18 maçta 22 gol

Magandanın hakkı magandaya. La Liga’da oynanan 18 haftada 22 gol attı. Daha önce Real Madrid tarihinde kimsenin yapamadığı bir iş. 1960-61 sezonunda Puskas 21 yapmış 18 haftada ama onu da bir golle geçmiş Ronaldo. Bu ikilinin takipçileri ise 19’ar golle kulübün diğer efsane isimleri Rubio, Alday, Di Stefano ve Hugo Sanchez.

Ronaldo’nun 47 maçlık La Liga kariyerinde ise toplam 48 golü bulunuyor. 50. gole ulaştı ulaşacak hatta bu haftaki Almeira maçında ulaşıp 48 maçta 50 gol yapar. Kulüp tarihinde 50. golüne en çabuk ulaşan isim de yine Puskas. 54 maçta 50 gol ama Ronaldo bu rekoru da kırdı kıracak.

Ruud Van Nistelrooy mu!?

Hollanda televizyon kanalı RTL 7’nin iddiasına göre sakat Higuain’nin yerine 6 aylığına forvet arayan Real Madrid, 34 yaşındaki Van Nistelrooy’u Hamburg’dan geri getirmek istiyor. Hatta bay golün Hamburg’a resti çektiği ve bugünkü antremana çıkmadığı söyleniyor. Ancak Hamburg’un da işi zor. Petric ve Guerrero sakat. Haliyle Ruud’u bırakmak istemiyorlar.

Bu sezon Hamburg formasıyla 15, Hollanda Milli takım formasıyla 3 maça çıkan Van Nistelrooy’un 9 golü bulunuyor. Yarın Hamburg’un Schalke ile maçı var. Eğer iddia doğruysa Van Nistelrooy oynayacak mı? Sakatlara rağmen oynamazsa kesin bir teklif olduğunu anlayacağız. Bakalım beklemedeyiz.

Yanlız yaş 34 filan ama oyun sıkıştı mı girer bir yere ayağını sokar Bernabeu’yu yıkar bu güzel insan. Demedi demeyin.

Eleştirenlere…

“Orada Türkçe konuşmak ben de isterdim ancak çeviri için gerekli hazırlık yapılmamıştı. Ya Almanca ya da İngilizce konuşmam gerekiyordu. Ben de Almanca’yı seçtim. Beni bu konuda eleştirenlere ben de birşey sormak istiyorum. Onca dünya yıldızının arasında bir Türk ödül alıyor neden sadece bir Türk gazeteci töreni yerinde takip ediyor?”

Hamit Altıntop

Rooney

Yok bu bildiğiniz Rooney değil. Kardeşi John Rooney. Henüz 20 yaşında. Abisi Wayne gibi hem forvet hem de forvet arkası gibi dolaşarak oynayabiliyor.

Peki nerede oynuyor? O da kariyerine Everton da başladı ama 2002’de Maclessfield’a transfer oldu. Orada geçen 8 yılın ardından dün MLS takımlarından New York Red Bulls’a imza atarak Henry ve Marquez’in yeni takım arkadaşı oldu.

Abisinin gölgesinde kalmış kardeşlerden birisi daha. O küçük kardeşlerin en bombası da Sabin Ilie’ydi. Hatırlar mısınız? 🙂

Eleştirmek için eleştirmek

Galatasaray yönetimini özellikle başkan Adnan Polat’ı kim neresinden tutsa eleştiriyor. Haklı olan yönleri de var elbet. Yeri geliyor biz de eleştirimizi yapıyoruz. Bu sefer onlardan bahsetmeyeceğim. Takıldığım konu şu stad açılışındaki davetiye olayı ve çocuklar dahil biletsiz kimsenin stada alınmayacak olması.

Aslında neye takılıyorsun diyenler de olabilir ama uygulamaya değil uygulamayı eleştirip altında başka şeyler arıyanlara takıldım. Neymiş neden sadece davetiyeli ve kombineli giriş olacakmış? Kombinelinin hakkı. Parasını vermiş yatırımını yapmış girecek elbet. Onu geçtim. Davetiye konusuna gelince ise; sizin Türkiye gerçeğinden haberiniz yok mu? Bu açılış için kimler kimleri aramıştır bana davetiye diye tahmin edebiliyor musunuz? Hangi birine hayır diyeceksiniz? Türkiye’nin bugüne kadarki en önemli spor komplekslerinden biri açılacak, cumhurbaşkanı ve başbakan gelecek. Yanlarında yüzlerce şakşakcı, bu stadın yapımında emeği geçmiş onlarca şirket ve onları çalışanları, kulübün hürmet ettiği davet etmek zorunda olduğu isimler, kulübün yüzlerce sporcusu ve aileleri. Daha sayayım mı? Gider çünkü.

Neymiş 53.000 kişilik stada 40.000 kişi alınacakmış. Adnan Polat açılış gününde ıslıklanmamak için biletli seyirci almıyormuş. Ulan adam stad açılışından daha önemli olan Sami Yen’ne veda gününde ıslıklandı oturup bunu mu düşünecek? Islıklayacak olan neredeyse Sami Yen kapasitesinde 18.000 kombineli var çok istiyorsanız. Onlar taraftar değil mi? Stadın ve çevresinin tam anlamıyla hazır olmadığını bilmeyen yok. 40.000 kişiyle sınırlamanın, kalabalığı bir nebze olsa da kontrol altında tutmanın yolu da bu. İlk gün testi hiç de mantıksız değil.

Çocuk dahi olsa biletsiz kimsenin içeri alınmayacak olmasına tepki gösterenleri ise hiç anlamıyorum. Çünkü bu işin bokunu çıkarıyoruz. Sami Yen’de kaç kere yaşadım. Önümdeki adamın çocuğu artık ergen olmuş hala turnikeye 2 kişi sığmaya çalışıyor görevliyi zor durumda bırakıyor milleti kurukta bekletiyor. Herkes omzunda 4-5 yaşında şeker çocuklarla gelmiyor arkadaş. Duygusallık da bir yere kadar.

Hea illa mı şu stadla ilgili birşeyi eleştireceksiniz? Buyrun eleştirin. Binlerce dolara aylar öncesinde sattığınız kombine kartlar neden hala hazır değil? Neden basımı tamamlanamadı? Matbaa ile pazarlıklar mı tıkandı?

Bir tarih değişiyor

38 yıldır Adidas’ın sponsor olduğu Fransa Milli takımını artık Nike’ın ürettiği formalarla izleyeceğiz. Formalar henüz piyasada yok ilk tanıtım 17 Ocak’ta. Gerçi anlaşma bundan 2 sene önce 22 Şubat 2008 tarihinde Ocak 2011’den itibaren geçerli olacak şekilde imzalanmıştı. 7 senelik (2011-2018) sözleşmenin bedeli 320 milyon euro.

Adidas’ın 3 çizgili ünlü mavileri artık Nike’ın. Büyük darbe. Tanıtıma kısa bir süre kala Nike reklamlarında elbette Cantona ve iddialı bir slogan;

“Sizi tekrar rahatsız etmek üzere!”