Sheikh Mansour Bin Zayed!

Son olarak Dzeko’nun da gelmesiyle birlikte 2008’den beri yapılan transferlerde ibre 340 milyon pounda vurdu. City hisselerini alırken Şeyhin ödediği 210 milyon pounda, stad için harcadığı 20 milyon pounda ve futbolcu maaşlarına hiç girmiyorum bile…

Robinho – Real Madrid – 32.5 million pound Wayne Bridge – Chelsea – 10 million pound Craig Bellamy  -West Ham United – 14 million pound Shay Given – Newcastle United – 7 million pound Nigel de Jong – Hamburg – 17 million pound Garteh Barry – Aston Villa – 12 million pound Roque Santa Cruz – Blackburn Rovers – 16 million pound Carlos Tevez – Manchester United – 25 million pound Emmanuel Adebayor – Arsenal – 25 million pound Kolo Toure – Arsenal – 15 million pound Joleon Lescott – Everton – 22 million pound Adam Johnson – Middlesbrough – 7 million pound Yaya Toure – Barcelona – 24 million pound David Silva – Valencia – 26 million pound Jerome Boateng – Hamburg – 10.5 million pound Mario Balotelli – Inter – 24 million pound James Milner – Aston Villa – 26 million pound Edin Dzeko – Wolfsburg – 27 million pound

Ne kadar parası var acaba bu herifin ya? Kendisinin bile bir fikri var mıdır?

En iyisi Wenger mi?

Şu Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun (IFFHS) değerlendirmelerini hiç anlamıyorum. İstatistikleri tutan arkadaşlar kesin birşeyleri atlıyor ya da bu işten hiç anlamıyorlar. Daha önce yaptıkları enteresan değerlendirmelerden sonra şimdi de son 10 yılın en iyi 10 teknik adamını belirlemişler ve 1 numara Arsene Wenger demişler.

Sebep? Kriter? Eyvallah Wenger büyük hoca da istikrarsa Fergie, kupaysa başarıysa Jose derim. Anlayan varsa bir zahmet bizi de aydınlatsın.

1- Arsene Wenger 2- Sir Alexander Ferguson 3- Jose Mourinho 4- Fabio Capello 5- Guus Hiddink 6- Carlo Ancelotti 7- Luiz Felipe Scolari & Marcelo Alberto Bielsa 9- Rafael Benitez 10-Marcello Lippi

Yeni transferler Fuk ve Yu!

Merhaba Liverpool taraftarları. Biliyorum bu sezon farklılıklarımız oldu. Zaman zaman beni ıslıklayıp istifamı istediniz.

O yüzden basın toplantımı iptal edip iki yeni transferimizi yanımızda basın olmadan açıklamak istedim.

Çok heyecanlıyım. Bu iki yeni ismin gelmesiyle işlerin yoluna gireceğine gerçekten inanıyorum.

Kendileri Asya’lı yıldızlar. Umarım isimlerini doğru telaffuz edebilirim.

“Fuk” ve “Yu” ile tanışın.

Bu hafta sonu onları size sunmak için sabırsızlanıyorum.

Studs-up‘a da illallah gelmiş artık Roy’dan. Bu arada bugün kovulması çok muhtemel. Her an açıklama gelebilir. Yarın da FA Cup’ta Manchester United karşısında kaptan Gerrard oyuncu menajer olur artık…

Edit: Roy Hodgson gitti pazar günü Manchester maçında takımın başında Kenny Daglish olacak!

Dzeko&Toni

Hızlı başlayan Ocak transfer döneminde dün de iki forvet transferi resmen açıklandı.

Kaç zamandır Wolfsburg’dan ayrılması gündemde olan Edin Dzeko sonunda Manchester City’nin yolunu tuttu. İngilizlerin bonservis için kasasından çıkan miktar 32.5 milyon euro. Sansasyonel bir rakam ama Arap yönetimi için problem yok. Problem yok demişken nasıl da anlamsız bir transfer belli değil. Tevez’li, Balotelli’li, Adebayor’lu, Santa Cruz’lu, Jo’lu forvet hattında bir isim daha. Muhtemelen Cruz ve Adebayor’a yol verilecek ama bu kaliteli isimlere bile şans veremezken Tevez ve Balotelli bankoyken o kadar para verip Dzeko’yu neden alırsın? Kaliteli isim ama hakkaten yazık olacak. Kurutacaklar adamı kulübede.

