Dank etti

Rahatsız Balotelli sonunda özür dilemeyi aklına getirebilmiş. Inter resmi internet sitesinden yayınlanan açıklaması şöyle;

“Son dönemde yaratılan durum nedeniyle çok üzgünüm. Buradaki ilk mağdur benim çünkü futbolu seviyorum ve oynamak istiyorum. Şimdi sessiz bir şekilde bekleyeceğim ve takımıma yararlı olmaya çalışacağım. Geçmişi geride bırakıp konstantre olarak önüme bakmak istiyorum.”

Açıklama iyi güzel de dün akşam Inter’in CSKA’ya attığı gol sonrası bakın ne yapmamış… Dedik ya rahatsız işte.

link: http://www.youtube.com/watch?v=mUnlv_Abq70

Eriksson’suz Dünya Kupası olur mu hiç?

Fildişi Sahili sonunda hocasını buldu. 2002 ve 2006 Dünya Kupalarında İngiltere’yi çalıştıran Sven Goran Eriksson 2010 için de bileti aldı ve Fildişi Sahili’nin yeni hocası oldu. Fildişi Eriksson’dan önce yeni hocamız Hiddink‘i Dünya Kupası dönemi için istemiş ancak mali konularda anlaşma sağlanamamıştı.

Fildişi Sahili Güney Afrika’ya Brezilya, Portekiz ve Kuzey Kore grubuyla başlıyor. İşleri çok oldukça zor. Brezilya liderlik için banko. Kuzey Kore’yi yenip Portekiz’i alt etmenin peşinde olacaklar. Kadroda Drogba, Kalou, Toure ve Eboue gibi isimler varken olmaması için hiç bir sebep yok ancak tek sıkıntı takımın 22 mayısa kadar bir araya gelemeyecek olması. O tarihten 3 hafta sonra da maçlar başlıyor.

Eriksson’un elini çabuk tutması ve Afrika Uluslar Kupasında hayal kırıklığı yaratan takımı toparlaması lazım. Sihirli değnek kafası yani…

Iniesta, Fabregas ve Robben

Salı ve Çarşamba günü oynanacak Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçları öncesi bu 3 ismin de ortak sıkıntısı sakatlık.

Mallorca deplasmanında sağ arka baldırında yırtık oluşan İniesta hem Londra’da hem de rövanşında Camp Nou’da Arsenal’e karşı oynayamayacak. Hedef Bernabeu’daki Real Madrid maçına yetiştirmek.

Birmingham deplasmanında son dakikada gol yiyerek 1-1 berabere kalan Arsenal’de kaptan Fabregas’ın da sakatlanması canları çok sıktı. Sağ dizinden sakatlanan Fabregas’ın ilk maçta oynaması şüpheli. Camp Nou’a ise yetişir.

Bayern’in bu sezonki en formda ismi Robben ise Stuttgart’a 2-1 yenildikleri maçta baldırından sakatlanarak oyundan çıktı. Robben’in sık sık sakatlanmasına alışığız ama Manchester United maçı öncesi büyük şanssızlık. Doktorlar maça yetiştirebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Türk futbolcusunun da kara gün dostu Hans-Wilhelm Müller Wohlfahrt yetiştirir ya!

Bursa derbiye gazı verdi

Pazartesi günkü Bursaspor-Denizlispor maçı sonrası derbi için Bursa’nın cuma oynuyor olmasının öneminden bahsetmiştim. Bursa’nın dün akşam İstanbul Belediye’ye 2-1 yenilmesinin ardından hem Florya’da hem de Samandıra’da futbolcular gazı fena şekilde almışlardır. Ekstra gece antremanları düzenlenmiş hatta sakatlar iyileşmiş bile olabilir.

Açıkcası çarşamba günü başlayan şike operasyonu sonrası Belediye antrenörü Arif Erdem’in ve kaleci Hasagic’in olaya karışmasının İstanbul Belediye’yi bu maçta olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyordum. Ayrıca Bursa’dan Olimpiyat stadına akın edecek taraftarların da ayrı bir artı olacağını düşünüyordum. Ancak her iki düşüncemde de yanıldım.

Yine pazartesi günkü maç sonrasında değindiğim gibi haftalar geçtikçe kendini hissetirecek olan şampiyonluk baskısı-stresi sadece 4 gün sonra kendisini gösterdi. Özellikle ilk yarım saatte Bursalı futbolcuların yaptığı hataların en mantıklı açıklaması bu.

