Tartışmasız son dönemlerde Türk futbolundaki en iyi profesyonellerden biri. Sol bek, sol açık, ön libero derken son olarakta stoper. Nerede görev verilirse sessiz sedasız en iyi şekilde yapıyor. Helal olsun Hakan Balta…
Ay: Mart 2009
Çift kaymaklı ekmek kadayıfı
Manchester United, geçen haftaki Liverpool bozgunundan sonra bugün de 45 yıllık aradan sonra Fulham‘a 2-0 yenildi. Erken gelen penaltı ve kırmızı kart Manchester’ı bitirdi. Takipçileri Chelsea de Londra derbisinde Tottenham‘a 1-0 yenildi. Luka Modric nefis bir ayakiçi ile Hiddink‘e ilk mağlubiyetini tattırdı. Maçın son dakikalarında Chelsea baya yüklendi ama Gomes gole izin vermedi.
Bu skorların ardından, yarın Aston Villa’yı Anfield‘da konuk edecek olan Liverpool için şampiyonluk hayalleri yeniden canlandı. Kaptan Gerrard, her fırsatta Premier lig kupasını ne kadar çok kaldırmak istediğini söylüyor. Hatta bu yüzden yakın arkadaşları Terry ve Neville‘i ne kadar kıskandığını da gizlemiyor. Yarın Gerrard ve arkadaşlarının alacağı bir galibiyet, Manchester ile aradaki farkı 1 puana indirecek. Severiz Liverpool’u, 19 yıl aradan sonra şampiyonluk yakışır artık bu sene…
Milli Takım Aday Kadro
28 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde oynayacağımız İspanya maçları için aday kadromuz açıklandı. Kadroya şöyle bir bakınca savunmadaki sakatlıklar çok can sıkıcı. Torres ve Villa karşısında ağır Emre Aşık ve Sedat ya da tecrübesiz İbrahim Kaş ve Eren çok fena durumlara düşebilir. Orta sahamız yine en güven veren bölgemiz. Hamit’in yetişmesi çok önemli. Forvette ise Sercan Yıldırım sürprizi var ancak 11’de şans bulacağını sanmıyorum. Fatih hoca ileri uçta Nihat-Semih ikilisinden vazgeçmez.
Kaleciler: Volkan Demirel (Fenerbahçe), Rüştü Reçber (Beşiktaş), Ufuk Ceylan (Manisaspor)
Defans: Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Sabri Sarıoğlu, Emre Aşık, Hakan Kadir Balta (Galatasaray), Sedat Bayrak (Sivasspor), İbrahim Kaş (Getafe), Eren Güngör (Kayserispor), İbrahim Üzülmez (Beşiktaş)
Orta saha: Hamit Altıntop (Bayern Münih), Kazım Kazım, Emre Belözoğlu (Fenerbahçe), Ayhan Akman, Arda Turan (Galatasaray), Mehmet Aurelio (Real Betis), Nuri Şahin (Borussia Dortmund), Mevlüt Erdinç (Sochaux), Tuncay Şanlı (Middlesbrough)
Forvet: Nihat Kahveci (Villarreal), Batuhan Karadeniz (Eskişehirspor), Semih Şentürk (Fenerbahçe), Gökhan Ünal (Trabzonspor), Sercan Yıldırım (Bursaspor)
Roma vs. Juve
Bu haftasonunun en önemli maçı Roma – Juventus. Juve, İnter‘in 7 puan gerisinde 2. sırada yer alıyor. Kaptan Del Piero‘nun yaptığı açıklamalara göre, takım olarak şampiyonluğa hala inanıyorlar. Roma deplasmanında kaybedilecek 1 puan bile bu hedeften tamamen uzaklaşmak demek. Roma ise, 6. sırada ve hedefleri ilk 4’e girip önümüzdeki sezon Şampiyonlar ligine katılabilmek.
Juve’de Del Piero ve veliahtı Giovinco oldukça formda. Son maçlarda oynadıkları futbolla büyük keyif veren ikiliye Roma deplasmanında Amauri sakatlığı nedeniyle eşlik edemeyecek. 2 hafta önce sezonu kapatan Sissoko Juve’nin en büyük eksiği. Roma’nın ise sakatlık ve cezalılar nedeniyle daha büyük problemleri var. De Rossi, Diamoutene, Motta ve Pizzaro cezaları nedeniyle oynayamayacak. Juan, Taddei, Cicinho ve Aquilani ise sakatlıkları nedeniyle sahada olamayacaklar. Roma’nın herşeyi kaptan Totti‘nin durumu ise maç saatinde belli olacak.
