Şampiyonlar Ligi E, F, G ve H grupları son maçlar

E GRUBU; 1-Fiorentina 12, 2-Lyon 10, 3-Liverpool 7, 4-Debrecen 0

Gruptan çıkacaklar belli ancak lider belli değil. Fiorentina Liverpool deplasmanında 1 puan alsa bile Lyon’un Debrecen’i Fransa’da 2 farklı yenmesi durumunda Lyon lider olarak gruptan çıkıyor. Fiorentina liderlik için kaybedecek birşey yok diye saldıracaktır. Sezonun hayal kırıklığı Liverpool kazansa, kaybetse ya da berabere kalsa hiçbirşey değişmiyor. Yollarına Europa kupasında devam edecekler. Fiorentina-Liverpool maçı bol gollü ve zevkli olur. Lyon da içerde Debrecen’i farklı geçer.

F GRUBU; 1-Barcelona 8, 2-Inter 6, 3-Rubin Kazan 6, 4-Dinamo Kiev 5

Kuralar çekildiğinde Barca ve Inter şimdiden rahat rahat ikinci turda demiştir heralde herkes. Ama oynanan ilk 5 maçta enteresan sonuçlar çıktı. Grubun son maçları için Barcelona Kiev deplasmanına gidiyor. Inter ise Giuseppe Meazza’da Rubin Kazan’ı konuk ediyor. Karışık puan hesaplarına girmiyorum bile çünkü hem Barcelona’nın hem de Inter’in son maçlarda sürprize izin vermeyeceklerini ve rakiplerini yenerek ikinci tura çıkacaklarını düşünüyorum. Bu durumda Gökdeniz’in Rubin’i de Europa kupasında yoluna devam edecektir.

G GRUBU; 1-Sevilla 10, 2-Unirea Urziceni 8, 3-Stuttgart 6, 4-Rangers 2

Açıkcası kuralar çekildiğinde bu nasıl Şampiyonlar Ligi grubu demiştim. Sondan başlayalım. Rangers sonunculuğu garantiledi. Son maçta lider Sevilla ile deplasmanda karşılaşacaklar. Sevilla’nın liderlik için Rangers’ı harcayacağını düşünüyorum. Grubun diğer maçı ise çok bomba. Petrescu yönetimindeki Rumen ekibi Unirea, Stuttgart deplasmanından 1 puan çıkarırsa büyük bir sürprize imza atarak ikinci tura çıkacak. Stuttgart’ta bu hafta teknik direktör Babbel kovuldu yerine Christian Gross getirildi. Yeni teknik direktör ilk maçına çıkarken takıma her zaman farklı bir motivasyondur ancak Rumenler de bu noktaya getirdikleri emeklerinden kolay kolay vazgeçmeyeceklerdir.

H GRUBU; 1-Arsenal 13, 2-Olympiakos 7, 3-Standard Liege 4, 4-AZ Alkmaar 3

Arsene Wenger’in evlatları gruptan lider olarak çıkmayı garantiledi. Son maçta Zico’nun Olympiakos’u ile Atina’da karşılaşacaklar. Yunan ekibi Arsenal’den 1 puan dahi alsa ikinci tura çıkacak. Zico’nun özellikle Fener’le Avrupa’da büyük takımları nasıl dize getirdiğini biliyoruz. Arsene Wenger’in sahaya çok da güçlü bir 11 sürmeyeceğini düşünürsek Olympiakos ikinci tura yakın. Grubun diğer maçında ise; Koeman’ın görevine son veren AZ, Standard Liege deplasmanına gidiyor. Standard Liege maçı kazanıp Atina’dan Arsenal galibiyet haberi bekleyecek olmazsa yoluna Europa kupasına gidecek. AZ’nin tek şansı ise maçı kazanıp Europa kupasına gitmek ancak işleri çok zor.

