En hızlı İniesta

2931468601_97a097f4e9

İniesta dün akşamki Huelva maçının 42. saniyesinde gol atarak Barcelona tarihinin en hızlı gol atan futbolcusu oldu. Daha önceki rekor 54 saniyeyle Hollandalı Patrick Kluivert‘a aitti.

Zaten Barcelona maçları dakika kaçırmaya gelmiyor. Maçı 3. dakikada açtım, 1-0’dı.  Dün akşam fazla zorlamadılar, aktif dinlendiler. Guardiola yine rotasyona gitti. Real Madrid de hala şampiyon olacağına inanıyor ya…

Galatasaray vs. Fenerbahçe

galatasaray - fenerbahce maci

Derbiye artık saatler kaldı. Bu saatten sonra artık geyik yapmaya gerek yok. Yok Lincoln oynarsa şöyle olur, Aragones çift forvet çıkarsa böyle olur gibi laflar artık boş. Futbolcular sahaya çıkacak ve iki taraftan biri sezona ya tamam ya da devam diyecek. Berabere bitme ihtimalinin oldukça zayıf olduğunu düşünüyorum. Muhtemel 11’ler de şu şekilde;

Galatasaray; (4-2-3-1) De Santchis, Sabri, Emre Aşık, Hakan Balta, Volkan, Kewell, Barış, Ayhan, Arda, Lincoln, Baros

Fenerbahçe; (4-4-2) Volkan, Gökhan Gönül, Önder, Lugano, Roberto Carlos, Deivid, Emre, Selçuk, Uğur, Semih, Güiza

Perşembe günü başlattığımız anketimizin sonucu da aşağıda. Galatasaray galibiyeti az bir farkla da olsa önde. Bakalım bu akşam Sami Yen‘den 1 ölü mü çıkacak yoksa 2 ağır yaralı mı?

picture-11

Bi yemek yiyecektik be

fft17_mf21988

Fenerbahçeli yöneticiler, Galatasaray’ın maç öncesi yemek davetini mazeret bildirerek kabul etmemişler. Mazeretleri ne acaba çok merak ettim? Halbuki maç öncesi sözde de olsa dostluk adına güzel mesajlar verilebilirdi. Aziz Yıldırım’ın “ayak yapmaya gerek yok, ne dostluğu” diyesi geldi heralde.

Neyse yemeğe gelmeyenler, uzun aradan sonra Sami Yen‘e geliyorlarmış. Buyrun gelin, iyi seyirler…

Derby della Capital

3037393663_ccf2544c16

Dünya derbileri arasında çok önemli bir yere sahip olan Derby della Capital. Faşist ve zengin SS Lazio ile kentin fakir, işci ve göçmenlerin tuttuğu AS Roma bugün karşı karşıya…

İtalya’nın en fazla kafa göz yarılan derbisindeki aşırı düşmanlık, 1979 yılında Lazio taraftarı Vincenzo Paparelli‘nin ölümüyle başladı. Aralarında oynadıkları 162 maçta 58 kez Roma, 45 kez de Lazio kazandı.  59 maç ise berabere sonuçlandı. Çoğu zaman şampiyonluk yarışından uzakta birbirleri ile karşılaşsalar da birbirlerini yenmek için sahada herşeylerini veriyorlar. Tekmeler ve kartlar havalarda uçuşuyor.

Bugünkü maça gelecek olursak, Roma 6. ve Şampiyonlar ligini kovalıyor. Lazio ise 9. ve Uefa kupasını kovalıyor. Son haftalarda maç kazanamayan Lazio için bir fırsat. Roma çok eksik. Lazio başkanı Claudio Lotito bu maçtan ters bir sonuç çıkarsa tüm futbolcuları süresiz kampa alacağını açıkladı. Ama bu ikilinin maçlarında beraberlik hep ön plana çıkıyor. Birbirlerine sataşmaktan, tekme sallamaktan gol genelde ikinci planda kalıyor.

Bana kalırsa, beraberlik en olası sonuç, kazanırsa da Lazio kazanır. Başkanın açık tehdidi ortada…

Kaptan 10

alexdesouza

Lincoln vs. Alex. Delgado vs. Alex. Ricardinho vs. Alex.

