Emenike’nin Fenerbahçe’ye transferi

Emenike transferi dün akşam açıklandı. Bonservisi için Karabük’e 7 milyon euro verilecekmiş. 4 yıl içinde satılırsa da 2 milyon euro daha verilecekmiş. Emenike’nin alacağı ücret konusunda kulüpten gelen bir açıklama olmasa da dün gece 1.8 milyon euro rakamları konuşuluyordu, bugünse 1.5 milyon rakamları var bazı kaynaklarda.

Aykut Kocaman’ın çok istediği bir transfermiş. Ben açıkçası kumar bir transfer olduğunu düşünüyorum. 60. dakikadan sonra ve zorlu deplasmanlarda bu kumar tutarsa özellikle takımın düştüğü ve sıkıştığı anlarda çok işe yarar. Karabük formasıyla 48 maçta 29 gol atmış. Bu rakamlara yaklaşırsa da hem Fenerbahçe’ye son derece yararlı olur hem de sonrasında Avrupa’nın yolunu tutabilir.

Bu transfer aynı zamanda gösteriyor ki Guiza satılması çok zor da olsa yolcu. Semih’in de Avrupa’ya gitmek istediğini biliyoruz. Ancak Spor Toto Süper Lig’de başka bir takıma gideceğini hiç sanmıyorum. Ancak giderse Fenerbahçe için kayıptır pek tabii ki.

Ama gel gelelim çok eleştirilen bu transferin yapılış biçimine. Karabükspor-Fenerbahçe maçında oynamaması, gelen haberlerden kendi seçimi olduğu yönünde. Karabük teknik heyetinin de bu maçta oynamazsan bu sezon senin için bitti dediği konuşuluyor. Emenike fizik olarak güçlü de, karakter olarak bayağı zayıfmış bence. Kiralık oyuncuların asıl takımına karşı oynamamasına bile ayar olan ben için bunlar mide bulandıran, canımı sıkan iddialar. Tek kelimeyle yazık…

Barcamobil

Şampiyonluk kutlamaları sırasında bu arabanın fotoğrafını paylaşmıştım ancak aracın içindeki ikiliden bahsetmemiştim. Tahmin edildiği üzere Barcelona hastası iki arkadaş. Yaşlarını başlarını da almışlar. İzlanda’daki yanardağın patlaması ve uçuşların tehlikeye girmesi üzerine herkes karayolu alternatifi değerlendirirken onların orjinal planı bu. Londra’ya bu Seat 600 ile gidiyorlar. Fransa’ya kadar karayolu oradan feribotla ver elini İngiltere. Toplam 1500 km. 28 Mayıs Cumartesi sabahı Wembley’in önündeler.

link: http://www.youtube.com/watch?v=jkfwxrTXZvg

Çok kritik

Bedelsiz Elmander transferinden sonra Selçuk İnan da Galatasaray’ın hanesine bir artıdır. Ayhan’lar, Sarp’lar, Barış’lardan sonra o noktada Selçuk’u izleyecek olmak gerçekten keyif verici ve rahatlatıcı.

Selçuk’u anlatmanın bir anlamı yok heralde. Sözleşmesi 5 senelik. Fener’di, Beşiktaş’tı, Avrupa’ydı derken ligi 8. bitirmiş, Avrupa’sı olmayan Galatasaray’ı tercih etti. Terim’in bunda etkisi vardır tabii ama bugünlerde kendini unuttursa da Galatasaray her zaman Galatasaray’dır. Ne yalan söyleyeyim bu kadar sakin ve rahat transfer yapmamıza şaşırıyorum. Garip geliyor.

Selçuk’un Galatasaray’a yapacağı katkıdan şüphem yok. Ligin en kaliteli yerlilerinden biri. Kendini çok geliştirdiği ve sınıf atladığı da ortda. Alacağı para içinse resmi rakamları görmek lazım. Çok para verilmiş olsa bile şu toparlanma sürecinde alınması gereken risklerdir. Geri dönüş yapması gereken(!) bir camia var.

Edit: Selçuk’un alacağı resmi rakam da belli oldu. Herbir sezon için 2.000.000 Euro sabit transfer ücreti ve maç başına 15.000 Euro.

