Futbolun içinde var böyle şeyler

Bundan yaklaşık 2 ay önce Arsenalli Eduardo’nun kendini yere atıp takımına penaltı kazandırması Ada basınında oldukça tepki toplamış hatta UEFA Eduardo’ya 2 maç ceza vermiş ancak daha sonra bu cezayı kaldırmıştı. O zaman da fikrim şöyleydi; tamam takımına haksız kazanç sağladı ama maç içinde oluyor böyle şeyler. Bugüne kadar oldu bundan sonra da olacak.

Dün de Liverpool’un genç forveti N’Gog, Birmingham karşısında kendini yere atarak takımına penaltı kazandırdı. Liverpool bu penaltıyla 1 puanı zor kurtardı. İngiliz basını yine ayaklandı; “Hırsız N’Gog” diye. Yine söylüyorum; tamam yaptığı Fair Play’e yakışmıyor, Birmingham’ın hakkı yendi ama futbolun içinde var böyle şeyler ve varolmaya da devam edecek.

Adamlar konsantre olmuş, takımlarının kazanması için sahada varları yoklarını ortaya koyuyorlar ve spontane olarak bazı eylemlerde bulunuyorlar. Futbolcuları bu kadar hedef haline getirmenin ne anlamı var? O pozisyonu süzemeyen hakemin hiç mi suçu yok? Biz televizyondan izlerken pozisyonun temiz olduğunu ilk anda gördük ama ne orta hakem ne de yan hakem göremedi.

Ah Liverpool vah Juventus

Sezon başında belliydi bu kadroyla işlerin zor olacağı ancak bu kadar kötüsünü kimse beklemiyordu. Liverpool Londra’dan da çıkamadı. Fulham maçı 3-1 aldı. Carragher ve Degen kırmızı kart gördü. Kaptan Gerrard zaten sakat zannedersem ameliyat gerekiyormuş. Torres’e bel bağlamış bekliyorsun ama o da bir yere kadar. Geçen haftaki Manchester United galibiyetinin de bir anlamı kalmadı. Rafa Benitez’in suyu ısındı kaynama noktasına yaklaştı. Amerikalı sahipler hocamızın arkasındayız  diye açıklama yapmışlar. Bu açıklamanın ardından neler olduğunu yakinen biliriz.

Gel gelelim Juventus’a. Liverpool’un aksine sezon başında yapılan transferlerin ardından Inter’in tekeline son verecekler diye düşünüyorduk ama çakma Guardiola Ferrara yetersiz kalıyor gibi. Kendi evinde 2-0 öne geçtiğin maçı 2-3 veriyorsun. Tamam Napoli iyi takım ama bu kadroyla yarım saatte maç mı verilir? Baktın gol yedin bir hamle yap, orta sahanı güçlendir ya da ne bileyim oyuna girdikten sonra sıkıntı veren Datolo’ya bir önlem al. Yarın Inter Livorno deplasmanında kazanırsa puan farkı 7. Mourinho gibi adam farkı bu kadar erken açmaya başlarsa uzar gider.

Hazır başlamışken La Liga’ya da bulaşayım. Pellegrini bu hafta paçayı iyi kurtardı. 60 dakika 10 kişi oynayan Real, Higuain’in golleriyle Getafe’yi 2-0 yendi. Getafe baya fos bi’ takım. İzlerken takımın en ilgi çekici noktası formadaki Burger King reklamı. İnsanın canı çekiyor siparişi veriyor. Her neyse rakip daha dişli olsa Pellegrini şu an eşyalarını topluyor olabilirdi. Higuain’e de ayrı bir parantez açmak lazım. Sezon başında yapılan transferler sonrası bu kadroda tutunamayacağını söyleyen çoktu ama o zaman da Higuain’in bu kadroda iş yapacağını söylemiştim. Kendini çok geliştirdi ve devam ediyor. Barcelona ise Osasuna deplasmanında kendi ayağına takıldı. Pique’nin 90. dakikada kendi kalesine attığı golle maç 1-1 berabere bitti. Olabilir böyle kazalar ama bu Osasuna da Barcelona’ya hep ters geliyor be arkadaş.

Eee Nurullah Sağlam yine istifa etmiş

Şu Nurullah Sağlam gibi beyefendi ve futbolu gerçekten bilen bir adamın bir türlü dikiş tutturamamasını hiç anlamıyorum. Bursaspor maçı sonrası istifa etmiş. Sebep ise Başkan Ali İpek’in maç sonrası soyunma odasına inip futbolculara ve Nurullah hocaya bağırıp çağırması.

Ne dedi Ali İpek kim bilir… Ancak transfer döneminde takıma hiç bir kaynak yaratamayan ve sıradan futbolcularla yola devam eden bir takımın başkanının biraz daha anlayışlı olması lazım. Sezon başında takımın başında Erhan Altın varken Ali İpek’in yaptığı açıklamaları hatırlıyorum. Faturayı hep başkalarına kesiyor. Aynaya hiç bakmıyor olsa gerek…

Sven Goran Eriksson ve Kuzey Kore?

Şu sıralar İngiliz alt lig ekiplerinden Notts County’nin futbol direktörlüğünü sürdüren Eriksson önümüzdeki hafta Pekin’e giderek Kuzey Kore futbol federasyonuyla görüşecek. Kuzey Kore futbol federasyonu kendilerini 1966’dan beri ilk kez Dünya Kupasına taşıyan teknik direktör Kim Jong-hun’un görevine son verip takımı İsveçli hocaya teslim etmeyi düşünüyor.

Daha önce İngiltere Milli takımını çalıştıran ardından bir süre Meksika’ya gidip kovulan Eriksson’dan ne beklentileri var anlamak güç. Bunca zamandır oyuncularla beraber olmuş, başarı kazanmış hocayı yollamak ve bu kapalı kutu ülke hakkında en ufak bir fikri olmayan Eriksson ile Dünya Kupasına gitmek ilginç bir düşünce.

Gerçi bu transferin gerçekleşeceğini de pek sanmıyorum. Eriksson zaman buldukça transfer görüşmesi yapıp tam anlaşma aşamasında vazgeçiyor. Bir ara Trabzonspor’un kapısından bile dönmüştü hatırlarsanız

Veteransever Eriksson

Sol Campbell‘ın Notts County’i terk etmesinden sonra Sven Goran Erikkson Nijeryalı 34’lük forvet Ade Akinbiyi’yi sezon sonuna kadar renklerine bağlamış. İngiltere League II’de mücadele eden Notts County’nin amacı uzun vadede Premier League’e kadar çıkmak ama her sezon veteranları birer sezon oynatıp yükselmeyi düşünüyorlarsa işleri biraz zor.

Bu arada küçükken Akinbiyi ve Omam Bıyık’a isimlerinden dolayı ilginç bi’ sempati duyardım:)