Datolo artık Zico’nun yanında

Maradona‘nın sevdiği elemanlardan, geçen sene 6 milyon euro bonservis bedeliyle Boca’dan Napoli’ye transfer olan ancak beklentilerin altında kalıp bir türlü istikrar sağlayamayan Jesus Datolo, sezon sonuna kadar kiralık olarak Zico‘nun Olympiakos’unda forma giyecek. Eğer işler iyi giderse ilk satın alma opsiyonu da 4.5 milyon euro karşılığında Yunanlılarda.

Ne güzel transferler yapıyo’ elalem!

****

Edit: Yunanlılar benim bu başlığı atmamı bekliyorlarmış heralde ki yaklaşık 2 saat önce Zico’nun görevine son vermişler. Datolo komşuda ancak yanında Zico yok… Lider Pana ile arada 5 puan fark var, Şampiyonlar Liginden gruptan çıkmışın ne diye kovarsın Zico gibi adamı? Tanjue’nun yorum doğru çıktı tebrik ederiz;)

Ferguson’u bulaştırmayın protestonuza

Manchester United’ın Glazer ailesi yönetiminde ciddi borç için yüzdüğü ortaya çıkınca United taraftarlar birliği ayaklanmış. Amerikalıların yönetiminden memnun olmayan taraftarlar bu haftaki Burnley maçından önce bir araya gelmişler ve United’ı Glazer ailesinden kurtarmak için neler yapabiliriz diye tartışmışlar.

İlk protestoyu 10 Mart’ta oynanacak olan Milan maçında yapmaya karar veren taraftarlar ayrıca Manchester efsanesi Eric Cantona‘yı oluşumun içinde yer almaya ikna etmek için ellerinden geleni yapacaklarını açıklamışlar.

Buraya kadar alınan kararların yapılabiliritesi var ancak bir de demişler ki Sir Alex Ferguson Glazer’ları protesto etmek için istifa etsin. Yok artık diyorum. 24 senelik efsane böyle son bulur mu hiç…

Guardiola Barcelona müzesinde

Guardiola Barcelona müzesinin yeni açılan multimedia kısmını ziyaret etmiş. Kendi yazdığı tarihi o ekranlarda izlemenin verdiği haz da kelimelerle tarif edilemez heralde…

Bu arada müze de müze yani.

link: http://www.dailymotion.com/video/xbvte2_pep-barca-museum_sport

THY’nin Barcelona uçağı da bugün içinde THY yöneticileriyle beraber İspanya’ya hareket etmiş. 18 Ocak’ta sponsorluk sözleşmesi resmen imzalanacak.

Gökhan Ünal Fenerbahçe’ye doğru yola çıktı

Trabzonspor ve Fenerbahçe kamplarından gelen haberler, Gökhan Ünal’ın Fenerbahçe’ye transferinde sona yaklaşıldığını gösteriyor. Gökhan, Trabzonspor kampından arkadaşlarıyla vedalaşarak ayrılmış. Fenerbahçe’nin Antalya kampında ise Kaptan Alex yaptığı basın toplantısında ‘Gökhan Ünal çok kaliteli bir oyuncu‘ demiş.

Trabzonspor için “Gökhan ve Umut ile şampiyon mampiyon olunmaz” diye defalarca dedim. Fener’i de şampiyon yapmaya gelmiyor pek tabii ki. Ben Gökhan’ın futbolculuğuna Alex kadar inanan biri değilim ama bunu bir kenara koyup transfer analizi yaparsak olay şudur:

Kazım’ı bitirdin, Semih’i kontrat manyağı yaptın. Kontrat manyaklığının dışında ciddi sık sakatlanma ve form tutamama derdi vardı Semih’in bu sezon zaten. Guiza’yı ise hala anlamadık. Hal böyle iken bir forvet almak durumundasın. Kenarda oturtabileceğin bir forvet olmalı tabii bu. Kim var yerli piyasadan alabileceğin? Sercan var, Ferrari parası istiyolar. Tekke var, 33 yaşında 2 milyon bonservisle ancak Trabzon’a gelirim gelmemci. Kenarda da oturtamazsın kolay kolay. Mevlüt, Halil falan zaten gelmiyor… Eee, Cenk İşler’i falan da alacak olmadığına göre; 3 milyon’a, 27 yaşında, Kayseri’deyken gol kralı olmuş, Milli Takım’a kadar yükselmiş, Topuz ile birlikte Kayseri’deyken Galatasaray ile transfer haberi manyağı olmuş adamı almak çok da kötü bir transfer hamlesi değil gibi gözüküyor.

