Önce bir reklam çıktı “Hagi De Souza” dedi. Şimdi de sağda solda “Hagi mi? Alex mi?” anketleri görüyorum. Ben bu konuda polemiğe dahi girmem.
Madem karşılaştırma yapmaya bu kadar meraklısınız, bari doğru adamla karşılaştırın 10‘u…
Önce bir reklam çıktı “Hagi De Souza” dedi. Şimdi de sağda solda “Hagi mi? Alex mi?” anketleri görüyorum. Ben bu konuda polemiğe dahi girmem.
Madem karşılaştırma yapmaya bu kadar meraklısınız, bari doğru adamla karşılaştırın 10‘u…
I am not a man, I am Cantona…
Bu arada, bu paylaşımından dolayı şahsen tanımadığım ama blog içinde muhabbetinden büyük keyif aldığım Dinçer’e çok teşekkürler…
Fifa.com‘da bu başlıkta bir yazı okudum. Çok ilginç geldi, kararsız kaldım ve paylaşalım dedim.
Brezilya hiç kuşkusuz Dünya’nın en yetenekli isimlerini yetiştiren ülkelerin başında geliyor. Bu isimler arasından en iyisi kim seçmek çok zor ama herkesin izlediği zaman ayri bir heyecan duyduğu isim farklıdır.
Zamanında ortasahadan topu alıp son sürat kaleye giren Ronaldo, bitiricilik ustası Romario, Barcelona’da oynarken top resmen ayağına yapışan Ronaldinho, frikik ustası Juninho, 90. dakika’da hiç tereddüt etmeden rövaşata ile gol atan Rivaldo, Arapların yollarına eurolar döktüğü Kaka… Robinho, Denilson, Rai, Djalminha…
Daha da eskilere gidersek, Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Pele. Ya da Junior, Falcao, Socrates, Zico, Eder…
Ve say say bitmeyecek niceleri…
Uzun süren kararsızlık aşamasından sonra benim oyum zamanında orta sahadan topu alıp tek başına kaleye kadar giren Ronaldo’ya, hatta o günlerden bir anı da izleyelim. Blog yazarı olarak kendime torpil yaptım:) Diğer oyum da Socrates‘e!
Siz ne dersiniz? Buyrun yorumlardan yakın.
“…Going to bed that night, lying there praying and keeping your fingers crossed that it didn’t get any worse to what we had already heard… Time has gone by, but the scars will never ever be healed and the fans will never ever forget.‘’
Hillsborough faciasında 10 yaşındaki kuzenini kaybeden kaptanın bugün söyledikleri…
Süper Lig’in 27. haftasında Ali Sami Yen‘de yaşanan olayların baş sorumlularından biri olarak gösterilen Sabri Sarıoğlu, Galatasaray TV’ye özel açıklamalarda bulundu. Galatasaray – Fenerbahçe maçının sonunda ve içinde yaşanan olaylarla ilgili “günah keçisi” ilan edildiğini belirten Sabri; kendisine küfür eden Emre Belözoğlu’nun ayrıca kendisini saha içinde tehdit ettiğini söyledi.
Sus artık konuşma be! Adamın boğazına sarılıyorsun hala kendini savunuyorsun. Hiç mi utanma yok sende? Emre küfrediyormuş. Sen etmiyor musun? Her maç eller, kollar havada. Çenen kadar kafan çalışsa bugüne kadar sana verilen şansları kullanıp adam olurdun. Bıktırdın artık. Galatasaray’ın içinde seni hala nasıl barındırıyorlar onu da hiç anlamıyorum!
Portekiz futbolunun en önemli isimlerinden Luis Figo hocalığa ilk adımı önümüzdeki sezon atmaya karar vermiş. Sportal.it adlı İtalyan internet sitesinin haberine göre; bu sezon sonu sözleşmesi sona eren ve yeni sözleşme imzalamayan Figo, gelecek sezon Mourinho‘nun yanında teknik direktörlük kariyerine başlayacakmış. Mourinho’nun asistanı olarak göreve başlamayı planlayan Figo’nun Milano‘daki günleri futbolcu olarak olmasa bile devam edecek gibi gözüküyor.
Figo’dan da acayip karizmatik bir teknik direktör olur heaa… Ama umarım Mourinho’nun yanında “üzüm üzüme baka baka kararır” olmaz.
“90 dakika boyunca her hareketime dikkat edeceğim. Kendimi frenleyeceğim. Normalde duygularımı çok açığa vuran bir insanım. Ancak bu maçta bunu yapmayacağım. Galatasaraylı arkadaşlarla dün birlikteydik. Ortamı germeme konusunda fikir birliğine vardık. 7-8 haftadır iyi bir performans gösteriyorum. Bu formu sürdüreceğim. Galatasaray’a gol atsam da atmasam da zaten gerçek Fenerbahçeliyim. Yine de Galatasaray’a gol atmayı elbette isterim.”
Edu Dracena dün akşam oynanan Eskişehirspor maçının ilk yarısının sonunda yerde kaldı ve ikinci yarıda yerini Yasin‘e bıraktı. Son gelen haberlere göre, sağ dizi çapraz bağlarından oluşan yırtık sebebiyle sezonu kapamış.
Fener’in göbeği sezon sonuna kadar Lugano – Önder ikilisine emanet. Umarım Dede Yasin’i Önder’in yerine düşünmez, çünkü Yasin’e gerçekten tahammül edemiyorum. Lugano’ya da mavi boncuk takalım bir tane. Mazallah Yasin – Önder ikilisine kalırsak halimiz harap.