Paketten ilk çıkan Ujfalusi

Atletico Madrid’e sunulan paket teklifteki en olması beklenen transfer bugün resmen gerçekleşti. 33’lük Çek Tomas Ujfalusi Galatasaray’da. Atletico’ya ödenen bonservis 2 milyon euro. Ujfalusi’ye iki sene için 4.4 milyon euro garanti para artı 15.000 euro maç başı. 35 yaşına gelince de mutlu huzurlu jübile.

Ujfalusi 2 sene, 3 sene önce gelseydi eyvallah güzel transfer derdim. Serttir bilmem ne ama giderdi. Zaten oyun yapısı itibariyle yavaş olan bu arkadaşımız yaşından ötürü her geçen gün daha da ağırlaşacak. Aldığı para itibariyle kulübeye yapılan bir transfer olmadığı da ortada olan Ujfalusi, muhtemelen bir başka ağır kalan Servet’le yan yana oynayacak. Sezon içinde zaman zaman sağ bekte de görev alabilir ama Fatih hoca ideal 11’inde bindiren bekleri tercih edecektir. Ujfalusi Türk liginin sertliği itibariyle çok sıkıntı çekmeyecektir ancak rakibe arkasını döndürdü mü ya o rakip kaleye gider ya da Ujfalusi kızarıp soyunma odasına.

Paketin içindeki Reyes de yarın ya da Çarşamba gelecek diyorlar. Forlan ise dün Uruguay Milli takım antremanından sonra yaptığı basın toplantısında “Atletico’da mutluyum, 2 senelik sözleşmemi tamamlayacağım” dedi.  Zaten bahsedildiği gibi senelik 5 milyon euro filan istiyorsa 32 yaşından sonra Madrid’de mutlu olmaya devam etsin. Kazık Ujfalusi ile yeterince sağlam.

İçimizden biri; Cristiano

Yıldırım Demirören’in çılgın projesi diyorlar. Cristiano Ronaldo Cumartesi günü İstanbul’a gelip İstiklal caddesindeki Demirören AVM’de imza dağıtacak diyorlar. Büyütmeye gerek yok. O da bizden biri. Bir önceki ziyaretinden bir İstanbul hatırası…

*Fotoğrafı mail ile arapaslayan Kenan’a teşekkürler;)

Do you football?

Önümüzdeki sezon Bundesliga 2’de mücadele edecek olan St.Pauli’nin yeni sezon formalarını üreten “Do you football?” adlı firmayı muhtemelen siz de benim gibi ilk defa duyacaksınız.

2004 yılında kurulan ekibin amacı diğer spor malzemesi üreticilerinden farklı olmak. 7 senedir içinde oldukları spor piyasasında ilk defa forma işine giriyorlar. İlk defa bir takıma sponsor oluyorlar. Yaptıkları ilk forma tasarımı hiç de fena olmasa da oraya çok takılmayın o formanın tanıtım şekline bakın.

St. Pauli’nin önümüzdeki sezon giyeceği iç saha formalarını tanıtmak için taraftarlara demişler ki;

“Gelin formalar bizden bedava. Tek yapmanız gereken formaları üzerinize geçirip, bize içinizden geldiği gibi poz vermek!”

Sonuç aşağıdaki gibi ve harika. Daha fazlası ise Facebook sayfalarında.

2010’un spor dalında en güzel fotoğrafı

“World Press Photo Contest 2010” spor dalında en güzel fotoğraf Reuters Güney Afrika’da görev yapan Mike Hutchings’tan. Dünya Kupasında Uruguay-Hollanda maçında nefis kare yakalamış. Martin Caceres kramponuyla Demy de Zeeuw’un ağzını silerken…

Diğer dallardaki bir numaralar da çok acayip. Bir göz atın derim.

Drogba’dan haber var

Kendisi uzun süredir beraber yaşadığı 3 çocuğunun annesi Lalla Diakite ile bu akşam Monaco’da evleniyor. Düğün 3 gün 3 gece. 13 Haziran’a kadar farklı davetler olacakmış. Organizasyonu Roman Abramovich ayarlamış. Drogba’nın şahitleri Salomon Kalou ve Florent Malouda. Toplam 500 kişi olan davetliler arasında Samuel Eto’o ve şarkıcı Akon’nun yanı sıra NBA oyuncuları da var. Yarın bizim basında bu davetliler arasında Galatasaray’a transferini bağlayacak, eşini ikna edecek birini okuruz. Bir Haim Fresco yeniden doğabilir mesela.

Doncaster maskotu

Championship’te mücadele eden Doncaster Rovers’da şok!

3 yıldır takımın maskotluğunu yapan “Donny The Dog” karakterinin içindeki 40 yaşındaki Tracy Chandler kovuldu. Sebep Tracy’nin iç çamaşırlarıyla bir gazeteye poz vermesi.

Kulüp bu pozlardan utandığını ve bu yüzden Tracy’i kovduklarını açıklamış. Tracy ise üzgün. Elde ettiğim geliri de kulübe verecektim diyor. Hepimiz Tracy Chandler’ız!

Yeni Chelsea müzesi

Galatasaraylı kardeşlerim Chelsea’den Drogba haberi bekleyedursun adamlar yeni müzelerinin açılışıyla filan meşgul. Stamford Bridge’ın altındaki 670 metrekarelik yeni müze dün hizmete girdi. Kulübün 100 yıllık tarihi burada. Kupalar, madalyalar, efsane isimlerin formaları, kramponları vs… Her kulübün müzesinde yer alan klasik parçalar.

Müzeyle ilgili en çok ilgimi çeken ve farklı gelen üç kısım ise enteresan. İlki “Adidas shooting gallery”. Belirli hedeflere şut çekip maksimum puanı almaya çalışıyorsunuz ve Chelsea müzesine siz de isminizi yazdırıyorsunuz. İkincisi ise interaktif bölüm. Chelsea’nin efsane maçlarını seçip izliyor ve oy veriyorsunuz. Bence en efsanesi bu diye. Üçüncü kısım ise baya keyifli. Özel bir video odasına giriyorsunuz ve 3 boyutlu olarak gerçek boyutta karşınıza iki Chelsea efsanesi Marcel Desailly ve Ron Harris çıkıyor. Size Stamford Bridge’de maç günü heyecanını yaşatıyorlar ve sizi selamlıyorlar.

Londra’da yaşayanlar veya tatile gidecek olanlar Chelsea taraftarı olmasalar da bir uğrasınlar derim. Enteresan bir deneyime benziyor. Hatta ilk olarak Londra bileti cebinde olan Hiddink gitsin imzayı orada atsın. 3 boyutlu odada interaktif imza olsun.