Crespo hikayenin başına geri döndü

River’da başladığı kariyerine 1996 yılında Parma’ya transfer olarak devam ettiren Crespo, 4 yıl sarı lacivertli formayla parladıktan sonra 2000 yılında transfer rekoru kırarak 35.5 milyon pound karşılığında bir diğer Italyan Lazio’ya transfer olmuştu. Lazio’nun altın yıllarını geçirdiği dönemde de gollerine devam eden Arjantinli, Kasım 2002′de 40 milyon pounda Inter’e geçti. Daha sonra 2003 yılında Chelsea’ye transfer olan Crespo, kadroda yer bulamayınca Milan’a kiralık gönderildi. Kiralık olarak gittiği Milan’da Şampiyonlar Ligi finali oynayan ve son olarak geçen sezon sonu Genoa’ya transfer olan Crespo, şimdi yine Avrupa hikayesinin başladığı Parma’ya geri dönüyor.

Çok severim Crespo’yu çok. Yaş oldu 34 ama hala neyi var neyi yok sahada verir, attığı her gole ilk golüymüş gibi sevinir. Sezon başı Genoa’ya Milito’nun yerine geldiğinde Palacio ile beraber çok iş yaparlar gibi gelmişti ama olmadı. Crespo’yu Parma’ya yollayan Genoa da boşluğu Atalanta’dan Acquafresca‘yla doldurdu.

Ashley Cole’un ehliyet gitti

2009 Kasım ayında eşi Cherly Cole ile birlikte paparazzilere fotoğraf vermemek için arabasıyla kaçan, kaçarken de hız sınırını aşıp polise yakalanan Ashley Cole’a açılan dava sonuçlanmış. Ehliyetine el konulan Cole’un o güzel Lamborghini marka arabasını 4 ay boyunca garajda yatacak. Ayrıca 1000 pound da para cezası ödeyecek. Senede milyonlar kazanan adama 1000 pound koymaz zaten demeyin Cole’un avukatı parayı ödemek için mahkemeden 21 gün süre istemiş. Hakim isteği gülerek olsa da kabul etmiş.

Bu arada Cherly Cole demişken(!)

Eidur Gudjohnsen Tottenham’da

Yıl 1996 İzlanda-Estonya maçında ilk yarının son dakikaları oyundan çıkan 34 yaşındaki Arnor Gudjohnsen yerine giren 17 yaşındaki oğlu Eidur Gudjohnsen.

Yıllar önce bir Chelsea maçında duyduğum bu hikaye nedeniyle Gudjohnsen ismi hep sempatik gelmiştir bana. Özellikle Chelsea’de oynadığı dönem form seviyesi de oldukça üst düzeydi. Stamford Bridge’de çok kritik goller atmışlığı vardır. Daha sonra Barcelona transferi pek yaramadı kendisine. Sahada olduğundan daha çok yedek kulübesinde gördük kendisini. Bundan yaklaşık 6 ay önce de kontratı bitince Monaco’nun yolunu tuttu. Monaco’da nasıl oynadı kaç maç oynadı pek bi’ fikrim yok ancak Tottenham teknik direktörü Harry Redknapp kendisini yakından takip etmiş ve beğenmiş olsa gerek dün BBC radyoya yaptığı açıklamada İzlandalı forveti sezon sonuna kadar kiraladıklarını açıklamış. Kadrosunda bulunan 4 forvet Crouch, Defoe, Keane veya Pavlyuchenko‘dan birisini ya yollayacak ya da Gudjohnsen’i orta sahada kullanacak.

Bu arada 42 milyon euroluk Robinho da çıkış noktası olan Santos’a kiralık olarak geri dönüyor. City transferi resmen açıkladı.

Şampanyalı derbi kutlaması

Dünkü Manchester derbisinden galip çıkan United’ın soyunma odasında bir görüntü. Haliyle keyifler yerinde. Golün 90. dakikada gelmesi de ayrı keyif. Üzerinde forma varken cılız gözüken Nani’nin vücut da oha be kardeşim…

Bu arada United yönetimi dün akşamki maçta Bellamy’nin kafasına bozuk para ve bira şişesi atan taraftarların hemen belirleneceğini ve bir daha stada alınmayacaklarını açıklamış. Federasyondan da kulübe ceza geleceği kesin.

3D Premier League

Daha önce Muzo B ESPN’nin 2010 Dünya Kupasını 3 boyutlu olarak yayınlayacağıyla ilgili bir yazı yazmış ve konuyla ilgili detaylı bilgilere yer vermişti.

