15.000 poundluk kombine

İngiltere League 1’de mücadele eden ve şu an 4. sırada bulunan Peterborough United takımı önümüzdeki sezon için kombine satışlarına şimdiden başlamış. Takımın Championship’e çıkacağına bir şekilde inanmışlar ve pazarlamayı yapmışlar. Mantıksız değil aslında.

Değişik kategorilerde ve uygun fiyatlara sezonluk kombineler var. Ancak aralarında öyle bir kategori var ki o da bu yazıyı yazmamın sebebi.

Kombinenin adı “başkanın seçimi” olarak geçiyor. Fiyatı 15.000 pound yani 39.242 TL. Sadece 10 kişi alabiliyor. Kombine hem lig hem de kupa maçlarında geçerli. Her maçı başkanla beraber izliyorsunuz. Futbolcularla tanışıyorsunuz. Her maç açık büfe yemek ve şampanya servisi var.

Daha mı? Bu kadar. Kim verir? Başkana sormuşlar o da “biliyorum çok para ama şansımızı denedik” demiş. Yerse yani. O parayı verecek olsam başkanın seçimi değil direk başkan olurum lan ben!

Guardiola kulübede Xavi sahada

Barcelona’nın bugün Valencia deplasmanına hocasız gitmesi gündemdeydi. Hatta dünkü maç öncesi basın toplantısını bile yardımcısı Tito Vilanova yapmıştı. Haftalardır bel ağrısı çeken Guardiola’ya sağlık ekibinden “dinlenmen lazım” raporu geldi. Ancak bu sabah tekrar kontrolden geçen Pep, kendini daha iyi hissetiğini söyleyerek takımla gideceğini açıkladı.

Yalnız bu akşam takımının başında olan Guardiola için Valencia deplasmanları pek iç acıcı değil. İnceden bir uğursuzluk var. Mestella’da hiç kazanamamış paso beraberliğe bağlanmış.

Lig 3.’sü Valencia da özellikle evinde iştahlı oynayan bir takım. En son lig mağlubiyetleri 4 Aralık 2010’ta Bernabeu’da Real Madrid’e karşı. Onların da bir serisi var yani. Rahat geçen Mallorca deplasmanında sonra kıran kıran bir maç olacağı kesin. Sakatlığı geçen Xavi de 3 gündür takımla çalışıyor büyük ihtimal sahada olacak. Pozitif etkisinin yanı sıra umarım bir nüksetme durumu olmaz.

Bir de kafileden ayrı Valencia’ya gidecek olan eski Valencia’lı David Villa var. Bugün eski bir menajerinin açtığı davaya katılmak zorunda. Barcelona’nın ayarladığı özel bir jetle maç saatine yetişecek.

Kaide bozulmadı

En son Nisan 2002’de Van Nistelrooy, Scholes ve Solskjaer’in golleriyle 0-3 kazanan ve o günden beri Stamford Bridge’de lig galibiyeti görmeyen Manchester United, dün akşam da Londra’dan mağlup ayrıldı.

Maçın skoru 2-1. Rooney ile ilk yarı öne geçen United, ikinci yarıda önce yeni transfer David Luiz ile gelen beraberlik ardından Lampard’ın penaltısı. Maçın hakkı Chelsea’nin miydi derseniz bence değil. Çok ortadaydı. Hakem ev sahibini net kolladı gibi. Takdir hakları filan bir kenara penaltıdan 1 dakika önce sahanın belki de en iyisi David Luiz’i net atması gerekirdi. Topsuz alanda koşu yapan Rooney’i fena aldı aşağı. Zaten Sir Alex Ferguson da maç sonrası mağlubiyeti Martin Atkinson’a bağlamış. Vermiş veriştirmiş.

Chelsea 2 maç aradan sonra hem gol attı hem de galip geldi. Ancelotti kredi kazandı. Torres hala sessiz. Ashley Cole tüfeksiz. Lider United ise aynen zirvedeki yerini koruyor ancak ikinci Arsenal eksik maçını alırsa puan farkı 1’e iniyor. Gerçi Wenger’in çocuklarınında da sağı solu belli olmaz. Baskı söz konusu olunca malumunuz. Herneyse son dakikalarda kırmızı gören Vidic’in de hafta sonu Anfield’da Liverpool’a karşı olmayacağını belirtelim. Ferdinand da yetişmezse sıkıntı olur Wes Brown’a kalırlar. Ee fena da olmaz hani.

Bloguma dokunma!

“Digiturk, yayın hakkı kendisinde olan bazı yayınlardan görüntülerin bazı bloglarda yayınlanması üzerine mahkeme kararı aldırarak tüm Blogspot platformuna erişim engeli uygulatmaya başladı. Digiturk, defalarca uyarılmalarına karşın bu yayınların devam etmesi üzerine bu yola başvurduklarını bildirdi.”

Yaşın yanında kuruyu da yakmak, okuma-yazma özgürlüğünü kısıtlamak, insanların evlatları gibi sevdiği, sorumluluk hissettiği bloglarına ulaşımı engellemek çok yakıştı sizlere. Türk futbolunun marka değerini bir kat daha arttırdığınız için, iş bilmez hukukçularınızla sonucunun ne olacağını bilmediğiniz bir yola çıkarak bunca insanın canını yaktığınız için teşekkürler(!) sizlere.

Bundan önceki akıl almaz karartmalarıyla da saçmalıklara imza atan Yüce(!) Türk mahkemelerine gelince ise alın size tek bir örnek;

Günün birinde Bedaş size başvurup “faturalarını ödemeyip kaçak elektrik kullananlar var, şikayetçiyiz” derse tüm Türkiye’nin elektiriği kesin. Kısa yoldan iyice kararsın güzel ülkem!