Promosyon mu dedin?

İngiltere Coca Cola Lig 2’de mücadele eden Northampton Town önümüzdeki sezonun kombineleri için şimdiden promosyona başlamış. Yetişkinler için 199 pound, 18 yaşından küçükler için ise 80 pound olan kombine biletleri 5 mart saat 17.00’ye kadar alanlara yazın 1 hafta İspanya tatili hediye ediliyor. Ulaşım ve konaklama dahil. Sadece yenilen içilen taraftara ait. 200 pound dediğin yaklaşık 480 lira. Bu paraya İspanya’da tatil yap üzerine gel takımının 20 küsür maçını canlı izle. Eee çok iyi! Taraftar velinimetimizdir demiş adamlar.

Facebook’tan maç bileti satan Nathan Baker

Arkadaşın ismini ilk defa duyuyorum. Bonservisi Aston Villa’da olup Lincoln City’de kiralık oynuyormuş. Pozisyonu da stopermiş. Bu genç arkadaş Aston Villa tarafından kendisine verilen 5 adet Aston Villa – Manchester United Carling Cup final maçı biletini tanesi 200£’dan facebookta okutmuş. Olayı tespit eden Aston Villa yetkilileri Nathan Baker’a ceza olarak bileti olsa bile 28 şubattaki finale alınmayacağını açıklamışlar. Biletler önümüzdeki hafta pazartesi günü satışa çıkıyor. Bu dağıtılan biletler futbolcu aileleri ve yakınları için. Satılmaları da kesinlikle yasak. Kulüp bunu önceden bildirmiş.

Genç Baker; “daha 18 yaşındayım yaptım bir salaklık affedin, en büyük ceza o gün Wembley’da maçı izleyememek olacak” demiş. Cepte 1000 £’la televizyon karşısında izlemek nasıl olacak onu da bi’ söyleseymiş bari.

Ostrava Panteri Niğdespor’da!

“Cevdet hoca kaleci bulamayınca, ‘Sen benim eski arkadaşımsın. Rahat oynarsın.’ dedi. Ben zaten her gün sporun içindeyim, tenis oynuyorum. Gençlere örnek olur düşüncesiyle teklifi kabul ettim. Bu yaşta(47) bu mutluluğu yaşamak çok güzel.”

Hayrettin Demirbaş yine imkansızı gerçekleştiriyor…

Team Bridge

Stephen Ireland, Tevez ve Nigel de Jong dünkü Manchester City-Portsmouth maçında John Terry’den arkadaş kazığı yiyen Wayne Bridge’e destek olmak için formalarının içine “Team Bridge(Bridge’in takımı)” yazılı t-shirtler giymişler. Maç sonrasında soyunma odasına giderken formalarını çıkarıp t-shirtlerini gösteren 3’lünün mesajı net; “Tarafımız belli!”

Ne o Franco?

Kalede şu arkadaş olmasa Galatasaray maçlarını o kadar rahat maç izleyeceğim ki anlatamam. Sezon başından beri kaleye yaklaşan her topta beni strese sokuyor bu adam. Bir maçta bile kritik takımı kurtaran bir kurtarış yaptığını hatırlamıyorum. Yabancı hakkımızdan birini böylesine sıradan bir kaleci için kullanıyor olmamız çok acı. En çok da Aykut ve Ufuk’a üzülüyorum bu adamın arkasında bekledikleri için. Bugün yediği golde de halı sahada değişmeli kaleye geçen ve gelen toplarda pişecek diye korkan elemanları anımsattı bana. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama yediği gol yetmedi bir de kırmızı kart görüp bizi 3 puandan edecekti Franco. Vakit geçirmekten sarı kart gördüm yetmez bir de alkış tutayım ikinci sarı gelsin dedi. Şanslıymış ki hakemin gözünden kaçtı. Rijkaard bile kulübeden fırlayıp “Leo no!” diye bağırdı. O an kırmızıyı görse 3 değişiklik hakkı da kullanılmış yeni transferlerden birini koyardık artık kaleye…

Yeni transferler demişken Jo’yu izlerken keşke şu adam Avrupa’da oynayabilseydi diye bütün maç iç geçirdim. Kaç maçtır ağırlaşmış Nonda’yı izledikten sonra hareketli, çapraz koşulu, çalımlı Jo’yu izlemek keyif ve ümit verdi bana. Neill ise defanstan top çıkarırken çok hata yaptı ama onun dışındaki müdahaleleri yerindeydi. Gio hakkında ise birşey söylemek için şimdilik erken. Bulduğu az sürede yetenekliyim ben dedi ama onu biz zaten biliyoruz. Yeni transfer değil ama kadroda yeni yeni yer bulmaya başlayan Emre Çolak ise ilk 11’de başladığı maçta hiç mi hiç sırıtmadı. Tek problemi fiziksel. Yetenekli ve akıllı ancak henüz çok güçsüz. İkili mücadelelerde çok zayıf kalıyor. Biraz genişleyip yere sağlam bastı mı çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum.

