Kazım’ın ardından

Kazım’ın Fenerbahçe ile sözleşmesini fesh edip, Galatasaray ile anlaştığı sonunda açıklandı. Koko B Kazım üzerine diye yazmış, ben de ardından yazmak istedim.

Son derece yetenekli ve özellikle çok kuvvetli olduğunu ama adam olmadığını hepimiz biliyoruz. Fenerbahçe’nin ona gösterdiği sabrı da biliyoruz. Kaç tane hoca ile çalıştı, hiç biri adam edemedi. Kelepçeydi, disiplindi, diğer oyuncuları bozuyor derken sayın sportif & teknik united direktörümüz biletini kesiverdi.

Haklıdır, buraya kadar tamam.

Benim anla(ya)madığım; Türk kontenjanında olan gayet yetenekli bir futbolcuyu, sözleşmesini karşılıklı fesh ederek, bedavaya aynı şehire, hem de rakibine göndermenin abukluğu. 5000 pounda atıyorum QPR’a yollasaydın, ona buna kiralasaydın. Ama İstanbul dışına yollasaydın.

Bu adam Dia’yı, Santos’u, veya her kimi bozuyorsa; ‘Yo Homie! Let’s hit Şamdan tonite’ diye arayamayacak mı Florya’dan? Samandıra-Florya arasında Fenercell çekmiyor mu?

Hazır devrim sürerken Semih’i de devretseydik de Necati’yle uğraşmasalardı. Yoksa devrim değil de, sayın sportif & teknik united direktörümüzün bizim düşünemediğimiz dev planının bir parçası mı bu?

Kazım üzerine

Resmi açıklamanın da gelmesiyle artık biraz fikir belirtebiliriz.

Öncelikle resmi açıklama gelmeden bu transferi yazmamın sebebi kaynağımın çok sağlam olmasıydı. Zaten biliyorsunuz bu tip işlere çok fazla girmiyorum yoksa yanlış anlaşılabiliyor. Daha önce Elano, Keita, Cana ve Misi hakkında da resmi açıklama olmadan bildiklerimi yazmıştım. Elimden geldiğince bildiklerimi paylaşıyorum işte.

Neyse Kazım’a dönecek olursak bu transferi pek içime sindiremiyorum. Çok yetenekli adam ama adam değil. Umursamaz, vurdum duymaz, canım istedi mi oynarım kafasında. Ee biz sezon başında Keita’yı bu yüzden yollamadık mı? Misimovic disiplinsiz diye kadro dışı değil mi? Ama bakın burada Hagi’nin parmağı var çünkü yönetim bu isme de sıcak değildi. Hagi “ben onu adam ederim” dedi ve ısrar etti. Orayı da anlamıyorum ya… Madem adam edebileceksin buyur Misimovic’i adam et. Elindeki isimlerin en kalitelilerinden. Kazım’a taraftarın tepkisi de kesin olacaktır. Stadda ayağına ilk top geldiğinde nasıl homurdanmalar olacak merak ediyorum. Bakın tekrar söylüyorum müthiş yetenekli oynadı mı ben keyif alıyorum Kazım’dan ama oynamak istedi mi oynuyor ve fazla sallamıyor. Bu huyundan vazgeçerse ki bu onun için bir şans; çoğunluğu utandırır. Umarım yanılan da utanan da biz oluruz ama pek ümitli değilim.

Yönetime özellikle başkana bu transfer sebebiyle çok tepki var ama tekrar söylüyorum Hagi çok istedi! Hea diyeceksiniz başkan gerekirse el koyacak ama o zaman da profesyonellerin işine karışıyor, hocanın isteklerini yapmıyor olacak. İki ucu boklu değnek anlayacağınız…

Transferle ilgili diğer gelişmelere gelecek olursak; Necati transferi de bitmek üzere. Futbolcuyla herhangi bir sorun yok Antalyaspor’la son 1-2 detay konuşuluyor. Formica transferinde hem kulüple hem de futbolcuyla anlaşıldı ancak Almanya’da devam eden Mehmet Ekici, İlkay Gündoğan ve Taner Yalçın görüşmeleri nedeniyle bekletiliyor. Biglia konusunda ise kesin birşey yok. Görüşmeler devam ediyor.

