İngiliz takımları ve Şampiyonlar Ligi gelirleri

Geçen sezon hiç bir İngiliz takımı Şampiyonlar Liginde çeyrek finalin ötesine geçememesine rağmen toplam 140 milyon gelir elde ederek İtalyanları(116) ve İspanyolları(105) geri bırakmışlar. Arsenal, Manchester United, Chelsea ve Liverpool’un kazandığı bu gelirlerin bir kısmı televizyon yayın haklarından diğer kısmı ise UEFA’dan.

Çeyrek finale kadar çıkan United’ın geliri 45.8 milyon euro. Kupayı kazanan ve 48.7 milyon euro gelir elde eden Inter’den sadece 2.9 milyon euro daha az. Chelsea ve Arsenal ise sırasıyla 32.2 ve 33.4 milyon euroda kalmışlar.

Gruptan bile çıkamayan ve UEFA Avrupa Liginin yolunu tutan Liverpool ise 29 milyon euroyla yetinmek zorunda kalmış.

UEFA’nın geçen sezon Şampiyonlar Liginde mücadele eden takımlara dağıttığı miktar ise toplam 746.4 milyon euro. Yapılan minimum ödeme 7.1 milyon euro.

İngiliz kulüpleri özellikle yayın haklarından iyi para götürüyorlar. 2009-2012 arasındaki yayınlar için ITV ve Sky’ın yaptığı %25’lik artış yaramış…

Dün gecenin ardından…

Sevilla – Braga

Gecenin sürprizi Braga oldu. İlk maçta 1-0 yendikleri Sevilla’yı deplasmanda da 4-3 yenerek tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Liginde mücadele etme hakkı kazandılar. Sevilla 2-0 geriye düşmesine rağmen maçın bitimine 7 dakika kala eşitliği yakaladı. Tam ümitleneceğim derken santrayla beraber 3. golü yiyip yıkıldılar. Yıkım 4. golle devam etti. Kanoute’nin attığı 3. gol ise hiç bir şeyi değiştirmedi…

Sampdoria – Werder Bremen

Bremen ilk maçı 3-1 almıştı ama Sampdoria deplasmanında işleri kolay değildi. Maç beklendiği gibi zor da başladı. Pazzini 8. ve 13. dakikalarda 2 tane çakarak tur için Sampdoria’yı avantajlı hale getirdi. 85’de Cassano 3. golü de atınca iş tam bitti derken 90’da Rosenberg sahneye çıktı ve Almanlar maçı uzatmaya götürdü. Uzatmalarda ise tecrübe ortaya çıktı ve Pizarro 100. dakikada attığı golle skoru 3-2 yaparak Werder Bremen’i Şampiyonlar Ligi gruplarına taşıdı.

Ronaldinho’dan açık mektup

Bu akşam Joan Gamper kupası için Milan formasıyla ilk kez Camp Nou’ya çıkacak olan Ronaldinho’dan 5 senesini geçirdiği eski takımı Barca’ya açık mektup var;

Hepinizin bildiği gibi herkesin içinde konuşmayı ve vedaları sevmem ama bu anı fırsat bilip 5 sene boyunca Barcelona formasıyla yaşadıklarım için herkese teşekkür etmek istiyorum. Barcelona’da geçirdiğim dönem hayatımın en güzel yıllarıydı. Dürüstçe söylemek gerekirse hep beraberken büyük zevk duyduk.

Vedaları sevmiyorum ve bunun eski dostlarla yeniden birlikte olmak, dostlukları yeniden yaşamak için fırsat olduğunu düşünmek istiyorum.

Camp Nou’ya geri dönüyor olmak benim için çok özel. Burası her zaman favori stadım olmuş ve Barcelona taraftarlarıyla beraber burada çok eğlemişizdir.

Tüm Barca ailesine özellikle başkan Sandro Rosell’e en içten sevgiler…

Ronaldinho

Çile bülbülüm

Transfer haberi beklerken olana bak! Akşam antremanında sakatlanan Harry Kewell Karpaty maçı öncesi kafileden çıkarıldı. Büyük olasılıkla hafta sonu Eskişehir deplasmanında da yok. Bir kulüpte son dönemde herşey mi olumsuz gider…

Bu haberle birlikte UEFA’da devam şansımız ciddi derecede azalmıştır bana göre. Takımın en formda oyuncusu olmadan solda Arda sağda Serdar izle kudur…

Sergio Ramos ve Khedira’ya her hafta kaleci antremanı

Hafta sonu başlayacak olan yeni sezon öncesi Mourinho her türlü detayı düşünüyor. Dün yaptığı basın toplantısında transferi kapattıklarını açıklayan Jose, şu anda 26 kişi olan kadroyu da 25’e indireceklerini ve 1 futbolcunun kulüpten ayrılacağını belirtti.

Açıklamaları arasında en ilginci ise sezon içinde bir maçta Casillas oyundan atılırsa ve yerine yedek kaleci Dudek’in girme şansı yoksa yeni transfer Khedira veya sağ bek Sergio Ramos’un kaleye geçeceğini söylemesiydi. İki futbolcu da haftanın belli günleri kaleci antremanı yapacaklarmış. Hatta Arbeloa ve Ronaldo’yu da kalede denemiş ama olmamış.

Sevmiyorum ama Mourinho olmak kolay değil. Bunu bile düşünüp antreman yaptırıyorsa normal olmadığı kesin.

Sugar daddy tribünde

City’nin sahibi, bütün o transferlere harcanan paraların kaynağı Şeyh Mansoor dün ilk kez takımını tribünden izlemiş. Şeyh baya genç gözüküyor. Menajerlik oyunlarından yeni kopmuş, istediği tadı alamamış, para da var daha gerçekçi olsun diye City’i almış takılıyor gibi bir havası var. İşin şakası bir yana Şeyhimiz 40 yaşında onu da belirtelim.

Neyse Mancini de patronunun keyfini kaçırmadı Liverpool’umuzu 3-0’la geçtiler. Liverpool demişken Jovanovic, N’gog’la filan nereye kadar bilemiyorum. Takım Premier League’in zirvesi için çok sıradan. Mascherano da yolcu gibi. Takviye şart.

Bu arada City’nin bana çok antipatik geldiğini de söylemeden edemeyeceğim. Neredeyse yedeğin yedeği bile yıldız ama futbol vasat. Ruh yok. Futbolcuların forma aşkı tamamen duygusal(!) Bakmayın dün akşam fark attıklarına filan Liverpool’un kendine hayrı yok. 90’da takım 3-0 yenikken “You will never walk alone” söyleyen taraftarı var o kadar…