Kayıp çocuk

picture-13

Giovanni Dos Santos

Daha sadece 19 yaşında olmasına rağmen Dünya’nın en büyük kulüplerinden biri olan Barcelona‘da oynama şansı yakaladı. Bundan daha çok kısa bir süre önce geleceğin Ronaldinhosu olarak görülüyordu. Barcelona forması ile oynadığı son maçta yaptığı hat-trick sonrası 10 milyon euro civarında bir bonservis bedeliyle Tottenham‘a transfer oldu.

Geleceğin yıldızının Tottenham’ı Premier ligde zirveye taşıması bekleniyordu. Ancak ne Tottenham ilk 4’e girebildi ne de genç Meksikalı kadroda yer bulabildi. Şimdi ise sezon sonuna kadar Championship ekiplerinden İpswich‘e kiralık olarak verilmiş.

Güneşli Barcelona günlerini bırakıp, yağmurlu ve sisli Londra’ya gitmek hiç yaramamış anlaşılan…

Zidane: Dünyanın en iyisi Gerrard

zidane_gerrard

Zinedine Zidane dünyanın en iyisi olarak Kaptan‘ı gördüğünü açıkladı. Messi ve Ronaldo‘nun ondan daha fazla ilgi gördüğünü ama her takımın Gerrard gibi bir makina dairesine sahip olmasının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Zizou için en önemlisi ise Kaptan’ın kalbi:

“He has great passing ability, can tackle and scores goals, but most importantly he gives the players around him confidence and belief. You can’t learn that – players like him are just born with that presence.”

The Guardian

Road to Kadıköy

picture-31

Galatasaraylı yöneticilerimiz son dakika golüyle elediğimiz Bordeaux maçından sonra Boğaz köprüsünü geçtik, Kadıköy‘e doğru ilerliyoruz demişlerdi. Galatasaray’ın bu sezon UEFA kupasında sonuna kadar gideceğine en çok inananlardan biri olarak, bu demecin erken verildiğini düşünüyorum. Önümüzde çok zor bir Hamburg maçı var, hani onu geçtik diyelim ardından çeyrek ve yarı final. Bana kalırsa Galatasarayımız daha gişelerde bekliyor.

Gelelim Hamburg maçına; bakmayın Hamburg’un son lig maçında Moenchengladbach gibi zayıf bir ekipten 4 gol yemesine. Her takımın şanssız ve kötü günleri olur. Galatasaray değil miydi, bundan 2 hafta önce Kocaelispor’dan Sami Yen’de 5 yiyen? Hamburg adına bu sezon benim aklımda kalan, lig maçında Bayern’i sürklase ederek yenmeleriydi. Hamburg’un en zayıf  noktası defansın göbeği. Çok ağır bir defans yapısına sahipler. Guy Demel gibi önemli bir isim sakatlığı nedeniyle oynayamayacak. Defanslarının zayıf olduğu kadar, forvetleri de bir o kadar güçlü Almanların. Petric ve Olic gibi iki mükemmel sol ayağa sahipler. Özellikle Olic çok beğendiğim bir oyuncu, zaten önümüzdeki sezondan itibaren Bayern’de forma giyecek, imzayı attı bile. Çok hızlı ve çok ters. Tam Galatasaray defansının sevmediği cinsten. Youla bile bu defansı ne hale getirmişti hatırlıyorsunuzdur heralde… Orta sahalarındaki en önemli iki isim Piotr Trochowski ve David Jarolím. İkisinin de bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri var. Kanatta oynayan Trochowski sağdan ve soldan yaptığı hızlı bindirmeler ile çok etkili.

Bu maç öncesi Galatasaray’da ise en büyük problem; Servet, Emre Güngör ve Mehmet Topal’ın sakatlığının ardından Meira’nın da Zenit’e satılması. Bu durumda savunmanın göbeğinden yanlız kalan emektar savaşçı Emre Aşık’ın yanında büyük olasılıkla Hakan Balta oynayacak. Balta’nın boşalttığı sol beke ise Volkan Yaman geçecek. Bülent Korkmaz’ın Semih gibi bir genci Hamburg deplasmanında ilk kez sahaya sürme riskine gireceğini hiç sanmıyorum. Benim asıl korkum stoperde oynayacak olan Hakan Balta değil, sol bekte oynayacak olan Volkan Yaman. Orada çok ağır kalıyor. İleri çıktı mı geri gelemiyor, ters kademelere girmekte zorlanıyor. Hamburg gibi defansın arkasına derinlemesine oynayan bir takım karşısında ters kademeler çok önemli. Bu maçta arayacağımız bir diğer önemli isim ise sarı kart cezalısı Milan Baros. Hamburg gibi ağır defansı olan bir takıma karşı çok iş yapabilirdi. Ama olsun Arda, Kewell, Lincoln etkili gibi ayaklarımız var. Bu isimlerin bundan önceki UEFA maçlarında, özellikle de deplasmanlarda nasıl performans sergilediklerini hatırlıyoruz.

