Adidas ve Nike en çok hangi takımın formasını satıyor?

2005’den günümüze Nike’ın sattığı top 5 formanın sezon ortalamaları;

1. Manchester United / 1.200.000 – 1.500.000 arası 2. Barcelona / 1.000.0000 – 1.200.000 arası 3. Arsenal / 700.000 – 900.000 arası 4. Juventus / 400.000 – 600.000 arası 5. Inter / 400.000 – 600.000 arası

2005’den günümüze Adidas’ın sattığı top 5 formanın sezon ortalamaları;

1. Real Madrid / 1.200.000 – 1.500.000 arası 2. Liverpool / 700.000 – 900.000 arası 3. Chelsea / 700.000 – 900.000 arası 4. Bayern Münich / 700.000 – 900.000 arası 5. Milan / 400.000 – 600.000 arası

Arda Turan&Atletico Madrid

Transferin son gününde Atletico Madrid’in Arda için 11 milyon euroluk bir girişimi oldu. Galatasaray resmi internet sitesinden gelen teklifi reddettiğini açıkladı. Adnan Polat’ın “Arda Galatasaray’da kupa kaldırmadan gidemez” düşüncesi devam ediyor.

Fazla topa girmeden fikirleri merak ediyorum. Sizce satılmalı mıydı?

Ne olur artık transfer dönemi kapansın!

Tabiri caizse Galatasaray’da transfer işi boka sarmış durumda. Yaşanan kara perşembenin ardından hiç bir Galatasaray’lının keyfi zaten yok. Hatta değil Misimovic, Messi gelse bu saatten sonra ne fark eder gibi bir hava hakim. Yapılacak 1-2 transferle de herşeyin güllük gülistanlık olmayacağının ve takım içindeki sıkıntıların çok daha büyük olduğunun herkes farkında.

Dünden beri konuşulan ve benim de şahsen bildiğim Misimovic transferi sözleşme hazırlama aşamasındayken şimdi bu transferden vazgeçildiği ve Hajduk Split’ten Ibricic’in ve Rosenborg’dan Annan’ın yeni hedefler olduğu konuşuluyor.

Artık bu saatten sonra kim gelir, ne zaman gelir, niye gelir bilmiyorum ama artık bu işten tüm Galatasaray’lılar gibi ben de sıkıldım. Geçen sezondan beri bas bas tranfer diye bağıran orta sahaya transferin kapanmasına 4 gün kala hala takviye yapılamamış olması hakkaten skandal. Hergün resmi siteden transfer haberi bekleyen taraftarın sabrı filan kalmadı. Avrupa’da kısa kollularla mücadele edip havlu atmak da cabası.

Ben şimdiden ismi geçen 4 aday Misimovic, Ibricic, Emana ve Annan hakkında bildiklerimi söyleyeyim sonra resmi siteden transfer açıklaması yapılınca benden oyuncu analizi filan beklemeyin.

En çok yolu gözlenen isim Misimovic’le başlayalım. Wolfsburg Diego’yu alınca Misi’nin Schalke transferi de gerçekleşmeyince tüm oklar Galatasaray’ı gösteriyordu ama bildiğiniz gibi Galatasaray’ın son dakikada bu transferden vazgeçtiği söyleniyor. Misi’nin futbolculuğuna gelirsek kendisi hakkında en hoşuma giden özellik ne sağlak ne de solak olması. Yani her iki ayağını da kullanabiliyor. Bir korner oluyor sağ ile kullanıyor, bir frikik oluyor solla vurayım diyor. Çok fazla koşmayı ve defans yapmayı sevmeyen Misimovic’in tekniği ve zekası üst düzeyde. Bir önceki sezon Wolfsburg’un şampiyonluğunda takımın şefiydi. Sezon boyunca yaptığı 18 asist ve attığı 7 golle şampiyonlukta büyük pay sahibi olmuştu. Galatasaray’a gelirse de Baros’un arkasında takımın oyun kurucusu olarak görev alır. Çok da güzel şeyler yaratır. Atar, attırır…

Bir diğer görüşülen isim benim için kapalı kutu olan Ibricic ise Misimovic’in Boşnak Milli takımından arkadaşı. Duydum ama hiç izlemedim o yüzden bol keseden sallamanın anlamı yok. Sadece yaptığım kısa araştımanın ardından Hırvat liginin en iyi oyuncusu ve Hajduk taraftarının sevgilisi olduğunu söyleyebilirim. Orta saha ve forvet arkası oynayabilen 24 yaşındaki Boşnak Ibricic 2008 yılından beri formasını giydiği Hajduk’da 64 maçta 33 gol atmış. Taraftarın sevgilisi olma sebebi ise takım geçen sezon kriz içerisindeyken ve bütün futbolcular eleştirilirken Ibricic kendine gelen bütün transfer tekliflerini reddetmiş olması. Eğer Ibricic Galatasaray taraftarının beklentilerin daha yüksek olduğu şu dönemde gelirse tek temennim orada kazandığı sevgiyi burada da devam ettirmesi ve saha içi verimliliği açısından Sasa İlic’e benzemesi.

