Barcelona-Valencia deyince…

Benim aklıma bu gelir. Rivaldo’nun son dakika rövaşatası ve Şampiyonlar Ligi vizesi…

21.00 Barcelona – Valencia @ Ntvspor

Namağlup lider Valencia bugün Camp Nou’da. Yanlız Barcelona’ya yaptıkları son 3 deplasman hiç de iç açıcı değil. 6-0, 4-0 ve 3-0’lık skorlar var. Bu sene iyiler ama çıkmaları yine zor. Barcelona’da Xavi düzeldi ama riske edilmeyecek. Villa ise sahada. Valencia’da Topal iyileşti büyük ihtimal o da ilk 11’deki yerini alacak.

Güzel maç olacak. Topal iyi oynasın Barcelona kazansın.

link: http://www.dailymotion.com/video/xf7de7_golazo-chilena-rivaldo-barcelona-va_sport

Bayern-Hollanda savaşları vol.2

Bayern Münich ile Hollanda’nın arasının Robben yüzünden kötü olduğundan daha önce bahsetmiştik. Almanlar Dünya Kupasında sakat olmasına rağmen Robben’i oynatan Hollanda’ya sert tepki göstermişlerdi.

Bu sefer ise bir başka sakatlık var. Moldova maçında sakatlanan Van Bommel’e Bayern geri dön çağrısı yaptı ama Hollanda izin vermeyip Van Bommel’i İsveç maçında da oynattı.

Sonuç; Van Bommel İsveç maçını tamamlayamadı ve 15 gün sahalardan uzak kalacak. Bayern artık Hollanda’yı işgale mi gider ne yapar bilmiyorum ama yakında savaş çıkacak.

Robben de hala sakat. Bayern’nin gidişat yokuş aşağı.

Villa 1 gol daha atarsa Raul’u yakalıyor

Bugün Hampden Park‘ta İskoçya ile karşılaşacak olan İspanya’da gözler Villa’nın üstünde. Milli formayla 43 golü bulunan Villa 1 gol gol daha atarsa Raul’un rekorunu yakalıyor. Yanlız cuma akşamı Litvanya maçında kaçırdığı golü hatırlayınca bir şanssızlık durumu olduğunu da ortada.

Villa gol atar bahis oranları yurtdışı sitelerinde 1.40 ile 1.89 arasında değişiyor. 2 tane atsın geçsin Raul’u herkes rahatlasın.

Son 10 yılın en genç Real Madrid’i

Mourinho’nun bu sezonki kadrosunun yaş ortalaması 25. Bu durum Real’i hem La Liga’nın bu sezonki en genç takımlarından biri yapıyor hem de son 10 sezondaki en genç Real Madrid takımı oluyorlar.

25 kişilik kadrodaki 15 isim 25 yaşından küçük. 30 yaşın üzerinde 2 isim var; 32’lik Carvalho ve 37’lik Dudek. Sezon başında 30 yaş üstündeki Raul ve Guti’yi yollamak da ortalamayı düşürmeye yardımcı olmuş.

Sezon başından beri ilk 11’de en çok oynayan en genç 5 isim ise; Higuain (22), Mesut Ozil (21), Khedira (23), Di Maria (22) ve Marcelo (22).

Çakma haber bile yapamamak!

Hadi geçtim City’nin Rijkaard’a talip olmasını. Mark Hughes’un yerine geçen senenin ortasında Mancini’nin geldiğini ve Mark Hughes’un şu an Fulham’ın başında olduğunu da mı bilmiyorsunuz?

Avrupa futbolunu yakından takip eden Habertürk spor servisine dev alkışlar… Bu cevherle Rijkaard gitsin siz bir ekip kurup gelin Galatasaray’ın başına.

Pastore Barca’ya, Kaka Inter’e?

Ara transfer dönemine daha 3 ay var ama dedikodular başladı bile. Barcelona’nın Palemo’nun genç yıldızı Pastore’nin, Inter’in ise Real Madrid’li Kaka’nın peşinde olduğu iddia ediliyor.

Palermo’nun şimdilik geleceğin Zidane’ı olarak lanse edilen Pastore’yi satası yok ama Barca’nın 40 milyon euroyu gözden çıkardığı söyleniyor. Böyle bir gelişme olursa Real de boş durmaz ortalığı kızıştırıp teklifte bulunur.

Inter’in ise Milan’dan Ibra’nın intikamını almak için Kaka’ya sulanabileceği söyleniyor. Bu satışa Mourinho da olur verebilir. Real’de o bölgeyi Mesut iyi götürüyor. O olmadı mı da genç Canales var ki İspanyol basını da onu çok destekliyor. Kaka’nın yaşadığı sakatlıklar ve devamlılık sağlayamaması Real için büyük hayal kırıklığı.

Başta da dediğim gibi daha 3 ay var ama atıp tutmalar başladı ve kimbilir daha neler duyacağız. Bu iki transferin de gerçekleşse bile Ocak’da değil sezon sonu olması daha mümkün gibi geliyor bana. Kaka’yı Inter formasıyla görmeye dayanamayacağımı şimdiden söyleyeyim yanlız.

Utanıyorum sizden

Konu Rijkaard’ı sevmek ya da sevmemek veya arkasında olmak ya da olmamak değil.

Bir adam düşünün işi için yabancı topraklarda çalışıyor ve dün doğum gününü kutlamış. Bu sabah uyanıyor ve babasının memleketinde vefat ettiği haberini alıyor… Ama buna rağmen işini ve onunla beraber bu işe baş koymuş ya da koyduklarını sandığı adamları yanlız bırakmayıp baba ocağına dönmüyor.

Evet Rijkaard’ın babası vefat ediyor ama o yine de Karabük deplasmanında takımın başında. Oyuncusu olsam hocamın suratına bakar yaşadıklarını düşünür moralim bozulur. Bırakın gülmeyi konuşmak bile gelmez içimden. Her günümü beraber geçirdiğim, bana bir şeyler katacak, beraber başarı peşinde koştuğum adamın babası ölmüş ya!

Ama gel gör ki maç öncesi ısınan yedekler için bu böyle değil. Bırakın Rijkaard’ı dünya umurlarında değil. Birbirlerini kulağına vurmanın, yavşaklığın(!) peşindeler. Oturun ağlayın demiyorum ama insanda biraz saygı olur.

Sizin adınıza ben utanıyorum verdiğiniz şu görüntüden. Rezil adamlar.

Video Link