3-3’le Wembley’e

Hem Barcelona hem de Manchester United Wembley’e 4. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu için gidiyor. Manchester United 1968, 1999 ve 2008 yıllarında kupayı kaldırırken Barcelona 1992, 2006 ve 2009’da yıllarında kupaya uzandı.

Wembley’in iki taraf için de ortak ve anlamlı özelliği Avrupa’da kupa kazandıkları ilk stad olması. Manchester United 29 Mayıs 1968 tarihinde Sir Matt Busby, Bobby Charlton ve George Best önderliğinde Eusebio’lu Benfica’yı 4-1 ile geçerek kupayı kaldırdı. Barcelona ise 1992 yılında Koeman’nın uzatma dakikalarında frikikten attığı golle Sampdoria’yı 1-0 yendi ve ilk Avrupa şampiyonluğunu yaşadı.

1999 yılında ise Manchester United, Barcelona’nın stadı Camp Nou’daydı. Hala dün gibi hatırlanılan finalde Bayern Münich’i son dakikada Sheringham ve Solskjaer’in attığı gollerle 2-1 yenerek unutulmaz bir şampiyonluk yaşadılar. 17 Mayıs 2005’e geldiğimizde ise Barcelona Rijkaard yönetiminde Arsenal’i Paris’te 2-1 ile geçti. Geri düşülen maçta Eto’o ve Belletti’nin golleri kupayı getirdi. O maçtaki İsveç’li Larsson’nun performansı da unutulmazdı.

Bundan 3 sene sonra ise gülen yine Alex Ferguson’nun öğrencileri oldu. Moskova’da Chelsea’yi penaltılarla Londra’ya gönderdiler. Terry’nin kaçırdığı penaltı o finalin unutulmazlarındandı. Manchester United’ın yarı finalde elediği takım ise Barcelona’ydı. Ancak 2008’de yarı finalde elenen Barcelona çok geçmeden 2009’da intikamı aldı. Roma Olimpiyat stadında Manchester United’ı Eto’o ve Messi’nin golleriyle 2-0 yendiler ve 3. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu aldılar.

Şampiyonlar Ligi’nin en güzel 10 golü

[mejsvideo mp4=”http://video.footballove.com/ucl2011-top10-goals.mp4″ ogg=”http://video.footballove.com/ucl2011-top10-goals.ogg” poster=”http://video.footballove.com/ucl2011-top10-goals.jpg” preload=”none” width=”500″ height=”278″]

Cumartesi günü Wembley’de oynanacak Barcelona – Manchester United finalinin havasına girmeye ufaktan başlamasak mı acaba artık?

Bale’in golü, Messi’nin iki golü de ve tabii ki Stankovic’in golü olacak iş değil hakikaten. Ama hakkını verelim, Menez’in attığı golü Messi veya Ronaldo atsaydı; sekizinci değil, ilk üçte olurdu… Peki ya Zahavi’ye ne demeli???

Avrupa’daki Güney Amerika’lı golcüler

Dün Avrupa’daki Afrika’lı golcüleri paylaşmıştık bugün ise La Liga, Premier League, Serie A, Bundesliga ve Ligue 1′de top koşturan Güney Amerika’lıların gol karnesi yine Best Eleven’dan.