Dün gece piyasaya çıkan Annan transferi ise benim için büyük sürpriz oldu ve açıkcası yüzümü güldürdü. Yazın Gana’yı izlerken bizimkiler şöyle adamları niye düşünmez diye az iç geçirmedim. Rosenborg’da forma giyen Annan tam bir defansif orta saha. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve yerinde hamleleriyle gelecek vaad ediyor. Henüz 23 yaşında. Hatta Dünya Kupası sonrası İngiliz basınında Alex Ferguson’un Annan’ı istediği haberleri dolaşmış ama sonuç çıkmamıştı. Gelirse çok iş yapar!

Bir de Emana var tabii ki. O oyunu yıllardır çift yönlü oynayabilen ve her transfer döneminde 3 büyüklerden biriyle adı geçen. Betis’le ipleri koparmış durumda. Hatta Galatasaray’la da arasında artık bir pürüz yok ama buradaki tek engel Rijkaard. Emana’nın disiplinsiz olduğunu düşünüyor ve son dakikaya kadar diğer alternatifler üzerinde duruyor ki şu anda bu pozisyondaki diğer tek alternatif Annan. Benim de oyum ona.

Tekrar söylüyorum artık kim ne biliyor ne kadar doğru muamma. Adnan Sezgin kolundan kimi tutup getirirse pasaport kontrolünde göreceğiz. Gelen takviyeler bu takımı ne kadar toparlar o da soru işareti.

Zaten bu sezon şampiyonluğu filan geçtim, yeni stadda ruhuyla mücadele eden, yenilse bile alkışlayacağım bir takım görmek tek dileğim. Varsın olsun bütün kupalar rakiplerin olsun.

Haydi Alex!

Sen boşver hocanı, kankası basını. Boşver “Messi’de her topa ayak sokuyor, koşuyor. Yıldızları boşverin, önemli olan takımdır” safsatalarını.

Çık bu akşam, en iyi yaptığın şeyi yap. Joga Bonito neymiş, yetenek neymiş, zeka neymiş göster herkese.

Al şu maçı. Bir kez daha.

İngiliz takımları ve Şampiyonlar Ligi gelirleri

Geçen sezon hiç bir İngiliz takımı Şampiyonlar Liginde çeyrek finalin ötesine geçememesine rağmen toplam 140 milyon gelir elde ederek İtalyanları(116) ve İspanyolları(105) geri bırakmışlar. Arsenal, Manchester United, Chelsea ve Liverpool’un kazandığı bu gelirlerin bir kısmı televizyon yayın haklarından diğer kısmı ise UEFA’dan.

Çeyrek finale kadar çıkan United’ın geliri 45.8 milyon euro. Kupayı kazanan ve 48.7 milyon euro gelir elde eden Inter’den sadece 2.9 milyon euro daha az. Chelsea ve Arsenal ise sırasıyla 32.2 ve 33.4 milyon euroda kalmışlar.

Gruptan bile çıkamayan ve UEFA Avrupa Liginin yolunu tutan Liverpool ise 29 milyon euroyla yetinmek zorunda kalmış.

UEFA’nın geçen sezon Şampiyonlar Liginde mücadele eden takımlara dağıttığı miktar ise toplam 746.4 milyon euro. Yapılan minimum ödeme 7.1 milyon euro.

İngiliz kulüpleri özellikle yayın haklarından iyi para götürüyorlar. 2009-2012 arasındaki yayınlar için ITV ve Sky’ın yaptığı %25’lik artış yaramış…

Otamendi Porto’da

Dünya Kupası öncesi dahil bu adamı kimin kapacağını çok merak ediyordum. Güney Afrika’da piyasasını da yaptı Maradona’nın ilk maç hariç bankosu oldu. Kupa bitti hala alan yok dedim heralde bu sene de Velez’de ama Porto dün işini bitirdi 22 yaşındaki defans oyuncusunun.

Porto bu transfer döneminde Bruno Alves’i Zenit’e 22 milyon euroya paketlemişti. Onun yerine yine nokta transfer yaptılar. Hem stoper hem de sağ bek oynayabilen Otamendi’ye sadece 4 milyon euro bonservis bedeli ödeyecekler. Maradona’nın Dünya Kupasında sağ bekte görev vermesine rağmen stoper de çok daha etkili bana göre.

Geleceğinin çok parlak olduğunu düşündüğüm Otamendi’ye 5 yıllık sözleşmeyi de imzalatmışlar. 2 ya da 3 sene sonra 20+ bir bonservisle satarlar sonra yerine yine Güney Amerika’dan gelenin gideni aratmayacağı bir transfer yaparlar. Daha önce örneklerini çok gördük. Porto ve bitmek tükenmek bilmeyen başarılı bir döngü.

Kayseri’de ders zamanı

Geçen sezonu Bologna’da kiralık geçiren Zalayeta dün gece Kayseri’ye gelmiş. Bu sefer ders ve müfredat ne durumda bilmiyorum ama son olarak Kayseri’ye gelip Süleyman Hurma’dan ders alan Mido dün Ajax’a imza attı.

Şaka bir yana Kayseri’de iş yapar. Makakula’dan bile daha faydalı olabilir.

Bu arada bir de Aurelio’nun Beşiktaş’a 2 yıllık imza atma durumu var. Fener’deyken iyiydi evet. Hatta pek beğendik Milli de yaptık ama Betis’ten ön çaprazları koparıp 33 yaşında geri dönüyor olması çoğunluğun dediği gibi nokta ve mantıklı bir transfer gibi gelmiyor bana. Hele bir de Necip’in formasını alacaksa… Aman Schuster.