Uçak korkusu

Hamburg’un sezon başında dizinden sakatlanan Peru’lu forveti Paolo Guerrero, ameliyat sonrası rehabilitasyon dönemini geçirmek üzere gittiği ülkesinden Almanya’ya bir türlü geri dönemiyor. Sebep ise uçak korkusu.

Bild’in haberine göre geçtiğimiz hafta 3 kere Lima’dan Hamburg’a gitmek üzere uçağa binen Guerrero, her seferinde uçak tam kalkışa hazırlanırken uçaktan inmeye karar vermiş. Guerrero bir süre önce de Amerikalı diz uzmanı Richard Steadman‘la olan randevusunu iptal etmiş ve Amerika’ya uçmamış. Guerrero’nun uçak korkusu yüzünden ne yapacağını şaşıran Almanlar, deniz yoluyla gelmesi üzerinde durmaya başlamışlar.

“Memlekete giderken iyidi de dönerken mi bu uçak korkusu sardı?” demeden edemiyorum. Bir de uçak korkusu ve futbol deyince uçamayan Hollandalı Dennis Bergkamp‘ın yeri ayrıdır, tek geçerim.

Baştürk Blackburn’de

Tugay, Hakan Şükür ve Hakan Ünsal’dan sonra bir Türk daha Blackburn Rovers’ın formasını giyecek. Kariyeri boyunca Bundesliga’da top koşturan ve en son Stuttgart’ta forma giyen ancak son 2 sezondur yaşadığı sakatlıklar nedeniyle bir türlü devamlılık sağlayamayan Yıldıray Baştürk, sezon sonuna kadar kiralık olarak Blackburn Rovers’da…

10 senelik Bundesliga geçmişinden sonra 31 yaşında Premier League’e gelmek hele form düzeyi kariyenin en alt noktasındayken gelmek büyük şans. Blackburn resmi internet sitesinden Tugay’ın da bu transferde parmağı olduğu açıklanmış.

Yıldıray denildi mi ben ilk olarak 2002 Dünya Kupası Türkiye-Brezilya maçına gider Hasan Şaş’a yaptığı nefis asisti hatırlardım. Son zamanlar unutmaya başlamıştım. Umarım şu 6 ay içinde Premier League’den tekrar hatırlatır kendini.

Welcome to Manchester

Manchester’ın kralı hala United. Scholes ve Carrick gollerine Tevez’in klas ötesi golüyle cevap veren Arap City, girenin çıkmayacağı dakikada Rooney’in kafasıyla yıkıldı.

90 dakikanın hakimi United’dı. Rooney ve Carrick’in attıkları goller dışında kaçırdıkları çok daha kolaydı. City ise haddini bilerek akıllıca oynadı. Bana göre Micah Richards City’nin en iyisiydi. Hele ikinci yarının başında bir şutu var, gol olsa kariyerinin en güzel golüne Manchester derbisinde imza atacaktı.

City tam penaltılara yatar mıyız acaba derken 90+2’de Rooney’e teslim oldu. İlk maçta 2 gol atan sevinen Tevez, ikinci maçta 1 gol atan maçı penaltılara götüreceğiz diye sevinen yine Tevez ama son gülen yine Ferguson ve öğrencileri. Wembley’de finalin adı Aston Villa-Manchester United.

Giovani Dos Santos Galatasaray’da

Kaç gündür ha geldi ha gelecek denilen Rijkaard’ın Barcelona’dan eski öğrencisi Meksikalı Giovani Dos Santos, Galatasaray’a sezon sonuna kadar kiralık olarak transfer olduğunu kendi ağzıyla Meksika’da yayın yapan ESPN radyoya açıkladı. İhtiyacımız olan ileri uç için doğru bir isim gibi gözükmese de Rijkaard’ın onu nasıl kullanacağını zaman gösterecek.

Bundan yaklaşık 10 ay önce “Kayıp çocuk” başlığı altında Dos Santos’u kaleme almışız. Şimdiki halinin o zamandan pek farkı yok. Ancak umalım ki Galatasaray yeni bir başlangıç olsun. Yetenek var, onları kullanmak ve tekrardan parlamak kendi elinde. Başında da yeniden Rijkaard varken neden olmasın?

Şu dakikadan itibaren ben de dahil tüm Galatasaraylı taraftarların beklediği haber transferin kulüp tarafından resmen açıklanmasından çok hangi yabancıyla yolların ayrılacağı. Resmi siteden bu konuyla ilgili henüz bir açıklama yok. Ancak kimin gideceği belli tepkileri en aza indirmek için iş kılıfına uydurulmaya çalışılıyor gibi bir durum var.