Şampiyonlar Ligi Salı

Gecenin bombası Juve deplasmanında 4 atan Bayern. Hiç beklemiyordum bu skoru. İtalyanlara kendi evinde 4 atarak ikinci tura çıktılar, Van Gaal yine yaptı yapacağını. Manchester’a da saygısızlık ettik maç öncesi defansları eksik kazanamazlar dedik. Wolfsburg’u kontra ataklarla fena vurdular. Real Madrid Marsilya süprizine izin vermedi. Fransa’dan 3 golle döndü. Marsilya 2-1 yenik durumdayken penaltı kaçırdı bu da çok kritik tabii. Bir diğer sürpriz Londra’da Apoel’den geldi. Chelsea’den 1 puanı kaptılar ancak Europa kupasına gitmeye yetmedi. Onların yerine aynı puanla son maçta kendi sahasında Porto’dan 3 yiyen Atletico Madrid gidiyor.

3 puan şartken neden bu kadar defansif?

Beşiktaş 1 – 2 CSKA Moscow

Beşiktaş’ın mutlaka kazanması gerektiği maçta sahaya çıktığı ilk 11’deki isimlere bakıyoruz. İbrahim Kaş, Sivok, Ferrari ve Üzülmez 4’lü defansı, önlerinde Toraman. Onun da önünde Fink ve Ernst çift defansif orta saha. Eee gol pozisyonu yaratmak, gol atmak için kim kaldı geriye? Tello, Ekrem Dağ ve ileri uçta Bobo. Bir de herşeyin kendisinden beklendiği Ernst. Ernst top kapsın, Ernst asist yapsın, Ernst gol atsın. Ee Alman teknolojisi de bi’ yere kadar…

Bir nebze olsun anlayabiliyorum Mustafa hocanın 1-0 olsun bizim olsun mantığını ama ilerde rakibi zorlayacak adamları oynatmazsan rakip de yüreklenir, tehlikeli silahlarıyla üzerine gelir ve golü bulur. Hadi diyelim ilk yarı denedin bunu tutmadı golü de yedin, ee ne diye ikinci yarıya da aynı isimlerle çıkıyorsun? Yaratıcı isimler neden kenarda? Tabata’ya bu yüzden bilmem kaç milyon euro verdin? Bir tane olsun organize gelişen atak yok. Hala Toraman’la ileri top taşımaya, bindirme ne bilmeyen Kaş’ı sağ bekte oynatmaya devam ediyorsun.

Ben Mustafa Denizli gibi bugüne kadar önemli işlere imza atmış bir futbol adamının bu maçta kafasından ne geçtiğini çözemedim. Gerçi Wolfsburg-Manchester United maçından beklenen skor da gelmedi ama bu kadar kolay olmamalıydı. Beşiktaş daha istekli olmalıydı, rakibi daha fazla ısırmalıydı.

Şimdi CSKA’lı iki oyuncu Alexey Berezutsky ve Sergei Ignashevich’nin doping hikayesi var. CSKA’nın Avrupa kupalarından ihracı gündemde. Gerçekleşir mi bilmem ama yola devam etmek için beklenen habere bak. Çok yazık…

Vassell’in dünyası

Sezon başı Ankaragücü’ne transferi olay olan Darius Vassell blog yazmaya başlamış. Kendisinin son yazdığı postu okudum. Türkiye günlerinden pek memnun olmadığı çok belli ancak benden daha kötü durumda olan insanlar da vardır, buna da şükür diyerek yazısını bitirmiş.

Vassell’in blogunu ziyaret etmek için buyrun tıklayın.

