Neo Franco(!)

Yok top sekmişmiş yok Elano toptan kaçmışmış… Hadi ordan be! Selçuk bile 2-3 saniye oradan gol attığına inanamadı. İlk maçta asist yapmıştın bu sefer de içeri buyur ettin. Pes ve yeter Leo Franco!

Herkes diyor Rijkaard maça yanlış taktik dizilişle başladı diye. Evet belki doğru ama daha maçın 20. saniyesinde kalenin önünden geçen topa biri dokunsa kim bundan bahsedecekti? Kadıköy’de tam tersi olsa o topu Fener gol yapar sonra da 4’e 5’e bağlardı maçı ama bize gelince olmuyor işte…

Daha çok gol pozisyonuna giriyorsun ama adam 35 metreden serseri kurşunu bi’ yolluyor ve game over… Çok istedi diye hazır olmayan Arda’yı sahaya sürmek ve Jo gayet iyi oynayıp pozisyon yaratırken yerine hazır olmayan Baros’u Lugano-Bilica ikilisinin kucağına atmaksa ayrı birer anlaşılmaz.

Alex’in ensesine o su şişesini atan cahil adam da bir daha Galatasaray’ın ismini cümle içinde dahi kullanmasın. Takımın hızını kesip maçı soğutup Sami Yen’deki bir sonraki maçı yani Diyarbakırspor maçını seyircisize bağladı. Tebrikler!

*Daha yazacak söyleyecek çok şeyim var aslında ama sinir stres had safhada önce sakinleşmek lazım.

Leo verdi, Volkan aldı…

Rijkaard verdi, Daum aldı. Cimbom verdi, Fener yine aldı!

Selçuk yine taktı.

Bunun adı psikolojik üstünlüğün daniskasıdır. Takımlar sahaya çıktıkları anda futbolcuların yüzünden, vücut dilinden bile o kadar iyi anlaşılıyor ki. Alex ve Lugano önderliğinde Fenerlilerin “Hadi bakalım, oynayalım!”, Sabri ve Servet önderliğinde  Cimbomluların ise “Bu sefer acaba?” psikolojisinde oldukları çok belli oluyor… Hem Kadıköy’de, hem Mecidiyeköy’de sonuçlar yıllardır bunu gösteriyor.

Gelelim işin tekniğine. Yine zevkle aynı şeyi yazıyorum. Lugano-Bilica ikilisi ile gol yememeye devam. Pas yapmaya devam. Orta sahayı kontrol etmeye devam. Hele Rijkaard gibi “Ya herro, ya merro” taktiği ile oynayanları orta sahada parsellemeye devam. Guiza’nın giden gelmiyor stili ne yazık ki devam. Özer’in sıkı kamp dönemi ihtiyacı devam. Daum’un geç müdahaleleri devam…

Rijkaard’ın taktik ve değişiklikler ile intiharı konusunda yorumları Koko B’den bekliyorum.

Birkaç hafta önce sonsuz umutsuzluğa kapılan Fener taraftarının ilacı yine Galatasaray oldu. Bu gazla, bu fikstür avantajıyla sezon sonuna kadar şaha kalkmanın vaktidir çocuklar.

PS: Selçuk’a bir daha laf etmeyeceğme söz veriyorum. 🙂

Gün bugün

Sözün bittiği yer. Bu saatten sonra ne desek boş. Maç öncesi o favoriymiş bu sakatmış şu cezalıymış hepsi hikaye. Saat 19.00’da herkes susacak Ali Sami Yen’de futbolcular konuşacak.