Dün açıklanan bir diğer forvet transferi ise Dzeko’nun aksine gündemde olmayan ve sürpriz bir şekilde gerçekleşen bir transfer. Sezon başında Bayern’den bonservis bedelsiz Genoa’ya gelen 33 yaşındaki Luca Toni yine bonservis bedelsiz Juventus’a gitti. Genoa’ya 16 maçta 3 gol atarak veda etti. Kariyerinin son günleri Torino’da. Sözleşmesi 1.5 senelik. Son oynanan Parma maçında sakatlanarak sezonu kapatan Quagliarella’nın yerine hızlı bir hamle. Del Piero ile de birbirlerini severler. Eski topraktırlar. Biz de severiz.

Ancelotti+Abramovich dışarı

Liverpool ve Roy Hodgson ayrılığı beklerken Chelsea’de de işler karışıyor. Son haftalarda alınan kötü sonuçlar ve umut vaad etmeyen futbol taraftarı sinirlendirmiş. Takımın son antremanında tesislerin önüne iki pankart asılmış.

Pankartlardan biri başlıkla aynı zaten. Diğeri ise futbolculara sitem; “Hiçbiriniz bu formayı giymeyi haketmiyorsunuz!”

Pankartlar hakkında sorulan sorulara Ancelotti’nin cevapları ise çok rahat. “Eğer protestoyu 1 kişi yaptıysa sorun yok ama eğer İtalya’daki gibi 1000 kişi toplanmışsa başa çıkmak zor.” Abramovich’ten almış koltuk garantisini takılır gibi bir hali var Ancelotti’nin. Aman dikkat taraftar onunda kellesini istiyor.

Ama hakkaten ne oldu sezon başında o tıkır tıkır top oynayan takıma diye düşünmeden edemiyor insan. Premier League seviyesinde kadro genişliği ne kadar önemli bir husus bir kez daha anlıyoruz…

Hafta Sonu Tv’de Futbol

7 Ocak Cuma

18.15 Katar – Özbekistan (EUROSPORT 2) 20.00 Trabzonspor – Schalke 04 (EURO FUTBOL)

8 Ocak Cumartesi

14.45 Arsenal – Leeds United (NTVSPOR – FA Cup) 15.15 Kuveyt – Çin (EUROSPORT 2) 17.00 Sheffield United – Aston Villa (NTVSPOR – FA Cup) 19.00 Galatasaray – Hannover 96 (EURO FUTBOL / EUROSPORT 2) 21.00 Real Sociedad – Sevilla (NTVSPOR) 23.00 Deportivo – Barcelona (NTVSPOR)

9 Ocak Pazar

13.30 Sampdoria – Roma (LİG TV / TV8) 15.15 Japonya – Ürdün (EUROSPORT 2) 15.30 Manchester United – Liverpool (NTVSPOR – FA Cup) 16.00 Milan – Udinese (SPORMAX / TV8) 16.00 Catania – Inter (LİG TV) 18.00 Leicester – Manchester City (NTVSPOR – FA Cup) 18.15 Suudi Arabistan – Suriye (EUROSPORT 2) 20.00 Real Madrid – Villarreal (NTVSPOR) 21.45 Napoli – Juventus (SPORMAX / TV8) 22.00 Levante – Valencia (NTVSPOR)

10 Ocak Pazartesi

15.15 Hindistan – Avustralya (EUROSPORT 2) 18.15 Güney Kore – Bahreyn (EUROSPORT 2) 22.00 Hercules – Atletico Madrid (NTVSPOR)

*Bu hafta sonu Premier League’de maç yok. FA Cup haftası. Bol sürprizli, keyifli maçlar olur. Video da gazı veriyor zaten. Mesela City Leicester deplasmanında bi’ sallanabilir…

Emmanuel Culio Galatasaray’da. Kimdir?

Yine Hagi’nin isteği doğrultusunda bir transfer. Anderlecht’ten Biglia olmayınca 4 senedir Cluj’da oynayan bir başka Arjantin’li 27 yaşındaki Culio’ya imza attırıldı.

Şahsen daha önce hiç 9o dakika izlemedim kendisini. Taaa 2 sene önce Roma ile oynadıkları bir Şampiyonlar Ligi grup maçının özetine denk gelip 2 golünü görmüştüm o kadar. Goller iyidi hatırladığım kadarıyla da onun üzerine yorum yapmam. Zaten Culio da oralarda kalmış bunca zamandır. Pek duymadık kendisini.

2 milyon euro bonservis ödenen Culio solakmış. Ortanın ortasında ve sol çizgide oynarmış. Buyursun oynasın. Eldeki Mustafa Sarp, Barış, Ayhan 3’lüsünden kötü olamaz deyip Arjantin’li en azından 2 pas yapar sınıf atlarız temennisiyle bitiriyorum.

