El Clasico öncesi; Gün bugündür!

Kaç gündür El Clasico öncesi diyerek bir çok yazı yazdık. Artık öncesi filan kalmadı. Gün bugündür. Tüm hazırlıklar tamam. Real Barcelona’ya vardı. Camp Nou’da 90.000’e yakın kişi hazır beklemede.

Güzel futbola hasret bir ligimiz varken bizim içinde futbol orgazmı olacak bu akşam. En iyiler karşı karşıya. Hatta dünyanın en iyi hocası dünyanın en iyi takımına karşı desek yanlış olmaz. Jose’yi övdüm bunu da yazın bir kenara Madridistalar;)

Muhtemel 11’ler;

Barcelona:

Valdes, Dani Alves, Puyol, Pique, Abidal, Busquets, Xavi, Iniesta, Pedro, Messi, Villa

Real Madrid:

Casillas, Sergio Ramos, Pepe, Carvalho, Marcelo, Khedira, Xabi Alonso, Mesut, Ronaldo, Di Maria, Higuain

Biz akşam Bottega’dayız. Daha öncede söylemiştik zaten. Herkesi bekleriz. İspanyol derbisinde Sangria’mızı da yudumlarız tabii.

El Clasico öncesi yazı serisi;

Messi’nin Barcelona A takımıyla ilk maçı Mourinho’ya karşıydı Unutulmayan 10 gol Guardiola vs. Real Madrid 81 sinemada Barca vs. Real Madrid Ver gazı Jose ver! Barcelona’da Mourinho sevgisi bambaşka Bu maçlar şampiyonu belirler Akredite Kedi ve fare oyunu Xabi Alonso&Mascherano Messi vs. Ronaldo Sıradışı bir Pazartesi Jose ve Pep son kez basına konuştu

link: http://www.dailymotion.com/video/xftymd_cr7-vs-messi-trailer-el-clasico-hd_sport

El Clasico öncesi; Pep ve Jose son kez basına konuştu

” Sonuç ne olursa olsun önümüzde daha 25 maç var. Oyuncuların hakeme yardımcı olduğu sahada gerçek futbolun olduğu güzel bir karşılaşma bekliyorum.”

“Ne Barcelona ne de bir başka takım için sistemimizi değiştirmem. Her takıma aynı düzeyde saygı duyuyoruz. Barcelona hepsinden daha iyi olabilir ama onlarında zayıf noktalarını değerlendirmeye çalışacağız.”

“El Clasico’yu daha iyi olan ya da daha formda olan kazanmaz. Bu maçlardaki motivasyon bir başkadır.”

“Sonuç ne olursa olsun kendimize olan güvenimizin devam etmesini istiyorum. Kazansak da kaybetsek de sakin olacağım.”

“Tribünlerden gelebilecek olası tepkiler konsantrasyonumu bozmayacak. İlgilenmeyeceğim. Ben sadece futbol oynamak ve eğlenmek istiyorum o kadar…”

Jose Mourinho

“Fantastik bir maç olmasını bekliyorum. Real Madrid sadece spekteküler değil aynı zamanda  hızlı, fiziksel, efektif ve organize bir takım.”

“Real Madrid buraya gelirken heyecan duymamak elde değil. Bu normal. Maçın sonucu hiçbir şeyi belirlemeyecek ancak kazanan en azından 1 hafta şampiyon ilan edilir.”

“Nasıl oynadığımızı biliyorlar. Sürpriz olmayacak çıkıp atak futbolumuzu oynayacağız. Onların da nasıl oynadıklarını biliyoruz. Özellikle çok hızlı kontraya çıkıyorlar.”

“Bu sezon açık ara favori gösterilmemiz bizim için avantaj. Oynamadan 5-0 galip ilan edilmedik. Tabii bunu oynayıp elde edebiliriz o ayrı.”