“Amerika 6 ay sonra maçları 3 boyutlu yayınlayacak, vay be acaba nasıl olacak?” derken Avrupa’nın ilk 3 boyutlu maç yayınının bu hafta sonu Sky Sports tarafından İngiltere’de yapılacağı açıklandı. Pazar günü oynanacak olan Arsenal-Manchester United maçı normal yayının yanı sıra 3 boyutlu olarak da yayınlanacak. Londra, Manchester, Cardiff ve Edinburgh’da bazı publarda maçı izleyen taraftalar bira eşliğinde gözlükleri takıp maçı 3 boyutlu izleyebilecekler.

Siyah beyazdan renkli yayına geçer gibi HD’den 3D’ye… Ne büyük keyif olur pazar günü Londra’da bir pubda şu maçı İngilizlerin arasında 3 boyutlu izlemek. Adamlar uçmuş 3 boyuta geçmiş, Lig Tv de hala bizi yiyiyor HD maç yayınlıyoruz diye….

Baştürk Blackburn’de

Tugay, Hakan Şükür ve Hakan Ünsal’dan sonra bir Türk daha Blackburn Rovers’ın formasını giyecek. Kariyeri boyunca Bundesliga’da top koşturan ve en son Stuttgart’ta forma giyen ancak son 2 sezondur yaşadığı sakatlıklar nedeniyle bir türlü devamlılık sağlayamayan Yıldıray Baştürk, sezon sonuna kadar kiralık olarak Blackburn Rovers’da…

10 senelik Bundesliga geçmişinden sonra 31 yaşında Premier League’e gelmek hele form düzeyi kariyenin en alt noktasındayken gelmek büyük şans. Blackburn resmi internet sitesinden Tugay’ın da bu transferde parmağı olduğu açıklanmış.

Yıldıray denildi mi ben ilk olarak 2002 Dünya Kupası Türkiye-Brezilya maçına gider Hasan Şaş’a yaptığı nefis asisti hatırlardım. Son zamanlar unutmaya başlamıştım. Umarım şu 6 ay içinde Premier League’den tekrar hatırlatır kendini.

Welcome to Manchester

Manchester’ın kralı hala United. Scholes ve Carrick gollerine Tevez’in klas ötesi golüyle cevap veren Arap City, girenin çıkmayacağı dakikada Rooney’in kafasıyla yıkıldı.

90 dakikanın hakimi United’dı. Rooney ve Carrick’in attıkları goller dışında kaçırdıkları çok daha kolaydı. City ise haddini bilerek akıllıca oynadı. Bana göre Micah Richards City’nin en iyisiydi. Hele ikinci yarının başında bir şutu var, gol olsa kariyerinin en güzel golüne Manchester derbisinde imza atacaktı.

City tam penaltılara yatar mıyız acaba derken 90+2’de Rooney’e teslim oldu. İlk maçta 2 gol atan sevinen Tevez, ikinci maçta 1 gol atan maçı penaltılara götüreceğiz diye sevinen yine Tevez ama son gülen yine Ferguson ve öğrencileri. Wembley’de finalin adı Aston Villa-Manchester United.

McCarthy ve Halil

Ocak ayı transfer döneminde adı Galatasaray’la da anılan iki forvet Blackburn’lu Benni McCarthy ve Schalke’li Halil Altıntop kulüplerinden ayrıldılar.

Güney Afrika Milli takımında da görev yapan 32 yaşındaki McCarthy’nin bir süredir kulüp içinde kişisel problemleri vardı. Son olarak cuma ve pazartesi yapılan antremanlara izinsiz olarak katılmadı. El değiştirdikten sonra transferde forvet arayışına yönelen ve geçici bir çözüm arayan West Ham de bu problemden yararlanmayı bildi. Blackburn’le 2.25 milyon pound karşılığında anlaşma sağlandı. Carlton Cole ve Diamanti’nin yanında McCarthy de tecrübeli bir isim oldu. Kümede kalma şansını arttırmak için güzel hamle.

Bizlere daha yakın olan, her transfer döneminde medyamıza göre 3 büyüklerden birine transferi direkten dönen Halil Altıntop ise sezon sonuna kadar satın alma opsiyonuyla birlikte Skibbe’nin takımı Eintracht Frankfurt’a kiralandı. Schalke’nin başına Felix Magath geldiğinden beri fazla şans bulamıyordu. Buna rağmen her fırsatta takımdan ayrılmak istemediğini söyleyen Halil’in bu transferi oldukça sürpriz oldu. Madem ayrılacaktı bari kiralık olarak Galatasaray’a gelseydi, Avrupa’da da oynardı demeden edemiyorum kendi kendime… Aklındaki asıl amaç sıradan bir takımda bile olsa kariyerine Avrupa standartlarında devam etmek heralde. Haksızsın da diyemem kendisine.