Golcü bencil olur diyorlar ya bazen…
Ay: Aralık 2010
Simão Pedro Fonseca Sabrosa
Tek kelimeyle “mükemmel” bir transfer.
Sezon sonu sözleşmesi bitiyor diye ucuz bir bonservis bedeli. 31 yaşında ancak hala piyasası olmasına rağmen buraya gelmeye ikna etmek. Bir kanatta Quaresma bir kanatta Simao ortalarında Guti. Evet ömrü uzun değil ama yine de Allahım bu izlediğim Beşiktaş mı? Bir de UEFA Avrupa Liginde oynayabilse tam olacak. Neyse ligde tadını çıkarmaya, keyif almaya bakalım. Hayırlı olsun Beşiktaş.
Atletico Madrid’e de golle veda etmiş, Espanyol karşısında takımını galibiyete taşımış. Taraftar da kendisi için teşekkür pankartı hazırlamış.
Messi never di(v)es
Ronaldo efendi de izleyip örnek alsa mesela.
Philadelphia 76ers’ta bir Türk
Olayımız futbol olsa da bugünlük spor ile alakalı başka bir konu yazmak istedim.
Sevgili dostum Cem Güvener ile uzun süreler spor ile ilgili fikirler yürüttükten sonra Cem ABD’ye spor yönetimi konusunda eğitim almaya gitti. Spor camiamızda bu işleri eğitimini alıp da yapan kişi sayısı oldukça az. O yüzden çok takdir ettim kendisini makine mühendisliğini bitirdikten sonra bambaşka aşık olduğu işi yapma sevdasının peşine düştüğü için.
Neyse yıkama yağlamayı bırakıp devam edelim;) Cem çeşitli kısa süreli işlerden sonra geçen hafta University of Florida’da spor yönetimi bölümünü bitirdi ve hemen ardından bu hafta Philadelphia 76ers’ta işe kabul oldu.
Şimdi Florida’dan Philadelphia’ya taşınma telaşı ve yeni işinin heyecanı içinde. Dostuma bol şans diliyorum ve konu hakkında detaylı bilgi almak isteyenler için iletişim bilgisini veriyorum. Kafasında spor yöneticiliği okumak ya da bir şekilde bu işlerin içine girmek gibi bir düşünce olan herkes çekinmeden kendisine ulaşabilir.
Jimmy Sanchez’in kaderi
Günlerce maden ocağında mahsur kalıp ümitlerin kesilmeye başladığı anda kurtulan Şili’li madencilerin Old Trafford ziyeretinden daha önce bahsetmiştim. Ancak bu fotoğrafa yeni rastladım ve pek hoşuma gitti.
Arkadaşın adı Jimmy Sanchez. Aylarca karanlıkta ümitsizce bekleyen isimlerden bir tanesi. Kurtarıldıktan aylar sonra fotoğrafta da görmüş olduğunuz üzere elinde bellinisi, üzerinde forması, yanında alış veriş torbası, almış arkasına Old Trafford’u uzaklara dalmış gitmiş.
Kimbilir aklından neler geçiyor? Nereden nerelere geldim diyor…
Ayıp kimin?
Arda Turan geçen akşam bir restaurantın açılışında Aziz Yıldırım’la karşılaşmış ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiş;
A.Y: Ulan Arda sen de mi buradasın? A.T: Artık açılışlardayım başkanım, futbolu bıraktım.
Bunu dün akşam her nerede neden yaşadığını çözemediğim Reha Muhtar’ın programında yakaladım. Konunun üzerine ne yorumlar yapıldı inanılmaz. Erman hoca ortalıyor Ahmet hoca vuruyor, canlı telefon bağlantısıyla Serhat Ulueren ara pası atıyor. Tam komedi. Yok Ultraslan Arda’ya sırtını dönecekmiş, TT Arena’daki her maçta protesto edeceklermiş, kaptanlığı alınacakmış vs…
Arda’nın yaptığı ayıpmış. Ayıp nerede? Bir ayıp varsa bu Arda’nın mı? Bu açılışa futbolcu olarak sadece Arda değil, Emre Belözoğlu, Sabri Sarıoğlu, Mustafa Sarp, Serkan Kurtuluş, Serdar Özkan, Ümit Karan, Hakan Arıkan ve Necip Uysal da katılmış. Koskoca Fenerbahçe kulübü başkanı Galatasaray kaptanına “Ulan” diye hitap etmiş, Galatasaray kaptanı saygısını bozmamış, yakışanı yapmış kendisine “başkanım” diye hitap etmiş. “Futbolu bıraktım” esprisini de anlamamak tercih(!) meselesidir.
Tekrar soruyorum Arda’nın ayıbı hatası nerede? Fenerbahçe başkanını gördüğü zaman kafasını çevirip yoluna devam mı etsin? Yakışır mı? Futbol camiasında her gün yüz yüze bakan insanlar bunlar. Emre Belözoğlu Adnan Polat’la karşılaşsa selam vermeyecek mi? Yok Arda Galatasaray kulübünden izinsiz açılışa katılmış. Futbolcu köle mi? Sosyal hayatı olmayacak mı? Tamam basına konuşmasını yasaklarsın anladık ama özel hayata müdahale oyuncuyu bunalıma sürükler.
Arda’yı bitirme operasyonu yine hareketlendi. 200 küsür promille otobüse girenler hakkında bir iki kelime ederken bunu yapan Arda olsa yanmıştı dedim. Fikrim değişti kül olup gitmişti…
İnanmıyorum ama ultraslan da denildiği gibi olaya tepkiliyse Arda’yı protesto filan edecekse ellerindeki değerin kıymetini bilsinler. Zor günler geçirirken gaza gelip takımı daha da dibe itmenin anlamı yok. Sami Yen’deki son maçta bir kaç dakikalığına bile olsa Arda oyuna girince o parçalı forma içinde sahadaki diğer 10 kişiden nasıl farklı olduğunu hissettirdi. Yanlış mıyım?
The Guardian; “2010” Gallery
The Guardian fotoğraf galerisi bu hafta 2010 yılındaki yapılan 50 en iyi çalışmayı derlemiş. Kurbanlar ve malzemeler birbirinden güzel. 2011’de de devamını bekliyoruz.
Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Bulgaristan’da yılın futbolcusu
Çocuk oyuncağı
Geçen hafta gerekirse futbolu bile bırakırım City’den ayrılacağım derken dün resmi siteden kalmak istediği açıklandı. 7 günde ne değişti? Araplar banka hesabını mı yokladı? Nedir?
Bu arada 81 yıl aradan sonra noelde lider olma hayali de dün akşam Everton’a karşı alınan 1-2’lik mağlubiyetle suya düştü. Ee ama olsun Tevez kalıyormuş tamamdır.
Rossi’nin evinde minyatür kale
Bu Avrupa’lıların noel sezonu keyifli geçiyor.
Villarreal’li Cazorla, Capdevila, Gonzalo ve Diego Lopez, Rossi’nin evine misafir oluyorlar. İtalyan Rossi hamur filan açıyor gecenin şefi ama ne oluyorsa o ağacın süsü yere düşünce oluyor… Son sahnede piyasaya çıkan sarı noel baba da çok iyi.