“Geçen sezonki Mourinho’nun Inter’i ile bu sezonki Mourinho’nun Real’indeki oyuncular birbirinden çok farklı ancak her hocanın belli bir stili vardır. Benzer taktikler görebiliriz.”

Josep Guardiola

El Clasico öncesi; Sıradışı bir Pazartesi

Bugün Pazartesi sendromu, haftanın ilk iş günü sıkıntısı yok! Bu akşam saatler 22.00’yi gösterdiğinde El Clasico için hayat duracak. Katalan seçimleri sebebiyle dün oynanamayan ve alışılmışın çok dışında Pazartesi gününe alınan El Clasico tarihte daha önce 2 defa daha Pazartesi günü oynanmış.

İlki 30 Mart 1964 tarihinde Real Madrid’in 2-1’lik üstünlüğü ile sona ermiş. Real’in golleri Gento ve Puskas’tan gelirken Barcelona’nın tek golünü Zaldúa atmış. Bundan 8 sonra 29 Kasım 1972’de oynanan El Clasico’yu ise Barcelona Asensi’nin golüyle 1-0 kazanmış.

El Clasico’ların Pazartesi oynandığı bu iki sezonda da Barcelona adına bir uğursuzluk Real Madrid adına bir şans söz konusu. Real, El Clasico’ların Pazartesi oynandığı bu iki sezonda da şampiyon olmuş. Barcelona ise birinde 2. diğerinde ise Valencia’nın ardından 3. olabilmiş.

Genele baktığımızda bugüne kadar Camp Nou’da oynanan 80 El Clasico’nun 51’i Pazar günü 26’sı ise Cumartesi günü oynanmış. 2 Pazartesi dışında birer tane de Salı ve Çarşamba El Clasico’su bulunuyor tarihte.

Wikileaks’ten Trabzonspor iddiası

Wikileaks’in açıklamaya başladığı ve neredeyse diplomasinin 11 Eylül’ü denebilecek belgeler arasında çok enteresan bir iddia su yüzüne çıktı. Konumuz futbol ile alakalı olduğu için burada yer vermeliyiz diye düşünüyoruz. Linkte tümünü okuyabileceğiniz 6 Haziran 2005 tarihli Başbakan Erdoğan’ın yaptığı hükümet değişikliği ile belgenin yedinci maddesinde Faruk Özak ile ilgili bilgi notunda aynen şöyle yazıyor:

As part of Erdogan’s strategy to use sports to maintain AKP’s grassroots support, and in the wake of AKP’s defeat in the Trabzon mayoral race in March 2004, the Istanbul-Black Sea axis which forms Erdogan’s Istanbul power base reportedly subsequently succeeded in having Ozak appointed Trabzonspor chairman of the board. At the same time Erdogan reportedly agreed to transfer several million dollars from one of the Prime Ministry’s hidden reserves to permit Trabzonspor under Ozak to purchase better players. ————————– Erdoğan’ın AKP’ye tabandan destek sağlamak için sporu kullanma stratejisinin bir parçası olarak ve2004 Trabzon yerel seçimlerinin kaybedilmesi sebebiye; Erdoğan’ın İstanbul’daki güç kaynağını oluşturan İstanbul-Karadeniz eksenini oluşturan güçler Özak’ın Trabzonspor başkanı olmasını sağladı. Söylentilere göre, Erdoğan Başbakanlık örtülü ödeneğinden Trabzonspor’a birkaç milyon dolar aktarıp, Özak başkanlığındaki Trabzonspor’un daha iyi futbolcular almasını olanak sağladı.

Yorum sizin.

-4

Başlık havanın derecesi filan değil ligin 10. sırasında bulunan Galatasaray’ın averajı -4. Ortada garip bir durum da yok aslında. Bugünkü derbide de gördüğümüz üzere bu takım Baros olmayınca gol atamıyor, bitirici vuruşu yapamıyor. Yedeği Batdal oynayınca da kule gibi onu gören doldur boşalt moduna geçiyor. E tabii bu averaj sadece gol atma işi değil. Bekleri Ali Turan ve Balta olan, göbeği bireysel hataya her zaman meyilli olan da bir savunmamız var.

