Etiket: sakatlik
Albert Dalmau Martinez
Dün bahsettiğim Barcelona’daki sakat ve cezalı defans oyuncuları listesine son olarak Chygrynskiy eklendi. Antremanda sakatlanan Ukraynalı hafta sonu Atletico maçında kesin olarak yok. Geçen sezon bazı maçlarda stoperde izlediğimiz defansif orta saha Yaya Toure de sakat zaten. Elde kalan 3 isim Puyol, Milito ve Maxwell.
Guardiola muhtemelen ya takım içinden yeni bir sağ bek yaratacak ya da daha önce hiç izlemediğimiz ancak 5 yıldır Barcelona akademisinde yetişen ve son zamanlarda Luis Enrique‘nin tavsiyesiyle A takımla birlikte antremanlara çıkan 17 yaşındaki sağ bek Dalmau’ya görev verecek.
Barcelona resmi internet sitesinde günlük antreman haberlerini okurken kaç zamandır “Dalmau yine A takımla çalıştı” diye gözüme çarpıyordu. Hatta geçen hafta bu genç neymiş ne değilmiş diye biraz araştırdım. İspanya 19 yaş altı hocaları Dalmau’nun çok hızlı ve gelişime açık bir yetenek olduğunu söylüyorlar. 100 metreyi 11.8 saniyede koşabildiğinin altını çiziyorlar. Sadece hızı yeterli değil tabii. Defansif açından biraz daha güçlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunun dışında tekniği de oldukça yüksekmiş. Geçen sezonu 31 maçta 8 asist 2 golle tamamlamış. Bir sağ bek için hiç fena değil. Ayrıca takımın kornercisiymiş. Hocalarının söylediklerinin yanı sıra bir kaç yerde de İspanya’nın yeni Sergio Ramos‘u olabilir gibi yazılar okuduğumu da belirteyim.
Tabii bunlar izlemeden sağdan soldan ulaşabildiğim bilgiler. Pazar akşamı Guardiola, 17 yaşındaki Dalmau’ya sezonun en zor deplasmanlarından birinde şans verir mi bilemem ama verirse bu gence dikkat edin. Barcelona akademisinin bu seneki hediyesi Dalmau olabilir.
Olacak forvetsiz de olacak, sadece biraz daha sabır…
İlk maçta deplasmanda 2-1 yenildiğimiz Antalyaspor’u dün 3-2 yenmemize rağmen Ziraat Türkiye Kupasına son noktayı koyduk. Tabii ki Galatasaray yarıştığı her kulvarda sonuna kadar gitmelidir ancak son haftalarda sergilenen en iyi performanslardan biriyle eleniyor olmak biraz olsun sıkıntımı hafifletiyor.
Galatasaray’ın son dönemdeki en büyük problemi neydi? Bütün forvetler sakat. Eee biz dün akşam sahada gerçek anlamda bir forvetimiz olmadan, sağ kanatta Keita’nın ilk yarıda çok az ikinci yarıda ise hiç bir şey yapmadığı, Gio’nun hala fiziksel olarak hazır olmadığı bir ortamda 3 gol attık. Arda’nın önceki maçlardaki gibi çakılı tek forvet oynamaması ve daha fazla dolaşıp top taşımasının yararını gördük. Özellikle ilk yarıda ve ikinci yarının ilk 15 dakikalık kısmında uzun zamandır yapmadığımız kadar çok pas yaparak ve adam eksilterek pozisyonlar bulduk. Goller dışında ilk yarıda direkten dönen 2 top, ikinci yarıda ise Mustafa Sarp’ın kaçırdığı yüzde yüzlük 2 gol pozisyonu aklıma ilk gelenler.
Ancak bu sefer de Neill’in gelmesiyle toparlanıyor dediğimiz savunma canımızı acıttı. Belki bireysel olarak yapılan çok bariz hatalar yoktu ama organize değildik. Kornerden yenilen ilk gol inanılacak gibi değil. Ön direk arka direk kimse yok. İkinci gol ise sahanın en iyilerinden Neill’ın bozduğu ofsayt ve karşı karşıya bir pozisyon. Sarp’ın o pozisyonda kalenin önüne doğru değil de dış taraftan kademeye girmesini anlamak da zor. Dün akşam 2 gol dışında Antalya’nın neredeyse pozisyonu yok ama futbol bu adaleti yok işte.
Maç üzerine konuşurken isminden özellikle bahsedilmesi gerekenleri atlamamak lazım. İlk sırada tartışmasız Elano. Aldı sazı eline oynadı oynattı. Bir diğer isim Neill. Güven veriyor bu adam bana. Gio’nun yerine oyuna ikinci yarıda giren Emre Çolak’ın attığı golde de gözlerimin dolar gibi olduğunu belirtmek isterim. Evet yediğimiz ikinci golün başlangıcı onun kaptırdığı toptu ama daha çok genç ve elbet hataları olacak. Yeter ki hataları sadece kendini geliştirmek adına sahada olsun.