Roma çok zor bir deplasman ancak Juve Roma’yı bu kadar eksik bir daha yakalayamaz. Şampiyonluğa hala bu kadar inanırken bu sert virajı çok rahat dönmemeleri için hiç bir sebep yok bence. Akşam 21.30’da, Ntvspor’da kaçırmayın derim…
Babamı bile sinirlendirdiniz ya
Blogumuzu takip edenler biliyodur, ben hasta Galatasaraylıyım, ezeli rakibim, ebedi “dostum” abim de hasta Fenerbahçeli. Abim Fenerbahçe sevgisini babamdan almıştır. Yani ailede 2’ye 1 bir durum var. Aslına bakarsanız babam öyle fanatik, her maçı izleyen bir taraftar da değildir. Bir Galatasaray – Fenerbahçe maçlarında aslan kesilir, bir de Avrupa maçlarında televizyonun karşısındaki yerini alır. Yenilince filan pek yorum yapıp sinirlenmez hatta Denizli’de hayatının şokunu yaşayan Fenerliler arasında en az etkilenenlerindendir.
Herneyse, konuya gelelim. Dünkü Bursaspor mağlubiyeti sonrası, bu sabah uyandığımda karşımda sinir küpü bir baba vardı. Ender izlediği Fener maçlarından birinde son 5 dakikada yenilen 2 gole o bile artık dayanamamış. “Ne yaptığını sanıyor bu Aragones? Bunlar nasıl futbolcu? Gürkan kimdir?” şeklinde seri sorularla asabiyet yaptı. Ben de güleceğim Fener’in babamı getirdiği bu hale ancak benim de bir Galatasaraylı olarak pek farkım yok. Uefa’dan 2 gün önce elenmişiz, ligde Fener ile aynı puandayız ve yarınki Eskişehir maçından önce hiç de rahat değilim…
Villa & Ribery & Messi
Hızlı mı? Hızlı. Teknik mi? Acayip. Şut mu? Her yerden. Pas mı? Kralı var. Barcelona’nın önümüzdeki sezon için ileri uçta hayal ettiği 3’lü. Eto’o ile sözleşme yenilenmediğini, Valencia’nın yaşadığı kriz nedeniyle Villa’yı kesin satacak olmasını, Ribery’nin oynadığı takımı para için her an satabilecek yapıda olmasını ve Henry‘nin de ilerleyen yaşını da düşünüsek, bu hayalin olabiliritesi oldukça yüksek…
Eee promosyon yok mu?
Eeeee Bursa dönüşü için ido bileti promosyonunuz yok mu?
Stevie G paçayı kurtardı
Aralık ayında haberini de yaptığımız Steven Gerrard’ın barda kavga etme olayını hatırlıyorsunuzdur. Bugün sabah yapılan duruşmada Gerrard’a yönelik suçlamalar geri çekildi ve dava düştü. Ancak Liverpool şehir mahkemesinde bir davası daha var kaptanın. Bu duruşmada ufakta olsa bir para cezası alması bekleniyor.
Bu İngiliz futbolcular paso kafayı çekip çekip, adam tokatlıyor, sonunda da bir şekilde işin içinden sıyrılıyorlar.Bir gün birine denk gelecekte, hadi bakalım…
Bir yerde, bir yanlış var ama…
Zamanında ikisi de kendilerine verilen sınırlı kadro ve maddi olanaksızlıklara rağmen Galatasaray‘ı şampiyon yaptılar. Tüm zorluklara rağmen yaşattıkları şampiyonlukların ardından ikisinin de görevine son verildi. Bugün yapılan ve Galatasaray’ın katılamadığı Uefa kupası çeyrek final kuralına, ikisi de şu anda çalıştırdıkları takımlar, Marsilya ve Shakhtar ile katılıp, birbirleriyle eşleşti. Bu iki takımın da kadrosu Galatasaray’dan daha mı iyi?
İkisine de bol şans… Bize gelince; bir yerde, bir yanlışlık var ama nerede?
Road to İstanbul
Dün geceki acı sonucun ardından bu postu yazmak bile o kadar zor ki… Herneyse; Şampiyonlar liginin ardından, bu sezon son kez düzenlenen Uefa kupası çeyrek ve yarı final kuraları da çekildi.
Galatasaray’ı eleyen Hamburg‘un rakibi Manchester City oldu. Hamburg City’i yerle bir eder. City iyi kadrosuna rağmen hiç inanmadığım bir takım. Dinamo Kiev ile eşleşen PSG, Ukrayna’da donar kalır. Galatasaray’ın iki eski hocası Gerets ile Lucescu birbiriyle eşleşti. Marsilya – Shakhtar eşleşmesinin galibini tahmin etmek gerçekten çok zor. İtalyanların Avrupa kupalarındaki son temsilcisi Udinese, Werder Bremen ile eşleşti. Bana kalırsa İtalyanların son temsilcisi içinde yolun sonu geldi.
Yarı finallerde 2 Almanın, yani Hamburg ve Werder Bremen’in birbirleriyle eşleşmesi çok olası. Diğer yarı finalistler biri bana göre banko Kiev olur. Rakibi yine Ukrayna’dan Lucesculu Shakhtar mı olur yoksa Geretsli Marsilya mı bilemedim, gerçekten çok zor maç…