Amy Fearn

Dün akşam Coventry City – Nottingham Forest maçının son 19 dakikasında görev yapan Amy Fearn İngiltere’de bir ilke imza attı. Maçın hakemi Tony Bates 71. dakikada sakatlanınca yerini yardımcı hakem bayan Amy Fearn’ bıraktı. Fearn bir bayan olarak İngiltere profesyonel liglerinde görev yapan ilk orta hakem oldu.

Maç sonrası Nottingham Forest’lılar 19 dakikalık hakemden memnun kalmamışlar. Maçın bitiş düdüğüyle futbolcular Fearn’e tepki göstermişler. Aynı şekilde bugün de taraftar forumlarında Fearn’e tepki varmış.

Hakemlik zaten zor meslek. Doğru verilen kararlar bile sizi hedef haline getirebiliyor. Belki bizdeki gibi dakikalarca toplu olarak küfürler edilmiyor ama dünyanın her yerinde taraftar, teknik direktör önüne gelen hakeme sallıyor.

Günün birinde olur da Turkcell Super Lig’de bir bayan hakem maç yönetse ve çok tartışmalı kararlar verse taraftarın vereceği tepkileri, edeceği lafları tahmin bile edemiyorum. Yoksa yanılıyor muyum? Bayana saygılı olmak lazımdır, sesimizi çıkarmayalım mı denir?

Albert Dalmau Martinez

Dün bahsettiğim Barcelona’daki sakat ve cezalı defans oyuncuları listesine son olarak Chygrynskiy eklendi. Antremanda sakatlanan Ukraynalı hafta sonu Atletico maçında kesin olarak yok. Geçen sezon bazı maçlarda stoperde izlediğimiz defansif orta saha Yaya Toure de sakat zaten. Elde kalan 3 isim Puyol, Milito ve Maxwell.

Guardiola muhtemelen ya takım içinden yeni bir sağ bek yaratacak ya da daha önce hiç izlemediğimiz ancak 5 yıldır Barcelona akademisinde yetişen ve son zamanlarda Luis Enrique‘nin tavsiyesiyle A takımla birlikte antremanlara çıkan 17 yaşındaki sağ bek Dalmau’ya görev verecek.

Barcelona resmi internet sitesinde günlük antreman haberlerini okurken kaç zamandır “Dalmau yine A takımla çalıştı” diye gözüme çarpıyordu. Hatta geçen hafta bu genç neymiş ne değilmiş diye biraz araştırdım. İspanya 19 yaş altı hocaları Dalmau’nun çok hızlı ve gelişime açık bir yetenek olduğunu söylüyorlar. 100 metreyi 11.8 saniyede koşabildiğinin altını çiziyorlar. Sadece hızı yeterli değil tabii. Defansif açından biraz daha güçlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunun dışında tekniği de oldukça yüksekmiş. Geçen sezonu 31 maçta 8 asist 2 golle tamamlamış. Bir sağ bek için hiç fena değil. Ayrıca takımın kornercisiymiş. Hocalarının söylediklerinin yanı sıra bir kaç yerde de İspanya’nın yeni Sergio Ramos‘u olabilir gibi yazılar okuduğumu da belirteyim.

Tabii bunlar izlemeden sağdan soldan ulaşabildiğim bilgiler. Pazar akşamı Guardiola, 17 yaşındaki Dalmau’ya sezonun en zor deplasmanlarından birinde şans verir mi bilemem ama verirse bu gence dikkat edin. Barcelona akademisinin bu seneki hediyesi Dalmau olabilir.

Olacak forvetsiz de olacak, sadece biraz daha sabır…

İlk maçta deplasmanda 2-1 yenildiğimiz Antalyaspor’u dün 3-2 yenmemize rağmen Ziraat Türkiye Kupasına son noktayı koyduk. Tabii ki Galatasaray yarıştığı her kulvarda sonuna kadar gitmelidir ancak son haftalarda sergilenen en iyi performanslardan biriyle eleniyor olmak biraz olsun sıkıntımı hafifletiyor.

Galatasaray’ın son dönemdeki en büyük problemi neydi? Bütün forvetler sakat. Eee biz dün akşam sahada gerçek anlamda bir forvetimiz olmadan, sağ kanatta Keita’nın ilk yarıda çok az ikinci yarıda ise hiç bir şey yapmadığı, Gio’nun hala fiziksel olarak hazır olmadığı bir ortamda 3 gol attık. Arda’nın önceki maçlardaki gibi çakılı tek forvet oynamaması ve daha fazla dolaşıp top taşımasının yararını gördük. Özellikle ilk yarıda ve ikinci yarının ilk 15 dakikalık kısmında uzun zamandır yapmadığımız kadar çok pas yaparak ve adam eksilterek pozisyonlar bulduk. Goller dışında ilk yarıda direkten dönen 2 top, ikinci yarıda ise Mustafa Sarp’ın kaçırdığı yüzde yüzlük 2 gol pozisyonu aklıma ilk gelenler.

Ancak bu sefer de Neill’in gelmesiyle toparlanıyor dediğimiz savunma canımızı acıttı. Belki bireysel olarak yapılan çok bariz hatalar yoktu ama organize değildik. Kornerden yenilen ilk gol inanılacak gibi değil. Ön direk arka direk kimse yok. İkinci gol ise sahanın en iyilerinden Neill’ın bozduğu ofsayt ve karşı karşıya bir pozisyon. Sarp’ın o pozisyonda kalenin önüne doğru değil de dış taraftan kademeye girmesini anlamak da zor. Dün akşam 2 gol dışında Antalya’nın neredeyse pozisyonu yok ama futbol bu adaleti yok işte.

