Bobo nasıl gitti ya?

bobo_arka_sev

2 gündür sağda solda okuyorum. Bobo Olympiakos‘la anlaşmışmış. Bobo’nun menajeri, Olympiyakos Genel Menajeri Giannis Chrisikopoulos ile yaptığı görüşmelerin ardından bu transfer konusunda Yunan kulübüyle anlaşmaya varmışmış. Süper Lig’in tamamlanmasıyla birlikte kısa süre içerisinde bu transfer resmen açıklanacakmışmış.

Bobo’nun Beşiktaş‘la olan sözleşmesi devam etmiyor mu? Beşiktaş’la bonservis konusunda anlaşılmadan oyuncunun menajeri gidip Olympiakos’la anlaşsa n’olur? Tamam Bobo başka takıma transfer olabilir, hatta bence olacak ama bir transfer haberi bu kadar da desteksiz sallanmaz ki. Bonservisi Beşiktaş’ta olan ve Beşiktaş onay vermeden gerçekleşmeyecek bir transfer masalında Beşiktaş’ın adı dahi geçmiyor neredeyse.

Alkışlar Sivas’a

GS SIVAS MAC VY

Bugün Ali Sami Yen’e veda eden Tugay’a mükemmel bir jest yaptılar. Maç başlamadan sahanın kenarında toplanan Sivas takımının önce galibiyet yemini edeceğini sandık ama onlar Tugay’a Sivasspor forması hediye ederek herkesten alkış aldı. Tahminimce bu jesti Bülent Uygun düşünmüştür. Bülent Hoca talihsiz açıklamalar yapacağına hep böyle güzellikler düşünse keşke. Maç sonunda bütün tribünler Sivassspor’lu futbolcuları alkışlarken bir tek kendisi ıslıklandı. Bülent hocanın Burberry şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım.

Maça gelince; 4-5 olacak maç yine tek farkla bitti. 70’li dakikalarda UEFA’ya gidememe korkusu sarmadı desem yalan olur. Nonda ve Baros‘un kaçırdıkları olacak gibi değildi. 1 dakika içinde 2 penaltıyı birden vermeyen Cüneyt Çakır şaka gibiydi. Neyse ki bütün sezon yanımızda olmayan şans 83’de Arda‘nın golünde Sami Yen’e bir uğrama inceliğinde bulundu.

Bu sezonun en iyilerinden kaptan Ayhan Akman‘a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bugün tartışmasız sahanın en iyisiydi. Her topa bastı, hep dikine oynadı, pas yüzdesi çok yüksekti ve sahada basmadık yer bırakmadı. Ayrı bir alkışı hak etti Ayhan. Bu arada küçük kaptan Uğur Uçar da sezonun son maçında 4 dakika olsa da forması kavuştu ve Galatasaraylılar’a ayrı bir sevinç yaşattı.

Maç sonunda Bülent Korkmaz da kendisinden beklenen açıklamayı yapmış. İstifa mektubunu verdiğini ve yönetimin vereceği karara saygı duyacağını söylemiş. Helal olsun Bülent’e gerçek bir Galatasaraylı olduğunu bir kez daha göstermiş. Bakalım yönetim Bülent’le yolların ayrıldığını ve yeni hocanın ismini ne zaman açıklayacak. Ellerini de çabuk tutmaları lazım çünkü Güiza‘nın son dakika golü sağolsun önümüzdeki sezonu erken açacağız, 15 Temmuz’da ön eleme maçımız var.

Çakma değil gerçek, Le Guen Galatasaray’da

LİG TV dün akşam saatlerinden beri Le Guen ile Galatasaray’ın her konuda anlaştığını söylüyor. Bu sabah itibariyle haber, gazetelere ve internet sitelerine de düştü. Haldun Üstünel ve Adnan Polat Paris’telermiş, detayları görüşmek için Adnan Sezgin‘i de Paris’e çağırmışlar. İşin bir de şöyle bir ayrıntısı var. Başkan Adnan Polat dün akşam 19.30 sularında Paris’ten dönmüş ve sözleşmenin hazırlanması talimatını vermiş. Adnan Sezgin bu talimat üzerine Paris’e imzaya gidiyormuş.  Bu iddia Co Adriaanse ve Bernd Schuster haberleri gibi çakma değil, son derece ciddi ve gerçek.

“Sen nereden biliyorsun bunu?” diyeceksiniz. Bizim de bazı kanallarımız var, bırakın o da bize kalsın;)

Bence Le Guen seçimi son yıllarda herhangi bir Türk takımının yaptığı en doğru yabancı teknik direktör seçimi. Kadrosunun geneli, teknik özelliklerinin yanı sıra hızlı ve kuvvetli oyunculardan kuruludur. Son dakikaya kadar koşan ve kazanmayı isteyen bir oyun anlayışına sahiptir. Takımında hücuma dönük oyuncuların sayısı her zaman daha fazladır. Buna rağmen özellikle Lyon’da geçirdiği 3 senelik başarılı dönemde hem çok az yenilgi almış hem de az gol yemiştir.

