Milandinho:4 Siena:0

Dün Inter’in Bari deplasmanında yaşadığı puan kaybı sonrası Milan için maçın önemi bir kat daha artmıştı. Siena’nın daha 10. dakikada 10 kişi kalması da ayrı bir piyango oldu. Maçın yıldızı tartışmasız hat trick yapan Ronaldinho. Eski günlerdekine benzer performansı müthiş keyif veriyor. 90. dakikadaki kapanış golü tarifsiz. Boriello’nun golünü de atlamayalım ayıp olur. O da “oha!” bir gol attı. Sezon başında Leonardo’ya çakma Guardiola filan diyorduk ama işleri baya iyi toparladı. Lider Inter’le puan farkı 6 ancak Milan’ın 1 maç eksiği var.

Bu arada acıların takımı Juve Chievo deplasmanında da kaybetmiş. Maçın skoru 1-0. Naklen yayın yoktu o yüzden nedir ne değildir bilmiyorum ama İtalyan basınından yine bütün hafta Ferrara’nın alternatiflerini dinleyeceğiz.

Tiki taka… Barcelona:4 Sevilla:0

Camp Nou’da klasik rahat bir Barcelona galibiyeti daha. İlk yarının golsüz bitmesine rağmen Pedro’nun 70’de kilidi açacağını Messi’nin de 85-90 arası geceyi kapatacağını bir dostuma tweetlemiştim. Escude’nin kendi kalesine attığı gol işi daha da kolaylaştırırken tahminlerim de gerçekleşti. Pedro’nun 1 ve Messi’nin 2 golü skoru belirledi. Yanlız 70’deki Pedro golünü ben Xavi’ye yazdım. Öyle ara pası olmaz, eğer o ara pasıysa ben daha önce ara pası görmemişim. Bu arada Messi’nin Barcelona formasıyla 100 gol barajını aşıp 101 dediğini de belirteyim.

Skoru bulduktan sonra başlayan pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas Sevilla’yı bi’ asabileştirdi. Barcelona’lı futbolcular şükretsinler saha kenarında Erdoğan Arıca yoktu. Girer birini tokatlardı; “rakiple dalga geçiyorsunuz kardeşim” diye.

Higuain’siz Real Madrid ise Bilbao deplasmanında 1-0 kaybetmiş. Maçı açtığımda son 10 dakikaydı. Maganda takımı kurtarmak için cebelleşiyordu ama yetmedi. Puan farkı oldu 5!

Guardiola Barcelona müzesinde

Guardiola Barcelona müzesinin yeni açılan multimedia kısmını ziyaret etmiş. Kendi yazdığı tarihi o ekranlarda izlemenin verdiği haz da kelimelerle tarif edilemez heralde…

Bu arada müze de müze yani.

link: http://www.dailymotion.com/video/xbvte2_pep-barca-museum_sport

THY’nin Barcelona uçağı da bugün içinde THY yöneticileriyle beraber İspanya’ya hareket etmiş. 18 Ocak’ta sponsorluk sözleşmesi resmen imzalanacak.

Rafa’nın çalışma izni

Stoke City’den alınan 1 puan bile mucizeydi.Liverpool bütün maç birşey üretemedi. Yunan Krygiakos’la buldukları golde Stoke City kalecisine teşekkür etsinler. Stoke daha çok hakkettiği maçı son dakikalarda bulduğu golle beraberliğe bağladı. Son saniyede Kuyt’un direkten dönen topu gol olsa Liverpool hiç haketmediği bir galibiyet de alabilirdi ama futbolun adaleti “yok artık o kadar da değil” dedi.

Rafa sezon sonuna kadar takımın başında. İlk 4’e giremezse görevine son verilecek. Bu durumda mali kayıpları karşılamak için Gerrard ve Torres gibi isimlerin satılması gündeme gelecek. Bu gidişle Liverpool’u daha da zor günler bekliyor. Durum içler acısı. Rafa Benitez Stoke City taraftarının bile eğlencesi. Çalışma izni iptal olsun diye dalga geçiyorlar.

Organize

Afrika Uluslar Kupasında aynı grupta mücadele eden Mali ve Cezayir’e aynı saatte aynı sahada antreman yapabilirsiniz denilmiş. Cezayir sahaya daha erken geldiği için antremana başlamış. Mali ise kapıda kalmış.

Biz küçükken top oynadığımız toprak bir saha vardı. Orada böyle şeyler olurdu. Erken gelen sahayı kapar sonrakiler de bitsin diye yanda can çekişirlerdi.

İki olayın pek de farkı yok sanki…

Gökhan Ünal Fenerbahçe’ye doğru yola çıktı

Trabzonspor ve Fenerbahçe kamplarından gelen haberler, Gökhan Ünal’ın Fenerbahçe’ye transferinde sona yaklaşıldığını gösteriyor. Gökhan, Trabzonspor kampından arkadaşlarıyla vedalaşarak ayrılmış. Fenerbahçe’nin Antalya kampında ise Kaptan Alex yaptığı basın toplantısında ‘Gökhan Ünal çok kaliteli bir oyuncu‘ demiş.

Trabzonspor için “Gökhan ve Umut ile şampiyon mampiyon olunmaz” diye defalarca dedim. Fener’i de şampiyon yapmaya gelmiyor pek tabii ki. Ben Gökhan’ın futbolculuğuna Alex kadar inanan biri değilim ama bunu bir kenara koyup transfer analizi yaparsak olay şudur:

Kazım’ı bitirdin, Semih’i kontrat manyağı yaptın. Kontrat manyaklığının dışında ciddi sık sakatlanma ve form tutamama derdi vardı Semih’in bu sezon zaten. Guiza’yı ise hala anlamadık. Hal böyle iken bir forvet almak durumundasın. Kenarda oturtabileceğin bir forvet olmalı tabii bu. Kim var yerli piyasadan alabileceğin? Sercan var, Ferrari parası istiyolar. Tekke var, 33 yaşında 2 milyon bonservisle ancak Trabzon’a gelirim gelmemci. Kenarda da oturtamazsın kolay kolay. Mevlüt, Halil falan zaten gelmiyor… Eee, Cenk İşler’i falan da alacak olmadığına göre; 3 milyon’a, 27 yaşında, Kayseri’deyken gol kralı olmuş, Milli Takım’a kadar yükselmiş, Topuz ile birlikte Kayseri’deyken Galatasaray ile transfer haberi manyağı olmuş adamı almak çok da kötü bir transfer hamlesi değil gibi gözüküyor.

Hayırlı olsun bakalım… Benim kantarımda ikinci yarıda iki-üç maçın sonucunu değiştirip maçın fark yaratan adamı olursa şampiyonluk yarışında parasının karşılığını vermiş demektir.