Açıkçasını söylemek gerekirse bu maçta gol yiyeceğimiz bir gerçek. İlk defa yan yana oynayacak bir dörtlü ile sahada olacağız. Ama gol yememiz kadar atmamız da bir o kadar olası. İlk maçta alacağımız gollü bir beraberlik ya da 2-1’lik, 3-2’lik bir yenilgi bile Sami Yen‘de bize turu getirir. Hamburg elenmeyecek bir takım değil, hadi geçelim şu boğaz köprüsünü artık!

İstanbullu Emreciksin

gokhann510ey9

Cumartesi gecesi saat sabaha karşı 03.00 sıralarında İstanbul’da trafik ekipleri evraklarını incelemek üzere bir Porsche marka aracı çevirir. Aracı kullanan, Fenerbahçe’nin Ocak ayında kadrosuna kattığı genç Gökhan Emreciksin çıkar. 9.6 promil alkollü çıkan Gökhan’ın  ehliyetine 6 ay süreyle el konulur ve ceza kesilir.

Bakın 2 Şubat’ta ben ne demiştim…

Clive Owen’ın dili tutulmuş!

steviegcoaward

Çocukluğundan beri sıkı bir Liverpool taraftarı olan ünlü aktör Clive Owen, GQ dergisinin Nisan sayısında verdiği röportajda, Steven Gerrard ile tanıştığında nasıl dili tutulduğundan bahsetmiş.

Eeeeee, Kaptan öyle Hollywood yıldızlarına benzemez; gerçektir. Julia Roberts, Matt Damon, Jennifer Aniston, Denzel Washington bir yana, Kaptan bir yana…

“It was the same when I met Steven Gerrard. I had an opportunity to have a conversation with him and I was tongue-tied. I’ve met the biggest actors and actresses in the world and I’m easy and comfortable but give me Gerrard and I’m in trouble.“

Milliyet’ten ödüller

picture-4

Milliyet’in 55 senedir düzenlediği yılın sporcusu ödülleri bu sene de sahiplerini bulmuş. Esma Sultan Yalısı’nda verilen ödüller şöyle;

YILIN SPORCUSU: Elvan Abeylegesse

YILIN SPOR ADAMI: Adnan Polat

YILIN ANTRENÖRÜ: Fatih Terim

YILIN FUTBOLCUSU: Arda Turan

YILIN TAKIMI: A Milli Futbol Takımı

DÜNYADA YILIN SPORCUSU: Michael Phelps

NAMIK SEVİK HİZMET ÖDÜLÜ: Uğur Erdener

NAMIK SEVİK ONUR ÖDÜLÜ: Hasan Doğan

NAMIK SEVİK ŞÜKRAN ÖDÜLÜ: Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı

Michael Phelps ödülünü almaya geldi mi acaba? Çok merak ettim:)

Nazar değdi

sissoko

Bu sezon gösterdiği performans ile en beğendiğim futbolcuydu Sissoko… Her maç Patrick Vieira‘nın gençlik yıllarını hatırlatıyordu bana. Daha dün çok yakın bir arkadaşımla konuşuyorduk, bu adamın kendini ne kadar geliştirdiğini Liverpool sonrası. Dün oynanan Torini derbisinde darbe aldığı sol ayağının ”metatarsal” kemiği kırılan Sissoko, sezonu kapatmış. Nazarımız değdi heralde…

Bir de Hoffenheimlı İbisevic‘in sakatlığına çok üzülmüştüm; 17 maçta 18 gol atıp, çapraz bağları kopmuştu Bosnalı forvetin. Sakatlanmasa Gerd Müller‘in rekorunu kırabilirdi belki…