Antrenörlük kariyerine Stade Rennais takımında başlayan 45 yaşındaki Le Guen, daha sonra başına geçtiği Lyon’da yaşadığı 3 Fransa Ligi şampiyonluğu, 3 Fransa Süper Kupası şampiyonluğu ve 2 de Şampiyonlar Ligi çeyrek finali ile Avrupa’da isminden söz ettirmişti. Lyon’dan ayrıldıktan sonra İskoçya Premier Ligi ekiplerinden Glasgow Rangers’ı çalıştıran Le Guen, 2007 yılından bu yana PSG’nin başında. Başarılı teknik adam PSG ile geçtiğimiz sezon Fransa Kupası’nı kazandı. Bu sezon ise ligde 5. sırada yer alıyor. Bu sezon bir ara ligde şampiyonluk potasına giren ancak rakiplerine oranla daha kısıtlı ve yaşlı bir kadroya sahip olan PSG zirvede tutunamadı.

Le Guen Galatasaray’a hayırlı olsun. Önümüzdeki sezon için atılan bu ilk adım oldukça heyecan verici. Juninho da Lyon’la olan sözleşmesini fesh etmiş. Le Guen bir de eski öğrencisiyle İstanbul’da tekrar buluşsa tadından yenmez.

Finale Busacca

UEFA, çarşamba günkü yılın maçı Şampiyonlar ligi finalini yönetmesi için Euro 2008’de Almanya – Türkiye yarı final maçında hepimizi ayar eden İsviçreli hakem Massimo Busacca‘yı görevlendirmiş.

40 yaşındaki Busacca 1999 yılından beri toplam 77 UEFA maçı yönetmiş. 6 tanesi bu sezon olmak üzere toplam 32 tane Şampiyonlar ligi maçı yönetmiş. Bu sezon Porto – Manchester United çeyrek finali ve Panathinaikos – Villarreal 2.tur maçlarını yöneten İsviçreli, 2007 yılında Glasgow’da oynanan Sevilla – Espanyol UEFA kupası finalini de yönetmişti.

Busacca’nın yardımcılıklarını yine aynı ülkeden Matthias Arnet ve Francesco Buragina yapacak. Dördüncü hakem ise Claudio Circhetta.

Dün akşam şampiyonluğa oynayan takım kimdi?

Dün akşamki derbi maçı için Turkcell Super ligi hiç takip etmeyen bir futbolseveri koysan tv’nin karşısına ve sorsan “Sence hangi takım lider?” diye, sizce ne cevap verirdi?

90 dakika sahanın hakimi Galatasaray’dı ama kaçırılan %100’lük goller ve defanstaki inanılmaz hatalar sezonun özeti gibiydi. Baros ligin gol kralı ama o golleri nasıl kaçırıyor, Sabri‘ye o basit pası nasıl veremiyor? Hiç mi hiç anlamıyorum. Hele Mehmet Topal‘a ne demeli? Biliyoruz asıl görev yerinde oynamıyor ve elinden geldiğince mücadele ediyor ama Yusuf‘un golünde o nasıl savunma yapmaktır be kardeşim? Peki ya Bülent Korkmaz? 90 dakika boyunca 1 oyuncu değişikliği ya da saha içinde 1 taktiksel değişiklik dahi yapmadı. Kimse bana Kewell ile Arda kanat değiştirdi demesin, onlar da zaten kafasına göre yer değiştiriyorlar.

Yenilgiye rağmen dün akşamki Galatasaray’ımın onurlu mücadelesiyle gurur duydum. Sivasspor maçıyla sezonu kapadıktan sonra umarım önümüzdeki sezon için doğru adımlar atılır. Neler yapılmalı, edilmeli bunları daha önce yazdık, bundan sonra da daha çok yazacağız ama önce yapılacak icraatları görmemiz lazım.

Bu arada tamam Beşiktaş bu sezon kötünün iyisi, şampiyonluğu hakediyor ama Mustafa Denizli ballı bir adam değil mi ya? 🙂

Arrivederci Ranieri

Son 7 maçta kaybedilen 15 puan, kaptan Del Piero‘ya ters gitmeler filan… Juventus Ranieri’yi kapının önüne koymuş. Ranieri Juve’ye yakışmıyordu zaten yetersiz kalıyordu. İyi olmuş… Takımın başına eski futbolculardan Ciro Ferrara getirilmiş. Ferrara’nın şimdilik sezon sonuna kadar geçici antrenör olacağı açıklanmış ama önümüzdeki sezon da devam edebilirmiş. Bu da nasıl iş hiç anlamadım.