Açıkcası Galatasaray bugün kaybetmeyi haketmedi. Ali Turan’ın anlamsız net bir penaltısı. Diyeceksiniz Ali Turan’ı Holosko’nun karşısına koyan Hagi’nin suçu yok mu? Evet var. Sabri’yi sevmem etmem ama en azından hızıyla Holosko’yla baş edebilirdi. Orta saha iç oynayan Sabri’den nasıl bir verim bekleniyor anlamıyorum ki zaten Sabri de ne oynadığını anlamıyor.

Ali Turan’ın bireysel hatasıyle yenik duruma düşmemize rağmen bu maç çok rahat dönebilirdi. Bitirici vuruşu yapamadık. İkinci yarıda Sabri beke geçip Batdal girince de bu Beşiktaş’a yaradı ve orta sahayı çok güzel ele geçirdiler. Orta saha elden gitmesine rağmen de pozisyon bulduk o ayrı ama yine saç baş yolduk. E alıştık be! Ardından da Guti Hazretlerinin ortası demeyeceğim pasıyla Nobre skoru 2’ledi. Ufuk bu golde ters ayakta kalan tecrübesiz kaleciydi. Malzeme bu tecrübe kazanacak diye kalede işte…

90’da gelen Kewell golü sadece averajın daha da eksiye gitmesini engelledi başka da birşey değil. Beşiktaş’ın çok da birşey yapmadan kazandığı bir derbi oldu. Hem de Sami Yen’deki son derbi. 2 hafta sonra Gençler maçını da kaybedelim bari en azından bir seriyle veda etmiş oluruz Sami Yen’e.

Ali Sami Yen’de son derbi

Son 3-4 gündür El Clasico ateşi beni fena sardı İstanbul derbisi arka planda kaldı. Aslında hem Galatasaray hem de Beşiktaş zirveden bu kadar uzakken ve oynadıkları futbol tat vermezken geri planda kalmaya devam da edebilirdi ancak bu derbinin çok ayrı bir öneminin olduğunu son anda hatırladım.

Bu akşamki derbi 20 Aralık 1964 tarihinde Türkiye-Bulgaristan maçıyla açılan Ali Sami Yen stadındaki son derbi olacak oradan da ikinci yarıda ver elini Seyrantepe. 51 kere Galatasaray-Beşiktaş maçı ve 46 kere Galatasaray-Fenerbahçe maçı bu zeminde oynandı. Toplam 97 derbi bu akşamla beraber 98. Az değil…

Bu akşamki derbi son. Bir daha Mecidiyeköy’de derbi heyecanı olmayacak. Beşiktaş forması bir daha o soyunma odalarını görmeyecek, Beşiktaş taraftarı bir daha eski açığı siyah beyaza boyayamayacak. Resmen bir dönem sona eriyor. Umarım Galatasaray’lı futbolcular zaten gidişin dibe vurduğu, mutlak kazanılması gereken bir ortamda bunu da akıllarının bir köşesinde tutarlar. 2 sezondur çok üzdükleri taraftara Sami Yen’de son bir derbi sevinci yaşatırlar.

Pek ümidim ve beklentim yok hatta uzun yıllar sonra ilk defa Sami Yen’de oynanacak bir derbiyi televizyondan izleyeceğim ama yine de bir umut akşam saatini beklemedeyiz. İki tarafa da bol şans kazanan bileğinin hakkıyla temiz kazansın üzerine tartışma olmasın.

Muhtemel 11’ler;

Galatasaray; Ufuk, Ali Turan, Neill, Servet, Hakan Balta, Sabri, Ayhan, Cana , Kewell, Elano, Pino

Beşiktaş; Cenk, Hilbert, İbrahim Toraman, Ersan, İbrahim Üzülmez, Holosko, Ernst, Aurelio, Tabata, Guti, Nobre