Roque

Santa Cruz, Arapların takımın başına gelmesiyle birlikte City’de başlayan transfer manyaklığındaki ilk imzalardandı. 23 Haziran 2009 tarihinde 18 milyon poundluk bonservis bedeliyle Blackburn’den geldi. O zaman ümitliydim Robinho vardı takımda. Tevez transferi gündemdeydi. Güzel 3’lü olurlar diyordum. Beğendiğim ve iş yapacağını umduğum bir isimdi.

Bugün 15 Ocak 2011 Santa Cruz 18 milyon pound kazandırdığı Blackburn’e kiralık olarak geri dönüyor. 1,5 senelik City kariyerinde 20 maçta 3 gol. Peki az maç yapıp yeterince gol atamamasında hata kimde?

Robinho – 32.5 milyon pound – gitti Bellamy – 14 milyon pound – gitti Tevez – 25 milyon pound Adebayor – 25 milyon pound – gider Balotelli – 24 milyon pound Dzeko – 27 milyon pound

Hadi saçma sapan bir forvet transferi daha yapıp onu da kurutun n’olur…

Ruud Van Nistelrooy mu!?

Hollanda televizyon kanalı RTL 7’nin iddiasına göre sakat Higuain’nin yerine 6 aylığına forvet arayan Real Madrid, 34 yaşındaki Van Nistelrooy’u Hamburg’dan geri getirmek istiyor. Hatta bay golün Hamburg’a resti çektiği ve bugünkü antremana çıkmadığı söyleniyor. Ancak Hamburg’un da işi zor. Petric ve Guerrero sakat. Haliyle Ruud’u bırakmak istemiyorlar.

Bu sezon Hamburg formasıyla 15, Hollanda Milli takım formasıyla 3 maça çıkan Van Nistelrooy’un 9 golü bulunuyor. Yarın Hamburg’un Schalke ile maçı var. Eğer iddia doğruysa Van Nistelrooy oynayacak mı? Sakatlara rağmen oynamazsa kesin bir teklif olduğunu anlayacağız. Bakalım beklemedeyiz.

Yanlız yaş 34 filan ama oyun sıkıştı mı girer bir yere ayağını sokar Bernabeu’yu yıkar bu güzel insan. Demedi demeyin.

Rooney

Yok bu bildiğiniz Rooney değil. Kardeşi John Rooney. Henüz 20 yaşında. Abisi Wayne gibi hem forvet hem de forvet arkası gibi dolaşarak oynayabiliyor.

Peki nerede oynuyor? O da kariyerine Everton da başladı ama 2002’de Maclessfield’a transfer oldu. Orada geçen 8 yılın ardından dün MLS takımlarından New York Red Bulls’a imza atarak Henry ve Marquez’in yeni takım arkadaşı oldu.

Abisinin gölgesinde kalmış kardeşlerden birisi daha. O küçük kardeşlerin en bombası da Sabin Ilie’ydi. Hatırlar mısınız? 🙂

Eleştirmek için eleştirmek

Galatasaray yönetimini özellikle başkan Adnan Polat’ı kim neresinden tutsa eleştiriyor. Haklı olan yönleri de var elbet. Yeri geliyor biz de eleştirimizi yapıyoruz. Bu sefer onlardan bahsetmeyeceğim. Takıldığım konu şu stad açılışındaki davetiye olayı ve çocuklar dahil biletsiz kimsenin stada alınmayacak olması.

Aslında neye takılıyorsun diyenler de olabilir ama uygulamaya değil uygulamayı eleştirip altında başka şeyler arıyanlara takıldım. Neymiş neden sadece davetiyeli ve kombineli giriş olacakmış? Kombinelinin hakkı. Parasını vermiş yatırımını yapmış girecek elbet. Onu geçtim. Davetiye konusuna gelince ise; sizin Türkiye gerçeğinden haberiniz yok mu? Bu açılış için kimler kimleri aramıştır bana davetiye diye tahmin edebiliyor musunuz? Hangi birine hayır diyeceksiniz? Türkiye’nin bugüne kadarki en önemli spor komplekslerinden biri açılacak, cumhurbaşkanı ve başbakan gelecek. Yanlarında yüzlerce şakşakcı, bu stadın yapımında emeği geçmiş onlarca şirket ve onları çalışanları, kulübün hürmet ettiği davet etmek zorunda olduğu isimler, kulübün yüzlerce sporcusu ve aileleri. Daha sayayım mı? Gider çünkü.

Neymiş 53.000 kişilik stada 40.000 kişi alınacakmış. Adnan Polat açılış gününde ıslıklanmamak için biletli seyirci almıyormuş. Ulan adam stad açılışından daha önemli olan Sami Yen’ne veda gününde ıslıklandı oturup bunu mu düşünecek? Islıklayacak olan neredeyse Sami Yen kapasitesinde 18.000 kombineli var çok istiyorsanız. Onlar taraftar değil mi? Stadın ve çevresinin tam anlamıyla hazır olmadığını bilmeyen yok. 40.000 kişiyle sınırlamanın, kalabalığı bir nebze olsa da kontrol altında tutmanın yolu da bu. İlk gün testi hiç de mantıksız değil.

Çocuk dahi olsa biletsiz kimsenin içeri alınmayacak olmasına tepki gösterenleri ise hiç anlamıyorum. Çünkü bu işin bokunu çıkarıyoruz. Sami Yen’de kaç kere yaşadım. Önümdeki adamın çocuğu artık ergen olmuş hala turnikeye 2 kişi sığmaya çalışıyor görevliyi zor durumda bırakıyor milleti kurukta bekletiyor. Herkes omzunda 4-5 yaşında şeker çocuklarla gelmiyor arkadaş. Duygusallık da bir yere kadar.

