3 saatte 3.000 forma

Sürpriz bir şekilde Manchester City’den Craig Bellamy’i kiralayan Cardiff City’de forma satışları patlamış durumda. Kulüp 3 saat içinde 3000 adet 39 numaralı Bellamy forması satmış.

Ancak enteresan bir durum var. 3 saatin ardından “Y” harfleri ve “9” numaralar tükenmiş. Taraftların bir kısmı “3 Bellam” yazılı forma almak zorunda kalmış. Aslında yalan da değil bella gibi adam Bellamy.

Boateng’den 1 günde 2 imza

Geçen sezon Premier League’den düşen Portsmouth’ta forma giyen Kevin-Prince Boateng, dün iki Serie A takımıyla birden anlaşma imzaladı.

Bir kaç haftadır Genoa ile antremanlara çıkan ancak henüz resmi sözleşme imzalayan Gana’lı, dün önce Genoa’ya imza attı ardından aynı gün içinde Milan’a kiralık gitti. Hatta Milan’dan yapılan açıklamaya göre kiralık sözleşmede satın alma opsiyonu da var.

Transfer hakkaten ilginç. Aynı gün içinde al sonra kirala. Hani tam tersi olsa Milan alıp Genoa’ya kiralasa pişsin gelsin diyorlar diyeceğim. Gerçi Genoa başkanı Enrico Preziosi’nin geçen hafta bir açıklaması vardı. Büyük küluplerle aramızı iyi tutmamız lazım tadında birşey demişti. İyi tutmak değil kıyak olmuş bu biraz.

Bernabeu’daki 8. Alman

Günter Netzer (1973-1976): 85 maç – 9 gol – Paul Breitner (1974-1977): 84 maç – 9 gol – Uli Stielike (1977-1985): 215 maç – 41 gol – Bernd Schuster (1988-1990): 61 maç – 13 gol – Bodo Illgner (1996-2001): 91 maç – Christoph Metzelder (2007-2010): 23 maç – Sami Khedira (2010) – Mesut Özil (2010)

Dedik ya umrunda değildir diye…

Fransa Futbol Federasyonu disiplin komitesi tarafından 18 maç cezaya çarptırılan Anelka dün de tahmin ettiğimiz üzere rahat. Karar umrunda değil;

“Maviler için tekrar oynamak istediğimi kim söyledi ki zaten? Güney Afrika’nın ardından Fransa Milli takımı benim için geçmişte kalmıştır. Bu kararı alan komite de başlı başına bir saçmalık. Palyaçodan farksızlar kahkahalarım ikiye katlandı. Ben her hafta maviler için oynuyorum zaten. Bu benim için yeter de artar bile…”

İsmi Türk Mesut Özil

Dün Mesut Özil’in Real Madrid’e transferini yazarken “kendini Türk hissetmese bile ismi Türk olan birini Real Madrid formasıyla izleyecek olmak heyecan verici” demiştim. Ama etrafıma baktığım zaman Real Madrid’de bir Türk forma giyecek rüzgarı esiyor.

Bir kere birşeyi ortaya koyalım. Bu adamın anası babası Türk olsa bile kendi değil. Evet ismi Türk ama Almanya’da doğmuş, büyümüş, eğitimini almış, oranın ekmeğini yemiş ve belki de hayatı boyunca bu topraklara ayak basmamış. Kariyerini düşünmüş Almanya Milli takımını seçmiş ve bu karar sayesinde bugün Real Madrid’in futbolcusu olmuş. Sakın yanlış anlaşılmasın Almanya’yı seçmesi de kesinlikle haklı ve doğru. Türkiye Milli Takımını seçmiş olsa şu an hala Werder Bremen’de oynuyordu. Almanya ile Güney Afrika’da vitrine çıktı biz Türkler ise uzaktan izledik. Hatta çoğunluk Almanya’yı bizim Türk taşıyor diye züğürt tesellisiyle takıldı.

Mesela Alman futbol takımından başka bir örnek Polonya asıllı Alman Podolski. Başarılarıyla Polonya’lılar ne kadar gurur duyuyor? Ya da zamanında Bayern’e transfer olduğunda Bayern’de bir Polonya’lı diye kendinden geçtiler mi? Hiç zannetmiyorum.

Bir de bırakılım Türk Milli takımını ve zamanında Mesut’un tercihini değiştiremeyen Fatih Terim’i suçlamayı. Mesut hayatı boyunca kültürüyle yetiştiği Almanya’yı tercih etti. İsminin ne olduğu önemli değil o bir Alman.