Tabii ki Galatasaray galibiyeti maç öncesi en büyük dileğim ama bir diğer büyük dileğim de geçen sene Ali Sami Yen’de yumruklarla biten, bu sezonun ilk maçında Kadıköy’de yumruklarla başlayan derbi bugün alkışlarla başlasın ve bitsin. Fenerbahçe taraftarının hafta içinde Özhan başkana gösterdiği saygı bu maça yansısın. Tabii ki taraftarlar sessiz sakin maç izlesin demiyorum. Takımlarını sonuna dek desteklesinler, rakibi baskı altına almaya çalışsınlar ama sahaya yabancı madde atmasınlar ki bu en ayar olduğum ve en cahilce bulduğum hareket(!) ve ana avrat tempolarla sürekli tezahürat yapmasınlar. Takıma itici güç olacak tezahüratları tercih etsinler.

Belki olması çok zor bir dilek ancak stada bunu umarak gitmek, “belki olabilir” diyebilmek bile bir başlangıç.

İyi oynayan kazansın diyeceğim ama bu saatten sonra önemli olan 3 puan değil mi!?

Muhtemel 11’ler şöyle;

Galatasaray – Leo Franco, Sabri, Neill, Servet, Hakan Balta, Mehmet Topal, Mustafa Sarp, Elano, Keita, Arda, Jo

Fenerbahçe – Volkan, Gökhan Gönül, Bilica, Lugano, Santos, Mehmet Topuz, Selçuk, Özer, Vederson, Alex, Güiza

Adnan Polat ile yola devam

Toplam sayılan oy – 5.234

Sarı (Adnan Öztürk) – 2.290 Kırmızı (Adnan Polat) – 2.944 Beyaz liste – 133 İptal – 35

% Dağılım – Sarı % 43,75 / Kırmızı % 56,25

Olması gerektiği ve beklenildiği gibi Adnan Polat önümüzdeki 2 sene daha başkanlığa devam ediyor. Başlanılan ve sonlandırılması gereken çok proje var. Seçim sonuçlarına bakacak olursak; çok daha farklı olmasını bekliyordum. Divandan verilen mesaj gözümüz üzerinizde…

Haydi artık derbi zamanı(!)

Mercurial Zlatan

Ibrahimovic, uzay boşluğu benzeri bir ortamda bulunan projektörlerle aydınlatılmış futurist sahada, rakiplerine karşı mücadele ediyor.

Kramponlarındaki en önemli özellik nike sense uyumlu yer tutuş teknolojisi. Mercurial Vapor Superfly II tasarlanırken, farklı zemin koşullarına ve oyuncu tarafından uygulanan basınca bağlı olarak 3mm uzayıp kısalabilen uyumlu bir çivi kullanılmış. Kramponun ön bölümündeki bu üç çividen ikisi ve aynı yönde yerleştirilen tırtıklar hızlıca yön değişimine imkan verirken, yardımcı yer tutuş sistemi ilk kritik adımlarda ekstra güç sağlıyor.

Mercurial Vapor SuperFly II kramponlar 1 nisanda perakende mağazalarda satışa çıkıyor. Fiyatı ise 549 lira…(!)

link: http://www.dailymotion.com/video/xcqc35_mercurial-zlatan_sport

Ranieri vs. Mourinho

Günün maçı saat 19.00’da Serie A’dan. 2009 Kasım ayından beri maç kaybetmeyen Roma lider Inter’i Olimpiyat stadında konuk ediyor. Kasım ayında 14 olan puan farkı bugünkü maç öncesi 4. Roma yenerse puan farkını 1’e indirecek ve şampiyonluk yarışını yeniden alevlendirecek.

Geçen hafta Bologna deplasmanından 2-0 galip çıkan Ranieri’nin Roma’sı oldukça formda. Dizindeki sakatlık geçen kaptan Totti de bu maç için tamamen hazır. Takımda eksik yok. Özellikle Riise, Burdisso ve De Rossi bu sezon çok formda. Bu maçta da kilit isimler olabilirler. Olimpiyat stadınındaki Roma taraftarının etkisi de tabii ki Roma’nın lehine.

