Rondo

“Bazı altyapılar kazanmak için uğraşır biz de ise eğitmek için uğraşılır. Bir çocuk görürsünüz kafasını kaldırır ve tek pasla topu oynar. Bunda iş var deyip hemen eğitirsiniz. Oyun stilimiz Johan Cruyff sayesinde Ajax modeli. Bütün olay rondo. Bütün gün hergün bıkmadan rondo, rondo, rondo… Antremanların en iyisi. Sorumluluk almayı öğreniyorsunuz ve topu kaybetmiyorsunuz. Eğer topu kaybederseniz ortaya geçiyorsunuz ve işte o zaman utanç verici bir şekilde herkes sizle dalga geçip gülüyor.”

Xavi’nin The Guardian’a verdiği röportajdan

Rondo –> Ortada sıçan

EDIT: Barış Gerçeker çizgiden çıkaran blogunda tüm röportajı Türkçe’ye çevirip yayınlamış. Buradan.

Real Mourinho röportajı

Real Madrid kendi Youtube kanalından bir Mourinho röportajı yayınladı. Sorular oldukça çanak, röportajı yapan abla da neredeyse Jose’nin içine düşecek. Arka planda çalan Sting – Fields of Gold seçimini de kim yaptıysa hemen buraya getirin. Herneyse… Enteresan iki nokta:

Birincisi, “takımda sizi etkileyen oyuncu var mı, varsa kim?” sorusuna cevabı: “Arbeloa”. Allahım ya!

İkincisi ise sekizinci dakika civarında, “teknik direktörlük kariyerinize en çok tesir eden kişi kim?” sorusuna verdiği cevap: Mükemmel bir surat ifadesiyle “kendim!” Narsisizm mi dediniz?

Gerçekten çok şeker bir adam. (!) Bayılmamak elde değil.

Coca-Cola, pardon, Barça reklamı

Coca-Cola’nın Reasons to Believe diye bir 2011 reklamı var. Belki görmüşsünüzdür. Bir arkadaş bunun Barça versiyonunu yapmış.

Çevirisi (aşağı yukarı) şöyle:

  • 2010 yılında dünya futblou üzerine yapılan bir araştırmada
  • La Masia’dan çıkan her yetenek için, Real Madrid transfere 100 milyon harcıyor
  • Her gözyaşı karşılığında 6 kupa
  • Her sona eren devire karşılık, 20 yeni oyuncu dünyayı kendilerine hayran bırakıyor
  • Her provokasyon için balkonlara binlerce bayrak asılıyor
  • Bilim adamları yeni bir silah dizayn ederken, Madrid 1 milyondan fazla çocuk bezi sattı
  • Her hayal kırıklığı yaşayan surat için, 200.000 kol Ola! diye ayağa kalktı
  • Dünyada kötü haberden daha çok komik video var
  • Messi’nin için C. Ronaldo’dan daha fazla sonuç var
  • Barça her oynadığında, milyonlarca insan aynı hissi yaşıyor
  • Yeni bir altılı için inanılacak nedenler var

Haklı değil mi ama?

Bu da reklamın orjinali

Adriano ehliyeti kaptırmış

Bu sene aldığı yılın bidonu ödülü ile hat trick yapan Adriano, geçirdiği omuz sakatlığının ardından toparlanmak için gittiği Rio de Janeiro’da ehliyeti kaptırmış. Globoesporte‘nin haberine göre hız limitini aştığı için çevirilen Adriano, alkolmetreye üflemek istemediği için bir sene boyunca ehliyetine el konumuş.

Adriano’nun toparlanması diğer futbolculardan biraz farklıdır. Yersen…

En hızlı kırmızı kart

Ebbsfleet United ismini belki daha önce duymuşsunuzdur. İngiltere’nin Conference South liginde mücadele eden takımın sahibi taraftarlar ve takımı myfootballclub.co.uk websitesi aracılığıyla yönetiyorlar. Hatta bir ara ben de yönetimdeydim ama ardı ardına alınan başarısız sonuçlar dolayısıyla görevimden ayrıldım. 🙂

Bu enteresan yönetim sistemi bir yana, bu takım geçtiğimiz Pazar günü evinde oynadığı Farnborough maçında bir rekora sahne oldu. Ebbsfleet United kalecisi Preston Edwards 10. saniyede kırmızı kartla oyundan atıldı. Sonuç olarak maçı da 0-3 kaybettiler.

myfootballclub.co.uk forumları kesin karışmıştır…

Torres gitti, sırada Reina

Liverpool kalecisi Pepe Reina, İspanyol radyo kanalı Onda Cero’ya verdiği röportajda İspanya’ya döneceğini sanmadığını, geleceğinin İngiltere’de olduğunu, Van der Sar’ın jübile yaptığını, Arsenal’in kaleci aradığını ve doğal olarak en büyük kupalarda oynamak istediğini söylemiş. Ek olarak da Torres’e arka çıkmış ve kariyeri için iyi bir transfer yaptığını, artık Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağından bahsetmiş.

Sir Alex duymuş mudur?

Miccoli’nin gözyaşları

Böyle adamlar olduğu sürece endüstriyel mendüstriyel futbol  dinlemem. Palermo’nun kaptanı Fabrizio Miccoli haftasonunda 4-2 kazandıkları Lecce maçının 45. dakikasında yukarıda gördüğünüz mükemmel serbest vuruş golünü atıyor. Attıktan sonra sevinmek bir yana, ağlamaya başlıyor. Hatta devre arası için içeri girerken tünelde ve soyunma odasında da ağlamaya devam ediyor ve ikinci yarıya çıkmıyor. Sebebi ise tuttuğu, aşık olduğu takımın Lecce olması. Hatta kaptanlık pazıbandının üzerinde Lecce’nin renkleri ve UL harfleri varmış. Ultras Lecce!

Bu hikaye bana Roberto Baggio‘nun Fiorentina’dan Juventus’a zamanın rekor transferi olduğu zamanı hatırlattı. Transfer sonrasında Juventus formasıyla Floransa’da ilk çıktıkları maçta penaltı kullanmayı reddetmiş ve oyundan çıkmıştı. Oyundan çıkarken birinin attığı Fiorentina atkısını öpüp boynuna sarıp, tünele girmişti. Hey gidi günler…