Hayırlısı olsun. Resmi siteden “kimdir?” sorusuna verilen cevap ise şu şekilde;

Juan Emmanuel Culio, 30 Ağustos 1983’te Arjantin’de doğdu. 2002 yılında Arjantin’in Flandria takımında profesyonel kariyerine başladı.

Burada iki sezonda 44 maça çıkıp 19 gol atan genç oyuncu, 2004’te Almagro’ya transfer oldu ve bu takımda oynadığı bir sezonun ardından kariyerinin ilk büyük basamağını tırmadarak Independiente’ye transfer oldu. Ancak burada istediği oranda şans bulamayınca, Racing Club’a transfer oldu. Culio, genç yaşının da etkisiyle bu kulüpte de istediklerini gerçekleştiremedi. 2007 yılında şansını bir başka ülkede deneme yoluna giden Arjantinli, Şili’nin Deportes La Serena takımına gitti ve sergilediği başarılı performansla Avrupa’nın yükselen kulüplerinden CFR Cluj’ün dikkatini çekti. Aynı yıl Romanya’ya transferi gerçekleşen Culio, 2007 yılından bu yana Cluj formasıyla mücadele ediyor.

Cluj’daki ilk sezonunda ligdeki 34 maçın 32’sinde toplam 2571 dakika (%84) forma giyen Culio, bu maçlarda bir gol atarken, bir kırmızı ve altı da sartı kart gördü. Cluj orta sahasının her bölgesinde forma giyen Arjantinli, devamlılığı ve taktiksel esnekliğiyle beğeni topladı.

2008-09 sezonunda Romanya Ligi’nde 29 maça çıkan Culio, sezon boyunca tam üç kez teknik direktör değiştiren takımında yine yeri değişmeyen isimlerin başında geliyordu. Bu maçlarda bir gol atan oyuncu, Şampiyonlar Ligi’nde ise takımının tek galibiyetini aldığı Roma maçında attığı iki golle zaferin mimarı oldu.

2009-10 sezonuna geçildiğinde de istikrarından bir şey kaybetmeyen Culio, tamamı ilk 11’de olmak üzere 28 maçta görev yaptı. Aralık ayına kadar orta alanın çeşitli bölgelerinde görev verilen çalışkan oyuncu, daha sonra sol kanada yerleşti ve bu bölgede forma giymeye başladı. Sezonu bir kez daha tek golle tamamlayan Culio, sekiz de sarı kart gördü.

İçinde bulunduğumuz sezonun ilk 12 haftasında fırma giyen Culio, ligin sonraki haftalarında takımından uzak kaldı. Arjantinli orta saha, Şampiyonlar Ligi’nde ise gol ve asistleriyle takımının skor yükünü çeken en önemli isimlerden biri oldu. Grubun ilk maçında Basel önünde alınan 2-1’lik galibiyete iki asistle katkıda bulunan Culio, Roma mağlubiyetinde atılan tek golde de yine verdiği pasla pay sahibiydi. Üçüncü maçta Bayern’e 3-2 mağlup olan Cluj’ün gollerinden birini atan 27 yaşındaki oyuncu, 1-1 berabere biten son maçta Roma filelerine 88. dakikada atılan golde servisi yapan isimdi. Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon Cluj’ün attığı 6 golün 5’inde rol oynayan Culio, mücadeleci, agresif ve zeki futboluyla ön plana çıkıyor.

Galatasaray ve transfer

Anderlecht ile Biglia konusunda anlaşma sağlanamadı. Son anda bir fiyat arttırma olduğu söyleniyor. Onun yerine Hagi’nin istediği Emmanuel Culio bugün Antalya kampına katılabilir. Pek tanımam etmem solakmış, ortanın ortası ve sol çizgide oynarmış.

Mutu serbest ve Galatasaray’ın ilgisi doğru. Yönetim ve Hagi bugün bu konuyu görüşecekler. Tanımayan yok. Yetenekli ve vukuatlı bir arkadaşımız.

İlkay ve Mehmet Ekici transferleri çok zor. Sezon sonu tekrar denenecek ama zannetmiyorum. Bayern ve Manchester United takipte. Taner Yalçın transferi ise hala gündemde.

Hollanda’dan AZ’nin Arjantin’li kalesi Romero da gündemde. Romero ismini duyar duymaz almayın o kovayı dedim içimden.

Formica ve Necati transferleri ise şimdilik zor gibi. Necati transferinde Antalya’ya takas verilecek futbolcu konusunda henüz anlaşılamadı. Formica ise pahalı ve daha önceki Güney Amerika’lılardan ağzımızın yanmış olması kafaları karıştırıyor. Beşiktaş’ın uğraştığı Sezer Öztürk‘ün de adı geçiyor ama Galatasaray yerli futbolculara istenilen o yüksek bonservisleri ödemez.