Acı itiraf…

“İlk dörte girmek en gerçekçi hedef. Şampiyonluk tabii ki bir olasılık ama zor. Eğer birinci, ikinci ya da üçüncü olursak fantastik ve harika olur. Bundan vazgeçmeyeceğiz ve sonuna kadar savaşacağız. Ancak sezon başında realistik hedefleriniz olmalı. Geçen sezonu yedinci bitirdikten sonra bu sezon ilk dörte girmek başarı olur.”

Biz zaten biliyorduk da kaptan Gerrard da kabullenmiş. Takım içinde de aynı düşünce hakim. Umarım sezon sonunda ilk 4’e girilir ve Şampiyonlar Ligi vizesi alınır yoksa Torres’i takımda tutabilmenin imkanı yok. Kaptanın da kafası atıp yeter artık deyip gidebilir. City-Chelsea ikilisi paraları kapıya dökerler. Amerikalı sahipler de hayır demez diyemez. Kulübün borçlar aldı başını gidiyor. Bankalar kredileri kesti.

Durumlar fena. Çok koyuyor Liverpool’u şu halde görmek…

Mourinho vs. Casillas

Bugünkü Marca‘nın manşetinde Casillas’ın Mourinho’ya antremanlarla ilgili yaptığı öneri var. Kaptan sabah antremanlarının saat 10.00’da değil de 11.00’de başlamasını rica etmiş. Sebep olarak da sabah çocuklarını okula bırakan oradan tesislere gelen arkadaşlarının zorluk çekmesini göstermiş.

Mourinho ise bu isteği reddetmiş ve antremanlar saat 10.00’da başlamaya devam edecek demiş. İşin enteresanı takımda okula giden yaşta çocuğu olan sadece iki isim var; Carvalho ve Dudek.

Casillas’ın hesap başka sanki. Sabahları Sara‘dan kopmakta sıkıntı mı çekiyor ne?:)

Messi’siz hafta içi mesaisi

Hafta sonu Atletico Madrid deplasmanında alınan galibiyetten çok Messi’nin sakatlanmasına kafayı takmıştık. Çok şükür yine ucuz atlattı ve 15 gün gibi kısa sayılabilecek bir süre sonra takımdaki yerini alacak.

Messi’siz ilk sınavında hafta içi mesaisinde Sporting Gijon’u Camp Nou’da ağırlayan Barca’da hem yorgunluk hem de Messi’sizlik oldukça hissedildi. Villa’nın golüyle gelen 1-0’lık galibiyete ve %70’e yakın topa sahip olmaya rağmen çok da keyif veren bir takım yoktu sahada. İlk 15 dakika Xavi-Iniesta ikilisiyle yine birşeyler olacak gibi geldi ama onlar da etkinliklerini 90 dakikaya yayamadılar.

Messi’nin yokluğunda ilk yarıda sağda ikinci yarıda Pedro’nun girmesiyle solda görev yapan Bojan çok yetersiz kaldı. Yeri Villa’nın bulunduğu en ileri uç nokta. Orada oynamadı mı cacık olmuyor açıkcası.

Guardiola takımın başına geldiğinden beri dün geceyle birlikte Messi’siz 18 maça çıkan Barcelona’nın 11 galibiyet 4 mağlubiyet ve 3 beraberliği bulunuyor. Hafta sonu rakip deplasmanda Athletic Bilbao. Sporting maçındaki futbola çok da takılmamak lazım bu takım Atletico deplasmanında büyük efor sarf edip şanssızlığı kırıp galibiyet çıkardı. Pazar günü yine bir deplasman galibiyetinden şüphemiz yok.

Bernabeu da patates tarlasıysa…

“Bu şartlar altında memnunum çünkü patates tarlasında oynamak kolay değil…”

Dün geceki 3-0’lık Espanyol galibiyetinin ardından böyle demiş Mourinho. Bernabeu’nun zeminini eleştirmiş. Keşke gelip bizimkileri bir görseydi…

Madem konu açılmışken bizim stadlarımızdaki zeminlere de kısaca bir dokunduralım.

İnönü en bilinen zaten rezillik. O kadar kadro kurup yatırım yapıp sahanın bu halde olması çok yazık. Bir de Kasımpaşa’ya burada maç oynatıp daha da beter olması sağlandı. Bu hafta Kasımpaşa-Fenerbahçe maçını Sami Yen’e vermişler. Orası bir nebze daha iyi 2 gün üst üste maç oynatarak orayı da bozalım güzel(!) mantık. Ver Olimpiyat’a ne olur?

Buca-Galatasaray maçında İzmir Atatürk’ü de gördük. Bırakın top oynamayı yürümek bile zor. 40 yılda bir maç yapılan saha nasıl bu hale gelir anlayamıyorum. Hiç mi bakım yapılmaz ilgilenilmez? Sakatlanmamak mucize.

Kadıköy senelerce altından geçen dere yüzünden sıkıntı yaşadı ama bu sezon başında alınan önlemler biraz olsun işe yaramış gibi. Fenerbahçe’nin zamanında bu işten çok canı yandı.

Hatırladığım kadarıyla lige yeni çıkan Karabük’ün sahası da keza tarla gibi. Federasyon da sezon başında yapması gerekeni şimdi yapacak stadları denetleyecekmiş. Denetlerken bir zahmet domates ve salatalıkları da toplasınlar tarlalardan…

Ujfalusi’nin cezası

Messi’nin bileğini eline veren Ujfalusi’nin cezası bugün belli olacak. İspanyol basını cezanın ne kadar olması gerektiği konusunda tahminlerde bulunuyor. Ya normal bir direk kırmızı kart gibi 1 ile 3 maç arası bir ceza alacağını ya da 4 ile 12 maça kadar ceza alabileceğini söyleniyor.

Bana kalırsa Ujfalusi’nin cezasının Messi sahalara dönene kadar olması en mantıklısı gibi. Yani 2 haftaysa 2 hafta 3 haftaysa 3 hafta. Son dakikada o faulün yapılması her ne kadar çok da masum gelmese de hiç bir futbolcunun başka bir futbolcuyu bilerek sakatlayacağına inanmıyorum. İnanmak istemiyorum. Messi’yi çok seviyoruz futbolun tanrısı diyoruz ama karşı tarafı da bitirmenin anlamı yok.

Zaten Ujfalusi de yaşananlardan pişman. Gerekli özrü hem maç biter bitmez hem de ertesi gün Agüero vasıtasıyla mesaj atarak dilemiş. İkisi de aynı anda sahalara dönsün adalet yerini bulsun derim.

Ujfalusi de bir daha ki sefere ayağını denk alsın Messi’ye uzanan ayakları bu kadar kolay affetmeyiz:)

Edit: Ceza belli oldu. Ujfalusi 2 maç ceza aldı…