Kupa Inter’in Jose Madrid’de

Hiç teknik taktik açıdan girmeyeceğim. Sıkıcıydı. Hele ilk yarının bir 25-30 dakikalık kısmı var ki maçı izlemeyi bırakasım bile geldi. Mourinho’nun Inter’ini yine Milito taşıdı. 2 harika bitirici vuruş ve 2 gol. Van Gaal Ajan Robben’e bel bağladı ama Hollanda’lı tek başına yetmedi. Zaten Jose’nin Robben tedbiri Chivu ve Pandev de iyi çalıştı.

Mourinho bu sezonu 3 kupayla kapatıp nefret ettiği Italya’dan ayrılıyor. Maç sonrasında “Real Madrid’e gidiyorum” kendi ağzından dökülen sözlerdi. Bekliyorduk zaten bu gelişmeyi. Inter’e tarihi bir sezon yaşattı ve yeni bir sayfa açmanın vakti geldi dedi.

Bakalım 1-0 olsun benim olsun futboluyla La Liga’da neler yapacak. La Liga’ya gelmeden bu sezon Şampiyonlar Ligi yarı finalinde en iyi elediklerinden ötürü bu kupayı sonuna kadar hakkettiler. Sevmiyorum ama takdir etmek lazım çok büyük iş başardılar…

Kewell from Galatasaray

Bir kere bir şeyi baştan ortaya koyalım. Her Galatasaray taraftarı gibi benim için de Kewell’ın yeri çok ayrı. Hagi’den sonra ilk kez bir yabancı futbolcu sarı kırmızı parçalı ruhuna bu kadar çok yakıştı. Çok ısındık Kewell’a, çok sevdik Kewell’ı…

Ancak işin artık gerçek olan kısmı Haldun Üstünel’in açıklamasından çıkan sonuç; Kewell Galatasaray’dan ayrıldı. Galatasaray taraftarlarının büyük çoğunluğu yönetime tepkili. Sezon ortasında gitmesi gündeme geldiğinde de bu tepki oluşmaya başlamıştı ki Nonda gönderilerek sezon içinde olabilecek bir taraftar-yönetim kavgası engellenmişti.

Ocak ayında ne olmuştu? Ordu maçında sakatlanan Kewell’ın Mart ayında sahalara döneceği söylendi. Bunu söyleyen Kewell’ın Avustralya’lı doktorlarıydı. Avustralya’dan gelen bu rapor doğrultusunda Avrupa’da forvetsiz kalma pahasına Nonda gönderildi ve Jo-Gio ikilisi transfer edildi. Bu transferlerin doğruluğu yanlışlığı ayrı bir konudur oraya hiç girmiyorum. Ocak ayındaki bu gelişmelerin üzerinden 3 ay geçti. Mart geldi Nisan geçti ama Kewell formasına bir türlü kavuşamadı çünkü hala sakattı. Ve sezon biterken sadece 1 maçta sonradan oyuna girebildi. Şimdi yine sakat ve Avustralya’lı doktorlar Dünya Kupasına yetiştirmeye çalışıyor.

Şimdilerde konuşulan bir başka şey de Galatasaray doktorlarının Kewell’a yanlış tedavi uyguladıkları. Bir dikiş atılması gerekirken farklı yöntem kullanılmış ve bu da sakatlığını uzatmış. Bunu araştırdım ve kulübün çok içinden aldığım bilgi böyle bir yanlışlık yapılmadığı yönünde. Evet Galatasaray sağlık kurulu son senelerde sabıkalı. Sakatlıklardan bir türlü kurtulamıyoruz ancak unutmayalım ki hem hepatit b olan hem de kasığında kronik sakatlığı bulanan Kewell’ı Liverpool futbol hayatı bitti diyerek yollamıştı. Kewell’a burada oynar raporu veren ve geçen sene maksimum düzeyde faydalanmamızı sağlayan da bu sağlık kuruluydu.

Kewell’ın sözleşmesi 31 Mayıs’ta bitiyor. Kewell Eylül 22’de 33 yaşına basıyor. İki kasığında da kronik sakatlığı var ve ne yazık ki hepatit b virüsü taşıyor ki özellikle bir sporcu için bu çok zor. Tamam Kewell kalsın ama Kewell kalmak için bizim bazı Türk futbolcularımız gibi boş mukaveleye imza atmıyor. Garanti parasını istiyor. En az 2 kağıt istiyor. Tamam seviyoruz, bu formaya yakışıyor, formanın hakkını veriyor ama yaşı ilerlemiş sağlık durumu da belirsiz olan bir kişi için profesyonel yönetilen bir kulüp risk almalı mıdır?

Üzgünüm ama bence almamalıdır…

Chamakh Arsenal’de

Tam bir Arsene Wenger  transferi. Arsenal Bordeaux’un Faslı forveti Chamakh’ı bonservis bedelsiz kadrosuna kattı. Zaten sezon boyunca Arsenal ile adı anılıyordu. Bir ara Liverpool devreye girdi ancak Chamakh Şampiyonlar Liginde oynayacak olmanın faktörünü de düşünerek Arsenal’e imzayı attı.

Bordeaux’da 8 sene geçiren ve 293 maçta 79 gol atan Chamakh artık Premier League’de. Fransa doğumlu olan ancak ailesi Fas’lı olan Chamakh’ın Milli takım tercihi de Fas olmuş. Milli formayla 53 maçta 27 gol atmış.

Yeni partnerleri Bendtner, Van Persie, Eduardo, Walcott ve Vela olacak. Özellikle Van Persie ile beraber can sıkıcı bir ikili olabilirler. Mücadelesi ve kafa topları en beğendiğim özellikleri.

Fabregas’ı Barcelona’ya kaptırmama savaşı veren Wenger saman altından su yürütür misali Chamakh’ı bitirdi. Fabregas’ı satarsa yerine Everton’dan Arteta‘yı alacağı söyleniyor.

Bu arada Premier League’den bir transfer dedikodusu daha; Zola’yı paketletip Avram Grant’i takımın başına geçirmek isteyen West Ham, Henry’e haftalık 75.000 poundluk bir teklif yapmış.

Red Bull Arena’da 18.000 Türk

Şampiyonlar Ligi yüzünden arka planda kaldı ancak bugün bizi ilgilendiren bir maçımız var. Amerika’da kamp yapan Türkiye Milli Takımı, Hiddink yönetiminde ilk maçına çıkıyor. Rakip Çek Cumhuriyeti.

Maçın oynanacağı New York şehrinde bulunan Red Bull Arena stadında 18.000 Türk olacak. Fenerbahçe’li taraftarlar derneği tarafından organize edilen biletlere Galatasaray ve Beşiktaş’lı taraftarlardan da destek gelmiş. Belli ki memleket hasretini Milli takıma destek vererek dindirecekler.

Bu arada Hiddink dün yaptığı basın toplantısında ilk 11’ini de açıklamış;

Volkan Demirel, Sabri Sarıoğlu, Servet Çetin, Emre Aşık (Gökhan Zan), Çağlar Birinci, Volkan Şen, Emre Belözoğlu, Okan Buruk (Selçuk Şahin), Arda Turan, Halil Altıntop, Nihat Kahveci.

Bu sezon sonu itibariyle futbola veda eden Emre Aşık ve Okan Buruk, bu maçla beraber Milli formaya da veda ediyorlar. Bir nevi jübile maçları. İkisine de hizmetlerinden ötürü teşekkürü borç biliriz…

19.30 @ Ntvspor