Avrupa’nın üst düzey liglerinde mücadele eden takımlar arasında galibiyeti olmayan tek takım Denizlispor’dan 3 puan almamak çok büyük sürpriz olurdu. Aslına bakarsanız 2-1’lik galibiyet bile yeterli değildi benim için. Daha fazlasını bekliyordum. Sakatların da geri dünüşüyle daha gollü, gümbür gümbür gelen bir Galatasaray’ı önümüzdeki maçlarda görmek umuduyla…

Lace Up Save Lives

Nike’ın ürettiği kırmızı bağcıkları mağazalarında satarak elde edilen gelirin tamamını Afrika’daki HIV-AIDS ile mücadeleye harcadığından ve dünya genelinde ünlü futbolcuların maçlarda kramponlarını bu kırmızı bağcıklarla bağlayarak kampanyaya destek verdiğinden daha önce de bahsetmiştim.

Kampanyayı destekleyen Didier Drogba, Andrei Arshavin, Clint Dempsey, Denilson, Marco Materazzi, Javier Mascherano ve Fabio Cannavaro Nike’ın yeni filmi “Lace Up Save Lives” için bir araya gelmişler. Filmde dünya çapındaki sporculardan oluşan kadro, (Nike) RED bağcıklarını sıra dışı ve yaratıcı şekillerde bağlıyor. Premier League’in rakipleri Drogba ve Arshavin ile Serie A rakipleri Materazzi ve Cannavaro birbirlerinin kramponlarının bağcıklarını bağlayarak saygı gösterisinde bulunuyor. Tüm diğer oyuncular kampanyaya desteği teşvik etmek için RED bağcıklarını farklı şekillerde kullanırken Maria Sharapova ve Kobe Bryant da kendi yorumunu katıyor.

Tombaladan Nonda çıktı

Anlaşılan Kewell’ın Avustralya’dan gelen sağlık raporu beklenenden iyi çıktı ve Nisan’dan önce sahalara dönecek ki bugün Nonda’nın Galatasaray kariyerine son verildi. Eğer Kewell’ın Nisan’a kadar oynaması imkansız ise ve buna rağmen Nonda’nın sözleşmesi fesh edildiyse o zaman da taraftarın dediği olmuş demektir.

Son haftalarda form seviyesi yerlerde olsa da ilk geldiği sezon şampiyonluğa yaptığı katkı büyüktür. Nonda’nın tek golüyle kazandığımız 1-0’lık galibiyetler az değildir. Volkan ve Edu’nun hatasını affetmeyip Fener’e attığı golle de taraftarın Anakonda’sıdır.

Bacağı kırılmadan önce Monaco formasıyla Sami Yen’e gelip bizi ne zor durumlara düşürdüğü hatırlarım. Keşke böylesine güçlü ve bitirici bir forvetimiz olsa derdim. Yıllar sonra geldi topunu oynadı. Yeri geldi yedek kaldı hiç sorun yaratmadı, yeri geldi çok eleştirildi hiç sesini çıkarmadı  ve bugün yine sorunsuz, sessiz sedasız olarak gidiyor. Yolun açık olsun efendi adam Shabani Nonda…

Şampanyalı derbi kutlaması

Dünkü Manchester derbisinden galip çıkan United’ın soyunma odasında bir görüntü. Haliyle keyifler yerinde. Golün 90. dakikada gelmesi de ayrı keyif. Üzerinde forma varken cılız gözüken Nani’nin vücut da oha be kardeşim…

Bu arada United yönetimi dün akşamki maçta Bellamy’nin kafasına bozuk para ve bira şişesi atan taraftarların hemen belirleneceğini ve bir daha stada alınmayacaklarını açıklamış. Federasyondan da kulübe ceza geleceği kesin.