Mourinho’nun Inter’i ise geçen hafta evinde Livorno’yu 3-0 ile geçti. Eto’o eski günleri hatırlatan bir performansla 2 tane çaktı. Geçen hafta sakatlığı sebebiyle oynamayan Sneijder bu maça hazır ki Inter için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Inter’in çarşamba günü CSKA Moskova ile Şampiyonlar Ligi maçının olması bu maç öncesi konsantrasyonu az da olsa etkiliyordur.

Ranieri ve Mourinho’nun birbirleri çok sevmedikleri bir gerçek. Gerçi Mourinho kimi seviyor ki? Zamanında Chelsea’den paketlenen Ranieri’nin yerine Mourinho gelmiş ve arkasından çok atıp tutmuştu. Ranieri de sessiz kalmamış, o da aynı sertlikte cevaplar vermişti.

Roma’nın ve Ranieri’nin bu maçta Inter ve Mourinho’dan daha istekli olacağını düşünüyorum. Taraftarı da arkalarına alıp ilk dakikadan itibaren gol için saldıracaklardır. Golü erken bulurlarsa maçı alırlar ama Mourinho da oyunu kilitlemeyi başarırsa ki bunu çok iyi yapıyor maç beraberliğe bağlanır. Inter’e de bu beraberlik yarar liderlik puan farkı değişmeden devam eder.

Kırmızı!

Derbiye 1 gün kala Galatasaray için çok önemli bir gün. Olağan seçimli genel kurul toplantısında Galatasaray tarihinin 33. başkanı Adnan Polat’ın rakibi Adnan Öztürk. Saat 10.00’da başlayacak oy kullanma işlemi saat 15.00’de sona erecek. Adnan Polat kırmızı Adnan Öztürk ise sarı renkli oy pusulalarını kullanacak.

Olağan seçimli genel kurul toplantısında, kayıtlı 10.824 üyeden, aidatını yatıran 7.521’i oy kullanabilecek. Tabii aidatını şahsen yatırmayıp yerine yatırılan ve kulaklarına “sarı” fısıldanan bazı üyeler de oylarını kullanacak(!)

Yeni başkan adayı Adnan Öztürk ile ilgili fikrimi daha önce belirtmiştim ; “Yüzeysel başkan adayı”

Çok da çekişme olacağını zannetmiyorum. Adnan Polat 2 senedir yaptığı doğru işleri tamamlamak ve daha da geliştirmek için 2 sene daha görevine devam edecektir. Bugün rengimiz kırmızı. Yarın derbide sarıyı da yanına koyarız.

Bursa derbiye gazı verdi

Pazartesi günkü Bursaspor-Denizlispor maçı sonrası derbi için Bursa’nın cuma oynuyor olmasının öneminden bahsetmiştim. Bursa’nın dün akşam İstanbul Belediye’ye 2-1 yenilmesinin ardından hem Florya’da hem de Samandıra’da futbolcular gazı fena şekilde almışlardır. Ekstra gece antremanları düzenlenmiş hatta sakatlar iyileşmiş bile olabilir.

Açıkcası çarşamba günü başlayan şike operasyonu sonrası Belediye antrenörü Arif Erdem’in ve kaleci Hasagic’in olaya karışmasının İstanbul Belediye’yi bu maçta olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyordum. Ayrıca Bursa’dan Olimpiyat stadına akın edecek taraftarların da ayrı bir artı olacağını düşünüyordum. Ancak her iki düşüncemde de yanıldım.

Yine pazartesi günkü maç sonrasında değindiğim gibi haftalar geçtikçe kendini hissetirecek olan şampiyonluk baskısı-stresi sadece 4 gün sonra kendisini gösterdi. Özellikle ilk yarım saatte Bursalı futbolcuların yaptığı hataların en mantıklı açıklaması bu.

Pazar günü derbiden çıkacak sonuç hakkaten enteresan bir hal aldı. Galatasaray veya Fenerbahçe’nin kazanmasının yanı sıra 90 dakika sonrası çıkacak bir beraberlik Bursaspor ve Beşiktaş’ı omuz omuza zıplatır.