Geçiniz bu karşılaştırmaları…

Bu isimlerin aralarındaki tek ortak nokta İstanbul klüplerinde 10 numara giymeleri. Onun dışında Alex’im ile diğerlerinin arasında fersah var. 20,000 tane. Beni geç, adı sanı anı şanı yaraşır Zico‘ya kulak ver: Alex en zeki Brezilyalı futbolcudur.

Alex’im Pazar günü oynanacak GS-FB derbisinde sahada olamayacak. Fener’e ne verir, ne götürür? Ben Alex’in büyük maçlarda etkisiz olduğunu düşünenlerden değilim, kusuruma bakmayın. Alex sahada yoksa, o takımda eksik vardır.

Pazar günü de Ali Sami Yen’de Fener eksik olacak. Ama Fener Alex’in olmadığı üç maçta da Galatasaray’ı yendi; oynadığı 11 maçta ise beş galibiyet, bir beraberlik ve beş mağlubiyet elde etti. Üç galibiyetin ikisi Ali Sami Yen’de…

Saraçoğlu’nda ise Alex olsun olmasın; kaide var zaten!

Yani; ayva çiçek açar mı bilemem ama Fener Mecidiyeköy’e Alex’li olsun, Alex’siz olsun gelir… Oynar, yener, yenilir ama her türlü gelir. Yılların psikolojik üstünlüğünü kimse yadsıyamaz.

İyi maçlar.. Lincoln’e selam!

Paşa 10

casio_lincoln

Oynasa dert, oynamasa dert. Bülent Korkmaz, Lincoln’ü oynatmasa ve Galatasaray derbiyi kaybetse “neden oynatmadın?” olur. Oynatsa ve kaybetse “neden oynattın?” olur. İki ucu boklu değnek yani…

Halbuki Lincoln Galatasaray’a ilk geldiği gün yer yerinden oynamıştı. Havaalanında binlerce taraftar vardı. Yıllarca Hagi gibi bir 10 numara izleyen Galatasaray taraftarı sonunda hasretini çektiği 10 numaraya kavuşmuştu. Ama olmadı, Lincoln bekleneni veremedi. Bu sezon başında biraz kıpırdandı, acaba mı dedik ama bu seferde disiplinsizlikler başladı.

Belki de hata bizdeydi. Hagi gibi bırakın Türkiye’yi, Dünya’da eşi benzeri bulunmayan bir yetenek ve zeka ile Lincoln’ü kıyaslama gafletinde bulunduk…

Herşeye rağmen, bu sezon oynadığı 17 maçta 8 gol atıp, 12 asist yapan Lincoln’ün Fenerbahçe derbisinde oynaması gerektiğini düşünüyorum. Eğer kulübün başkanı tüm yaşananlardan sonra çıkıp “Biz Lincoln’ü kazanacağız” diyor ise bu maç bir fırsattır.

Kendini affettirmek, ben burada mutluyum ve yapacağım daha çok iş var mesajı vermek için Lincoln’ün Pazar akşamı çıkıp maçı tek başına alacak kadar top oynaması lazım. Kadıköy‘deki maçta golümüzü attın ama kaybettik, bu sefer atmasan da attır ve kazandır bu maçı.

Lincoln’ü bu sayfalarda baya çok eleştirdim ama bir şeytan tüyü var bu adamda. Hala umutluyum, hala inanıyorum 10’a…

Bu arada Nalex Sami Yen’e gelemeyecekmiş, bu sefer kafanı okşayamayacağız… Sefere artık…

Depresy10

1347252840_e3cf1d8471

Kişisel problemler yaşayan ve Milli maç arasından sonra Milano’ya geri dönmeyen Adriano, dün yaptığı kısa basın toplantısında şu anda yaşadıkları ve geleceği ile ilgili açıklamalarda bulunmuş.

“Şu anda kişisel problemler yaşıyorum, üzerimde büyük bir baskı var ve futbola olan tutkumu kaybettim. İnter ile kontratım olmasına rağmen bir süreliğine de olsa futbolu bırakmak istiyorum ve bunun için maddi anlamda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırım. Şu anda ailem ve arkadaşlarımın yanında olmaktan dolayı mutluyum.”

Adriano’nun kız arkadaşından ayrıldığı için depresyonda olduğu konuşuluyor.

Ahh be güzel kardeşim kız arkadaştan ayrılmak depresyon yapabilir tamam da kariyerini bitirmeye değer mi?