Özür

“Takımıma penaltı kazandırmak için kendimi yere attım. Tüm menajerlerden özür diliyorum.”

Theo Wallcott

Bu penaltı 90. dakikada Arsenal’e Leeds karşısında beraberliği getirdi. FA Cup’ta tekrar maçına hak kazandılar. Bu arada FA Cup demişken; kupada eleme usulü candır heyecandır grup sistemiyle içimizi kıyanlar size diyorum.

link: http://www.dailymotion.com/video/xgh9s2_leedswalpenap343_lifestyle

EDIT: Bu pozisyondan sonraki pozisyonun penalti oldugunu hatirlatip bizleri uyaran arkadaslara tesekkurler. Pazar sabahi mahmurlugumuza veriniz 🙂

En iyisi Wenger mi?

Şu Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun (IFFHS) değerlendirmelerini hiç anlamıyorum. İstatistikleri tutan arkadaşlar kesin birşeyleri atlıyor ya da bu işten hiç anlamıyorlar. Daha önce yaptıkları enteresan değerlendirmelerden sonra şimdi de son 10 yılın en iyi 10 teknik adamını belirlemişler ve 1 numara Arsene Wenger demişler.

Sebep? Kriter? Eyvallah Wenger büyük hoca da istikrarsa Fergie, kupaysa başarıysa Jose derim. Anlayan varsa bir zahmet bizi de aydınlatsın.

1- Arsene Wenger 2- Sir Alexander Ferguson 3- Jose Mourinho 4- Fabio Capello 5- Guus Hiddink 6- Carlo Ancelotti 7- Luiz Felipe Scolari & Marcelo Alberto Bielsa 9- Rafael Benitez 10-Marcello Lippi

Dzeko&Toni

Hızlı başlayan Ocak transfer döneminde dün de iki forvet transferi resmen açıklandı.

Kaç zamandır Wolfsburg’dan ayrılması gündemde olan Edin Dzeko sonunda Manchester City’nin yolunu tuttu. İngilizlerin bonservis için kasasından çıkan miktar 32.5 milyon euro. Sansasyonel bir rakam ama Arap yönetimi için problem yok. Problem yok demişken nasıl da anlamsız bir transfer belli değil. Tevez’li, Balotelli’li, Adebayor’lu, Santa Cruz’lu, Jo’lu forvet hattında bir isim daha. Muhtemelen Cruz ve Adebayor’a yol verilecek ama bu kaliteli isimlere bile şans veremezken Tevez ve Balotelli bankoyken o kadar para verip Dzeko’yu neden alırsın? Kaliteli isim ama hakkaten yazık olacak. Kurutacaklar adamı kulübede.

Dün açıklanan bir diğer forvet transferi ise Dzeko’nun aksine gündemde olmayan ve sürpriz bir şekilde gerçekleşen bir transfer. Sezon başında Bayern’den bonservis bedelsiz Genoa’ya gelen 33 yaşındaki Luca Toni yine bonservis bedelsiz Juventus’a gitti. Genoa’ya 16 maçta 3 gol atarak veda etti. Kariyerinin son günleri Torino’da. Sözleşmesi 1.5 senelik. Son oynanan Parma maçında sakatlanarak sezonu kapatan Quagliarella’nın yerine hızlı bir hamle. Del Piero ile de birbirlerini severler. Eski topraktırlar. Biz de severiz.

Avram&Roy&Gerard&Carlo

Aston Villa:0 Sunderland:1 (Premier League 18.)

Gerard Houllier; “Aleyhimde yapılan tezahüratları duydum ve canım acıdı. Sinirlenmekte haklılar ama bu durumdan daha güçlü çıkacağız. Şimdilik işimiz zor.”

Newcastle:5 West Ham:0 (Premier League 20.)

Avram Grant; “Bu durumdan takımı çıkaracak kişi benim ve rahatım. Bu maçtan önceki serimize bakın. Dipteydik ve biraz toparladık.”

Blackburn:3 Liverpool:1 (Premier League 12.)

Roy Hodgson; “Geleceğim hakkında konuşmaya hazır değilim. Şu anda sonuç ve performans yüzünden yeterince moralim bozuk. Bana kovulmamla ilgili soru sormayın. Cevaplamayacağım.”

Wolverhampton:1 Chelsea:0 (Premier League 5.)

Carlo Ancelotti; “Kovulursam benim için sürpriz olur. Karar benim değil ve daha yapılacak çok işimiz var. Kulüpteki herkesle ilişkim çok iyi.”

Giderse bir tek Roy gider. Bu sezon Liverpool kırmızı olmaktan çıktı. Eskiden de bir öyle bir böyle zamanlar olurdu ama en azından ruh vardı, inanç vardı, mücadele vardı. Artık o da yok. Ligin 12. sırasında olmak yakışmıyor. Birileri bedeli ödemeli. Uymadı, tutmadı işte…

Hugo Almeida da Beşiktaş’ta

Dün Simao bugün Almeida. Beşiktaş transferde açık ara şampiyon. 3.5 senelik sözleşme imzaladığı söyleniyor. Kadrodaki yabancı sayısını ben artık sayamıyorum. Zapo, Tabata ve Fink’in paket halinde Bucaspor’a gideceği söyleniyor. Bobo ve Ferrari de gidici gibi…

Açıkcası Almeida benim çok keyif alarak izlediğim bir forvet değil ama Nobre ve Nihat’ı düşününce Beşiktaş’a katkısı olumlu yönde olacaktır.

Bu transferler iyi güzel yapılıyor ancak ödenen maaşların da alıp başını gittiği ortada. Demirören hırs yaptı takımı hergün daha da güçlendiriyor ancak ligde gidişat pek parlak değil. Umarım devam ederler ama Avrupa’da eşleşilen rakipler de hiç kolay değil. Olası bir erken elenme ve ligdeki gidişatın düzelmemesi bu güzel kadroyu ve başındaki hocayı bozmamalı. Seneye çok iş yapar, izlemesi büyük keyif olur. Tabi arkayı da sağlama almak lazım.

Bir kere daha hayırlı olsun Beşiktaş taraftarı…

Bozuk demiştik değil mi?

Tuttosport tarafından 21 yaş altı kategorisinde yılın en iyisi seçilen Balotelli, ikinci olan Wilshere’ı kendince ezmiş daha sonra işe Messi’yi karıştırarak iyice saçmalamış;

“İsmi ne? Wil…? Hayır, tanımıyorum. Bir dahaki sefer Arsenal’e karşı oynarken kendisine dikkat ederim. Hatta kendisine birincilik ödülümü gösteririm. Hem bana neden onu soruyorsunuz ki benden daha iyi sadece Messi var.”

Balotelli İngiltere’de de aynı

West Ham maçında Mancini kenara almak istiyor Balotelli çıkmam diyor. Hatta bu yüzden hakemden sarı kart görüp sahada kalmaya devam ediyor. Sonra kırmızıdan korkmuş olsa gerek afra tafra yaparak direk soyunma odasına giriyor.

Mancini’nin problemi çok. Zaten Tevez’le de arası nane eleman gerekirse futbolu bırakırım City’de oynamam diyor.