Bu arada bir haber de Hollanda’dan. Van Gaal‘in önümüzdeki sezon AZ Alkmaar’ı bırakıp Bayern Münich’e gideceğini açıklamasından sonra AZ Alkmaar Ronald Koeman ile 2 yıllığına anlaşmış.

Hiddink Stamford Bridge’e veda etti

Sezon ortasında Abramovich‘in ricasını kırmayarak 6 aylığına Scolari‘nin yerine Chelsea’nin başına geçen Guus Hiddink, dün oynanan ve Chelsea’nin Blackburn’u 2-0 yendiği maçla Stamford Bridge’e veda etti. Sezonun son haftasında Sunderland deplasmanında Chelsea’nin başında son maçına çıkacak olan Hiddink, Rusya Milli takım teknik direktörlüğüne devam edecek.

Kısa süreli olarak takımla çalışmasına rağmen yarı finalde Barcelona‘ya denk gelmese Şampiyonlar ligi finali bile oynatabilirdi belki ama olmadı. Bence kendisi çalıştırdığı her takımda olduğu gibi Chelsea’de de gayet başarılı olmuştur.

Bu arada önümüzdeki sezon Chelsea için en favori isim Ancelotti olarak gözüküyor. İtalyan gazetelerine göre, Berlusconi Milan’ın Udinese deplasmanında yenilmesinin ardından Ancelotti’nin biletini kesmiş.

Fazla iyi!

Athletic 24 senedir kupayı alamıyordu. Final maçı için hazırlanan özel formalar, binlerce taraftarla beraber antremanlar ve Mestella’nın çoğunluğunun Basklar tarafından doldurulmuş olması filan işe yaramadı. Barça yenik duruma düşmesine rağmen hiç mi hiç zorlanmadan 4-1’lik skorla Kral kupasına uzandı.

Messi son bir kaç maçtır tutuktu ama dün akşam geri döndü. Bojan İniesta‘yı aratmadı. Puyol sol bekte hatasız oynadı. Yaya Toure stoperdeki başarılı oyununu bir de güzel golle süsledi. Kalede Pinto‘ya pek iş düşmedi. Xavi‘nin golüne ayrı bir parantez açmak lazım. Adam resmen çataldaki örümcek ağını aldı. Tek kelimeyle muhteşemdi!

La Liga ve Copa Del Rey tamam. Sırada Şampiyonlar ligi var. Hadi 27 Mayıs gelsin bir an önce de Ronaldo‘yu da ağlatalım…

Bayern Münich’in yeni hocası Van Gaal

Bayern Münich AZ Alkmaar‘ı 28 sene sonra Hollanda ligi şampiyonu yapan Van Gaal ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. 57 yaşındaki Hollandalı, 1 Temmuz günü Münih’te iş başı yapacak. Anlaşma çerçevesinde AZ Alkmaar ile Bayern Münich yazın bir de hazırlık maçı yapacak.

Kariyerine 1986 yılında AZ Alkmaar kulübünde yardımcı antrenör olarak başlayan ardından Ajax‘ın başına geçen Van Gaal, en parlak dönemini Amsterdam ekibiyle yaşadı. Ajax’ın başında 2 Hollanda ligi şampiyonluğu, 1 UEFA kupası, 1 Şampiyonlar ligi kupası ve 1 Süper kupa kazanan total futbol ustası daha sonra Barcelona‘nın başına geçerek 2 defa La Liga, 1 Kral kupası ve 1 Süper kupa kazandı.

Bayern Başkanı Rummenigge de anlaşma sonrası yaptığı açıklamada; “Van Gaal gibi başarılı ve tecrübeli bir hocayı takımın başına getirdiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

Yanlız ben anlamadım. Van Gaal için Trabzonspor favori değil miydi? Nasıl olur da ülkemizi tercih etmez inanamıyorum.

Copa Del Rey

Katalanlar ile Basklar bu akşam saat 23.00’da Valencia Mestella‘da Copa Del Rey için kapışıyor.

25 senedir kupaya hasret olan Athletic, camia olarak bu finalden çok ümitli. Sadece bu maç için özel hazırlanan formalar, taraftar ürünleri, stadda taraftarlarla beraber antremanlar ve yapılan açıklamalar bunun göstergesi. Barcelona ise herkesin bildiği gibi bu sene herkesten üstün. La Liga garanti, Şampiyonlar ligi ve Kral kupasında finaldeler. İniesta, Marquez, Henry ve Abidal gibi isimlerin oynamayacak olmasına rağmen tabii ki her maç olduğu gibi bu maçta da favoriler.

Bu maç için müthiş inançlı olan Athletic herkesi şoke edip 25 sene sonra Kral kupasına uzanacak gibi geliyor bana. Sahada müthiş bir mücadele olacak, gollü bir beraberlikle maç penaltılara kadar gidebilir gibime geliyor.

Saat 23.00’da TRT1’de kaçırmayın derim. Umarım Ömer Üründül kolektif uyum yorumlarıyla daraltmaz bizi.