Pazar günü anlaşma tamam resmi imza bekleniyor diyerek Roma-Luis Enrique flörtünün detaylarından bahsetmiştik. Beklenen gelişme dün akşam saatlerinde yaşandı. İspanyol Luis Enrique kesin olarak Roma’nın yeni teknik direktörü. Resmi açıklama için Amerika’lı yeni yönetimin imza yetkisi alması bekleniyor.
Onlar bekleyedursun biz de o arada İtalya’ya karşı Luis Enrique ve Tasotti’nin dirseği diyerek nostalji yapalım.
Liverpool yaz transfer dönemini Sunderland’den 20 yaşındaki Jordan Henderson ile açtı. Transfer bedeli 20 milyon pound+Ngog. Ödenen para çok olsa bile Ngog basiretsizinden kurtuluyor olmak güzel. İki futbolcu da bugün sağlık konrollerinden geçecek ve transfer resmiyet kazanacak.
Henderson’a gelecek olursak şahsen çok yerinde bir isim olduğunu düşünüyorum. Orta sahanın ortasında enerjisiyle, atikliğiyle ve tekniğiyle çok iş yapacaktır. Sözleşmesi 5 yıllık bunu ardından da uzun yıllar formayı bırakacağını zannetmiyorum. 2010 Kasım ayında Capello’dan da Milli takım formasını kaptı ki 2009-2010 sezonunda Premier League’in en iyi genç oyuncusu seçilip FIFA’nın yaptığı “dikkat edilmesi gereken 13 genç” listesine girmişti.
Liverpool için sıradaki hedeflerin Blackpool’dan Charlie Adam, Blackburn’den Phil Jones, Ipswich’ten Connor Wickham ve Barcelona’dan Bojan olduğu söyleniyor. Bojan hariç hepsine eyvallah. Barcelona’dan kurtulup Liverpool’da yine yeniden karın ağrısı olmasına dayanamam. Phil Jones defans için Connor Wickham ise forvet için gelecek vaadeden isimler. Charlie Adam ise tam bir reyis. Liverpool’a yakışır.
Bir ufak parantez de Sunderland’e. Ocak transfer döneminde Darren Bent’i 24 milyon pound Aston Villa‘ya okutmuşlardı, şimdi de Henderson’ı 20’ye Liverpool’a. Ee onlar da bi’ harcasın artık bakalım kimleri alacaklar.
Ronaldo son noktayı koydu. Dün gece Romanya karşısında 30. dakikada oyuna girdi. 30.000 taraftar tribündeydi. Girer girmez goller kaçırdı. Canı sağolsun, göbeği sağolsun. Ne kadar alkışlasak az. O dizler yarı yolda bırakmasaydı kim bilir o muhteşem kariyer nasıl olurdu? Hep bunu merak edeceğim.
Forever Fenomeno!
Sadece 29 yaşın üstünde ve kişilikleri ile örnek olan başarılı futbolcuların aday gösterildiği Altın Ayak ödülünün bu seneki adayları belli oldu. 10 Ekim’de Monte Carlo’da sahibini bulacak ödül için bizler de şuradan oy verebiliyoruz. Ben Xavi’ye bastım mesela;)
Oylar için son gün 7 Ekim adaylar şu şekilde;
David Beckham, Gianluigi Buffon, Iker Casillas, Didier Drogba, Samuel Eto’o, Ryan Giggs, Raúl González, Javier Zanetti, Carles Puyol, Xavi Hernández.
Bu arada önceki kazananları listesi ise şöyle;
2003 Roberto Baggio 2004 Pavel Nedved 2005 Andrei Shevchenko 2006 Ronaldo 2007 Alessandro del Piero 2008 Roberto Carlos 2009 Ronaldinho 2010 Francesco Totti
Rooney’den Kaka’ya, Ole Gunnar Solksjaer’den Pazzini’ye, Wilshere’dan Drake’e oynamayan yok.
El Fenomeno bugün son kez Brezilya formasını giyiyor ve jübilesini yapıyor. Rakip Romanya. Maç TSİ sabaha karşı 03.50’de. Birileri hayrına yayınlasa da saat kurup uyansam, “canlı gözlerle” izlediğim gelmiş geçmiş en iyi Brezilyalı’yı son bir kez daha alkışlasam.
Forever Fenomeno!
The Guardian fotoğraf galerisinin bu haftaki kurbanı rüşvet skandalları ile çalkalanan FIFA ve yatacak yeri olmayan başkanı Sepp Blatter. Çok fena geçirmişler çok… Ama hakediyor da…
Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Göbeğe bak hizaya gel, 18 saniyede 5 direğe şapka çıkar.
Galatasaraylı kardeşlerim Chelsea’den Drogba haberi bekleyedursun adamlar yeni müzelerinin açılışıyla filan meşgul. Stamford Bridge’ın altındaki 670 metrekarelik yeni müze dün hizmete girdi. Kulübün 100 yıllık tarihi burada. Kupalar, madalyalar, efsane isimlerin formaları, kramponları vs… Her kulübün müzesinde yer alan klasik parçalar.
Müzeyle ilgili en çok ilgimi çeken ve farklı gelen üç kısım ise enteresan. İlki “Adidas shooting gallery”. Belirli hedeflere şut çekip maksimum puanı almaya çalışıyorsunuz ve Chelsea müzesine siz de isminizi yazdırıyorsunuz. İkincisi ise interaktif bölüm. Chelsea’nin efsane maçlarını seçip izliyor ve oy veriyorsunuz. Bence en efsanesi bu diye. Üçüncü kısım ise baya keyifli. Özel bir video odasına giriyorsunuz ve 3 boyutlu olarak gerçek boyutta karşınıza iki Chelsea efsanesi Marcel Desailly ve Ron Harris çıkıyor. Size Stamford Bridge’de maç günü heyecanını yaşatıyorlar ve sizi selamlıyorlar.
Londra’da yaşayanlar veya tatile gidecek olanlar Chelsea taraftarı olmasalar da bir uğrasınlar derim. Enteresan bir deneyime benziyor. Hatta ilk olarak Londra bileti cebinde olan Hiddink gitsin imzayı orada atsın. 3 boyutlu odada interaktif imza olsun.