TT Arena’da ilk sarı lacivert

Bence harika bir fotoğraf. Bugün başkanlar Türk Telekom Arena’yı gezerken iki işçi Galatasaray ve Fenerbahçe atkılarını yan yana açmışlar. Ancak güvenlik görevlilerinden biri olaya müdahale etmiş. Fener atkısını çekerek almış. Kraldan çok kralcılar her yerde.

Ezeli rekabet eyvallah ama ebedi dostluk da budur.

Ritim

Pazar akşamı Barcelona son dakikaları sıkıntılı geçirmiş Levante’yi 2-1 yenmişti, dün de Real Madrid Getafe deplasmanında son dakikalarda soğuk terler döktü. Maç 1-3 giderken Arbeloa’ya bir kırmızı kart ardından gelen Getafe golü ve 2-3. Gerçi bu dakikaya kadar fark çok daha fazla olabilirdi ancak Real fırsatları kolay harcadı.

Noel arasının yaramadığı ritmin bozulduğu belliydi. Aynen Barcelona’ya da olduğu gibi. Gerçi Messi’nin olmayışı da orada bir başka etkendi. İkili yoluna devam ediyor puan farkı 2. Sezon sonuna kadar da böyle devam.

Hafta içi kupa mesaisi var. Özellikle Barcelona’nın işi biraz sıkıntılı. 0-0’ın rövanşında Athletic Bilbao deplasmanına gidiliyor. Real Madrid ise 8-0’ın rövanşında Levante deplasmanında. Gazozuna bile olmayan bir maç.

Real maçının ardından yazmışken Kaka’ya değinmemek olmaz. Çok seviyoruz bu çocuğu. 240 gün sonra sahalara döndü. 75’de Benzema’nın yerine oyuna girdi. Yapacak daha çok şeyi var. Umarız da sakatlık belasına yakalanmadan başarır. Dikine şöyle bir uzasın da izleyelim.

Bu arada hafta içi antremanda Pepe’yi de madara etmiş. Beter etsin:)

2010 Transferleri – Top 10

10. Javier Mascherano, Liverpool –> Barcelona (€21.2 million) 9. Bruno Alves, Porto –> Zenit St. Petersburg (€21.4 million) 8. Yoann Gourcuff, Bordeaux –> Lyon (€22 million) 7. Ramires, Benfica –> Chelsea (€22 million) 6. Angel di Maria, Benfica –> Real Madrid (€25 million) 5. James Milner, Aston Villa –> Manchester City (€28 million) 4. Yaya Toure, Barcelona –> Manchester City (€28.2 million) 3. Mario Balotelli, Inter Milan –> Manchester City (€29.5 million) 2. David Silva, Valencia –> Manchester City (€32 million) 1. David Villa, Valencia –> Barcelona (€40 million)

Peki sizce hangileri bugüne kadarki performanslarıyla bu ödenen paraları haketti?

Di Maria ve David Villa dibine kadar. Toure ve Gourcuff etti gibi. Silva ve Balotelli tam bir devamlılık sağlayamadılar. Mascherano, Milner ve Ramires daha adapte olamadı gibiler. Bruno Alves’i izlemedim yorum yok.

Becks&Dinho

İkisini de memleket hasreti fena sardı. Ronaldinho’dan daha geçen gün bahsettik. Cassano’nun gelişiyle ayrılması çok muhtemel diye. Dün Milan’ın Dubai kampından ayrılarak Brezilya’ya gitti. Eski kulübü Gremio transferi bitirmek için uğraşıyor ancak bonservis konusunda sıkıntı var. Tabii Türk basının 3F’si (Fanatik, Fotospor, Fotomaç) Fener’e transferini gerçekleştirdiler bile…

Beckham ise süpriz şekilde Tottenham’a 3 aylık kiralık geliyor. Redknapp istiyor, Beckham istiyor. O iş olur. Aaron Lennon’ın olmadığı dakikalarda sağdan güzel keser. Bir tek L.A Galaxy’nin ikna olması gerekiyor. Amerika’da liglerin tatil olması nedeniyle onlar da hayır demez. Bu arada Türk basınının 3F’lerin biri bu Beckham’ı da bir ara Beşiktaş’a getiriyordu. Ne oldu o iş?