Şampiyonlar Ligi A, C ve D gruplarında son maçlar

A GRUBU; 1-Bordeaux 13, 2-Juventus 8, 3-Bayern Munich 7, 4-Maccabi Haifa 0

Grupta Bordeaux 13 puanla liderliği, Maccabi Haifa ise 0 puanla sonunculuğu garantiledi. Gecenin en önemli maçı Torino’da Juventus ile Bayern Münich arasında. Juve 8 puanla 2., Bayern ise 7 puanla 3. sırada. Juve’ye gruptan çıkmak için 1 puan yetiyor. Hafta sonu Inter’e karşı alınan galibiyetle moraller yerinde. Tek sıkıntı Buffon’un dizindeki sakatlık. Durumu maç saatinde belli olacak. Bayern’de ise bu sene işler beklenenden uzak. Son lig maçında Mönchengladbach’ı 2-1 yendiler ancak oynanan futbol yine pek tat vermedi. Tahminim Juve kendi sahasında oyuna temkinli başlayıp özellikle Sissoko ve Melo ikilisiyle Bayern’i orta sahada kitleyecektir. Bayern yüklendikçe açılan defansın arkasına atılacak Diego toplarıyla Juve gol bularak gruptan çıkar. Gol bulamasalar bile İtalyaların Bayern’den gol yiyeceğine pek ihtimal vermiyorum.

C GRUBU; 1-Real Madrid 10, 2-Milan 8, 3-Marseille 7, 4-Zurich 3

Bu grubun sonuncusu kuralar çekildiğinde belli olmuştu zaten. Zurich 3 puanla sonuncu sırada ve hiçbir şansı kalmadı. Ancak grupta işler karışık. Kim gruptan çıkar kim Europa kupasına gider hala belli değil. Lider Real Marsilya deplasmanından 1 puan çıkarırsa gruptan çıkıyor ancak işleri çok kolay değil. Marsilya Velodrome’da çok iyi maçlar çıkarıyor. Brandao ve Niang en tehlikeli isimler. Real’de Kaka yok. Maganda geri döndü ve en önemli silah. Marsilya gecenin süprizini yapabilir mi emin değilim ancak Marsilya’da çok gol olacağı kesin. Sezon başının aksine formda bir dönemde olan Milan Zürich deplasmanında kazanıp işini şansa bırakmak istemeyecektir. Şampiyonlar Ligine ayrı motive olduklarını da biliyoruz. Ronaldinho-Pato A.Ş, Milan’ı gruptan çıkarır.

D GRUBU; 1- Chelsea 13, 2-Porto 9, 3-Atletico Madrid 3, 4-Apoel 2

D grubundan çıkacaklar son maçlar öncesi kesinleşti. Chelsea ve Porto 2. turu garantilediler ancak bu akşam oynayacakları maçlarla Europa kupasına gidecek takımı belirleyecekler. Yılın hayal kırıklığı Atletico Madrid 2. turu garantilemiş Porto karşısında 3 puan alarak yoluna Europa kupasında devam etmek istiyor. Kendi sahalarında Aguero ve Forlan’ın katkılarıyla kazanacaklarını düşünüyorum. Puan kaybetseler dahi Apoel’in Chelsea’yi Londra’da yenmesi gerekiyor ki bunun olması da gerçekten imkansıza yakın.

Manchester’ın kazanamayacağını sanıyorum

Mustafa hoca dünkü basın toplantısında aynen böyle dedi. Hoca seviyor bu tip kehanetleri. Ne yalan söyleyeyim tutturma oranı da oldukça yüksek. Ayrıca dün söylediği “Manchester’ın nasıl bir takım olduğunu biliyoruz, ama kazanamayacağını sanıyorum” cümlesine ben de katılıyorum.

Manchester’ın Wolfsburg maçı için açıklanan 19 kişilik kadrosu şöyle; Tomasz Kuszczak, Ben Foster, Patrice Evra, Oliver Gill, Gabriel Obertan, Magnus Eikrem, Paul Scholes, Darron Gibson, Antonio Valencia, Michael Carrick, Matty James, Darren Fletcher, Ji-sung Park, Anderson, Cameron Stewart, Nani, Oliver Norwood, Michael Owen ve Danny Welbeck.

Fark ettiniz mi bilmiyorum ama stoperde oynayacak bir tane tecrübeli oyuncu yok. Wolfsburg’un Dzeko’lu, Grafite’li ve Misimovic’li hücum gücünü de bilmeyen yok. Manchester genç yetenekleriyle gol bulsa bile tecrübesiz isimler yüzünden gol de yiyecektir. En azından benim tahminim ve temennim bu şekilde.

