayı menajeri Becali yapmış. Açıklamanın sonunda bir de ayar vermiş; “Mutu Fenerbahçe’ye gidebilir.”
Becali‘yi yakından tanıyoruz. Az Rumen getirmedi bu topraklara. Ne kadar doğru ne kadar yalan şimdilik muamma ama Mutu Fener’e gelirse iş yapar. Ekim sonuna kadar oynamayacak olması dezavantaj ama oynamaya başladıktan sonra farkını hissettirir. Tabii hangi bölgede kullanılacağı da önemli. Tek forvet mi yoksa forvet arkası mı? Neyse bunlar transfer gerçekleşirse düşünülecek tatlı sıkıntılar. Bir de muhtemel gelebilecek yeni hocanın sistemiyle alakalı konular.
Ortalıkta dolaşan bir diğer dedikodu ise Blackburn Rovers’ın defansif orta sahası Vincenzo Grella. Galatasaray yakından ilgileniyor 30 yaşındaki Avustralyalı ile. Daha önce Serie A tecrübesi olmuş. Torino ve Parma formaları giymiş. 2003 yılında Milan’a transferi gündeme gelmiş ama olmamış.
Grella özellikle sert futbolu ve mücadelesi ile biliniyor. Top çalma adam marke etme konularında becerikli. Pas dağıtımında ise Galatasaray seyircisinin isteyeceği düzeyde değil. Tam bir görev adamı diyebiliriz. Adamı kovalar, topu çalar yanındaki verir.
Tugay’ın da Grella konusunda yönetime olur verdiğini biliyorum. Zaten son 2 senedir Avustralyalı’ları sevdik. Uyum sağlıyorlar. Kewell ile açılan kapıdan Neill de girdi. Sıradaki Grella olur mu? Çok muhtemel.
Bu arada “Gönül ister #2” konusunda yakın zamanda enteresan gelişmeler yaşanabilir…
