Sugar daddy tribünde

City’nin sahibi, bütün o transferlere harcanan paraların kaynağı Şeyh Mansoor dün ilk kez takımını tribünden izlemiş. Şeyh baya genç gözüküyor. Menajerlik oyunlarından yeni kopmuş, istediği tadı alamamış, para da var daha gerçekçi olsun diye City’i almış takılıyor gibi bir havası var. İşin şakası bir yana Şeyhimiz 40 yaşında onu da belirtelim.

Neyse Mancini de patronunun keyfini kaçırmadı Liverpool’umuzu 3-0’la geçtiler. Liverpool demişken Jovanovic, N’gog’la filan nereye kadar bilemiyorum. Takım Premier League’in zirvesi için çok sıradan. Mascherano da yolcu gibi. Takviye şart.

Bu arada City’nin bana çok antipatik geldiğini de söylemeden edemeyeceğim. Neredeyse yedeğin yedeği bile yıldız ama futbol vasat. Ruh yok. Futbolcuların forma aşkı tamamen duygusal(!) Bakmayın dün akşam fark attıklarına filan Liverpool’un kendine hayrı yok. 90’da takım 3-0 yenikken “You will never walk alone” söyleyen taraftarı var o kadar…

Otamendi Porto’da

Dünya Kupası öncesi dahil bu adamı kimin kapacağını çok merak ediyordum. Güney Afrika’da piyasasını da yaptı Maradona’nın ilk maç hariç bankosu oldu. Kupa bitti hala alan yok dedim heralde bu sene de Velez’de ama Porto dün işini bitirdi 22 yaşındaki defans oyuncusunun.

Porto bu transfer döneminde Bruno Alves’i Zenit’e 22 milyon euroya paketlemişti. Onun yerine yine nokta transfer yaptılar. Hem stoper hem de sağ bek oynayabilen Otamendi’ye sadece 4 milyon euro bonservis bedeli ödeyecekler. Maradona’nın Dünya Kupasında sağ bekte görev vermesine rağmen stoper de çok daha etkili bana göre.

Geleceğinin çok parlak olduğunu düşündüğüm Otamendi’ye 5 yıllık sözleşmeyi de imzalatmışlar. 2 ya da 3 sene sonra 20+ bir bonservisle satarlar sonra yerine yine Güney Amerika’dan gelenin gideni aratmayacağı bir transfer yaparlar. Daha önce örneklerini çok gördük. Porto ve bitmek tükenmek bilmeyen başarılı bir döngü.

Londra’lı

2001-2006 Chelsea 2006-2010 Arsenal 2010- Tottenham

Gallas Arsenal ile sözleşmesi bitince İngiltere’den ayrılmak üzereydi. Hatta komşuya gelip Panathinaikos’a imza atması gündemdeydi. O dönem kendi kendime Galatasaray’a da Fener’e de stoper lazım neden bonservisi elinde olan Gallas’ı düşünmezler diyordum. Düşünmediler neyse geçelim. Gallas da uzun uzun dolandı yine gitti bir Londra kulübüne imza attı. Yeni adresi Tottenham. Sözleşmesi 1 senelik. Yaşı 33 olmasına rağmen tecrübesiyle katkı yapacağı kesin. 3 Londra takımında da forma giyen ilk oyuncu oldu bu arada Gallas. Onu da atlamayalım.

Messi Eto’o ve Rivaldo’yu yakaladı

Malumunuz Barcelona dün Sevilla’yı 4’leyerek Süper Kupanın sahibi oldu. Messi de geçen sezondan alıştığımız gibi yine hat trick hero.

Messi bu seferki golleri sayesinde Barcelona formasıyla 130 gole ulaştı ve Rivaldo-Eto’o ikilisine yetişti. Kulüp tarihinin en golcü ismi 235 golle César Rodríguez. Onu takip edenler ise Ladislao Kubala (194), Josep Samitier (178), Josep Escolà (164), Paulino Alcánatara (137) ve Ángel Arocha (134).

Önünde uzun yılları olan Messi muhtemelen César Rodríguez’in rekorunu çok rahat bir şekilde kıracaktır.

Bu arada ilginç bit not. Sevilla kalecisi Palop da Messi’den en çok gol yiyen isim. 11 maçta 8 gol.

Sakatlığın böylesi

Geçen gün Kevin Prince Boateng’in ilginç transferinden bahsetmiştik. Bu sefer de Manchester City’e transfer olan kardeşi Jerome Boateng’den bir haber var.

Jerome’un Premier League başlangıcı 1 ay ertelendi. Sebep ise Milli takımdan sakat dönmesi. Sakatlık maçta ya da antremanda değil uçakta olmuş. Uçakta içecek servisi yaptıkları araba Boateng’in sol dizine çarpmış ve bağları zedelenmiş.

2 kardeş 3 gün içinde 2 ilginçlikle karşımızda…

3 saatte 3.000 forma

Sürpriz bir şekilde Manchester City’den Craig Bellamy’i kiralayan Cardiff City’de forma satışları patlamış durumda. Kulüp 3 saat içinde 3000 adet 39 numaralı Bellamy forması satmış.

Ancak enteresan bir durum var. 3 saatin ardından “Y” harfleri ve “9” numaralar tükenmiş. Taraftların bir kısmı “3 Bellam” yazılı forma almak zorunda kalmış. Aslında yalan da değil bella gibi adam Bellamy.