Maç üzerine konuşurken isminden özellikle bahsedilmesi gerekenleri atlamamak lazım. İlk sırada tartışmasız Elano. Aldı sazı eline oynadı oynattı. Bir diğer isim Neill. Güven veriyor bu adam bana. Gio’nun yerine oyuna ikinci yarıda giren Emre Çolak’ın attığı golde de gözlerimin dolar gibi olduğunu belirtmek isterim. Evet yediğimiz ikinci golün başlangıcı onun kaptırdığı toptu ama daha çok genç ve elbet hataları olacak. Yeter ki hataları sadece kendini geliştirmek adına sahada olsun.

Elendiğimiz Türkiye Kupası ama önümüzde daha da önemlisi Turkcell Super Lig ve Europa Kupası var. Bırakalım kupayı renkli televizyonda göremeyenler düşünsün. Biz takımımıza destek olmaya devam edelim. Bu takım Cumartesi günü 3 günlük kamp için Antalya’ya gidiyor, hafta sonunu da maç yapmadan Atletico Madrid deplasmanına hazırlanarak geçirecek. Açıkcası Kayseri maçından sonra bu halde Madrid’de yarım saatte 3’lük oluruz diyordum ama bugün biraz daha umutluyum. Belki 3’lük olmayız 2’lik oluruz ama karşılık verebiliriz ki orada atılacak gollerin önemi çok büyük.

Şahsen ben bir hafta sonra bugün Vicente Calderon’daki yerimi inanarak alacağım. Bu kadar eksiğe rağmen bu takımda ışık var ve önümüzde çok faydalı geçebilecek bir hafta var. Rijkaard ve Neeskens’in takımın başına ilk geldiği gün de dediğimiz gibi sabır. Biraz daha sabır….

Bir de bitirmeden en son eklemek istediğim bir şey var. Dün akşamın ardından değişik mecralarda “Galatasaray’da forvet Servet” diye dalgaya vuran yazılar okuyorum. Evet dün son 5-10 dakika doldur boşalt toplarında kafa vurmak için Servet oyuna girmiştir. Heralde kendileri bu tip hamleleri ilk defa görüyorlar. Bu arkadaşları Avrupa futbolunu izlemeye davet ediyorum. Özellikle Mourinho-Materazzi ve Van Gaal-Van Buyten ilk tavsiyelerim.

ALS için futbol kitabı

Geliri tamamen ALS MNH Derneği’ne bağışlanacak olan bir futbol kitabı projesi…

Anadolu futbolunu yazan bloggerlar olarak en büyük çabamız sesimizi duyurmaksa, sadece ama sadece Anadolu üzerindeki ilgisizliği biraz olsun kırabilmekse; sadece blog satırlarından değil; sahaflardan, kitapçılardan da insanlara seslenmeliyiz. Bunun için birkaç kitap yazıldı Türkiye’de, lakin çok büyük kitlelere ses duyurulamadı, Anadolu içinse hala aynı tas aynı hamam! İlgisizlik had safhada…

Bizler, biliyoruz ki Anadolu’da büyük bir potansiyel, lakin büyük olumsuz koşullar var. Bu olumsuz koşullardan birisi de, bilgisizlik. Madem takımını destekliyorsun, madem kalemine sarılıyorsun; sen de katıl! Destek ver…

Takımına dair yazabileceğin şeyleri, insanların ilgisini çekeceğini düşündüğün yönlerini; geçmişi, bugünü ve yarını harmanlayıp yaz…

Sayfa sayısı konusunda bir kısıtlama olmamakla beraber, 10 – 15 civarı bir sayfa sayısı olursa iyi olur. Yazı konusu olarak belli bir kıstasımız yok, sadece okuyanın gözünde takımın eskiden bulunduğu ve şimdi içinde olduğu koşullar, futbolun ana şartı taraftar, oyuncular gibi futbol ögeleri canlanmalı.

Futbol bizimle güzel, futbolu güzelleştirmek de bizim elimizde!

Yazıları yollamak veya projeye dair bilgiler almak için adres: flagg.a@gmail.com Twitter: http://www.twitter.com/alsicinfutbol Facebook Grubumuz: http://getir.net/kvo

Dani Alves, Pique ve Marquez’den sonra Abidal

Hafta sonu Atletico Madrid deplasmanına çıkacak olan Barcelona’da defansif sorunların ardı arkası kesilmiyor. Getafe maçında kırmızı kart gören Pique ve Marquez’in yanı sıra Dani Alves de sakatlığı nedeniyle Vicente Calderon’da oynayamayacaktı. Bu üçlüye dünkü antremanda sakatlanan Abidal de eklendi. Abidal’in sakatlığı ciddi, yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacak.

Barca Atletico maçına muhtemelen sağda Puyol, ortada Milito-Chygrynskiy ve solda Maxwell dörtlüsüyle çıkacak. Kanatlarda pek problem olacağını zannetmiyorum ama ortada beraber oynayacak olan Milito ve Chygrynskiy, Forlan ve Agüero karşısında zor anlar yaşayabilir. Bütün maç “kademede Puyol” lafını sık sık duyabiliriz.

Bu arada geçen hafta Getafe maçında Dani Alves yerine ilk defa sağ bekte oynayan solak Maxwell’in açıklamaya bayıldım; “Benim için sağda oynamak İngiltere’de araba kullanmak gibi.”