Düşüşte de olsa çok yetenekli ve gelecek vaadeden daha 20 yaşında bir ismin transferine tam anlamıyla sevinememek de ne kadar garip…

*****

Edit; Galatasaray da saat 13.00 itibariyle Giovani Dos Santos transferini resmen açıkladı.

McCarthy ve Halil

Ocak ayı transfer döneminde adı Galatasaray’la da anılan iki forvet Blackburn’lu Benni McCarthy ve Schalke’li Halil Altıntop kulüplerinden ayrıldılar.

Güney Afrika Milli takımında da görev yapan 32 yaşındaki McCarthy’nin bir süredir kulüp içinde kişisel problemleri vardı. Son olarak cuma ve pazartesi yapılan antremanlara izinsiz olarak katılmadı. El değiştirdikten sonra transferde forvet arayışına yönelen ve geçici bir çözüm arayan West Ham de bu problemden yararlanmayı bildi. Blackburn’le 2.25 milyon pound karşılığında anlaşma sağlandı. Carlton Cole ve Diamanti’nin yanında McCarthy de tecrübeli bir isim oldu. Kümede kalma şansını arttırmak için güzel hamle.

Bizlere daha yakın olan, her transfer döneminde medyamıza göre 3 büyüklerden birine transferi direkten dönen Halil Altıntop ise sezon sonuna kadar satın alma opsiyonuyla birlikte Skibbe’nin takımı Eintracht Frankfurt’a kiralandı. Schalke’nin başına Felix Magath geldiğinden beri fazla şans bulamıyordu. Buna rağmen her fırsatta takımdan ayrılmak istemediğini söyleyen Halil’in bu transferi oldukça sürpriz oldu. Madem ayrılacaktı bari kiralık olarak Galatasaray’a gelseydi, Avrupa’da da oynardı demeden edemiyorum kendi kendime… Aklındaki asıl amaç sıradan bir takımda bile olsa kariyerine Avrupa standartlarında devam etmek heralde. Haksızsın da diyemem kendisine.

Cevap Marc Valiente’den

Hafta sonundan beri konuşulan Ronaldo’nun rakibine dirsek atarak kırmızı kart görme hadisesi var. Ben de bu konu hakkında iki video yayınlayıp 3 hafta önce aynı tip bir pozisyonda Messi’nin nasıl tepki verdiğini anlatmaya çalışmıştım. Kimine göre Messi de dirseğini sallıyordu ama tutturamıyordu bana göre ise Ronaldo’dan çok daha şiddetli ve sürekli biçimde çekilmesine rağmen kollarını kullanarak rakibinden kurtulmaya çalışıyordu. Tabii herkesin bakış açısı ve yorumu farklı olabilir. Ancak konuyla ilgili İspanyol medyasında cevap hakkını kullanan bir kişi daha var. O da o pozisyonda Messi’yi formasından çeken Marc Valiente.

“Messi’yi formasından çektim o da kurtulmak için kollarıyla beni göğsümden itti. Suratıma doğru kasıtlı hiç bir hamlesi olmadı. Buna rağmen maçtan sonra yanıma gelip benden özür diledi ama biliyorum ki Messi’nin kimseye kasıtlı bir hareketi olmaz.”

Marc Valiente’nin Barcelona altyapısından yetiştiğini ve bu sezon başında Sevilla’ya transfer olduğunu da belirteyim. İsteyenler Barca’ya yaranmak için öyle demiştir desinler;)

Rafa Benitez ve Juventus

Hem İngiliz medyasında hem de İtalyan medyasında Benitez için Juventus ve Juventus için Benitez iddiaları ciddi anlamda konuşuluyor. Benitez’in menajeri de “futbolda ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz” diyerek işi daha da sulandırmış durumda.

Bu dedikodular gerçekleşir gerçekleşmez bilemem ama Juventus ve Benitez isimleri yan yana gelince nedense kafamda başarı adına hiç bir şey belirmiyor. Sezonun iki “loser’ı” aynı çatı altında ne yapar? Nasıl yapar  bilemedim…

Son Roma mağlubiyeti sonrası Ferrara’dan desteğini tamamen çeken Juve yönetimi Perşembe günü Inter ile oynanacak kupa maçının sonucunu dikkate almadan takımın başına yeni bir hoca getirebilir. Liverpool ise Benitez’e sezon sonuna kadar süre verdi. İlk 4’e giremezse o da paket… Yani şimdilik bu birlikteliğin olması uzak bir ihtimal gibi gözüküyor. Sezon sonu böyle bir gelişme olursa ki bana o da uzak bir ihtimal gibi geliyor oturur yine konuşuruz…