8 tane de atılmaz ki…

Mourinho zamanındaki Chelsea ne kadar antipatik geldiyse Ancelotti zamanındaki Chelsea de bir o kadar sempatik gelmeye başladı bana bu sezon. Liverpool’un erken havlu atması da bunda etken tabii. Mavilerin haklarını vermek lazım, bu sezon göze hoş gelen futbolla kazandıkları maçların sayısı hiç de az değil. Ligin son haftasında Londra’da Wigan’a 8’lik muamele yaptılar. Drogba hat trick hero. Anelka(2), Lampard, Kalou ve Ashley Cole diğer gollerin sahipleri. Takipçi Manchester son bir ümit Stoke’u 4’leyip sürpriz haberi bekledi ama attıklarının 2 katı gol haberi gelince 2.’likle yetindiler.

Premier League’de sezonun sonunun en önemli olayı Tottenham’ın 4.’lüğü alıp Şampiyonlar Ligi vizesi almasıdır benim için. Artık şampiyonluk kadar önemli bir pozisyon Şampiyonlar Ligi vizesi. Adım atar atmaz başlayacak olan gelir bir takımın sezon planlamadı için çok çok önemli. Tottenham yıllardır bunun peşindeydi, özlemişlerdi ve sonunda muradlarına erdiler. City de sezon başı harcadığı onca paraya rağmen UEFA Avrupa ligine kaldı. Biraz daha takviye seneye belki Şampiyonlar Ligi…

Sezon bitmiş de haberimiz yok

Şampiyonluk ümidimiz zaten çok önceden bitmişti ama en azından kalan son haftaları en iyi şekilde tamamlamak tek beklentiydi. Onu da yapamadık. Ali Sami Yen’deki son maçta 90’da Antalya’ya çarpıldık.

Bu sezon ilk defa Galatasaray’ı canlı izleyemedim. Gece geç vakitte tekrarını yakaladım. Sezonu kapatmış bitse de gitsek modunda bir takım vardı sahada. Takımın kaptanına bakıyoruz resmen depresyonda. Lider dediğimiz kaptan öyle olursa takımdan ne bekleyeceğiz ki zaten… Artık tamamen önümüzdeki sezona bakıyoruz. Kewell, Gio ve Jo’ya kesin olarak veda ediyoruz. Topal’ın da Valencia’ya gitmesi yüksek ihtimal.

Daha aç gençler ve sürekliliği olan yabancılar yaz transfer döneminin stratejisi olmalı. Ön liberoya çok kaliteli bir transfer olacaktır. Rijkaard’ın en çok üzerinde durduğu konu bu. İspanyollar Guti diyorlar ama hiç beklenmedik ve benim şahsen çok beğendiğim sürpriz bir ismin listede olduğunu biliyorum. Yerli piyasada sözleşmesi biten isimlerden Semih Şentürk ve Serdar Özkan bir anda Galatasaray’a imza atarsa hiç şaşırmayın derim.

Son hafta Gençlerbirliği deplasmanında yensek yenilsek bir şey farketmez. Bu sezonu 3. kaparız. Beşiktaş’ın Bursa’yı Bursa’da bu şartlar altında yenmesi çok zor. Büyük ümitlerle başladığımız 2009-2010 sezonu hayal kırıklığıyla sona eriyor ama ben bu ekibe hala inanıyorum ve Rijkaard-Neeskens devamlılığının bize büyük mutluluklar yaşatacağını düşünüyorum.

Ve bitirmeden; profesyonelliğin ve tüm emeklerin için teşekkürler Emre Aşık.

Mourinho Guardiola’ya ne dedi?

Çarşamba akşamı belki ilginizi çekmiştir, Motta oyundan atıldıktan sonra Guardiola Ibrahimovic ile konuşurken Mourinho arkadan gelip kulağına birşey fısıldadı. Portekiz televizyon kanallarından bir tanesi rahatsız Jose’nin Guardiola’ya söylediği cümleyi deşifre etmiş;

“Normal şartlarda şampiyon oluruz.”