Gelelim işin Beşiktaş kısmına. Manchester kazanamadı diyelim ama Beşiktaş’ın kazanması lazım. Rakip CSKA özellikle Leonid Slutsky’in takımın başına gelmesiyle daha inançlı top oynamaya başladı. Krasic, Dzagoev ve Necid en çok dikkat edilmesi gereken isimler. Gol yollarında pek sıkıntı çekmiyorlar ancak defansları da gol yeme konusunda bir o kadar sıkıntılı.

Beşiktaş’ın bugün sahaya nasıl bir 11 ile çıkacağı, kimin hangi pozisyonda oynayacağı, bunların hepsi hikaye… Kim o formayı giyerse giysin, 1. dakikadan 90. dakikaya kadar taraftarla bütün olup CSKA’yı İnönü’den çıkarmaması lazım. Manchester’da alınan galibiyetin daha da anlam kazanması için, Şubat ayında Avrupa’da 3 büyüklerle yola devam etmek için bu akşam hepimiz siyah beyazız…

Hafta İçi Tv’de Futbol

8 Aralık Salı

21.45 Beşiktaş – CSKA Moscow (STAR TV) 21.45 Juventus – Bayern Munich (FUTBOL SMART) 21.45 Marseille – Real Madrid (EURO FUTBOL)

9 Aralık Çarşamba

18.00 Al Ahli – Auckland City (NTVSPOR) – KULÜPLER DÜNYA KUPASI 21.45 Dinamo Kiev – Barcelona (STAR TV) 21.45 Olympiakos – Arsenal (EURO FUTBOL) 21.45 Stuttgart – Unirea Urziceni (FUTBOL SMART)

İşlem tamam

İnce kıyımın böylesi… Gözünün 30 cm. önündeki korneri aut veren hakemin niyetinden şüphe etmemek elde değil. Hea diyeceksiniz; ‘Sen top mu oynadın?’

Evet haklısınız. Kendi sahanda belediye denen, senin benim ödediğim vergilerle kurulan takıma 4-5 atacaksın böyle son dakikalara kalmayacaksın…

Şu an bazıları gibi istifamı verip çemkirmek istesem de sinir katsayım düşene kadar susmayı tercih ediyorum.

Derby della capitale

Bunları geçen sezonki maç öncesi yazmıştım ama hatırlatmakta fayda var. Dünya derbileri arasında çok önemli bir yere sahip olan Derby della Capitale. Faşist ve zenginlerin desteklediği SS Lazio ile kentin fakir, işçi ve göçmen kısmının desteklediği AS Roma bugün karşı karşıya…

İtalya’nın en fazla kafa göz yarılan derbisindeki aşırı düşmanlık, 1979 yılında Lazio taraftarı Vincenzo Paparelli‘nin ölümüyle başladı. Aralarında oynadıkları 163 maçta 58 kez Roma, 46 kez de Lazio kazandı. 59 maç ise berabere sonuçlandı. Çoğu zaman şampiyonluk yarışından uzakta birbirleri ile karşılaşsalar da birbirlerini yenmek için sahada herşeylerini veriyorlar. Tekmeler ve kartlar havalarda uçuşuyor, tribünlerde ardı ardına ses bombaları patlıyor.

Bu akşam da çoğu zaman olduğu gibi yine şampiyonluktan çok uzakta birbirleriyle karşılaşacaklar. Roma 21 puanla 9., Lazio ise 13 puanla 15. sırada. Roma son haftalarda fena değil, sezon başına oranla toparlandı gibi. Son olarak Avrupa Liginde Basel’i 2-1 yendiler. Lazio da ise taraftar protestoları bu sene rutin bir hal aldı. 11 maçtır kazanamıyorlar ve benim tahminim bu maçta da işleri zor.

Totti-Vucinic ikilisi Lazio’yu Olimpiyat stadına gömer, Lazio taraftar protestoları tavana vurur.