Elendiğimiz Türkiye Kupası ama önümüzde daha da önemlisi Turkcell Super Lig ve Europa Kupası var. Bırakalım kupayı renkli televizyonda göremeyenler düşünsün. Biz takımımıza destek olmaya devam edelim. Bu takım Cumartesi günü 3 günlük kamp için Antalya’ya gidiyor, hafta sonunu da maç yapmadan Atletico Madrid deplasmanına hazırlanarak geçirecek. Açıkcası Kayseri maçından sonra bu halde Madrid’de yarım saatte 3’lük oluruz diyordum ama bugün biraz daha umutluyum. Belki 3’lük olmayız 2’lik oluruz ama karşılık verebiliriz ki orada atılacak gollerin önemi çok büyük.
Şahsen ben bir hafta sonra bugün Vicente Calderon’daki yerimi inanarak alacağım. Bu kadar eksiğe rağmen bu takımda ışık var ve önümüzde çok faydalı geçebilecek bir hafta var. Rijkaard ve Neeskens’in takımın başına ilk geldiği gün de dediğimiz gibi sabır. Biraz daha sabır….
Bir de bitirmeden en son eklemek istediğim bir şey var. Dün akşamın ardından değişik mecralarda “Galatasaray’da forvet Servet” diye dalgaya vuran yazılar okuyorum. Evet dün son 5-10 dakika doldur boşalt toplarında kafa vurmak için Servet oyuna girmiştir. Heralde kendileri bu tip hamleleri ilk defa görüyorlar. Bu arkadaşları Avrupa futbolunu izlemeye davet ediyorum. Özellikle Mourinho-Materazzi ve Van Gaal-Van Buyten ilk tavsiyelerim.
Dani Alves, Pique ve Marquez’den sonra Abidal
Hafta sonu Atletico Madrid deplasmanına çıkacak olan Barcelona’da defansif sorunların ardı arkası kesilmiyor. Getafe maçında kırmızı kart gören Pique ve Marquez’in yanı sıra Dani Alves de sakatlığı nedeniyle Vicente Calderon’da oynayamayacaktı. Bu üçlüye dünkü antremanda sakatlanan Abidal de eklendi. Abidal’in sakatlığı ciddi, yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacak.
Barca Atletico maçına muhtemelen sağda Puyol, ortada Milito-Chygrynskiy ve solda Maxwell dörtlüsüyle çıkacak. Kanatlarda pek problem olacağını zannetmiyorum ama ortada beraber oynayacak olan Milito ve Chygrynskiy, Forlan ve Agüero karşısında zor anlar yaşayabilir. Bütün maç “kademede Puyol” lafını sık sık duyabiliriz.
Bu arada geçen hafta Getafe maçında Dani Alves yerine ilk defa sağ bekte oynayan solak Maxwell’in açıklamaya bayıldım; “Benim için sağda oynamak İngiltere’de araba kullanmak gibi.”
İngiltere 2010 Dünya Kupası forması
İngiltere Milli Takımının klasik beyaz iç saha formasının dışında Güney Afrika’da giyeceği diğer forması da İngiliz rock grubu Kasabian‘ın Paris konserinde ortaya çıktı. Umbro tarafından üretilen klasik görünümlü formaların özellikle kollarındaki lastik kısmının beyaz olması hoşuma gitti.
Bu arada forma tanıtmak için oldukça farklı bir yol tercih etmiş Umbro. Son günlerdeki Terry olayları yüzünden ne futbolcuları ne de Capello’yu bulaştırmayalım mı demişler?
Hedef Mourinho
Portekiz medyasının iddiasına göre geçen hafta Genoa şehrinde yakalanan bir grup suçlunun evinden Jose Mourinho ve ailesine ait fotoğraflar, video kayıtları ve ev adresleri çıkmış. Anlaşılan o ki grup Mourinho ailesini uzun zamandır takipteymiş. Benim aklıma ilk gelen adam kaçırma ve fidye isteme ama kim bilir akıllarında ne vardı…
Konudan haberdar edilen Mourinho hemen güvenlik önlemleri arttırmış ve önümüzdeki günlerde polisle bir görüşme yapacakmış.
Sağa sola sallarken aman dikkat et bundan sonra Jose.
Arsene Wenger böyle mutlu
Doktor: Çok daha önce gelmeniz gerekirdi Bay Wenger. Reçetenizin(gözlüklerinizin) acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu sayede daha iyi göreceksiniz.
Wenger: Aman tanrım güçlü bir santrafora ve daha varyasyonlu bir futbola ihtiyacımız var. Ve eminim ki Samir Nasri diye orta yaşlı bir lezbiyeni transfer etmişim. Değiştirin! Değiştirin!
Wenger: Ohh neyse biraz daha böyle kalsın…
Studs-up yine gediğine oturtmuş.
Paradinha penaltısı
Robinho’nun golle geri döndüğü Santos – Sao Paulo maçında Neymar’ın attığı penaltı. Ben kaleci olsam ayar olurum.
link: http://www.dailymotion.com/video/xc5rq5_neymar-s-paradinha-penalty_sport
Robinho topukla döndü
Santos’a krallar gibi kiralık olarak geri dönen Robinho, dün ilk kez Sao Paulo’yu 2-1 yendikleri maçta forma giydi. 57. dakikada oyuna giren Robinho, 85. dakikada topukla ağları havalandırarak takımını galibiyete taşıdı. Maçtan sonra da açıklama yapan Robinho, “biliyorum herkes topa vuruş şeklimi konuşuyor ama o topa ancak öyle vurulurdu” demiş. Havanı yesinler(!)
link: http://www.dailymotion.com/video/xc5g0y_robinho-back-heel-goal_sport