Bilgi Üniversitesi-Real Madrid işbirliği

Ajansspor‘da okuduğum bu haber oldukça ilgimi çekti. Ülkemizde spor endüstrisine yönelmek isteyip de bu konudaki ciddi eğitim eksikliği nedeniyle hedef değiştirmek zorunda kalan gençler için oldukça sevindirici bir haber;

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Bilgi Üniversitesi, sporun kapsadığı her disiplinde uzmanlaşmış kadrolar yetiştirme misyonuyla 2006 yılında kurulan Real Madrid Profesyonel Okulu ile işbirliğine giderek, spor endüstrisine yönelme isteğindeki öğrenciler için 2009-2010 akademik yılında ”Spor Yönetimi Meslek Yüksek Okulu Programı”nı başlatacak. Programın 2010-2011 akademik yılında lisans ve yüksek lisans bölümlerinin de açılmasının planlandığı kaydedildi.

Üniversitenin Santral Yerleşkesi’nde 14 Temmuz Salı günü yapılacak ve bu programın da tanıtılacağı ”Spor Endüstrisi Zirvesi”ne UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Real Madrid Spor Okulu Müdürü Emilio Butragueno, UEM Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Miguel Carmelo ve İstanbul Bilgi Üniveristesi Rektörü Prof.Dr. Halil Güven’in katılacağı kaydedildi.

Umarım bu planlama sözde kalmaz da önümüzdeki senelerde bu işin eğitimini almış profesyonel spor yöneticilerini olmaları gereken yerlerde görürüz.

Maçtan sonra disko yok

Dün Bild gazetesinde çıkan habere göre Bayern Münich’in yeni teknik direktörü Van Gaal, oyuncularının sezon boyunca diskoya gitmelerini yasaklamış. Daha önce çalıştığı Barcelona’da da aynı yasağı uygulayan Hollandalı teknik adam, oyuncularının kulübe yakışır şekilde davranmalarını istediğini söylemiş.

Maç sonrası kutlamalarında soyunma odasında bile bira içen Almanlar için oldukça üzücü olan bu habere ilk tepki de bizim Hamit Altıntop‘tan gelmiş;

“İşle özel hayat birbirinden farklıdır. Zaten hocanın bizlere böyle bir açıklaması da olmadı.”

Laporta: Eto’o telefonlarımı sallamıyor

Barcelona başkanı Laporta dün akşam TVE kanalında katıldığı “59 segunsos” adlı spor programında ismi Manchester City ile anılan Eto’o hakkında ilginç bir açıklama yapmış;

“Eto’o’yu kaç gündür arıyorum ama ulaşamıyorum. Telefon numarasını filan mı değiştirdi nedir bilmiyorum. Bizimle neden konuşmak istemiyor, bize sinirli mi kendisine sormak lazım. Kontratı önümüzdeki sezon bitiyor, kendisine 2 senelik kontrat önermiştik ancak hala cevap gelmedi. Bu şartlar altında imza atılacağını zannetmiyorum.”

Başkan kanayan parmağı kesmiş. Eto’o önümüzdeki sezon Barça forması giymez. Taraftarların da buna pek üzüleceğini zannetmiyorum.

Fabio Aurelio Benitez’in planlarını bozdu

Geçen hafta tatilde çocuklarıyla oyun oynarken dizini sakatlayan Fabio Aurelio’nun 6 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Bu beklenmedik sakatlık sonrası Dossena‘yı Juventus’a satmayı planlayan Benitez‘in bu kararını gözden geçirme kararı aldığı söyleniyor.

Finansal açıdan çok rahat olmadığı için fazla tranfer yapmayacağı söylenen Liverpool’un bu beklenmedik gelişme sonrası ne yapacağını çok merak ediyorum. Takımdaki bir diğer sol bek Emiliano Insúa‘nun bu bölgeyi doldurabileceği söyleniyor ancak 20 yaşındaki Arjantinli yetenekli olsa da daha çok tecrübesiz. Geçen sene zaman zaman oynadığı maçlarda bunu gördük. Benitez’in geçen hafta Arsene Wenger‘in de transfer listesinde olan Paris Saint-Germainli 18’lik sol bek Chris Mavinga‘yla ilgilendiğini duymuştum. Mavinga’yı canlı izlemedim ama defalarca genç Milli olan Fransız’ın çok yetenekli olduğu söyleniyor. Tabii ki Premier League için ne kadar yeterlidir bilemiyorum.

Liverpool’un sağ beke yaptığı Glen Johnson transferi sonrası şimdi de sol beke sağlam bir adam alması gerekiyor. Dossena’yı satmasalar ilk 11’de şans verseler diyeceğim ama o da geçen sezon hiç tutmadı Anfield’da.

Fabio Aurelio da çocuklarıyla nasıl oynuyorsa artık, veletler çift daldı heralde…

Güzel transferler #2

Bundan 2 hafta önce Avrupa’da yapılan büyük ve popüler transferlerin yanısıra her gün basınımıza çok yansımayan akılcı ve mantıklı transferler yapıldığından bahsetmiş, ilgimi çeken bazı isimleri yazmıştım. O günden beri akılcı transferlere yenileri eklendi;

Ramires (Cruzeiro) –> Benfica Belluschi (Olympiakos) –> Porto Matias Fernandez (Villarreal) –> Sporting Lisbon Arango (Mallorca) –> Mönchengladbach Eliseo (Malaga) –> Lazio Ismael Bangoura (Dinamo Kiev) –> Rennes Sunny (Valencia) –> Betis Simunic (Hertha Berlin) –> Hoffenheim Marko Marin (Mönchengladbach) –> Werder Bremen Zokora (Tottenham) –> Sevilla Sebastian Leto (Liverpool) –> Panathinaikos Paolucci (Juventus) –> Siena Batalla (Velez Sarsfield) –> Bursaspor Olof Mellberg (Juventus) –> Olympiakos

Bu arada Benfica Ramires’in işini Konfederasyon kupası öncesi bitirmişti. Bir önceki yazıda ben de atlamışım. Cruzeiro şimdi kafasını duvarlara vuruyordur heralde keşke Konfederasyon kupasından sonra satsaydık diye…

Bas bas paraları! İsmail Köybaşı’nın bonservisine 11 milyon TL

İMKB’ye gönderilen yazıda, İsmail Köybaşı’nın sözleşmesinin fesih bedeli olarak Gaziantepspor Kulubü’ne 5.5 milyon avro ödeneceği, futbolcuyla da 1 yılı opsiyonlu 5 yıllık sözleşme imzalandığı ve kendisine garanti para olarak ilk yıl 500 bin, 2. yıl 550 bin, 3. yıl 600 bin ve 4. yıl da 650 bin lira verileceği kaydedildi. İsmail Köybaşı, maç başına da ilk 2 yıl 20 bin, 3. ve 4. yıl 25 bin lira ücret alacak.

Bir de Serdar Kurtuluş’u G.Antep’e vermişti Beşiktaş, onu da hatırlatalım…