Hayırlı olsun bakalım… Benim kantarımda ikinci yarıda iki-üç maçın sonucunu değiştirip maçın fark yaratan adamı olursa şampiyonluk yarışında parasının karşılığını vermiş demektir.

Daha kötüsü olamazdı heralde…

Sezon başında yapılan transfer yanlışları, lige kötü başlangıç ve istikrarsız performans, Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkamama ve son olarak 2 gün önce Anfield’da Championship takımı Reading’e elenmek…

Hep Rafa’ya atıp tutuyoruz, kulübeden bizler gibi boş boş izliyor hiç birşey yapmıyor, zaten sezon başında da parayı yanlış harcadı diye ama bu sezonki sakatlık belası da olacak gibi değil. Sezon başında 20 milyon ödenen Aquilani’nin daha yeni yeni kendine gelmesi, bir diğer yeni transfer Glen Johnson’ın 1 ay sahalardan uzak kalacak olması, Gerrard ve Torres’in aynı anda sadece bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar oynayabilmeleri gerçekten büyük şanssızlık.

Bunlar yetmezmiş gibi son olarak Reading maçında sakatlanan Torres’in 6, Benayoun’un 4 ve Gerrard’ın 2 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Torres ve Gerrard demek zaten takımın yarısı demek, bi’ gıdım sevmediğim sevemediğim Benayoun ise bu sezon takımın en formda oyuncusu.

Cumartesi günü Stoke City ile deplasmanda karşılaşacaklar. Reading karşısında Gerrard ve Torres’in olmadığı dakikalardaki takım Stoke gibi zayıf bir ekipten bile 2-3 yer, gol filan da atamaz. Rafa maç öncesi yine diken üstünde ama bu sefer onun da eli kolu bağlı. Hea eli kolu bağlı olmasa da birşey yapmıyor o da ayrı…

Kewell’ın kankası Neill

Dün gece saatlerinde Lucas Neill’in Galatasaray’a transferi açıklandı. Everton’a ödenen bonservisle ilgili resmi bir rakam açıklanmasa da İngiliz basınında 800.000 pound civarında bir rakamdan bahsediliyor.

Sezon başında bonservisi elindeyken çok yüksek maaş istediği için ayrıca 4 milli stoperimiz var diyerekten gerçekleşmemişti bu transfer. Neill de tekrar Premier League’in yolunu tutmuş ve Everton’la anlaşmıştı.

Bugüne geldiğimizde 4 milli stoper denilen Emre Aşık, Emre Güngör, Gökhan Zan ve Servet’ten beklediğini alamayan Rijkaard tekrar Neill’ın ismini verdi. Neill ise Everton’da sürekli forma giyememe sıkınıtısıyla 6 sonraki Dünya Kupasını düşünerek Galatasaray’a tamam dedi. Milli takımdan kankası Kewell’ın da Neill’a Galatasaray hakkında referans verdiği kesin.

Neill şöyle oyuncudur, böyle özellikleri vardır demektense şu anki mevcut stoperlerin hiçbirinden kötü olmadığını ve yıllarca Premier League tecrübesi kazandığını düşünerek takıma olan artılarının eksilerinden daha fazla olacağını söyleyelim. Savunmanın hem ortasında hem de sağında görev alabilmesine rağmen Rijkaard’ın kafasında Servet’in partneri olacaktır. Sezon başından beri en büyük dert olan savunmadan topu oyuna iyi sokan stoper konusunda da hem Servet’ten hem Zan’dan hem de Emre’lerden daha iyi olduğu kesin.

Belki Galatasaray’lı taraftarların sezon başında alıştığı flaş transferler gibi değil ancak Ocak ayında alınmasına rağmen avrupa kupasında oynayabilecek, Premier League tecrübeli, çok da yaşlı olmayan(31) milli bir stoperi kadroya katmak hiç de fena değil. Bir de kankası Kewell’ın sezon sonunda takımda kalmasına olumlu katkı yapacağını düşünenler var. Öncelikle işallah diyeyim ama Kewell’ın sorunu ailesinin burada olmaması ve onları özlemesi onlarında Kewell’ı özlemesi. Neill Kewell ailesinin özlemine nasıl çare olur pek bilemedim…