31 – Lionel Messi (Argentina, Barcelona) 26 – Edinson Cavani (Uruguay, Napoli) 21 – Carlos Tévez (Argentina, Manchester City) 20 – Sergio Agüero (Argentina, Atletico Madrid) 16 – Lucas Barrios (Paraguay, Borussia Dortmund) 16 – Lisandro López (Argentina, Lyon) 14 – Robinho (Brazil, AC Milan) 14 – Alexandre Pato (Brazil, AC Milan) 14 – Salomon Rondón (Venezuela, Málaga) 14 – Nenê (Brazil, PSG) 13 – Felipe Caicedo (Ecuador, Levante) 12 – Alexis Sánchez (Chile, Udinese) 11 – Hernanes (Brazil, Lazio) 11 – Javier Pastore (Argentina, Palermo) 11 – Nilmar (Brazil, Villarreal) 10 – Luis Fabiano (Brazil, Sevilla) 10 – Gonzalo Higuaín (Argentina, Real Madrid) 10 – Maxi Rodríguez (Argentina, Liverpool) 10 – Arturo Vidal (Chile, Bayer Leverkusen) 9 – Hugo Rodallega (Colombia, Wigan) 9 – Grafite (Brazil, Wolfsburg) 9 – Claudio Pizarro (Peru, Werder Bremen) 9 – Mauro Zárate (Argentina, Lazio) 9 – Hernan Crespo (Argentina, Parma) 9 – Luis Jiménez (Chile, Cesena) 9 – Rodrigo Palacio (Argentina, Genoa) 9 – Júlio Baptista (Brazil, Malaga) 8 – Mauricio Pinilla (Chile, Palermo) 8 – Maximiliano López (Argentina, Catania) 8 – Diego Forlán (Uruguay, Atletico Madrid) 8 – Christian Stuani (Uruguay, Levante) 8 – Pablo Piatti (Argentina, Almeria) 8 – Nelson Valdez (Paraguay, Hercules) 8 – Victor Montaño (Colombia, Stade Rennes) 8 – Luis González (Argentina, Olympique Marseille) 7 – Kaká (Brazil, Real Madrid) 7 – Sebastian Fernández (Uruguay, Malaga) 7 – Miku (Venezuela, Getafe) 7 – Leonardo Ulloa (Argentina, Almeria) 7 – Esteban Cambiasso (Argentina, Inter Milan) 7 – Renato Augusto (Brazil, Bayer Leverkusen) 6 – Diego (Brazil, Wolfsburg) 6 – Ángel Di María (Argentina, Real Madrid) 6 – Diego Costa (Brazil, Atletico Badrid) 6 – Nenê (Brazil, Cagliari) 6 – Ezequiel Lavezzi (Argentina, Napoli) 6 – Eder (Brazil, Brescia) 6 – Matias Silvestre (Argentina, Catania) 5 – Gonzaolo Bergessio (Argentina, Catania) 5 – Diego Milito (Argentina, Inter Milan) 5 – Nicolas Bertolo (Argentina, Real Zaragoza) 5 – Marco Rubén (Argentina, Villarreal) 5 – Gonzalo Castro (Uruguay, Mallorca) 5 – Michel Bastos (Brazil, Lyon)

Manchester United 2010/2011 Home

United’ın bu sezonki iç saha formasında yer alan geçmişten izler taşıyan çubuklu kaşkol deseni, taraftarların ve oyuncuların hem kutlama törenlerinde hem hatıra olarak severek kullandığı, kolaylıkla ayırt edilebilen bir Manchester deseni olma özelliğini taşıyor.

Her bir formada yaklaşık 13 adet geri dönüştürülmüş plastik su şişesi kullanılmış. Yeni üretim süreci geleneksel polyester üretimine kıyasla hem enerji tüketimini %30’a kadar azaltıyormuş hem de yaklaşık 100 milyon plastik su şişesini katı atık sahalarına atılmaktan kurtarıyormuş.

Türk Hava Yolları ile Londra’ya

İzlanda’daki yanardağ Grímsvötn devreye girdi Barcelona apar topar program değiştirip dün akşam Londra’ya uçtu. Uçuşu gerçekleştiren Barcelona ana sponsorlarından Türk Hava Yolları. Final için Barca fotoğrafı uçağın üstünde. Ben pek anlamam ama modeli de Boeing 777-300 ER’miş, normalde okyanus aşırı uçuşlarda kullanılırmış, kapasitesi 339 yolcuymuş.

Londra’da Manchester United finaline hazırlanacak olan Barcelona, Arsenal antreman tesislerini kullanacak. Arsene Wenger nasıl izin vermiş diye sorgulamıyorum Barcelona’nın antreman inceliklerini öğrenmek için gizli kamera bırakmış olabilir;)

Yalnız bu kül bulutu sıkıntısı taraftarlar için son güne devam edecek. Tren ya da otobüslerle hatta feribotla bile finale gidiş gündemde. Yolculukların çoğu finalden bir gün önce ya da final günü. Bizim buralardan uçacaklarda da sıkıntı başlamıştır.