Pazar günü derbiden çıkacak sonuç hakkaten enteresan bir hal aldı. Galatasaray veya Fenerbahçe’nin kazanmasının yanı sıra 90 dakika sonrası çıkacak bir beraberlik Bursaspor ve Beşiktaş’ı omuz omuza zıplatır.

Inter için Balotelli, Balotelli için Inter bitmiştir

Bu çocuk hakkaten rahatsız. Yolun daha başındayken, yaşı gençken tedavi görmesi lazım. Sezon başından beri Inter’de oynamasına rağmen Milan taraftarıyım diye söylenip durması yetmedi son olarak bir tv programında Milan formasını giyerken gizli kameraya yakalandı.

Bunu Avrupa’nın hangi ülkesinde yaparsanız yapın taraftar bir daha sizi kabullenmez. Balotelli için de durum aynı. Son Livorno maçında tribünlerde aleyhinde tezahüratlar vardı. Mourinho da Balotelli’den özür bekliyor ama tık yok. Hafta sonu Roma deplasmanı kadrosunda Balotelli yok. Kadroda olmayacağını öğrenince antreman tesislerini de kimseye haber vermeden terk etmiş.

Muhtemelen ağır para cezası alır. Sezon sonunda da kesin yolcu ama mesafe kısa. Şehir değiştirmeden transferi gerçekleşir. Berlusconi oturur Moratti ile pizza yerken işi bağlar. Daha erken ama Milan’a transfer olup da böyle problemli olmaya devam ederse oradan direk bir kliniğe yatırıversinler ayakta tedavi filan de kesmez artık.

650.000 bilet

Güney Afrika’da düzenlenecek olan Dünya Kupasının başlamasına 11 hafta kala satışa çıkarılan 2.95 milyon biletin 650.000 tanesi hala satılmamış. 2006 yılında Almanya’da düzenlenen Dünya Kupası için 3.4 milyon bilete 15 milyon talep gelmişti.

Uçak biletlerinin ve konaklamanın pahalı olması, güvenlik korkusu ve lojistik problemler nedeniyle taraftarlar Güney Afrika’ya önceki Dünya Kupaları kadar sıcak bakmıyor. Bütün problemlere rağmen en çok bilet satılan ülkeler ise İngiltere ve Amerika.

Afrika’daki yoksulluk da malumunuz. İnsanlar bilet almaktansa aç karınlarını doyurmayı tercih ediyor olabilirler..

Ashley Cole antremanlara başladı

5 hafta önce oynanan Everton maçında sol ayak bileği çatlayan Ashley Cole dün antremanlara başladı. Sakatlandığı gün 3 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan Cole’un bu kadar erken antremanlara başlaması en azından bileğini güçlendirmeye başlaması Chelsea’den çok İngiltere Milli takımı için iyi haber.

Capello’nun sakatlıklardan ötürü başı çok ağrıyor. Beckham, Lennon, Owen ve Hargreaves yok. Sol bek Wayne Bridge de Terry olayları yüzünden trip atıyo’ zaten. Ashley Cole’un geri dönmesi Dünya Kupası için gerçekten ilaç olacak.

Bu arada Premier League’in bir diğer sakatı Arsenal’in Hollanda’lısı Van Persie de antremanlara başladı. Nisan ayının son haftalarında sahalara döneceği konuşuluyor. Barcelona maçlarına yetişseydi Arsenal için iyiydi…

Tottenham’ın önümüzdeki sezon için ilk transferi Sandro

Tottenham Ocak transfer döneminde de ilgilendiği ancak kulübü Internacional ile anlaşamadığı için o dönemde transfer edemediği Sandro’yu Ağustos ayında kadrosuna katıyor. Tottenham resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre Sandro ile her konuda anlaşıldığı ve sağlık kontrolünün ardından resmi imzanın atılacağı bildirilmiş.

Defansif orta saha olarak görev yapan 21 yaşındaki Brezilyalı, Internacional formasıyla 73 maçta forma giydi ve 3 gol attı. 20 yaş altı Brezilya Milli takım kaptanlığının ardından geçen sene Eylül ayında Şili karşısında ilk kez A Milli olan Sandro, sert oyun stili ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle ön plana çıkıyor ki bu Premier League için önemli bir artı.

Önümüzdeki sezon Honduraslı Palacios ile yan yana güzel iş yaparlar gibime geliyor. Defansa da biraz takviye ve ilk 4’e giren bir Tottenham gelsin artık. Gol atmakta bir sıkıntı yok zaten…