Hea illa mı şu stadla ilgili birşeyi eleştireceksiniz? Buyrun eleştirin. Binlerce dolara aylar öncesinde sattığınız kombine kartlar neden hala hazır değil? Neden basımı tamamlanamadı? Matbaa ile pazarlıklar mı tıkandı?

Hafta Sonu Tv’de Futbol

14 Ocak Cuma

15.15 Avustralya – Güney Kore (EUROSPORT 2) 18.15 Bahreyn – Hindistan (EUROSPORT 2) 21.30 Bayer Leverkusen – Borussia Dortmund (TRT 3)

15 Ocak Cumartesi

16.30 Wolfsburg – Bayern Munich (TRT 3) 17.00 Chelsea – Blackburn (LİG TV) 17.00 Manchester City – Wolverhampton (SPORMAX) 19.00 Napoli – Fiorentina (SPORMAX / TV 8) 19.00 Villarreal – Osasuna (NTVSPOR) 19.30 Schalke – Hamburg (TRT 3) 19.30 West Ham – Arsenal (SPORMAX / PL TV) 20.00 Bursaspor – İstanbul Belediye (TRT 1) 20.45 Galatasaray – Ajax (EURO FUTBOL – Şifresiz) 21.00 Athletic Bilbao – Racing (NTVSPOR) 21.45 Inter – Bologna (SPORMAX / TV 8) 23.00 Sevilla – Espanyol (NTVSPOR)

16 Ocak Pazar

14.00 Birmingham – Aston Villa (SPORMAX) 14.00 Sunderland – Newcastle (LİG TV / PL TV) 16.00 Juventus – Bari (LİG TV) 16.00 Lazio – Sampdoria (TV 8) 16.05 Liverpool – Everton (SPORMAX / PL TV) 16.30 E. Frankfurt – Hannover (TRT 3) 18.00 Valencia – Deportivo (NTVSPOR) 18.10 Tottenham – Manchester United (SPORMAX / PL TV) 18.15 Çin – Özbekistan (EUROSPORT 2) 18.30 Kaiserslautern – Köln (TRT 3) 20.00 Trabzonspor – Manisaspor (TRT 1) 20.00 Almeria – Real Madrid (NTVSPOR) 21.45 Lecce – Milan (SPORMAX / TV 8) 22.00 Barcelona – Malaga (NTVSPOR) 22.00 Marseille – Bordeaux (KANAL A)

17 Ocak Pazartesi

22.00 Atletico Madrid – Mallorca (NTVSPOR)

9

Bugün Madrid’de derbi var ama gündemde daha çok yer işgal eden bir başka konu var. O da 2 gün önce Chicago’da ameliyat olan ve 4 ay sahalardan uzak kalacak olan Higuain’nin yerine Real Madrid’in kimi alacağı.

Öncelikle Higuain’in 4 ay sonra sahalara dönecek olmasına rağmen %100 performasına 1 sene sonra kavuşabileceğinin açıklandığını belirtelim. Jose’nin sıkıntısı büyük. Daha önce ocak ayındaki tek transferimiz sakatlıktan dönen Kaka olacak demişti ancak dün yaptığı basın toplantısında herkesin ileri uçta 4-5 alternatifi var benim elimde ise sadece Benzema var diyerek başkan Perez’e işaret fişeğini çaktı.

Benzema da tek başına Real’i taşıyamaz. Bu çok net. Bir tutukluğu var ve taraftara saç baş yoldurtuyor bu sezon. Bu gelişmelerin ardından bir “9” numara transferi olması çok muhtemel. Real Madrid yarı resmi yayın organı Marca da hemen adayları belirlemiş; Adebayor, Klose, Lisandro Lopez ve Mario Gomez.

Bir kere Lisandro hariç bu isimler hiç biri Real Madrid’e uymaz bana göre. Ağır kalırlar. Lyon’da sezon ortası Lisandro’yu Real’e satıp Gomis’e kalmaz. Adebayor kiralık olabilir. Dzeko’nun da City’e gitmesiyle ayrılması çok muhtemel. Klose’nin ise sezon sonu Bayern’de sözleşmesi bitiyor. Sembolik bir bonservis bedeliyle Madrid’e gidebilir. Mario Gomes’i Van Gaal’ın bırakacağını sanmıyorum. Gerçi bıraksa da güzel olur. Overrated diye tabir edilen arkadaşların en önde gidenlerinden bana göre.

Adebayor kiralık ya da cüzzi bonservis bedeliyle Klose Madrid’e yakın isimler. Higuain’in yerini elbet kapatamazlar ama kısa süreli yama olurlar. Hiç yoktan sırf Benzema’ya kalmaktan iyidir.

R10

Ronaldinho’nun Flamengo’ya transferinin detaylarından 2 gün önce bahsetmiştik. Bugün ise resmi imzayı atıp 10 numaralı formayla taraftarla bütünleşti.

10 yıl aradan sonra yeniden memlekette. İmza töreni sonrası Ronaldinho’yu görmeye stada gelen taraftar sayısı 20.000. Fotoğraflarda yakın markajında olan bayan ise kulübün başkanı Patricia Amorim. Kendisi eski yüzücüdür ancak çok büyük başkan an itibariyle.