Hafta Sonu Tv’de Futbol

30 Nisan Cuma

22.00 Auxerre – Marseille (KANAL A)

1 Mayıs Cumartesi

02.30 Rosario Central – Godoy Cruz (NTVSPOR) 14.45 Birmingham – Burnley (SPORMAX) 16.00 Ankaragücü – Trabzonspor (LİG TV) 16.30 Bayern Münich – Bochum (TRT 3) 16.30 Schalke – Werder Bremen (TRT HABER) 17.00 Manchester City – Aston Villa (SPORMAX) 19.00 Parma – Roma (NTVSPOR) 20.00 Bursaspor – Kayserispor (DIGİTURK SALON 1) 20.00 Fenerbahçe – Eskişehirspor (LİG TV) 20.00 İstanbul Belediye – Galatasaray (SPORMAX) 23.00 Villarreal – Barcelona (NTVSPOR)

2 Mayıs Pazar

13.00 Saturn – Zenit (SPORMAX) 15.00 Konyaspor – Giresunspor (D SPOR) 15.00 Çaykur Rize – Bucaspor (FUTBOL SMART) 15.30 Liverpool – Chelsea (SPORMAX) 15.30 NAC Breda – Twente (EURO FUTBOL) 16.00 Catania – Juventus (NTVSPOR) 18.00 Bordeaux – Toulouse (KANAL A) 18.00 Sunderland – Manchester United (SPORMAX) 20.00 Diyarbakırspor – Beşiktaş (LİG TV) 20.00 Porto – Benfica (FUTBOL SMART) 20.00 Real Madrid – Osasuna (NTV) 21.45 Lazio – Inter (NTVSPOR) 22.00 Montpellier – Lyon (KANAL A) 22.00 Santos – Santo Andre (SPORMAX)

3 Mayıs Pazartesi

20.00 Karabük – Boluspor (D SPOR)

Mourinho ile 38 yıl sonra finale

Maç yazısında da belirtmiştim Marca‘nın zafer kapağı “İtalya Özeli” bekliyorum diye. Beklenilen üzere Madrid’liler zafer şarkısı söylüyor. Başlık sanki Real Madrid’i finale taşımış gibi “Kazandın Mourinho”.

Inter 38 yıl sonra Şampiyonlar ligi finalinde. Tabii o zamanki adı Şampiyon kulüpler kupasıydı. Finalde Johan Cruyff‘un 2 golüne engel olamamış ve Ajax’a kaybetmişlerdi. Bu sefer finalde rakip Bayern Munich. Şampiyonlar ligi tarihinde ilk defa grupları 2. sırada tamamlamış 2 takım finalde.

Finalde Mourinho kendi oyununu oynayacaktır. Barcelona’ya kurduğu çin seddini Bayern’e karşı kurmayacaktır. Bayern finalde Ribery’siz olacak ama Robben ve Olic en önemli silahlar. Barcelona’yı geçen Jose Bayern’i de geçmenin bir yolunu bulup Bernabeu’da kupayı kaldırır. Oradan da Real Madrid tesislerine geçer imzayı atar.

Kilidin böylesi

Olmadı. 1-0 Barca’ya yetmedi. Mourinho’nun Inter’i yaklaşık 60 dakika 10 kişi oynamasına rağmen oyunu büyük kitledi. Topla oynamadan futbol nasıl oynanırın dersini verdi. Bu akşam Barca konuşmak, Guardiola şöyle yaptı böyle yaptı demenin anlamı yok. Bükemediğin bileği öpeceksin. Inter yaptırtmadı işte. Öyle bir alan savunması yaptı ki Barcelona hiç boşluk bulamadı. 90 dakika sonunda Barcelona’nın topa sahip olma oranı %75, yaptığı pas sayısı ise 627 ama gol dışında sadece 1 net gol pozisyonu var.

Mourinho çok büyük hoca. Müthiş taktisyen ama bir o kadar da antipatik. O yüzden hakkettiği saygıyı hiç bir zaman yeterince göremeyecek. Bugün bitiş düdüğüyle Barcelona tribünlerine yaptığı hareketler en güzel örnek…

Madridista’lar da bu akşam rahat uyurlar artık… Yarın sabah Marca‘nın “İtalya özel” kapağını merakla bekliyorum.

link: http://www.dailymotion.com/video/xd475l_mourinho-epic-celebration-barcelona_sport